Prof. Dr. Sinsi
|
Sünen-İ Nesai Cihad
Sünen-i Nesai Cihad
25- CİHAD KİTABI (Bölümleri)
1- CİHADIN FARZ OLUŞU
3035- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s a v) Mekke’den çıkarılınca, Ebu Bekir şöyle dedi: “Müşrikler kendilerine gönderilen Peygamberi Mekke’den çıkardılar Biz, Allah için varız ve dönüp dolaşıp O’na varacağız ama onlar mutlaka helak olacaklar ” Bunun üzerine hac sûresi 39 ayeti nazil oldu: “Kendileriyle savaşa girişen mü’minlere zulme uğramalarından dolayı savaş izni verildi Şüphesiz Allah, o mü’minlere yardım ulaştıracak güçtedir ” Ebu Bekir diyor ki: “Bu ayet nazil olunca ileride mutlaka bir savaş olacağını anladım ” İbn Abbas diyor ki: “Savaş hakkında ilk inen ayet budur ” (Bkz 15/94, 16/125, 2/191, 9/5, 2/244) (Tirmizî, Tefsirül Kur’an: 23)
3036- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) Mekke’de iken Abdurrahman b Avf ve bazı kimseler Rasûlullah (s a v)’e gelerek; “Ey Allah’ın Rasûlü! Biz müşrik iken daha fazla itibar görüyorduk; iman edince küçük düştük, zelil olduk” (bu yüzden bize savaş için izin ver) dediler Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Ben affetmekle emrolundum, bu sebeple onlarla savaşmayın Allah sizi Medine’ye hicret ettirdikten sonra bize savaşmayı emretti fakat Müslümanlar savaştan çekindiler Bunun üzerine Allah: Nisâ sûresi 77 ayetini indirdi: “Kendilerine ellerinizi savaştan çekin, namazlarınıza dikkatli ve devamlı olun, zekatınızı verin, denilenlerden haberin yok mu?” Ama onlara Allah yolunda savaşmaları emredilince bazısı Allah’tan korkması gerektiği gibi hatta daha da büyük bir korkuyla insanlardan korkmaya başlar ve: “Ey Rabbimiz! Neden bize savaşmayı emrettin? Keşke bize biraz mühlet verseydin” derler deki: “Bu dünyanın keyfi ve rahatlığı çok kısadır Ama ahiret, yolunu Allah ile bulanlar için en hayırlısıdır Çünkü hiçbiriniz kıl kadar bile haksızlığa uğramayacaksınız ” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
3037- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Ben cevami-ul kelim = az kelimelerle çok mana ifade eden bir konuşma tarzı ile veya Kur’an ile gönderildim Allah, düşmanların kalbine korku salarak bana yardım etti Bir defasında ben uyuyordum; yeryüzü hazinelerinin anahtarları getirildi ve elime verildi ” Ebu Hüreyre dedi ki: “Rasûlullah (s a v) ahirete göçtü gitti siz hala dünyalık toplamakla meşgulsünüz ” (Buhârî, Cihad: ve Siyer: 121; Müslim, Salatül Müsafirin: 34)
3038- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Cevami-ul Kelim = Az sözle çok şey ifade edecek bir konuşma tarzı ile veya Kur’an ile gönderildim Allah düşmanların kalbine korku salarak bana yardım etti Bir keresinde ben uyuyordum; yer yüzü hazinelerinin anahtarları getirilip avucuma konuldu ” Ebu Hüreyre diyor ki: “Rasûlullah (s a v), ahirete göçtü gitti siz hala dünyalık peşinde koşturup durmaktasınız ” (Buhârî, Cihad: ve Siyer: 121; Müslim, Salatül Müsafirin: 34)
3039- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Lâ ilâhe illallah” deyinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum Kim “Lâ ilâhe illallah” deyip iman ederse, malını ve canını benden kurtarmış olur Ancak Allah’ın yasalarına göre yapıp yapmayacağı şeylerden dolayı hesabını Allah görecektir ” (Buhârî, Zekat: 1; Tirmizî, İman: 1)
3040- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) vefat edince Ebu Bekir halife oldu Araplardan bir kısmı zekat vermek istemeyip, dinden dönerek, irtidad edip kafir oldular Ebu Bekir de ordu hazırlayıp onlarla savaşacağını bildirince, Ömer şöyle dedi: “Ey Ebu Bekir onlara karşı nasıl savaşabiliriz? Halbuki Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştu: “İnsanlar “Lâ ilâhe illallah” deyinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum Kim Lâ ilâhe illallah derse, o kimse malını ve canını benden kurtarmış olur Ancak Allah’ın yasalarına göre yapıp yapmayacağı şeylerden dolayı insanların hesabını Allah görecektir ” Ebu Bekir şöyle dedi: “Namazla zekatı birbirinden ayıranlarla mutlaka savaşacağım çünkü zekat malî bir yükümlülüktür Vallahi Rasûlullah (s a v)’e zekat olarak verdikleri bir dişi oğlağı bana vermezlerse bundan dolayı onlarla savaşırım ” Bunun üzerine Ömer: “Vallahi anladım ki halifenin savaş konusundaki bu kararı, Allah’ın Ebu Bekir’in gönlüne verdiği bir genişlikten dolayıdır Bu sebeple Ebu Bekir’in hak yolda olduğunu ve savaşın da hak olduğunu bildim ” (Tirmizî, İman: 1; Buhârî, Zekat: 1)
3041- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) vefat edince Ebu Bekir onun yerine geçti Zekat vermemek için Araplardan bir kısmı dinden dönerek irtidat edip kafir oldular Ebu Bekir de onlara savaş açacağını söyleyince Ömer şöyle dedi: “Ey Ebu Bekir! Onlarla nasıl savaşabiliriz?” Rasûlullah (s a v) şöyle dememiş miydi: “İnsanlarla “Lâ ilâhe illallah” deyinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum Kim, “Lâ ilâhe illallah” derse, o kimse malını ve canını benden kurtarmış olur Ancak Allah’ın yasalarına göre yapıp yapmayacağı şeylerden dolayı insanların hesabını Allah görecektir ” (Tirmizî, İman: 1; Buhârî, Zekat: 1)
3042- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Bekir mürtedlerle savaşmak için ordu toplayınca Ömer dedi ki: “Ey Ebu Bekir! Bu İnsanlarla nasıl savaşabiliriz? Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuyor mu: “İnsanlarla “Lâ ilâhe illallah” deyinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum Kim “Lâ ilâhe illallah” derse, o kimse malını ve canını Benden kurtarmış olur Ancak Allah’ın yasalarına göre yapıp yapmayacağı şeylerden dolayı insanların hesabını Allah görecektir” Bunun üzerine Ebu Bekir şöyle dedi: “Namazla zekatı birbirinden ayıranlarla mutlaka savaşacağım çünkü zekat, malî bir yükümlülüktür Vallahi Rasûlullah (s a v)’e zekat olarak verdikleri bir dişi oğlağı bana vermezlerse, bundan dolayı onlarla mutlaka savaşacağım Ömer dedi ki: Vallahi anladım ki halifenin savaş konusundaki bu kararı Allah’ın onun gönlüne verdiği bir genişlikten dolayıdır Bu sebeple Ebu Bekir’in hak yolda olduğunu ve savaşmanın da hak olduğunu anladım ve bildim (Tirmizî, İman: 1; Buhârî, Zekat: 1)
3043- Enes b Malik (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) vefat edince zekat vermemek isteyip bazı Arap kabileleri dinden dönüp kafir olmuşlardı Ebu Bekir, onlarla savaşmak için ordu toplayınca; Ömer şöyle dedi: “Ey Ebu Bekir! Onlarla nasıl savaşırsın?” Bunun üzerine Ebu Bekir şöyle dedi: “Rasûlullah (s a v) “Lâ ilâhe illallah” deyinceye, namaz kılıncaya, zekat verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum” buyuruyor Ben de; Rasûlullah (s a v)’e verdikleri bir oğlağı bana vermezlerse onlarla savaşırım Bunun üzerine Ömer diyor ki: “Ebu Bekir’in bu görüşünün Allah tarafından verilmiş bir lütuf olduğunu görünce savaş yapmanın veya Ebu Bekir’in görüşünün hak olduğunu anladım ” (Tirmizî, İman: 1; Buhârî, Zekat: 1)
3044- Ebu Hüreyre (r a)’den haber verildiğine göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “İnsanlarla “Lâ ilâhe illallah” deyinceye kadar savaşmakla emrolundum Kim, o sözü söylerse, malını ve canını benden kurtarmış olur Ancak Allah’ın yasalarına göre yapıp yapmayacağı şeylerden dolayı insanların hesaplarını Allah görecektir ” (Tirmizî, İman: 1; Buhârî, Zekat: 1)
3045- Enes (r a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Müşriklere karşı mallarınızla, ellerinizle ve dillerinizle gayret edip savaşın ” (Dârimi, Cihad: 38; Ebû Davud, Cihad: 4)
2- CİHADI TERKETMENİN CEZASI
3046- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Kim savaşmadan ve savaş için niyetlenmeden ölürse münafık gibi ölür ” (Çünkü o münafıklar ne savaşa çıkmak isterler ne de savaş için hazırlık yaparlardı ) (Dârimi, Cihad: 38; Ebû Davud, Cihad: 4)
3- ALLAH YOLUNDA BİRÇOK SEFER ÖLÜMÜ İSTEMEK
3047- Ebu Hüreyre (r a) Rasûlullah (s a v)’den şöyle işittiğini haber vermiştir “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki: Benden ayrı kalmaya razı olmayan mü’minler olmasaydı ve ben de onlara fazla yük olacağını bilmeseydim, Allah yolunda yapılacak hiçbir savaş ve seriyyeden geri kalmazdım Canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki; Allah yolunda ölüp tekrar dirilmeyi tekrar ölüp tekrar dirilmeyi tekrar ölüp tekrar dirilmeyi ve tekrar ölmeyi çok isterdim ” (Buhârî, Cihad ve Siyer: 7; Müslim, İmara: 28)
4- SAVAŞA KATILANLARIN KATILMAYANLARA ÜSTÜNLÜKLERİ
3048- Sehl b Sa’d (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Mervan b Hakem’in bir cemaatle birlikte oturduğunu görünce ben de varıp yanına oturdum Mervan bize Zeyd b Sabitin anlattığı şu hadisi aktardı: Rasûlullah (s a v)’e Nisâ sûresi 95 ayeti: “Bir mazeretleri olmaksızın mücadeleden kaçınan mü’minler ile Allah yolunda mallarıyla canlarıyla çaba gösterenler bir olamazlar…” nazil olup onu bana yazdırırken gözleri görmeyen a’ma ümmü Mektum çıkageldi ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! Gücüm yetseydi ben de cihada çıkardım” dedi Bunun üzerine tekrar vahiy geldi Rasûlullah (s a v)’in dizi benim dizime dokunuyordu vahiy gelmesiyle öyle bir ağırlık çöktü ki dizlerim kırılacak sandım sonra vahiy bitti ve her şey eski duruma döndü Ve: “Bir mazeretleri olmaksızın” bölümü nazil oldu (Buhârî, Tefsir: 91; Tirmizî, Tefsirül Kur’an: 5)
3049- Sehl b Sa’d (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Mervan’ın mescidde oturduğunu gördüm, vardım yanına ben de oturdum Mervan bize Zeyd b Sabit’in aktardığı şu olayı anlattı: Rasûlullah (s a v), Zeyd b Sabit’e yeni nazil olan Nisâ sûresi 95 ayetini yazdırıyordu Bu arada Ümmü Mektum geldi Ben ayeti yazıyordum ve şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Cihad yapmaya gücüm yetse mutlaka cihad ederdim Kendisi gözleri görmeyen a’ma birisiydi Bu esnada Allah, Rasûlüne tekrar vahyetti O sırada dizi benim dizimin üstündeydi, Rasûlullah (s a v)’in dizi o derece ağırlaştı ki dizim kırılacak sandım sonra bu durum geçti, vahiy gelmesi bitmişti Allah bu anda: “Bir mazeretleri olmaksızın” bölümünü indirmişti (Buhârî, Tefsir: 91; Tirmizî, Tefsirül Kur’an: 5)
3050- Bera (r a)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) mâna olarak şöyle söyledi: “Bir levha ve kürek kemiği getirin nazil olan şu ayeti yazın: (Nisâ 95) O anda; Amr b Ümmü Mektum, Rasûlullah (s a v)’in arkasındaydı ve: “Benim için izin var mı?” Diye sordu Bunun üzerine ayetin “Bir mazeretleri olmaksızın” bölümü indirildi (Buhârî, Tefsir: 91; Tirmizî, Tefsirül Kur’an: 5)
3051- Bera (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Nisâ sûresi 95 ayeti nazil olduğunda a’ma olan Ümmü Mektum, Rasûlullah (s a v)’in yanına gelmişti Ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! Benim durumum ne olacak? Ben a’mayım” demişti Çok geçmeden “Bir mazeretleri olmaksızın” bölümü nazil oldu (Tirmizî, Tefsirül Kur’an: 5; Buhârî, Tefsir: 91)
5- ANNE VE BABASI SAĞ OLUP ONLARA BAKACAK KİMSE SAVAŞA KATILMAMALI MI?
3052- Abdullah b Amr (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kimse Rasûlullah (s a v)’e gelip, cihada katılmak için Peygamber (s a v)’den izin istemişti Rasûlullah (s a v)’de: “Anne ve baban sağ mıdır?” Diye sordu O da: “Evet” deyince: “O ikisinin rızasını kazanma yolunda gayret et” buyurdu (Buhârî, Cihad ve Siyer: 137; Tirmizî, Cihad: 2)
6- ANNESİ SAĞ OLUP BAKIMA MUHTAÇ İSE NE OLACAK?
3053- Muaviye b Cahime es Selemî (r a), Peygamber (s a v)’e gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü! Savaşa katılmak istiyorum, bu işi sizinle istişare etmeye geldim” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Annen sağ mıdır?” Diye sordu O da: “Evet” deyince: “Öyleyse annene hizmet et çünkü Cennet onların ayakları altındadır ” (İbn Mâce, Cihad: 12)
7- ALLAH YOLUNDA MAL VE CANLA CİHADIN DEĞERİ
3054- Ebu Said el Hudrî (r a)’den rivâyete göre, bir adam Rasûlullah (s a v)’e gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü! İnsanların en hayırlısı kimdir?” Diye sordu Rasûlullah (s a v)’de: “Mal ve canıyla Allah yolunda savaşandır” buyurdu Adam: “Sonra kimdir?” Diye sorunca; Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Kenar ve kıyı semtlere kaçıp kendi şerrinden insanları koruyan ve gereği şekilde Allah’a kulluk yapan kimsedir” buyurdu (Buhârî, Cihad ve Siyer: 2; Tirmizî, Fedailül Cihad: 24)
8- ALLAH YOLUNDA BİNİTSİZ YAYA OLARAK CİHAD EDENİN KIYMETİ
3055- Ebu Said el Hudri (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Tebük savaşı olduğu yıl Rasûlullah (s a v), sırtını devesine dayayıp insanlara bir konuşma yaparak şöyle buyurdu: “Size insanların en hayırlısı ile en şerlisini haber vereyim mi? En hayırlı kimse ölünceye kadar atının veya devesinin sırtında veya yaya olarak Allah yolunda gayret eden kimsedir En şerli kimse ise; Allah’ın Kitab’ını okuyup da gerekenleri yerine getirmeyen kimsedir ” (Müsned: 11124)
3056- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Allah’ın azabından korkarak gözyaşı döken bir kimseyi süt memeye tekrar girinceye kadar Cehennem ateşi yakmaz Allah yolunda savaşan kimsenin çıkardığı toz ile Cehennem ateşinin dumanı Müslüman bir kişinin burnunda asla bir araya gelmez ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3057- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın azabından korkarak gözyaşı döken bir kimse süt memeye tekrar girinceye kadar ateş o kimseyi yakmaz Allah’ın dinini yeryüzünde hâkim kılmak için gayret eden kimsenin çıkardığı toz ile Cehennem dumanı bir araya gelmez ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3058- Yine Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Bir kafiri öldürüp sonra da Müslümanca yaşamaya devam edip, Müslümanca ölen kimse; o kafirle beraber Cehennemde olmaz Allah yolunda gayret ederken çıkarılan toz ile Cehennem ateşi bir araya toplanmaz Kulun kalbinde iman ile hased bir arada olamaz ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3059- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda gayret ederken çıkarılan toz ile Cehennem dumanı bir kulda asla birleşmez İman ile cimrilik mü’min bir kimsenin kalbinde asla birleşmez ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3060- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda gösterilen her türlü çabadan dolayı çıkarılan toz ile Cehennem dumanı bir kulun yüzünde asla bir araya gelemez İman ile cimrilikte bir kulun kalbinde asla bir araya gelemez ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3061- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda gösterilen her türlü çabadan dolayı çıkarılan toz ile Cehennem dumanı mü’min bir kul üzerinde bir arada olamaz İman ve cimrilik bir mü’minin kalbinde asla bir araya gelemez ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3062- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın dini yeryüzünde hâkim olsun için gösterilen çabadan dolayı çıkarılan toz ile Cehennem dumanı hiçbir şekilde bir mü’min üzerinde bir araya gelemez ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3063- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın dini yolunda sarfedilen çabadan dolayı çıkarılan toz ile Cehennem dumanı bir Müslüman’ın burnunda birleşmez Yine bir Müslüman’ın kalbinde iman ve cimrilik bir arada bulunamaz ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
3064- Yine Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Allah Müslüman bir kimse üzerinde kendi yolunda çalışırken çıkarılan toz ile Cehennem dumanını birleştirmez Yine Allah Müslüman bir kimsenin kalbinde imanla birlikte her türlü cimriliği de bir araya getirmez ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 8; Dârimi, Cihad: 8)
9- ALLAH YOLUNDA TOZLANAN AYAKLARIN SEVABI
3065- Yezid b Ebu Meryem (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben, Cuma namazına giderken Abaye b Rafi’ bana yetişti ve şöyle dedi: “Müjdeler sana! Senin attığın şu adımlar Allah yolundadır Ebu Abs’ten duydum şöyle diyordu: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Kimin ayakları Allah yolunda tozlanırsa onu yakmak ateşe haramdır ” (Tirmizî, Cihad: 7; Buhârî, Cihad ve Siyer: 17)
10- ALLAH YOLUNDA UYKUSUZ KALAN GÖZÜN SEVABI
3066- Ebu Reyhane (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’den işittim şöyle diyordu: “Allah yolunda uykusuz kalan göze ateş haram kılınmıştır ” (Dârimi, Cihad: 11; Müsned: 16581)
11- SABAH AKŞAM ALLAH YOLUNDA HAREKET ETMEK
3067- Sehl b Sa’d (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Sabah erken vakitlerde ve akşamleyin Allah yolunda gayret edip çaba göstermek dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır ” (Buhârî, Cihad ve Siyer: 5; Müslim, Imara: 30)
12- ALLAH’IN YARDIM EDECEĞİ ÜÇ KİŞİ KİMLERDİR?
3068- Ebu Eyyub el Ensari (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Sabahleyin veya akşamleyin Allah yolunda gayret için atılan her bir adım güneşin doğup battığı bir günde yapılacak her şeyden daha hayırlıdır ” (Buhârî, Cihad ve Siyer: 5; Müsned: 22483)
3069- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) şöyle buyurdu: “Üç kişi vardır ki Allah onlara mutlaka yardım eder Allah yolunda savaşan kimse kötü yollardan sakınıp iffetli olabilmek için evlenen kimse ve borcunu ödemek ve kölelikten kurtulmak için efendisiyle sözleşme yapan köle ” (Tirmizî, Fedailül Cihad: 20; Buhârî, Cihad ve Siyer: 5)
13- ALLAH’IN ELÇİLERİ KİMLERDİR
3070- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Allah’ın elçileri üçtür: Gaziler, hacılar ve umreye gidenler ” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
14- ALLAH KİMİ GARANTİ ALTINA ALMIŞTIR?
3071- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Allah kendi rızası için kendi yolunda gayret edeni ve kendi dinini tasdik edeni Cennete sokacağını ve dünyada da elde edeceği sevap ve ganimetle evine döndüreceğini vaad etmiştir ” (İbn Mâce, Cihad: 1; Muvatta', Cihad: 1)
3072- Yine Ebu Hüreyre (r a) Rasûlullah (s a v)’in şöyle dediğini duymuştur: “Allah kendi yolunda iman üzere çıkan ve Allah yolunda gayret eden kimse Cennete girinceye kadar -ister savaşta şehid olsun isterse vefat ederek ölsün- Allah’ın garantisi altındadır veya o kimse elde edeceği sevap ve ganimetlerle evine dönünceye kadar yine Allah’ın himaye ve garantisi altındadır ” (İbn Mâce, Cihad: 1; Muvatta', Cihad: 1)
3073- Ebu Hüreyre (r a) Rasûlullah (s a v)’in şöyle söylediğini işitmiştir: “Allah yolunda gerekli çabayı gösteren kişi -Allah daha iyi bilir- gündüzleri oruç tutup geceleri ibadet eden kimse gibi sevap kazanır Allah kendi yolunda gayret eden mücahidin ruhunu alıp Cennete koymayı garanti eder veya elde edeceği sevap ve ganimetlerle evine sağ Sâlim döndürmeyi garanti eder (İbn Mâce, Cihad: 1; Muvatta', Cihad: 1)
15- SAVAŞAN MÜFREZELERİN SEVABI
3074- Abdullah b Amr (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’den işittim şöyle diyordu: “Allah yolunda savaşan müfrezeler bir ganimet elde ederlerse, üçte iki mükafatlarını bu dünyada almış olurlar üçte biri ahirette kalır Hiçbir ganimet elde edemezlerse mükafatlarının tamamı ahirete kalır ” (Müslim, Imara: 44; Ebû Davud, Cihad: 13)
3075- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) Rabbinden naklederek şöyle buyurdu: “Kullarımdan herhangi birisi Allah yolunda sırf benim rızamı kazanmak için çaba sarf ederse, onu sağ Sâlim geri çevirmek istersem elde edeceği ganimet ve sevapla evine geri döndürürüm veya şehid edip ruhunu kabzedersem affederek rahmetime alacağımı garanti ederim ” (Müsned: 5705)
16- ALLAH YOLUNDA SAVAŞAN KİMSENİN ÖRNEĞİ NASILDIR?
3076- Ebu Hüreyre (r a) Rasûlullah (s a v)’den şöyle işitmiştir: “Allah yolunda gayret gösteren mücahidin örneği -Allah daha iyi bilir- gündüzlerini oruçla, gecelerini huşu ile ruku ve secdeler yaparak namaz kılan kimse gibidir ” (İbn Mâce, Cihad: 1; Muvatta', Cihad: 1)
17- CİHADA DENK OLAN AMEL HANGİSİDİR?
3077- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlullah (s a v)’e gelerek: “Cihada denk olabilecek bir işi bana söyler misin?” dedi Rasûlullah (s a v)’de: “Ona denk bir kulluk bulamıyorum ama gücün yeter mi şuna: Mücahid savaş için çıktığında cihaddan dönünceye kadar mescide girip hiç usanıp bıkmaksızın ve bırakmaksızın namaz kılmaya ve hiç iftar etmeksizin oruç tutmaya… O adam: Buna kimin gücü yeter ki” dedi (İbn Mâce, Cihad: 1; Muvatta', Cihad: 1)
3078- Ebu Zer (r a)’den rivâyete göre, bizzat kendisi Rasûlullah (s a v)’e: “Hangi amel daha hayırlıdır?” Diye sordu Rasûlullah (s a v)’de şöyle buyurdu: “Allah’a iman ve O’nun yolunda her türlü çabayı göstermektir ” (Buhârî, Itk: 2; Müslim, İman: 36)
3079- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlullah (s a v)’e: “Hangi amel daha değerlidir?” Diye sordu Rasûlullah (s a v): “Allah’a imandır” buyurdu Adam: “Sonra hangisi?” Deyince, Rasûlullah (s a v): “Allah’ın dini yolunda her türlü gayreti göstermektir” buyurdu Adam: “Daha sonra hangisidir” deyince, “Allah tarafından kabul gören hacdır” buyurdu (Müslim, İman: 36; Tirmizî, Cihad: 21)
18- ALLAH YOLUNDA CİHAD ETMENİN DE DERECELERİ VAR MIDIR?
3080- Ebu Said el Hudrî (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Ey Ebu Said! Kim Rab olarak Allah’tan razı olur, din olarak ta İslâm’ı seçerse, Peygamber olarak ta Muhammed’i kabul ederse; Cennet ona vacib olur ” Ravi diyor ki: Ebu Said buna çok hayret etti ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! Söylediğini bana tekrar söyler misin?” Dedi Rasûlullah (s a v) söylediğini tekrarladı ve şöyle devam etti: “Bir başka şey daha vardır ki onu yapanın derecesi Cennette yüz kat artar, her derecenin arası da gökle yer arası gibidir ” Ebu Said: “Ey Allah’ın Rasûlü! O nedir?” deyince Rasûlullah (s a v): “Allah yolunda cihaddır Allah yolunda cihaddır ” buyurdu (Ebû Davud, Salat: 36; Müslim, İmara: 31)
3081- Ebu’d Derda (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Kim namazını doğru dürüst ve devamlı kılarsa ve zekatını da verip Allah’a hiçbir kimseyi ve hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse, hicret etmeyip doğduğu yerde ölse bile Allah onu bağışlar ” Bunun üzerine biz: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bunu biz insanlara haber versek de sevinseler olmaz mı” dedik Rasûlullah (s a v) şöyle devam etti: “Cennette yüz derece vardır ki her bir derecenin arası yerle gök arası kadardır Allah bu yerleri kendi yolunda gayret gösterip çabalayan mücahidler için hazırlamıştır Mü’minlere zorluk vermeyeceğini bilsem ve onlar için savaş malzemesi bulabilsem ve benim katıldığım savaşa katılmayınca üzülmeyeceklerini bir bilsem şüphesiz her müfrezeye mutlaka katılır ve Allah yolunda ölüp dirilmeyi sonra tekrar ölmeyi isterdim ” (Buhârî, Cihad ve Siyer: 18)
19- MÜSLÜMAN OLUP HİCRET VE CİHAD EDENİN DURUMU
3082- Fedale b Ubeyd (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’den işittim şöyle diyordu: “Örneğiniz ve önderiniz benim Bana iman edip, Müslüman olup hicret ederseniz Cennetin kıyılarından ve ortasından bir ev verileceğine kefilim Ve yine ben, bana inanıp benim yolumda giden ve cihad edene de yine Cennetin kıyılarından ve ortasından ve Cennetin en üst derecesinden bir köşk verileceğine kefilim Kim böyle bir iş yaparsa elde etmedik bir hayır bırakmamış, kaçınmadık bir şer de bırakmamış sayılır Nerede ölürse ölsün fark etmez ” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
3083- Sebre b Ebu Fakih (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’den işittim şöyle diyordu: “Şeytan, ademoğlunun her yerde önüne oturur, Müslüman olma yolunda yine önüne oturur, engeller çıkarmaya ve Allah yolundan saptırmaya çalışır ve yeni Müslüman olan birine şöyle der: “Sen Müslüman oldun, babanın ve atalarının dinini terk ettin ha!” O kimse şeytanı dinlemez ona isyan eder ve Müslüman olarak kalmış olur Şeytan hicret eden kimsenin de yolunu keser, önüne oturur ve şöyle der: “Kendi vatanını ve yurdunu terk edip nasıl hicret edersin? Hicret etmek dizginlerinden bağlanmış at gibidir ve çok sıkıntılıdır” der O kimse de ona isyan edip onu dinlemez ve hicretini yapmış olur Sonra şeytan, cihad yolu üzerine oturur ve şöyle der: “Cihad yorgunluk demektir, hem kendini yorarsın hem de malını kaybedersin, savaşacak ve öldürüleceksin Karın başkasına nikahlanacak, malların taksim edilecek…” O kimse de şeytanın bu sözlerine kulak vermez ve isyan ederse o da cihadını yapmış olur ” Daha sonra Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Kim bunları böylece yaparsa, o kimseyi Cennete koymak Allah üzerine bir borçtur Savaşta öldürülse de, boğularak ölse de, hayvanın sırtından düşüp ölse de Allah o kimseyi mutlaka Cennetine koyacaktır ” (Müsned: 15392)
20- ALLAH YOLUNDA ÇİFT SADAKA VERENİN SEVABI
3084- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Kim Allah yolunda çift çift harcamada bulunursa, Cennette o kimseye Ey Allah’ın kulu, bu kapıdan gel, hayır ve bereketler buradadır denilir Çok namaz kılanlar ise Cennetin namaz kapısından, cihad edenler cihad kapısından çağrılır Çok sadaka verenler ise zekat kapısından çağrılır, çok oruç tutanlar ise Reyyan kapısından çağrılır” buyurdu Bunun üzerine Ebu Bekir: “Ey Allah’ın Peygamberi! Bir kişi bu kapıdan hepsinden de çağrılabilir mi? Buna bir engel var mıdır?” dedi Rasûlullah (s a v)’de: “Evet hepsinden davet olunur Senin onlardan biri olmanı ümîd ederim ” (Buhârî, Fedailül Ashab: 5; Tirmizî, Menakıb: 14)
21- SAVAŞ NE MAKSATLARLA YAPILIR?
3085- Ebu Musa el Eş’arî (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir bedevi Rasûlullah (s a v)’e gelerek: “Kimisi şöhret için, kimisi ganimet elde edebilmek için kimi de cesaretini göstermek için savaşıyor, bunlardan hangisi Allah yolundadır?” diye sordu Rasûlullah (s a v)’de: “Kim Allah’ın dini yeryüzüne hâkim olsun diye gayret edip savaşırsa o Allah yolundadır” buyurdu (Tirmizî, Cihad: 15; Müslim, Imara: 42)
22- SAVAŞTAKİ NİYETLER BİR GÜN AÇIĞA ÇIKACAKTIR
3086- Süleyman b Yesar (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: İnsanlar Ebu Hureyre’nin yanından ayrılıp gidince şanslı bir kimse Ebu Hureyre’ye gelerek: “Ey âlim kimse! Rasûlullah (s a v)’den işittiğin bir hadisi bana anlat” dedi Ebu Hüreyre de: “Evet” dedi ve şöyle anlattı: Rasûlullah (s a v)’den işittim şöyle diyordu: “Kıyamet günü üç kişinin hesapları önceden görülür Birincisi savaşta şehid olan kimse getirilir, kendisine verilen nimetler ona gösterilir O da o nimetleri tanır sonra Allah ona, bu nimetlere karşılık dünyada ne yaptın? diye sorar O kimse de Senin yolunda savaştım ve şehid düştüm der Allah: Yalan söylüyorsun fakat sen, falan kimse çok cesurdur desinler diye savaştın, netice de senin hakkında böylece söylendi Sonra Allah emreder ve yüzü üstü sürünerek Cehenneme atılacaktır
Diğer bir kimse ise ilim tahsil edip onu başkalarına öğreten ve Kur’an okuyan kimsedir Kıyamet günü o da Allah’ın huzuruna getirilir, kendisine verilen nimetler gösterilir O da kendisine verilen tüm nimetleri tanır Sonra Allah, ona sorar: “Bu nimetler karşılığında ne yaptın?” O da: “İlim öğrendim ve başkalarına da öğrettim Senin rızanı kazanmak için Kur’an okudum” der Allah’ta: “Yalan söylüyorsun” der; “Sen alim desinler diye ilim tahsil ettin Kur’an okuyor desinler diye Kur’an okudun, sonunda sana da böylece denildi ” Sonra Allah tarafından emir verilecek ve yüzüstü Cehenneme atılacaktır
Diğer bir kimse de Allah’ın kendisini bolluk içersinde ve her türlü malları verdiği bir kimsedir ki o da Allah’ın huzuruna getirilir ve dünyadaki kendisine verilen nimetler gösterilir ve o da onları tanır Allah: “Bunca nimetlere karşılık ne yaptın?” Diye sorar O kişi de: “Senin sevdiğin her yolda malımdan harcadım der ” (Ebu Abdurrahman der ki: “Senin sevdiğin” kelimesinden ne kastedildiğini anlayamadım Senin infak etmemi istediğin her yere infak ettim demiş olmalıdır ) Allah: “Yalan söylüyorsun sen, tüm bu yaptıklarını falan adam cömerttir desinler diye yapıyorsun ve sonunda sana böyle de söylenmiş oldu ” Sonra Allah emreder ve yüzüstü sürünerek Cehenneme atılacaktır ” (Müslim, Imara: 43; Tirmizî, Zühd: 17)
|