Yalnız Mesajı Göster

Akrabalar, Yakınlar Arasındaki Münasebet-Sıla-İ Rahim Kütüb-Ü Sitte

Eski 07-27-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akrabalar, Yakınlar Arasındaki Münasebet-Sıla-İ Rahim Kütüb-Ü Sitte



صِلَةُ الرَّحْمِ وَحُسْنُ الْخُلْقِ وَحُسْنُ الْجِوَارِ يَعْمُرْنَ الدِّيَارَ وَيَزِدْنَ فِي ا‘َعْمَارِ
"Sıla-i rahm, güzel ahlâk, başkalarıyla iyi geçinmek, beldeleri mâmur, ömürleri uzun eder"
صِلَةُ الْقَرَابَةِ مَثْرَاةٌ فِي الْمَالِ مُحَبَّةٌ فِي اَهْلِ مَنْسَأَةٌ فِي اَجَلِ
"Yakınlara sıla, malda zenginliği, ailede sevgiyi, ömürde uzamayı artırır"
صِلْ مَنْ قَطَعَكَ وَاَحْسِنْ مَنْ اَسَاءَ اِلَيْكَ وَقُلِ الْحَقَّ وَلَوْ عَلَى نَفْسِكَ
"Senden kopandan sen kopma, sana kötülük yapana sen iyilik yap, aleyhine bile olsa hakkı söyle"
Son olarak şu hususu da kaydedelim ki, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in daha peygamberlik gelmezden önceki mümtaz vasıflarından biri sıla-i rahme verdiği ehemmiyet idi Öyle ki Hz Peygamber, risaletin ilk tezahürleri karşısında ve bilhassa Cebrail aleyhisselam'la ilk karşılaşması akabinde korkmuş ve Hz Hatice'ye bunu açmıştı Hz Hatice, korkmaması, Allah'ın kendisini mahçup etmiyeceği hususunda teselli ederken Resulullah'ı ikna etmek üzere zikrettiği delillerden biri Aleyhissalatu vesselam'ın sıla-i rahm'e riayet etmesi idi
Peygamberliğin ilk yıllarından itibaren Resûlullah'ın, muhataplarını ısrarla davet ettiği şeylerden biri yine sıla-i rahim'di Hatta, Herakliyus, peygamberlik iddiasında bulunan Muhammed hakkında bilgi edinmek üzere ticarî maksadla Şam'a gelmiş olan Ebu Süfyan ve yanındakileri çağırtıp "Size ne emrediyor?" diye sorunca Ebu Süfyan'ın saydıkları arasında sıla-i rahm'i de görmekteyiz:
"Bize namazı, sadakayı, iffeti ve sıla-i rahmi emrediyor"
ـ3288 ـ1 -عن عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْها قَالَت: ]قَالَ رَسُولُ للَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: الرَّحِمُ مُعَلَّقَةٌ بِالْعَرْشِ تَقُولُ: مَنْ وَصَلَنِي وَصَلَهُ اللَّهُ وَمَنْ قَطَعَنِى قَطَعَهُ اللَّه[ أخرجه الشيخان

1 (3288)- Hz Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Rahim Arş'a asılıdır, der ki: "Kim beni sıla ederse Allah da ona sıla etsin Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun" [Buhari, Edeb 13; Müslim" Birr 17, (2555)]
ـ3289 ـ2 -وَعَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: ]قَالَ رَسُولُ للَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ سَرَّهُ أَنْ يَبْسُطَ اللَّهَ تَعَالَى لَهُ فِي رِزْقِهِ، وَأَنْ يَنْسَأ لَهُ فِي أَثَرِهِ فَلْيَصِلْ رَحِمَهُ[ أخرجه البحاري والترمذي
2 (3289)- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın"
ـ3290 ـ3 -وعند الترمذي: ]تَعَلَّمُوا مِنْ أَنْسَابِكُمْ مَا تَصِلُونَ بِهِ أَرْحَامَكُمْ فَإِنَّ صِلَةَ الرَّحِمِ مَحَبَّةٌ فِي ا‘َهْلِ، مَثْرَاةٌ فِي الْمَالِ، مَنْسَأةٌ فِي ا‘َثَرِ[ ينسأ أى ويقخر»وَا‘َثَرُ« هنا ا‘جل
3 (3290)- Tirmizî'deki rivayet şöyle: "Nesebinizden sıla-i rahm yapacaklarınızı öğrenin Zira sıla-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, ömürde uzamadır" [Buharî, Edeb 12; Tirmizî, Birr 49, (1980)


AÇIKLAMA:
1- Bu hadiste Resulullah, sıla-i rahm için neseb yani akrabaları öğrenmeyi emretmektedir Alimler bu hadise dayanarak sıla yapılması gerekenlerin valideyn'den ibaret olmayıp, bütün zevi'l-erhama (babalar, dedeler, amcalar, dayılar vs) şâyi olduğunu söylemişlerdir Akrabalara karşı gösterilecek sıla-i rahm, onlara yakınlaşma, şefkat ve ihsandan ibarettir


2- Sıla-i rahm'in ömürde uzamaya sebep olması meselesi, ecelin değişmeyeceğini beyan eden âyetle teâruz eder Buna cevap sadedinde: "Amelde bereket ve tevfîk hâsıl olması, ömrün boşa gitmemesidir, bu durumlar sanki ömrün artması gibidir" denmiştir Ayrıca: "Sıla-i rahim, öldükten sonra hayırla yâdedilmeye sebeptir" veya "sâlih evlatların varlığına sebeptir" de denmiştir Şurası muhakkak ki, mâdem ki Resulullah, Hak namına konuşarak, sıla-i rahmin ömrün uzamasına sebep olduğunu bildirmiştir Şu halde bu, mahiyetini anlamakta zorluk çeksek de âlemde mevcut diğer eceli geciktiren sebeplerden biri olmalıdır Allah kimin ömrünün uzun olmasını dilerse onu sıla-i rahim yapmada muvaffak kılar Esasen bir mü'min için bu meselenin iman mantığınca anlaşılmasında zorluk mevcut değildir Çünkü, Resulünün müjdesine inanarak, vaadedilen mükâfata ermek niyetiyle yapacağı ameller, (sıla-i rahimler) boşa gitmeyecek, "Kul, Allah hakkında nasıl zanda bulunursa, Allah kula öyle muamele eder" fehvasınca, ömrünün uzatılacağı inancıyla sıla-i rahm yapanlara Cenab-ı Hak, daha uzun ömür verebileceği gibi, bu maksadla harcadığı ömür dilimlerini, başka maksatlarla harcadığı ömür dilimlerine nazaran en az on katı olmak üzere kat kat sevaplara mazhar ederek, daha uzun bir ömür yaşamış olma sevabını verebilecektir
Bu meselede İbnu Hacer üç ayrı açıklama kaydeder:
Birincisi şöyle: "Bu artma, taâte yardım sebebiyle ömürde bereketten ve âhirette faydası olacak bir şeyle vaktini mamur kılarak, boş geçmesinden böylece korumuş olmaktan kinayedir Buna benzer bir başka rivayet ümmet-i Muhammed'in ömrüyle ilgilidir Aleyhissalatu vesselam ümmetinin ömrünü, diğer ümmetlerin ömrüne nisbetle çok kısa olmakla birlikte, leyle-i Kadr'i vererek telafi ettiğini belirtmiştir Hülasa, sıla-i rahm, taatın bereketlenmesine ve masiyetten korunmaya bir sebeptir, böylece kendisinden sonra hayırlı yâd devam eder ve sanki ölmemiş gibi (sevabı devam eder) Kişiye yardım sağlayan şeyler arasında, kendisinden sonra istifade edilecek ilim, sadaka-i câriye ve sâlih evlad da vardır"

Alıntı Yaparak Cevapla