Yalnız Mesajı Göster

Hadîs-İ Şeriflere Göre Evlenme Âdabı

Eski 07-27-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hadîs-İ Şeriflere Göre Evlenme Âdabı



18 Azil (Meni'nin Dışarı Akıtılması) Caizdir


Hanımının rahmine menisini akıtmaması kocaya caizdir
a) Hz Cabir şöyle demiştir: "Kur'an nazil olduğu halde, biz azil yapıyorduk"
Hadisin diğer bir şekli şöyledir: "Hz Peygamber'in zamanında bizler azil yapardık ve Hz Peygamber bil-diği halde azli bize yasaklamadı[url=http://wwwmuminecom/#_ftn38]
b) Ebu Said el-Hudrî şöyle anlatmaktadır:
Bir kişi gelip Hz Peygamber'e şöyle dedi: "Ey Allah'ın Rasûlü! Benim doğurgan bir cariyem var ve ben onunla münasebette bulunurken başkalarının yap-tığı gibi azil yapıyorum Fakat yahudiler, "Azil, evladı bir nevi diri diri gömmektir" diyorlar Siz bu konuda ne buyurursunuz?" Hz Peygamber; "Yahudiler ya-lan söylüyorlar! Allah Teâlâ eğer o çocuğu yaratmak isteseydi, O'nu engellemek senin haddine miydi?" di-ye cevap verdi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn39]
c) Hz Cabir şöyle anlatmaktadır:
Bir kimse gelip, Hz Peygamberce şöyle sordu: "Ey Allah 'in Rasûlü! Benim bize hem hizmetçilik, hem de bahçıvanlık yapan bir cariyem var Ben onunla mü-nasebette bulunuyorum fakat aynı zamanda hamile kal-masını da istemiyorum (Bu durum karşısında ne yap-mam gerekir?)" Hz Peygamber (sa); "Dilersen azil yapabilirsin, fakat (şunu da bil ki), takdir edilen evlat ona muhakkak verilecektir" buyurdu
Bir süre sonra aynı kişi gelerek, Hz Peygamber'e "Ey Allah'ın Rasûlü! Cariyem hamile kaldı" deyince, Hz Peygamber (sa); "Ben sana daha önce dememiş miydim? Ona takdir edilen verilecektir" diye buyurdu[url=http://wwwmuminecom/#_ftn40]


19 Azlin Terki Evlâdır


Azil her ne kadar caiz ise de, hiç yapılmaması çok daha iyi ve uygundur Çünkü azil yapıldığında kadın da memnun olmaz Şayet kadının da isteğiyle yapıla-cak olursa, bu takdirde evlenmenin maksatlarından olan ümmetin çoğalması hedefi zarar görür Nitekim Hz Peygamber; "Sevimli ve doğurgan kadınlarla evlenin ki diğer ümmetlere karşı çokluğunuzla iftihar edebileyim" diye buyurmuştur[url=http://wwwmuminecom/#_ftn41]
Bu nedenden dolayı kendisine azlin hükmü sorul-duğunda Hz Peygamber "O gizlice ev-lat gömmektir" demiştir[url=http://wwwmuminecom/#_ftn42]Bu hikmete binaen, Ebu Said el-Hudri'nin rivayet ettiği bir hadiste, azlin terkedilmesinin daha uygun ol-duğuna işaret edilmiştir:
Bir defasında yanında azilden bahis açıldığın-da Hz Peygamber; "Sizden biri bunu niye yapar? İyi bilin ki yaradanı Allah olmayan hiç kimse yoktur" di-ye buyurdu ve fakat "Kimse onu yapmasın" demedi
Hadisin diğer bir rivayeti şöyledir: "Siz (azil) ya-pabilirsiniz- Ama Kıyamet'e kadar var olacak her can-lı, muhakkak olacaktır" Son cümle üç kez tekrar edil-miştir[url=http://wwwmuminecom/#_ftn43]


20 Eşler Evlenirken Neye Niyet Etmelidir?


Eşlerin evlenirken yapacakları niyetlerin en iyisi, nefislerini haramdan korumayı ve namuslu yaşamayı is-temeleridir
Ebu Zer'in rivayet ettiği gibi, bu niyetle evlenenle-rin münasebetleri bile sadakadır:
Ashabdan bir grup, Hz Peygamber'in (sa) ya-nına gelerek; "Ey Allah 'in Rasûlü! Zenginler bütün se-vapları elde ediyorlar Çünkü namaz kıldığımız gibi on-lar da namaz kılıyorlar, oruç tuttuğumuz gibi oruç da tutuyorlar Ancak üstelik bir de mallarının fazlasını sa-daka veriyorlar (Onlara yetişebilmek için ne yapabili-riz?)" dediler
Hz Peygamber (sa) onlara şöyle dedi: "Allah Teâlâ size sadaka vereceğiniz bir şey vermemiş midir? Her teşbih (Subhanallah) bir sadaka, her tekbir (Allahu Ekber) bir sadaka, her tehlil (La ilahe illallah) bir sadaka, her temhid (Elhamdülillah) bir sadakadır Marufu em-retmek sadakadır, münkerden nehyetmek sadakadır Herhangi birinizin eşiyle münasebeti de sadakadır"
Ashab; "Ey Allah'ın Rasûlü! Kişi hem şehvetini tatmin edecek hem de sevap mı kazanacak?" deyince, Hz Peygamber; "Şehvetini haramla tatmin etseydi gü-nahkâr olmaz mıydı?" diye sordu Ashab; "Evet, gü-nahkâr olurdu" diye cevap verince, Hz Peygamber; "O halde helâl olarak yaptığında da sevap alır" diye bu-yurdu Bundan sonra birkaç şeyin daha sadaka oldu-ğunu söyleyen Rasûlullah; "İki rekât kuşluk namazı bü-tün bunların yerini tutar" dedi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn44]


21 Zifaf Sabahında Neler Yapılmalıdır?


Kişinin sabahleyin kendisini evinde ziyarete gelen yakınlarını karşılayarak, onlara selam verip, dua etmesi, onların da aynıyla mukabelede bulunmaları müstehabdır
Enes b Malik şöyle anlatmaktadır:
Hz Peygamber (sa) Zeyneb validemizle evlen-diğinde, Velime (düğün) yemeği verdi Müslümanlar et ve ekmek (tirit) yemekten doymuşlardı Aynı gecenin sabahı Hz Peygamber hanımlarının odalarını gezerek, onlara selâm verdi, dua etti Onlar da kendisine karşı-lık verdiler[url=http://wwwmuminecom/#_ftn45]


22 Evde Bir Banyo Bulunmasının Gerekliliği


Eşlerin evinde bir banyonun olması, mutlaka ge-reklidir Sürekli umumî bir hamama gitmesi hususun-da kişi hanımına müsamaha etmemelidir Çünkü riva-yet edilen hadislere göre bu haramdır!
a) Hz Cabir'den şöyle rivayet edilmektedir
Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman eden bir er-kek hanımını umumî hamama sokmasın Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman eden bir kimse önünü peştemal ile örttükten sonra hamama girsin ve Allah 'a ve Ahiret Günü'ne iman eden bir kimse içki sofrasına oturmasın[url=http://wwwmuminecom/#_ftn46]
b) Ümmü Derdâ şöyle anlatmaktadır:
Hamamdan çıktım (Yolda giderken) Hz Pey-gamber ile karşılaştık Bana nereden geldiğimi sordu Kendisine hamamdan geldiğimi söyleyince, şöyle buyur-du: "Nefsimi yed-i kudretinde tutan Allah'a yemin ede-rim ki, annelerinden birinin evinden başka bir yerde, elbiselerini çıkaran bir kadın, kendisiyle Allah arasın-daki bütün (haya) perdelerini yırtmış demektir[url=http://wwwmuminecom/#_ftn47]
c) Ebu'l-Muleyh şöyle anlatmaktadır:
Aişe validemize Şamlı birkaç kadın geldiklerin-de, Hz Aişe onlara nereli olduklarını sordu Kadınlar Şamlı olduklarım söyleyince, Hz Aişe; "Siz kadınları umumî hamama giden memleketten misiniz?" dedi Ka-dınlar "evet' diye cevap verince, Hz Aişe şöyle dedi: "Dikkatinizi çekerim! Ben RasûluUah 'tan şöyle işittim: Evinin dışında bir yerde elbisesini çıkaran bir kadın, ken-disiyle A ilah arasındaki (haya) perdesini yırtmış demektir[url=http://wwwmuminecom/#_ftn48]


23 Eşlerin Aralarında Geçeni Başkalarına Anlatması Haramdır


Eşlerin yatakta aralarında geçen şeyleri başkaları-na anlatması, her ikisi için de haramdır Bu hususta iki hadis nakledelim
a) Kuşkusuz ki Kıyamet Gününde Allah nezdin-de derece bakımından insanların en kötüsü, hammıyla münasebette bulunduktan sonra, hammıyla arasında ge-çenlerin sırrını ifşa edenlerdir[url=http://wwwmuminecom/#_ftn49]
b) Yezid kızı Esma şöyle anlatmaktadır:
Hz Peygamber'in yanında bulunuyordum Er-kekler ve kadınlar oturmuşlardı RasûluUah; "Kişi ha-mmıyla, hanımı kocasıyla olan münasebetlerini sağda-solda konuşuyor mu?" deyince orada bulunanların hep-si sükût etti Ben, "Ey Allah'ın Rasülü! Yemin ederim ki konuşuyorlar" dedim Bunun üzerine Hz Peygam-ber; "Sakın ha! Böyle şeyleri anlatmayın Çünkü böy-le şeyleri anlatmak, tıpkı erkek ve dişi iki şeytanın yol-da halkın gözü önünde münasebette bulunmasına benzer" dedi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn50]


24 Düğün Yemeği Verilmesinin Gereği


Zifaftan sonra düğün yemeği (velime) vermek ge-rekir Çünkü -ileride de beyan olunacağı gibi Hz Pey-gamber (sa) Abdurrahman b Avf'a evlenme yemeği vermesini emretmiştir
Büreyde b Husayb'ın rivayet ettiğine göre, Hz Ali Hz Fatıma'yı Rasûlullah'tan isteyince, Rasûlullah; "Evlenmek için Velime vermek gerekir" diye buyurdu Bunun üzerine Hz Sa'd, "Ben bir koç veriyorum" de-di Bir başkası da, "Ben de şu kadar darı veriyorum" diye taahhüdde bulundu
Bir başka rivayete göre, Ensar'dan bir cemaat, Hz Ali'ye yardım maksadıyla birkaç sa' (bir ölçü birimi-dir) buğday toplamıştır[url=http://wwwmuminecom/#_ftn51]


25 Velime Yemeğinde Takip Edilecek Sünnet


Velime yemeğinde dikkat edilecek hususlar şunlar dır:
a) Zifaftan üç gün sonra olmalıdır Çünkü Hz Peygamber'den bu şekilde nakledilmiştir
Enes b Malik şöyle anlatıyor: "Rasûlullah bir hanımla evlendikten sonra, beni gönderdi Birkaç sahabîyi yemeğe davet ettim[url=http://wwwmuminecom/#_ftn52]
Yine Enes b Malik şöyle anlatmaktadır: "Ra-sûlullah Safiye validemizle evlendi ve esirlikten azad et-mesini kendisine mehir yaptı Bu evlilikten üç gün son-ra velime yemeğini verdi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn53]
b) Damat, zengin olsun, fakır olsun salih kimsele-ri yemeğe davet etmelidir
Hz Peygamber (sa) şöyle buyurmuştur: "Mü-min kimselerle arkadaş ol, yemeğini muttaki kimseler yesin[url=http://wwwmuminecom/#_ftn54]
c) Eğer imkân varsa, kişi velime olarak bir koyun veya daha fazlasını vermelidir
Enes b Malik şöyle anlatmaktadır: Abdurrah-man b Avf Medine'ye hicret ettiğinde, Hz Peygam-ber onu Ensar'dan Sa'd b Rebî'ye kardeş yaptı Sa'd kardeşini evine götürdü Yemek getirtti ve birlikte ye-diler Bu esnada Sa'd, Abdurrahman b Avf a şöyle de-di: "Ey kardeşim! Ben Medine'nin (veya Ensar'ın) mal bakımından en zenginiyim Malıma bir bak ve yarısını al (Başka bir rivayete göre), buyur bostanıma gidelim, sana onun yarısını vereyim Benim iki hanımım var Oy-sa sen benim Allah yolunda kardeşim olduğun halde se-nin hiç hanımın yok Bak, hangisi hoşuna giderse, ba-na söyle, hemen boşayayım îddeti bittiğinde onunla ev-len" (Bu durum örtünme ayeti inmeden önce olmuş-tur)
Abdurrahman b Avf; "Hayır! Allah'a yemin ede-rim ki, bunlardan hiçbirini kabul etmem Allah malını ve ehlini mübarek kılsın Sen bana pazar yerini göster" dedi Kendisine pazar yeri gösterildi O da gitti pazar-dan birşeyler alıp sattı ve kâr etti Ertesi gün yine paza-ra gitti Kârıyla kurutulmuş süt ve yağ alıp, evindeki kimselere getirdi Bir süre sonra Hz Peygamber'in mes-cidine gittiğinde üstünde zifaf alâmeti sayılan zaferan (veya halûk) denilen bir koku vardı
Hz Peygamber (sa), "Bu hâl nedir?" diye sorun-ca, Abdurrahman b Avf, Ensar'dan bir kadınla evlen-diğini söyledi Rasûlullah mehir olarak ne verdiğini so-runca, Abdurrahman b Avf beş dirhem değerinde al-tın verdiğini söyledi Rasûlullah, "Allah mübarek kıl-sın! Bir koyun da olsa velime yemeği ver" dedi ve Ab-durrahman b Avf da kendisine emredilen yemeği verdi
Abdurrahman b Avf şöyle anlatır: "Bu hadiseden sonra kendimi öyle görüyordum ki sanki yerden bir taş kaldırsam altında altın ve gümüş bulacağıma inanı-yordum"
Hadisin ravisi HzEnes der "İbn Avf'ın ölümün-den sonra servetinden her bir hanımına 100000 dinar pay düştüğünü gördüm[url=http://wwwmuminecom/#_ftn55]
d) Enes b Malik şöyle anlatıyor:
Hz Peygamber'in (sa) Zeyneb validemizin ve-limesinde verdiği yemeği, hiçbir hanımın velimesinde verdiğini görmedim Bir koyun kesti, cemaata doyun-caya kadar et yemeği yedirdi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn56]


26 Velime Yemeği Etsiz de Verilebilir


Et bulunmadığı takdirde, başka çeşit yemeklerle de velime yemeği verilebilir
Enes b Malik şöyle anlatmaktadır:
Rasûlullah (sa) Medine ve Hayber arasında üç gece kalarak, orada Safiye validemizle evlendi Ben de müslümanları onun velime yemeğine çağırdım Yemekte et (tirit) yoktu Emretti ve sofra kuruldu (Başka bir ri-vayete göre) yeri düzeltti Sonra sofra getirildi Sofra düzeltilen yere yayıldı Sofranın üzerine hurma, kuru-tulmuş süt ve yağ konuldu Cemaat doyuncaya kadar bu yemekten yedi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn57]


27 Zenginlerin Mallarıyla Velime'ye İştirak Etmesi


Zenginlere Velime'nin hazırlanmasında damada malca yardım etmeleri müstehabdır
Enes b Malik Hz Safiye'nin evliliği ile ilgili ola-rak şunları anlatmaktadır:
Ümmü Selîm yolda iken, Hz Safiye'yi süsledi ve gece Rasûlullah'a götürdü Hz Peygamber damat olarak sabahladıktan sonra, yanında birşeyler olanın ge-tirmesini söyledi (Başka bir rivayette; "Fazla yemeği olan getirsin" demiştir)
Ravi diyor ki;
Bir sofra kuruldu Kimi kurutulmuş süt (pey-nir), kimi hurma, kimi de yağ getirdi Getirilen bu mal-zemelerle (bir nev'î) helva yapıldı Ashab helvadan ye-di ve yanlarındaki yağmur suyu birikintisinden de su-suzluklarını giderdi Bu, Rasûlullah'ın velimesi oldu[url=http://wwwmuminecom/#_ftn58]


28 Velime'ye Sadece Zenginleri Davet Etmek Caiz Değildir


Velime yemeğine sadece zenginleri davet edip, fa-kirleri çağırmamak caiz değildir Nitekim Hz Peygam-ber, şöyle buyurmuştur:
"Yemeklerin en kötüsü, zenginlerin davet edilip, fakirlerin çağırılmadığı velime yemeğidir Velime dave-tine icabet etmeyen, Allah'a ve Rasulü'ne isyan etmiş demektir[url=http://wwwmuminecom/#_ftn59]


29 Davete İcabetin Gerekliliği


Veiime yemeğine davet edilenlerin, yemek daveti-ne katılmaları vaciptir Bu hususu Hz Peygamber (sa) şu hadisleriyle bildirmişlerdir:
a) "Esiri kurtarın, düğün yemeğine gidin ve has-taları ziyaret edin[url=http://wwwmuminecom/#_ftn60]
b) "İçinizden biri Velime yemeğine davet edildiğin-de, davete mutlaka icabet etsin Davete icabet etmeyen hem Allah'a hem de Rasulü'ne karşı gelmiş olur[url=http://wwwmuminecom/#_ftn61]


30 Oruçlu Olsa Bile Kişi Davete İcabet Etmelidir


"Biriniz düğün yemeğine davet edildiğinde, da-vete icabet etsin; eğer oruçlu değilse yesin, oruçlu ise dua etsin[url=http://wwwmuminecom/#_ftn62]
Bu hadisten oruçlu olunsa bile davete icabetin vucubiyeti anlaşılmaktadır![url=http://wwwmuminecom/#_ftn63]


31 Davet Sahibinin Hatırı İçin (Nafile) Oruç Bozulabilir


Davetli olan kişi, eğer nafile orucu tutuyorsa, da-vet sahibi de ısrar ederse, orucunu bozabilir
a) "içinizden biri (velime) yemeğine davet edildi-ğinde, icabet etsin Daha sonra dilerse yer, dilerse yemez[url=http://wwwmuminecom/#_ftn64]
b) "Nafile oruç tutan istediğini yapabilir, dilerse yer, dilerse orucuna devam eder[url=http://wwwmuminecom/#_ftn65]


32 Nafile Orucun Kazası Vacip Değildir


Vehme yemeğinde bozulan (nafile) orucun kazası vacip değildir
Nitekim bu hüküm iki hadisle sabit olmuştur
a) Ebu Said el-Hudrî şöyle anlatmaktadır:
Hz Peygamber'e yemek hazırladım Rasûlullah, ashabı ile birlikte teşrif ettiler Yemek geldiğinde ashabtan biri, oruçlu olduğunu (ve yemeyeceğini) söy-ledi Hz Peygamber ise bunun üzerine; "Kardeşiniz si-zin için zahmete girerek, (yemek hazırladı) ve sizi da-vet etti Şimdilik ye, sonra istersen kaza edersin" diye buyurdu[url=http://wwwmuminecom/#_ftn66]
b) Ebu Cuheyfe (ra) şöyle anlatmaktadır:
Hz Peygamber Selman-ı Farisî ile Ebu Derdâ arasında kardeşlik akdi yaptı Bir gün Selman kardeşi-ni (Ebu Derdâ'yı) ziyarete gitti Kardeşinin hanımı olan Ümmü Derdâ'yı yırtık elbiseler içinde görünce, ona ni-çin böyle perişan bir durumda olduğunu sordu Üm-mü Derdâ da; "Kardeşin Ebu Derdâ gecelerini ibadet, gündüzlerini oruçla geçirdiği için hiç bir dünya malına ihtiyaç duymuyor" dedi Bu esnada Ebu Derdâ geldi
Hz Selman'ın geldiğine çok memnun olmuştu Selman-ı Farisî'ye yemek getirerek, kendisi çekildi Hz Selman, "Sen de ye" deyince, Ebu Derdâ oruçlu olduğunu söy-ledi Bunun üzerine Hz Selman ona, "Vallahi yiyecek-sin Eğer sen yemezsen, ben de yemem" dedi Ebu Der-dâ da onunla birlikte yedi O günün gecesi birlikte yat-tılar Geceleyin Ebu Derdâ namaz kılmak istediğinde, Hz Selman ona mani oldu ve şöyle dedi: "Ey Ebu Der-dâ! Bedeninin, üzerinde hakkı vardır Rabbinin üzerinde hakkı vardır, misafirinin ve ailenin senin üzerinde hakkı vardır Oruç tut ve ye; namazını kıl ama hanımınla da ilgilen Her hak sahibine hakkını ver"
Sabaha yakın bir zamanda Hz Selman Ebu Derdâ'ya "İşte şimdi kalkabilirsin " dedi ve sonra ikisi bir-likte kalktılar, abdest alarak, iki rekât namaz kıldılar Bilâhare çıkıp, sabah namazına gittiler Ebu Derdâ Hz Selman'ın yaptıklarını Rasûlullah'a haber vermek için yanına gitti ve olanları söyledi Rasûlullah, "Evet, Sel-man 'in dediği doğrudur Senin üzerinde nefsinin de hak-kı vardır" dedi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn67]


33 Haramın Olduğu Davetlere İcabet Etmemelidir


Davet yerinde münker ve haram bulunduğu tak-dirde, (erkekli, kadınlı, içkili toplantılar vs) böyle bir davete icabet etmek caiz değildir Şayet katılmaktan maksat oradakileri münkerden nehyetmek ise caizdir Davete katıldıktan sonra, münker işlere son verilir ve haram yiyecek ve içecekler kaldırılırsa eğer, orada otu-rabilir Kaldınlmazsa derhal orayı terketmek gerekir
Nitekim bu hususta birçok hadis varid olmuştur
a) Hz Ali şöyle anlatıyor:
Yemek hazırlayıp, Rasûlullah'ı davet ettim Da-yetimi kabul ederek, icabet ettiler Ancak evde (canlı yarlıkların) resimlerini görünce geri döndüler[url=http://wwwmuminecom/#_ftn68]
b) Hz Aişe şöyle anlatmaktadır:
Üzerinde canlı varlıkların resmi bulunan bir yas-tık satın aldım Hz Peygamber bunu görünce, kapıdan içeri girmeyerek bekledi Yüzündeki hoşnutsuzluğu he-men farkettim ve dedim ki; "Ey Allah'ın Rasûlü! Gü-nahım nedir? Bileyim de tevbe edeyim" Hz Peygamber "Bu yastık nedir?" diye sorunca, ben yastığı, üze-rine oturması ve yaslanması için satın aldığımı söyle-dim Rasûlullah; "Bu resimleri yapanlar, Kıyamet Gü-nü 'tide azaba tutulacak ve onlara, 'Haydi o yaptıkları-nızı diriltin' denilecek İçinde bu resimlerin bulunduğu eve melekler girmez" diye buyurdu[url=http://wwwmuminecom/#_ftn69]
Selef-i Salihîn de bu minval üzere yürümüşlerdir Bu konuda bir çok örnek var ise de biz iki örnekle yeti-niyoruz
a) Hz Ömer'in azadhsi Eşlem (ra) şöyle anlat-maktadır:
Hz Ömer, (hilafeti zamanında) Şam'a gittiğin-de, hristiyanlardan biri ki o Şam'ın ileri gelenlerindendi-yemek hazırladı ve Hz Ömer'e "Arkadaşlarınızla bir-likte gelip, teşrif etmeniz beni sevindirir diyerek da-vette bulundu Hz Ömer; "İçinde heykel ve resimler varken kilisenize girmeyiz" diye cevap verdi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn70]
b) Ebu Mesud (Ukbe b Amr) şöyle anlatmaktadır:
Şamlılardan biri Hz Ömer'i yemek hazırlayıp evine davet ettiğinde, Hz Ömer, "Evinizde resim var mı?" diye sordu Ev sahibi, olduğunu söyleyince, Hz Ömer, resim kırılıp atılıncaya kadar eve girmedi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn71]


34 Davetli Kimseye Neler Müstehabdır?


Bir davete giden kimseye iki şey nıüstehab kılın-mıştır
1) Yemek sonrasında Hz Peygamber'den rivayet edilen duayı yapması gerekir Bu duanın birkaç çeşidi vardır:
a) Abdullah b Busr şöyle bildirmektedir:
Babam Rasûlullah'a yemek yapmıştı Rasûlul-lah yemeği yedikten sonra, şöyle dua etmişti: "Ey Allahım! Onları affet, onlara merhamet et ve onlara ver-diğin rızıklara bereket ihsan et[url=http://wwwmuminecom/#_ftn72]
b) Mikdad b el-Esved şöyle anlatmaktadır:
İki arkadaşımla birlikte Rasûlullah'a gittik Çok acıkmıştık Bizi görenlerden hiçbiri bizi misafir etme-mişti Hz Peygamber bizi alıp evine götürdü, kendisi-nin dört keçisi vardı Bana onların sütlerini dörde böl-memi söyleyince, emrini yerine getirmek için sütü dör-de bölmeye başladım
Rasûlullah'm gelmesi gecikince, kendi kendime, "Herhalde Rasûlullah Ensar'dan birinin evine davet edildi, doyuncaya kadar yemiş ve kana kana süt içmiş-tir Ben onun payını da içsem" diye düşündüm ve böy-lece sütü içtim İçtikten sonra da sütün bulunduğu ka-bın kapağını kapadım Fakat bir süre sonra içimi bir endişe kapladı ve kara kara düşünmeye başladım "Ya Rasûlullah aç olduğu halde gelirse ne olacaktı?" İşte bu düşünceler içinde yatağa girdim, uyumak istedim fa-kat bir türlü uyuyamadım Bu halde iken Rasûlullah gel-di Uyumamış olanın işitebileceği, uyuyanın da rahat-sız olmayacağı bir tonla selâm verdi Sonra süt kabına doğru yürüdü Kapağı açıp da boş olduğunu görünce; "Ey Allahım! Bana yedirene yedir, bana içirene içir" dedi
Bu fırsatı kaçırmamak için yavaşça büyük çanağı alarak keçilerin yanına gittim Hangisinin daha semiz olduğunu anlamak için ellerimie sırtlarım sıvazlamaya başladım Fakat elimin değdiği bütün memelerde süt do-lu olduğunu gördüm Kabı dolduruncaya kadar sağdım Hz Peygamber'in yanma giderek; "İç ey Allah'ın Rasûlü!" dedim Rasûlullah başını kaldırdı ve dedi ki; "Hatadan sonra da mı içeyim? Ey Mikdad neler oldu?" Ben, sütü içmesini, sonra kendisine meseleyi anlataca-ğımı söyledim Rasûlullah sütten kana kana içtikten son-ra, bana da uzattı, ben de içtim Bana tekrar, "Ne ol-du?" diye sorunca, kendisine meseleyi anlattım Bunun üzerine Hz Peygamber, "Bu gökten gelen bir bereket-tir Bunu bana niçin bildirmedin ki diğer arkadaşımıza da içirseydik?" dedi Ben de; "Madem bereket sizinle bana isabet etmiş, o halde isabet etmeyenin hâlinden bana ne?" diye cevap verdim[url=http://wwwmuminecom/#_ftn73]
c) Enes b Malik şöyle anlatıyor:
Hz Peygamber (sa), Ensar'ı ziyaret ediyordu Ensar'in evlerine geldiğinde çocuklar gelip etrafını sar-dılar Rasûlullah onlara selâm verdi, dua etti ve başla-rını okşadı Sa'd b Ubade'nin evine geldiğinde izin is-teyerek, "Esselâmu aleykum ve rahmetullah"deyince, Sa'd b Ubade de, "Ve aleykumus-selâm ve rahmetullah " diye karşılık verdi Fakat bunu Hz Pey-gamber'in işitemiyeceği bir şekilde söylemişti Rasûlullah üç kez selâmını tekrarladı Sa'd b Ubade de bu selâma üç kez karşılık verdi ama yine Rasûlullah'ın işitemeyeceği bir şekilde söylemişti Selâmı üç kezden fazla tek-rarlamamak Hz Peygamber'in âdeti idi İzin verilirse içeri girer, verilmezse girmez geri dönerdi Bu nedenle geri dönüp gitmeye başladı Hz Sa'd ardından koşup, şöyle dedi: "Ey Allah 'm Rasûlü! Anam-babam sana fe-da olsun! Söylediklerini işittim ve size cevap da verdim Fakat işitemeyeceğiniz bir şekilde selâm verdim Çün-kü selâm ve bereketi çoğaltmanız hoşuma gitti Eve buyrun!" Sonra Hz Peygamber'i eve aldı ve kendisine ku-ru üzüm ikram etti
Hz Peygamber (sa) yedikten sonra, şöyle dua et-Yemeğinizi iyiler yesin, size melekler dua etsin ve yanınızda oruçlular iftar etsin[url=http://wwwmuminecom/#_ftn74]
2) Gelin ve damada hayır ve bereketle dua etmeli-dir Bu hususta birçok hadis rivayet edilmiştir
a) Cabir b Abdullah şöyle anlatıyor:
Babam vefat ettiğinde geriye yedi (veya dokuz) kız bırakmıştı Ben de dul bir hanımla evlendim Rasû-lullah bana evlenip-evlenmediğimi sordu Ben de evlen-diğimi söyleyince, "Dulmu, bakire'mi?"dedi "Dul" diye cevap verince Hz Peygamber; "Niçin senin onunla, onun da seninle oynayabileceği, senin onu, onun da seni güldürebileceği bir bakireyle evlenmedin?" dedi Ben babamın vefat edip yedi (veya dokuz) kızı yetim bıraktığını, onlara denk birisini getirmeyi çirkin bulup, on-lara işlerini yapabilecek bir kadın aldığımı söyleyince
Hz Peygamber; "Allah bereketli kılsın ve hayırlı olsun" dedi[url=http://wwwmuminecom/#_ftn75]
b) Hz Büreyde şöyle anlatıyor:
Ensâr'dan bazı kimseler, Hz Ali'ye; "Fatıma yanında (iken başkasına değil, ona talip ol)" dediler Hz Ali de Rasûlullah'a gitti ve selâm verdi Hz Pey-gamber (s a); "Ebu Talib 'in oğlunun isteği nedir?" diye soruncaHz Ali, "Ey Allah'ın Rasûlü! KızınızFatı-ma'yı düşündüm!" dedi Hz Peygamber de, "Merha-ba ve ehlen!" dedi ve fakat başka birşey söylemedi Hz Ali kendisini bekleyenlerin yanına gittiğinde, onlar ne olduğunu sordular Hz Ali; "Bilmiyorum, iki kelime-den (Merhaba ve ehlen) başka bir şey söylemedi" diye cevap verdi Ensar; "Bu iki kelimeden biri bile sana yeterlidir" dedi
Evlendiğinde Hz Ali'ye, Hz Peygamber; "Veli-me yemeği vermek gerekir" deyince, Hz Sa'd yanında bir koç olduğunu (onu vereceğini) söyledi Ensâr'dan bazı sahabîler de aralarında biraz buğday topladılar[url=http://wwwmuminecom/#_ftn76] Gerdek gecesi geldiğinde, Hz Peygamber (sa) Hz Ali'-ye; "Beni görmeyince, sakın birşeye el sürme!" dedi Hz Ali, Rasûlullah'a geldiğinde, Rasûlullah su istedi, o sudan abdest aldı ve sonra da o suyu Hz Ali'nin üze-rine serpti ve şöyle dua etti: "Ey Allahım! İkisine de bereket ihsan et, evliliklerini her ikisine de mübarek kıl[url=http://wwwmuminecom/#_ftn77]
c) Hz Aişe şöyle anlatmaktadır:
Rasûlullah benimle evlendiğinde, annem beni ge-tirip, odaya soktu İçeride Ensâr'dan bazı kadınların oturduğunu gördüm Kadınlar beni gördüklerinde, "Hayır, bereket ve en iyi nasip üzerine olsun" diye dua ettiler[url=http://wwwmuminecom/#_ftn78]
d) Ebu Hüreyre şöyle demektedir:
Bir kimse evlendiğinde Hz Peygamber şöyle dua ederdi: "Allah sana bereketli kılsın, aranızı hayr ile te-lif etsin[url=http://wwwmuminecom/#_ftn79]

Alıntı Yaparak Cevapla