Yalnız Mesajı Göster

Sadaka Ve Nafakanın Fazileti-Kütüb-U Sitte

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadaka Ve Nafakanın Fazileti-Kütüb-U Sitte






Sadaka ve Nafakanın fazileti-Kütüb-u Sitte


ـ3249 ـ1 -عن أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: ]قَالَ رَسُولُ للَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا تَصَدَّقَ أَحَدٌ بِصَدَقَةٍ مِنْ طَيِّبٍ، وََ يَقْبَلُ اللَّهُ إَِّ الطَّيِّبَ، إَّ أَخَذَهَا الرَّحْمَنِ بِيَمِينِهِ وَكِلْتَا يَدَيْهِ يَمِينٌ، وَإِنْ كَانَتْ تَمْرَةً فَتَرْبُو فِي كَفِّ الرَّحْمَنِ حَتَّى تَكُونَ أَعَظَمَ مِنَ الْجَبَلِ كَمَا يُرَبِّى أَحَكُمْ فَلُوَّهُ أَوْ فَصِيلَهُ[ أخرجه الستة إ أبا دَاوُدقَوْلِهِ-فتربو-أى تكثر وتزيدوَكَفُّ الرَّحْمَنِ-هنا محل قبول الصدقة التي توضع فيه، وإ ف كف اللَّه و جارحة؛ تَعَالَى اللَّه عما يَقُولُ الظالمون والمجسمون عموا كبيراوَالْفَلُوُّ الْمُهْر أو ما يولد وَالْفَصِيلُ الْمُهر أول ما يولدوَالْفَصِيلَ ولد الناقة إِلَى أن يفصل عن أمه
1 (3249)- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Temiz şeylerinden kim ne tasadduk ederse -ki Allah sadece temizi kabul eder- Rahmân onu sağ eliyle alır -ki O'nun her iki eli de sağdır- bu sadaka bir tek hurma bile olsa, O, Rahmân'ın avucunda dağdan daha iri oluncaya kadar büyür, tıpkı sizin bir tayı veya bir boduğu büyütmeniz gibi (O da sadakanızı büyütür)" [Buharî, Zekat 8; Müslim, Zekât 63, (1014); Muvatta, Sadakât 1, (2, 995); Tirmizî, Zekât 28, (661); Nesâî, Zekât 48, (5, 57); İbnu Mâce, 28, (1842)


AÇIKLAMA:
1- Hadis, Allah Teâlâ Hazretlerinin temiz ve helal kazançtan yapılan hayırları kabul edeceğini belirtmektedir Kurtubî, Allah'ın haram kazançtan yapılan sadakaları kabul etmeyişini, "Çünkü o mal, tasadduk edene ait değildirKendine ait olmayan malda tasarruftan kişi yasaklanmıştır Halbuki, burada tasadduk eden kimse, yasağa rağmen hareket etmiş olmaktadır Allah bunu ondan kabul edecek olsa muhal bir durum ortaya çıkar Bu iş aynı anda hem yasaklanmış hem emredilmiş olur"
2- "Sağ elle alması" meselesine gelince: Önce şunu belirtelim, Allah'a el nisbet edilmesi bir teşbihten ibârettir Allah hiçbir şeye benzemez O'nun bizim gibi eli, ayağı olması mevzubahis olamaz Ancak, İlâhî ve Rabbânî hakikatleri insanların anlayabilmeleri için, insanların me'lûfu oldukları tabirlerle ifade etmek vazgeçilmesi imkansız bir zarurettir Âyet ve hadislerde buna sıkça rastlanır Kelimelerin âlem-i şehadetle ilgili zâhirî mânalarında takılıp kalarak Allah'ı insana benzetmek, kelâmın maksudu olan mânayı aramamak büyük hata olur Geçmişte birkısım insanlar bu hataya düşerek hem gereksiz münakaşalara ve hem de itikadi bozukluk ve sapmalara sebep olmuşlardır
Tirmizî, Ehl-i Sünnet âlimlerinin: "Bu çeşit hadislere inanırız ancak teşbih tevehhüm etmeyiz, keyfiyeti hakkında da bir şey söylemeyiz" dediklerini kaydeder

Mâzirî bu sözdeki hakiki maksadı şöyle açıklar: "Bu ve benzeri hadislerde, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Arapların kitapta alıştıkları üslûba uygun olarak ifâde-i meramda bulunmaktadır, maksadı, anlamalarını sağlamaktır Sağ el tabiriyle sadakanın makbuliyetini kinaye etmiştir, terbiye (büyütme) tabiriyle de sevabın artırılmasını kinaye etmiştir"
Kadı İyaz da şunu söyler: "Razı olunan şey sağ elle karşılanıp onunla alınması sebebiyle, benzer durumlarda hep aynı ifadeye yer verilir ve makbuliyet, sağ el ile istiare edilir"

Bazıları: "Sağ el ile kabul ciheti ifade edilir, çünkü sol el bunun zıddıdır" Bazıları: "Murâd, kendisine sadaka verilen sağ eldir Bunu mülk ve tahsis izafetiyle Allah'a izafe etmiştir, çünkü bu sadakayı alan kimsenin sağ eline Allah rızası için koymuştur"
Bazıları: "Bundan maksad süratle kabul edildiğini ifade etmektir" demiştir
Zeyn İbnu'l- Münir'in yorumu da şöyle: "Rıza ve kabul'ün "sağ elle almak"la kinaye edilmesi, ma'kul mânaların zihinde tesbitini yapmak, ruhlarda, maddi şeylerin anlaşılması seviyesinde anlaşılmasını sağlamaktır Bir başka ifadeyle, böylece kişi, sadakasının kabul edileceği hususunda şekke düşmez, nasıl ki, bir şeyin sağ elle alındığını gözleriyle gören kimsenin bundan şekke düşmediği gibi Ancak buradaki alma, alışa geldiğimiz alma, onu alan da insanî bir uzuv değildir"
3- Sadakanın artmasını ifade eden tabirler muhtelif rivayetlerde farklı kelimelerle ifade edilmiştir: "(Tek hurma tanesi) dağdan daha büyük olur";"Kıyamet günü Uhud dağından daha büyük", "Tek lokma Uhud dağı kadar olur" Bazı rivayetlere, Resulullah'ın sözünü te'yiden Kur'an'dan şu ayet-i kerime ilave edilmiştir:
يَمْحَقُ اللَّهُ الرِّبَى وَيُرْبَى الصَّدَقَاتِ
"Allah ribayı eksiltir, sadakaları artırır" (Bakara 276)

4- Sadakanın artmasını ifade ederken deve ve at yavrularının (boduk ve tay) zikrinde de âlimler incelik görürler: Bunlar en büyük hayvanlardır, artmanın ziyade olacağına işaret vardır Ayrıca, sadaka amelin ürünüdür, ürün (yavru) ise en ziyade terbiyeye, itinaya muhtaçtır İtina ve alâka güzel olursa en mükemmel şekilde büyür Öyleyse, insanoğlunun ameli de böyledir Hususen sadaka kişi helal kazancından, kazancının iyisinden Allah yolunda tasadduk ederse, onun terbiyesi (yani büyütülüp artırılması) ile bizzat Allah ilgilenecek, bir hurma dânesini dağ kadar büyütecek demektir

ه الترمذي

Alıntı Yaparak Cevapla