Prof. Dr. Sinsi
|
Sünen-İ Nesai Talak (Boşanma)
21- KALEM KİMLERDEN KALKMIŞTIR?
3378- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Üç kişiden kalem kaldırılmıştır İşlediklerinden dolayı günah yazılmaz 1 Uyanıncaya kadar uyuyan kişi 2 Akıl baliğ oluncaya kadar küçük çocuk 3 Akıllanıncaya veya o durum ondan geçinceye kadar deli kimse ” (Ebû Davud, Hudud: 16; İbn Mâce, Talak: 15)
22- KİŞİNİN GÖNLÜNDEN GEÇİRDİKLERİNDE SORUMLULUK VAR MIDIR?
3379- Ebu Hureyre(r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Allah, ümmetimin kalbinden geçen ve dile getirmedikleri ve yapmadıkları şeylerden vazgeçmiştir Sorumlu tutmaz ” (İbn Mâce, Talak: 14; Tirmizî, Talak ve Lian: 8)
3380- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Ümmetimin gönlünden geçen temayüller ve vesveseler işlenmedikçe ve söylenmedikçe affedilmiştir, Allah sorumlu tutmaz ” (İbn Mâce, Talak: 14; Tirmizî, Talak ve Lian: 8)
3381- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) şöyle buyurdu: “Allah, ümmetimin aklından geçirip söylemedikleri ve yapmadıkları işlerden dolayı sorumlu tutmaz, günah yazmaz ” (İbn Mâce, Talak: 14; Tirmizî, Talak ve Lian: 8)
23- RASÛLULLAH (S A V)’İN HANIMINI DAVET ETMEYEN ÇORBACI
3382- Enes (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’in Farslı bir komşusu vardı, güzel çorba pişirirdi Bir gün Rasûlullah (s a v)’e geldi Rasûlullah (s a v)’in yanında Aişe vardı O adam eliyle işaret ederek Rasûlullah (s a v)’in gelip pişirdiği çorbadan yemesini istedi Rasûlullah (s a v)’de Aişe’ye işaret ederek bu hanımım Aişe’de gelirse olur demek istedi O adam da yine eliyle işaret ederek iki veya üç kere olmaz manasına işaret etti (yani sadece Seni davet ediyorum hanımın gelmesin dedi) (Müslim, Eşribe: 21; Tirmizî, Etıme: 42)
24- AMELLER NİYETE GÖRE DEĞERLENDİRİLİR
3383- Ömer b Hattab (r a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Yapılan her iş niyete göre değerlendirilir Herkesin niyet ettiği ne ise eline o geçer Kimin memleketini terk etmesi veya günahlardan uzak kalması Allah ve Rasûlünün isteği doğrultusunda ise onun bu yaptığı iş Allah yolunda sayılır ve ahirette hesabı ona göre görülür Kimin de memleketini terk etmesi eline geçireceği bir dünyalık veya elde edeceği bir kadın için olursa, onun da bu hicreti hicret ettiği bu şeye aittir, onları elde etmiş olur ahirette de hesabı ona göre verilir ” (Tirmizî, Cihad: 15; Müslim, Imara: 45)
25- KUREYŞ PEYGAMBERE SÖVMÜŞ MÜDÜR?
3384- Ebu Hüreyre (r a) Rasûlullah (s a v)’den şöyle aktarmıştır: “Bakınız! Allah Kureyş’in sövmesini ve lanetini nasıl da benden çevirip uzak tutuyor Ben (Övülmüş insan) Muhammed olmama rağmen onlar nasıl da beni kötüleyip beni lanetliyorlar ” (Buhârî, Menakıb: 17; Müsned: 7029)
26- EVLİLİĞİN DEVAMI SERBEST BIRAKILIR MI?
3385- Peygamber (s a v)’in hanımlarından Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) zevcelerini dünya hayatıyla Allah’ın Rasûlü ve ahireti tercih konusunda serbest bırakmakla emredilince önce benden başladı ve sana bir şey söyleyeceğim yalnız acele etme anne ve babana danış dedi Rasûlullah (s a v) anne ve babamın kendisinden ayrılmayacağımı biliyordu daha sonra Rasûlullah (s a v) şu ayeti okudu: (Ahzâb sûresi 28 ayet) “Ey Peygamber! Eşlerine söyle eğer siz dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız gelin size boşanma bedelini vereyim ve sizi güzellikle salıvereyim ” Bunun üzerine ben bu konuda babama ve anneme mi danışacağım Ben Allah ve Rasûlünü ve Ahiret yurdunu isterim dedim Aişe sözüne devamla şöyle dedi: “Daha sonra Rasûlullah (s a v)’in diğer hanımları da benim yaptığım gibi yaptılar Rasûlullah (s a v)’in onları muhayyer bırakması onların da Rasûlullah (s a v)’i seçmeleri talak olarak kabul edilmedi (Buhârî, Talak: 4; Müslim, Talak: 4)
3386- Aişe (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ahzâb sûresi 28 ayet nazil olunca Rasûlullah (s a v) yanıma gelip benden başlayarak şöyle buyurdu: “Ey Aişe Sana bir şey söyleyeceğim fakat acele etme, annene babana danışmadan karar verme” Aişe diyor ki: Vallahi Rasûlullah (s a v) anne ve babamın Rasûlullah (s a v)’den ayrılmamı istemeyeceklerini biliyordu Daha sonra bana Ahzâb sûresi 28 ayetini okudu Ben de şöyle dedim: “Bu konuda anne ve babama mı danışacağım Ben Allah’ı ve Rasûlünü istiyorum” dedim (Buhârî, Talak: 4; Müslim, Talak: 4)
27- SERBEST BIRAKMAK ŞEKLİYLE TALAK GERÇEKLEŞİR Mİ?
3387- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) bizi dünya hayatı ile Allah ve Rasûlünü seçmede serbest bıraktı, biz de onu seçtik Bu talak olur mu? (Buhârî, Talak: 4; Müslim, Talak: 4)
3388- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) bizi kendisini ve dünyayı seçmekte serbest bıraktı fakat bu talak sayılmadı (Buhârî, Talak: 4; Müslim, Talak: 4)
3389- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) hanımlarını kendisini ve dünyayı seçmekte serbest bıraktı fakat bu talak sayılmadı (Buhârî, Talak: 4; Müslim, Talak: 4)
3390- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) hanımlarını kendisini ve ahireti tercih etmekte serbest bıraktı Bu talak sayılır mı? (Buhârî, Talak: 4; Müslim, Talak: 4)
3391- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) bizi kendisiyle dünyayı seçmek arasında serbest bırakmıştı Bizde kendisini seçmiştik fakat bu olayı bizim için talak sayılmamıştı (Buhârî, Talak: 4; Müslim, Talak: 4)
28- AZAD ETMEYE KİMDEN BAŞLANIR?
3392- Kasım b Muhammed (r a)’ ten rivayete göre, şöyle demiştir: Aişe’nin bir köle bir de cariyesi vardı, o ikisini de azâd etmek istemişti ve Rasûlüllaha sormuştu Rasûlullah (s a v)’de: “Cariyeden önce köleden başla” buyurdu (İbn Mâce, Itk: 10; Ebû Davud, Talak: 23)
29- BERİRE KISSASINDAKİ ÜÇ HÜKÜM NELERDİR?
3393- Peygamber (s a v)’in hanımı Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Berire kıssasında üç hüküm vardır 1 Aişe cariyesi Berire’yi azâd etmiş kocasıyla kalıp kalmayacağı konusunda serbest bırakmıştır 2 Rasûlullah (s a v)’de: “Vela hakkı onu azâd edene aittir” buyurdu 3 Rasûlullah (s a v) bir gün evine girdi bir tencerede et kaynıyordu Rasûlullah (s a v)’e ekmek ve evde bulunan bir katık getirildi de Rasûlullah (s a v) “Kaynayan tenceredeki etten bir şeyler yok mu” buyurdular Orada bulunanlar: “Evet Ey Allah’ın Rasûlü! O et Berire’ye sadaka olarak verilen ettir Sen ise sadaka yemezsin dediler Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “O et Berire’ye sadakadır bize hediyedir” buyurdular (Buhârî, Talak: 16; Dârimi, Talak: 21)
3394- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire olayında üç tane dini hüküm vardır: “1 Ailesi onu satmak istedi fakat vela hakkının kendilerine ait olmasını şart koştular Bu durum Peygamber (s a v)’e anlatılınca; Aişe’ye: “Onu satın al ve azâd ediver” buyurdu ve: “Vela hakkı azâd edene aittir” dedi 2 Berire azâd edildi Rasûlullah (s a v) onu kocasıyla kalıp kalmayacağı konusunda serbest bıraktı O da kendi başına kalmayı seçti 3 Berire’ye bazı şeyler sadaka olarak getirilirdi de o da onlardan bir kısmını bize hediye ederdi Bu durumu Rasûlullah (s a v)’e aktardım O da: “Onun verdiklerinden yiyiniz o Berire’ye sadakadır fakat bize Berire’nin hediyesidir” buyurdu (Buhârî, Talak: 16)
30- KOCASI HÜR OLAN KENDİSİ DE AZAD EDİLEN CARİYE SERBEST BIRAKILIR MI?
3395- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire’yi satın aldım, Berire’nin ailesi vela hakkı bize aittir diye şart koştular Bunu Rasûlullah (s a v)’e sordum şöyle buyurdular: “Onu azâd et Vela hakkı para vererek azâd edene aittir ” Aişe diyor ki: Onu azâd ettim sonra Rasûlullah (s a v) onu çağırdı ve kocasıyla beraber kalıp kalmamakla onu serbest bıraktı O zaman Berire bana şunu da bunu da verse onunla birlikte kalmam dedi ve yalnız kalmayı tercih etti, onun kocası hür bir kimse idi (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
3396- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, bizzat kendisi Berire’yi satın almak istedi, ailesi onun Vela hakkı bize ait olacaktır diye şart koştular Bu durumu Rasûlullah (s a v)’e aktardım, O da: “Onu satın al ve azâd et Vela hakkı azâd edene aittir” buyurdu Daha sonra Rasûlullah (s a v)’e bir et getirildi ve bu et Berire’ye sadaka olarak verilen ettendir denildi O zaman Rasûlullah (s a v): “O et Berire’ye sadakadır bize ise Berire’nin hediyesidir ” buyurdu Rasûlullah (s a v) Berire’yi kocasına dönüp dönmemekte serbest bıraktı kocası hür bir kimseydi (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
31- BERİRE OLAYI VE DEĞİŞİK RİVAYETLER
3397- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire hürriyetine kavuşması için her yıl bir okıyye vermek şartıyla dokuz okıyye vermek üzere anlaşma yapmıştı Aişe’ye gelerek kendisine yardım etmesini istedi Aişe ise: “Yardım edemem fakat vela hakkı benim olmak şartı ile dokuz taksidini de bir sefer de ödeyebilirim” dedi Berire gitti ve efendileriyle bu konuyu konuştu Onlar vela hakkı kendilerine ait olursa bu teklifi kabul edebileceklerini ifade ettiler Bunun üzerine Berire tekrar Aişe’ye geldi, o sıra da Rasûlullah (s a v)’de oraya gelmişti Berire kendisine söylenenleri aynen nakletti Aişe ise: “Hayır olamaz, vela hakkı bana ait olursa o zaman olur dedi Rasûlullah (s a v)’de: “Nedir meseleniz” buyurdu Aişe: “Ey Allah’ın Rasûlü! Berire bana geldi yaptığı anlaşmadaki borcunu ödeyebilmek için benden yardım istedi Bende vela hakkı ben de olmak şartıyla tüm borcunu ödeyebileceğimi değilse yardım etmeyeceğimi söyledim Berire’de durumu efendilerine anlattı, onlarda vela hakkı kendilerinde kalmak şartıyla razı olabileceklerini söylemişler” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Onu satın al vela şartının da senin olduğunu onlara şart koş çünkü vela hakkı azâd edene aittir” buyurdu Sonra kalktı ve bir konuşma yaparak Allah’a hamd-ü sena ettikten sonra şöyle buyurdu: “Bir kısım insanlara ne oluyor da Allah’ın Kitabında olmayan şartları ileri sürüyorlar ve diyorlar ki: falan kimseyi satın al, azâd et, vela hakkı benimdir diyorlar Allah’ın Kitabı en doğru olandır Allah’ın şartları da en itimat edileni ve sağlamıdır Allah’ın Kitabında olmayan bütün şartlar yüz şartta olsa batıldır” buyurdu Rasûlullah (s a v), Berire’yi kocasından ayrılıp ayrılmamakta serbest bıraktı, kocası köle idi Berire kendi başına kalmayı tercih etti Urve diyor ki: “Eğer Berire’nin kocası hür olsaydı Rasûlullah (s a v), Berire’yi bu konuda serbest bırakmazdı ” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
3398- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire’nin kocası köle idi (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
3399- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, bizzat kendisi Ensar’dan bir adamdan Berireyi satın aldı, satanlar vela hakkının kendilerine ait olmasını şart koşmuşlardı Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Vela hakkı nimete sahib olanındır (Yani parayı vererek hürriyete kavuşturan kimsenindir ) Kocası köle olduğu için Berire’yi serbest bıraktı Aişe’ye biraz et hediye edilmişti de Rasûlullah (s a v): “O etten biraz da bize verseniz” buyurmuştu Aişe: Bu et Berire’ye sadaka olarak verlmişti deyince Rasûlullah (s a v) “O Berire’ye sadakadır bize hediyedir” buyurdu (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
3400- Aişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’e Berire’nin durumunu sordum, onu satın almak istiyorum vela hakkı kendilerine kalmasını şart koşmuşlardı Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Onu satın al, vela hakkı satın alıp azâd edene aittir” buyurdu Ravi diyor ki: Rasûlullah (s a v) kocası köle olduğu için Berire’yi kocasına gidip gitmemekte serbest bıraktı sonrasını hatırlamıyorum Rasûlullah (s a v)’e et getirilmişti Oradakiler: “Bu et Berire’ye getirilen sadakalardandır” dediler Rasûlullah (s a v)’de: “O Berire için sadakadır bizim için Berire’nin hediyesidir” buyurdu (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
32- BİR AY KAÇ GÜNDÜR?
3401- Ebu’d Duha (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir ayın kaç gün olduğunu tartışıyorduk bir kısmımız otuz gün bir kısmımız da yirmi dokuz gün diyorduk Ebu’d Duha şöyle dedi: İbn Abbas bize şu olayı anlatmıştı Peygamber hanımları yanlarında aileleri de olduğu halde ağlayarak bir gün sabahı etmiştik Ben hemen mescide girdim Bir de ne göreyim mescid doluydu O sırada Ömer b Hattab geldi ve Peygamber (s a v)’in yanına vardı, Peygamber (s a v) o gün kendisine ait yüksekçe bir odada idi Ömer selâm verdi hiçbir kimse cevap vermedi, tekrar selâm verdi yine cevap veren olmadı, tekrar selâm verdi yine cevap veren olmadı sonra geri döndü Bilal’i çağırdı ve Peygamberin huzuruna girdi Hanımlarını boşadın mı? diye sordu Rasûlullah (s a v): “Hayır, bir ay onlara yaklaşmamaya yemin ettim” buyurdu Rasûlullah (s a v) yirmi dokuz gün bekledi sonra bulunduğu yerden inerek hanımlarının yanına girdi (Buhârî, Talak: 7; Müslim, Talak: 5)
3402- Enes (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s a v) kendisine mahsus bir odada bekleyerek hanımlarına yaklaşmamak üzere yemin etmişti Yirmi dokuz gece bekledi sonra bulunduğu yerden inip hanımlarının yanına girdi Kendisine: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bir ay diye yemin etmemiş miydin?” diye soruldu: “Bir ay yirmi dokuz gündür” buyurdu (Buhârî, Talak: 7; Müslim, Talak: 5)
33- ZIHAR (Bkz 33/4 ve 58/2)
3403- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, bir adam Rasûlullah (s a v)’e gelerek, karısına zıhar yapan ve keffaret ödemeden karısıyla cinsel ilişki kuran bir adam Rasûlullah (s a v)’e geldi ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ben hanımıma zıhar yaptım ve keffaret ödemeden de cinsel ilişki de bulundum” dedi Rasûlullah (s a v): “Allah iyiliğini versin bunu neden yaptın?” buyurdu Adam: “Ay ışığında hanımımın ayak bileğine taktığı bileziği gördüm onun için yaptım” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Allah’ın emrini yerine getirmeden ona yaklaşma” buyurdu (İbn Mâce, Talak: 26; Ebû Davud, Talak: 17)
3404- İkrime (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam karısına zıhar yapmıştı Keffaretini ödemeden de hanımıyla cinsel ilişki de bulunmuştu Bu durumu Rasûlullah (s a v)’e aktarınca Rasûlullah (s a v): “Bunu yapmana sebep ne idi” buyurdu Adam: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah sana rahmet etsin Ay ışığında onun ayak bileğine taktığı bileziği veya bacağını gördüm de o yüzden yaptım” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) “Allah’ın sana emrettiği şeyi yapıncaya kadar ondan ayrı kal” buyurdu (İbn Mâce, Talak: 26; Ebû Davud, Talak: 17)
3405- İkrime (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlullah (s a v)’e gelerek: “Ey Allah’ın Peygamberi, o kimse hanımına zıhar yaptı sonra da üzerine düşeni yapmadan (keffaret ödemeden) onunla münasebette bulundu durumu ne olacak?” diye sordu Rasûlullah (s a v): “Bu işi yapmaya ne sebep oldu?” diye sorunca, o da şöyle dedi: “Ey Allah'ın Peygamberi! Ay ışığında onun bacağının beyazlığını gördüm ” O zaman Rasûlullah (s a v): “Üzerine düşeni yapmadıkça hanımından uzak kal” buyurdu (İbn Mâce, Talak: 26; Ebû Davud, Talak: 17)
3406- Aişe (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bütün sesleri işiten Allah’a hamdolsun Havle Rasûlullah (s a v)’e gelerek kocasından şikayet etti Söylediklerini duymadım fakat Allah: Mücadele sûresi 1-4 ayetlerini indirdi (Tirmizî, Talak: 20; Ebû Davud, Talak: 17)
34- HULU’ (BİR ÇEŞİT BOŞAMA ŞEKLİ) Bkz 2/229
3407- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kocalarından ayrılmak, ve muhalea yapmak isteyen kadınlar münafıklardır (Müsned: 8990)
3408- Amre binti Abdurrahman (r a) Habibe binti Sehl’den aktarıyor Habibe; Sabit b Kays b Şemmas’ın nikahı altındaydı Rasûlullah (s a v) sabah namazı için çıkacaktı, kapısının önünde sabahın karanlığında Habibe binti Sehl’i gördü; Rasûlullah (s a v) “Sen kimsin?” diye sordu O da: “Ben Habibe binti Sehlim Ey Allah’ın Rasûlü!” dedi “Nedir derdin?” deyince “Ben ve Sabit bir arada yaşayamayız” dedi Sabit b Kays gelince Rasûlullah (s a v) ona; “Bak bu Habibe binti Sehl olup söylenmesi gerekenleri hep söyledi” buyurdu Habibe: “Ey Allah’ın Rasûlü! Onun bana verdiği her şey yanımdadır” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v), Sabit’e: “Ondan verdiklerini al” buyurdu Sabit de aldı, Habibe de Sabit’ten ayrılmış olarak ailesinin yanında oturdu (Ebû Davud, Talak: 18; İbn Mâce, Talak: 23)
3409- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Sabit b Kays’ın karısı Peygamber (s a v)’e gelip; ey Allah’ın Rasûlü! Ben Sabit’e karşı ne dini ne de ahlakî yönde bir ayıp işlemiyorum Fakat Müslüman olarak küfre götürecek hareketleri de yapmak istemiyorum diyerek ayrılmak istediğini bildirdi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Sana mihir olarak verdiği bahçesini ona verdin mi?” buyurdu O da: “Evet verdim” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v), Sabit’e: “Bahçeni al hanımını da bir talakla boşa” buyurdu (Ebû Davud, Talak: 18; İbn Mâce, Talak: 23)
3410- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Bir adam Peygamber (s a v)’e gelerek: “Karım hiçbir erkeği geri çevirmiyor ne yapmalıyım?” diye sordu Rasûlullah (s a v)’de: “Dilersen onu boşa” buyurdu Adam: “Gönlüm ona takılı kalacağından korkuyorum” dedi “O zaman ondan istifade et hanımın olarak kalsın” buyurdu (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
3411- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, bir adam: “Ey Allah’ın Rasûlü! Nikahımda bir hanımım var hiçbir erkeği geri çevirmiyor ne yapmalıyım?” diye sordu Rasûlullah (s a v): “Onu boşa” buyurdu Adam: “Ondan ayrı kalmaya dayanamam” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Öyleyse onu bırakma nikahında tut” buyurdu (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
35- LİAN (BİR ÇEŞİT BOŞAMA) (Bkz 24/6-9)
3412- Asım b Adıy (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Aclan oğullarından Uvaymir bana gelerek şöyle dedi: “Ey Asım ne dersin? Bir kimse kendi hanımıyla başka birini zina ederken görse ve zina eden adamı öldürse siz de onu kısas yaparak öldürür müsünüz? Yoksa bu kimse ne yapmalı? Lütfen bunu Rasûlullah (s a v)’e sorabilir misiniz?” Asım bu konuyu Rasûlullah (s a v)’e sordu fakat Rasûlullah (s a v) bundan hoşlanmadı ve ayıpladı Sonra Uveymir, Asım b Adiy’e gelerek: “Ey Asım ne yaptın?” dedi Asım: “Dediğini yaptım ama sen hayırlı bir şey yapmış olmadın Rasûlullah (s a v) hoşlanmadı ve bu tür soruları ayıpladı” dedi O zaman, Uveymir: “Vallahi bu konuyu Rasûlullah (s a v)’e mutlaka soracağım” dedi ve Rasûlullah (s a v)’e gidip sordu Rasûlullah (s a v): “Allah senin ve hanımın hakkında ayet indirdi Hanımını alıp buraya getir” buyurdu Sehl diyor ki: Ben Rasûlullah (s a v)’in yanında toplumun arasındaydım, Uveymir karısını getirdi ve karşılıklı lanetleştiler Daha sonra Uveymir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Onu nikahım altında tutarsam ona karşı yalan söylemiş olurum” dedi ve Rasûlullah (s a v) boşamak için emir vermeden önce karısını boşadı Bu olaydan sonra karşılıklı lanetleşen kimselerin ayrılmaları kocanın talakıyla adet olmuş oldu (Ebû Davud, Talak: 27; İbn Mâce, Talak: 27)
36- DOĞUM VE HAMİLELİK ÜZERİNE LANETLEŞME
3413- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v), Aclanlı karı koca arasında karşılıklı lanetleşme yaptırdı o sırada kadın zinadan dolayı hamile idi (Buhârî, Talak: 32; Müslim, Lian: 1)
37- BİR KİMSE HANIMINI BAŞKA BİRİYLE ZİNA HALİNDE GÖRÜRSE ARALARINDA MÜLÂÂNE YAPILARAK AYRILIRLAR
3414- Muhammed (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b Malik’e karısını zina ederken gördüğünü söyleyen adamın durumunu sordum Bu konuda bilgisi olduğunu tahmin ediyordum Enes şöyle dedi: Hilal b Ümeyye, Şerik b Sahma ile karısının zina yaptığını iddia etti Şerik, Bera b Malik’in ana bir kardeşiydi İslâm’da karşılıklı lanetleşenlerin ilki idi Rasûlullah (s a v) hanımıyla kendisini karşılıklı lanetleştirdi sonra da şöyle buyurdu: “Bu kadının doğacak çocuğuna bakıp gözetleyiniz teni beyaz, saçı düz ve gözü bozuk bir çocuk doğarsa bu çocuk Hilal b Umeyye’dendir Eğer doğacak çocuk gözleri sürmeli, kıvırcık saçlı ve ince baldırlı biri olursa o çocuk Şerik b Sehma’ya aittir ” Ravi diyor ki: çocuk doğunca haberim oldu gözleri sürmeli, kıvırcık saçlı ve ince baldırlı imiş (Müslim, Lian: 1; Müsned: 11997)
|