Prof. Dr. Sinsi
|
Akrabalar, Yakınlar Arasındaki Münasebet-Sıla-İ Rahim Kütüb-Ü Sitte
Akrabalar, yakınlar arasındaki münasebet-sıla-i rahim Kütüb-ü Sitte
UMUMÎ AÇIKLAMA:
İslam'ın çokça ehemmiyet verdiği hususlardan biri de sıla-i rahm'dir Yani akrabalar, yakınlar arasındaki münâsebet  Bunun iyi olması, karşılıklı sevgi, saygı ve yardımlaşma esasına dayanması gerekmektedir
Rahm, kelime olarak rahmet'ten gelir; rahmet, "acımak", "şefkat duymak" mânalarını taşır Türkçemizde sıla-i rahm tabiri içerisinde rahm şeklinde kullanılan bu kelime, Arapça aslında rahim şeklinde kullanılır Akrabalık, hısımlık, yakınlık, kuvvet, karâbet gibi farklı kelimelerle dile getirilen beşeri yakınlığı ifâde eder
Sıla, ulaşmak, kavuşmak manasına gelen vüsûl kökünden masdardır Öyleyse sıla-i rahm, tabir olarak, kısaca akrabalara kavuşmak manasına gelir Şârihler atiyye (ihsan), şefkat, merhamet, yardım, görüşme, ziyaret gibi değişik mânaları sıla-i rahme izafe ederler Daha değişik ifade ile yakınlarımıza karşı dinimizin tahmil ettiği bir kısım vazifelerimiz vardır ki, bunların yerine getirilip ifa edilmesine sıla-i rahm denmiştir Sözgelimi iş ve ikâmet yerimiz akrabalardan uzaklarda ise zaman zaman ziyaretlerine gitmek, mektup yazıp telefon etmek; yakında ise arada sırada görüşmek, yardımımıza muhtaçsa yardım etmek, hastaysa ziyaret etmek, bir meselesi varsa ilgilenmek; sürurunda tebrik, üzüntüsünde teselli ve tâziyede bulunmak, hal hatır sormak, selam vermek vs hepsi sıla-i rahm'e dâhildir Bütün bu sayılanlar akrabalar arasındaki mânevi bağları güçlendirir, artırır, insanı hayata daha çok bağlar, ferdleri bencillik, yalnızlık gibi kötü hislerden ve böylesi duyguların getireceği marazi hal ve durumlardan korur Allah'ın rızasına, rahmetinin tecellisine sebep olur
Sıla-i rahim öncelikle akrabalara karşı talebedilmiş ise de, komşulara, arkadaşlara, meslektaşlara, iş arkadaşlarına, din kardeşlerine ve her çeşit tanıdıklara karşı da vazife ve borç kılınmıştır Sözgelimi, karşılaştığımız bir mü'mine, tanımasak bile verilen bir selâm, yaşlı bir kimseye yer gösterme, otobüste yer verme, düşen bir çocuğu kaldırma, soran kimseye adres tarif etme, içtimâî münasebetlerde güler yüzlü, tatlı sözlü olma, hayırhah ve yardımsever tavrı takınma vs vs hepsi birer sıla-i rahim'dir Şu halde sıla-i rahmi, bu sayılanlardan sadece biri olarak anlamak büyük bir eksiklik olur Alimler sıla-i rahm'in dereceleri olduğunu, en yüksek derecesinin nikah düşmeyecek derecedeki yakın akrabalar arasında bulunduğunu, buna riayetin farz olduğunu söylerler Bu görüşe göre amca, dayı çocukları arasında farz olmaz En aşağı derecesini de selamlaşma olarak ifade eden olmuştur Bazı âlimler, miras babında zevi'l-erhâm denen bütün akrabaya farz olduğuna hükmetmiştir (5)
Cenab-ı Hakk'ın insanlar arasına böyle bir bağı koyup buna vâcib emirler arasında yer vermesi, insanlara olan büyük nimet ve rahmetlerinden biridir Fert ve cemiyetlerin birbirlerini karşılıklı olarak sevme ve saymalarının mayasını sıla-i rahm teşkil eder Dinimiz beşerî saadetin vazgeçilmez şartlarından olan sıla-i rahm'in terkini büyük günahlardan addetmiştir Buna kat-ı rahim de denir, yani rahm'ı (akrabalık bağlarını) koparmak, geniş mânasıyla beşeri bağları koparmak demektir
Resulullah meselenin ehemmiyetini şu hadisleriyle tesbit eder:
إِنَّ اللَّهَ خَلَقَ الْخَلْقَ حَتَّى إِذَا فَرَغَ مِنْهُمْ قَامَتْ الرَّحِمُ فَقَالَتْ: هَذَا مَقَامُ الْعَائِذِ مِنَ الْقَطِيعَةِ
"Allah Teâla hazretleri mahlukatı yaratıp bu işten fâriğ olduğu zaman, rahim ayağa kalkarak dedi ki: "Bu, kat edilmekten (koparılmaktan) sığınanın makamıdır " Cenab-ı Hak cevaben:
"Evet sana sıla yapana, benim sıla yapmam, senden kopup alâkayı kesene benim de kopup alâkayı kesmem yetmez mi, bundan razı değil misin?" buyurdu Rahm:
"Evet razıyım!" deyince, Cenab-ı Hak:
"Bu sana verildi!" diye hükmetti Sonra Resulullah: "Dilerseniz şu ayeti okuyun" dedi (Meâlen): "Geri dönerseniz yeryüzünde bozgunculuk yapmanız ve akrabalık bağlarını kesmeniz beklenmez mi sizden? İşte Allah'ın lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği bunlardır Bunlar Kur'an'ı düşünmezler mi? Yoksa kalbleri kilitli midir?" [Muhammed 23-24]
Müslim'in bu rivayeti, sıla-i rahm'in insanlığın yaratılışıyla birlikte yaratılmış olduğunu gösterir Yine bu hadisten anlıyoruz ki, Allah'ın insanlara rahmet ve merhametinin tecellisi, sıla-i rahmin edası şartına bağlanmış olmaktadır Bizzat Kur'an sıla-i rahm'i kesenlere Allah'ın lânetini yani rahmetinden mahrumiyeti haber vermektedir Buna hangi mü'minin gönlü razı olur?
Sıla-i rahm'in ehemmiyetini belirten hadis çoktur Birkaçını kaydediyoruz:
َ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ قَاطِعُ رَحْمٍ
"Sıla-i rahm'i kesen cennete giremez "
______________
(5) Sıla-i rahm, tabiriyle aynı menşe'den olması hasebiyle zevi'lerhâm hakkında da açıklama kaydetmemiz, mevzumuz açısından faydalı olacaktır en-Nihaye'de şu açıklamaya yer verilir: "Zû-rahm mahrem veya zû-rahm da denen zevi'l-erhâm, akrabalardır Seninle aranızda neseb bağı olan herkes hakkında kullanılır Ferâiz'de (miras bahsinde) kadın cihetinden akrabalara zevi'l-erhâm denir ve şöyle ifade edilir: Zu-rahmi mahrem -ve muharrem- bunlar nikahı haram olan kadınlardır: Anne, kız, kız kardeş, hala, teyze gibi Sahabe ve Tabi'înden ulemanın çoğu bu görüştedir Ebu Hanîfe ve Ashabı da bu görüştedir
اَلرَّحِمُ مُعَلَّقٌ بِالْعَرْشِ تَقُولُ: مَنْ وَصَلَنِي وَصَلَهُ اللَّهُ وَمَنْ قَطَعَنِي قَطَعَهُ اللَّهُ
"Rahim, Arş-ı A'lâ'ya asılı olarak şöyle der: "Kim bana sıla yaparsa Allah ona vâsıl olsun, kim de beni koparırsa Allah da ondan kopsun " Yani: "Sıla-i rahmi yerine getirerek insanlara karşı olan vazifelerini yapan kimseye Allah rahmetiyle muamele etsin, bu vazifeyi yapmayanlar da Allah'ın rahmetinden mahrum kalsın "
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam aleyhissalâtu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'ın Resulü! Benim akrabalarım var Ben onlara sıla-i rahm yapıyorum, onlar mukabele etmeyip alakayı kesiyorlar Ben onlara iyilik yapıyorum, onlar bana kötülük yapıyorlar Ben onlara yumuşak davranıyorum onlar bana karşı cahillik yapıyorlar!" dedi Bunun üzerine Efendimiz aleyhissalâtu vesselam:
"Eğer dediğin gibi isen, sanki onlara sıcak kül yediriyor gibisin Sen bu şekilde devam ettikçe, onlara karşı Allah'ın yardımı seninle olacaktır "
|