Yalnız Mesajı Göster

Tasadduk Ve İnfaka Teşvik-Kütüb-U Sitte

Eski 07-27-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tasadduk Ve İnfaka Teşvik-Kütüb-U Sitte



15 (3274)- Hz Cerir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a üstü başı yok, ayakları çıplak, sadece kaplan postu gibi çizgili bedei peştamalı -veya abalarına- sarınmış, kılıçları boyunlarında asılı oldukları halde hepsi de Mudarlı olan bir grup geldi Onların bu fakir ve sefil halini görmekten Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yüzü değişti Odasına girdi, tekrar geri geldi Hz Bilâl'e ezan okumasını söyledi O da ezan okudu, sonra ikamet getirdi Namaz kılındı
Aleyhissalatu vesselam namazdan sonra cemaate hitabetti ve:
"Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratıp, ondan zevcesini halk eden ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın var eden Rabbinizden korkun Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir" (Nisâ 1) ayetini okudu Bundan sonra Haşir sûresindeki şu âyeti okudu:
"Ey insanlar, Allah'tan korkun Herkes yarına ne hazırladığına baksın Allah'tan korkun, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr 18) Resulullah sözüne devamla: "Kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sa' buğdayından, bir sa' hurmasından tasaddukta bulunsun Hiçbir şeyi olmayan, yarım hurma da olsa mutlaka bir bağışta bulunmaya gayret etsin" buyurdu Derken Ensâr'dan bir zât, nerdeyse taşıyamayacağı kadar ağır bir bohça ile geldi Sonra halk sökün ediverdi (herkes bir şey getirmeye başladı) Öyle ki, az sonra biri yiyecek, diğeri giyecek maddesinden müteşekkil iki yığının meydana geldiğini gördüm Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) memnun kalmıştı, yüzünün yaldızlanmış gibi parladığını gördüm Şöyle buyurdular:
"İslam'da kim bir hayırlı yol açarsa, ona bu hayrın ecri ile, kendisinden sonra o hayrı işleyenlerin ecrinin bir misli verilir Bu, onların ecrinden hiçbir şey eksiltmez de Kim de İslâm'da kötü bir yol açarsa, ona bunun günahı ile, kendinden sonra onu işleyenlerin günahı da verilir Bu da onların günahından hiçbir eksilmeye sebep olmaz" [Müslim, Zekât 69, (1017); Nesâî, Zekât 64, (5, 75-76)

AÇIKLAMA:

1- Hadîs Resulullah'ın ihtiyaç içinde olanlara, onlar ihtiyaç arzetmeden yardıma koşmasına örnek olmaktadır Zira, huzur-u Nebevi'ye gelen bedevîlerin halinden fakirlikleri okunuyordu Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), onlardan bir yardım talebi vaki olmadan en müessir bir üslupla müslümanları yardıma davet etmiştir

2- Yapılan yardımlardan Aleyhissalatu vesselam son derece memnun kalmış, bu hal, görünüşüne bile aksetmiştir Ancak, en ziyade yardım etme işini başlatandan memnun olmuş, onun zor taşıyacağı bir bohça ile gelmesi, diğerlerinin de yardım için koşmalarında müessir olmuştur Efendimizin, "İslam'da kim hayırlı bir yol açarsa" ifadesi ilk defa bohça getiren bu zatla ilgilidir Onun, diğerlerine sebep ve örnek olması yönüyle, o anda yapılan bütün yardımlardan hâsıl olan sevaba da iştirak edeceğini, ancak onun iştirakinin, öbürlerinin sevabından bir eksilmeye sebep olmayacağını anlıyoruz
Efendimiz, kötülüğe öncülük yapanların da aynı şekilde, sonradan aynı yolda giderek kötülük yapanların günâhına iştirak edeceğini belirtiyor Nitekim bir başka hadiste, Hz Âdem aleyhisselâm'ın oğlu Kâbil'e -yeryüzünde haksız yere ilk kan döken insan olması hasebiyle- Kıyamete kadar dökülecek olan her haksız kanın günahından bir mislinin yazılacağı belirtilmiştir
Hadîs, iyi çığırlar açmaya, hayır müesseseleri kurmaya, insanların istifade edeceği yeni keşifler, buluşlar yapmaya fevkalâde teşvik ettiği gibi; kötü işler yapmaktan, faydasız, zararlı icadlar ortaya koymaktan da fevkalâde zecr etmektedir

3- Va'z ve nasihatlerde en müessir yolu aramak, maksadı, imkân nisbetinde âyetlerle ifâde etmek müstehab olmaktadır Zira Aleyhissalatu vesselam iki ayrı âyetle sözlerini takviye buyurmuşlardır
ـ3275 ـ16 -وَعَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: ]قَالَ رَسُولُ للَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: قَالَ رَجُلٌ ‘َتَصَدَّقَنَّ اللَّيْلَةَ بِصَدَقَةٍ فَخَرَجَ بِصَدَقَتِهِ فَوَضَعَهَا فِي يَدِ سَارِقٍ فَأصْبَحُوا يَتَحَدَّثُونَ تُصَدِّقَ اللَّيْلَةَ عَلَى سَارِقٍ فَقَالَ: اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ، عَلَى سَارِقٍ ‘َتَصَدَّقَنَّ بِصَدَقَةٍ فَخَرَجَ بِصَدَقَتِهِ فَوَضَعَهَا فِي يَدِ زَانِيَةٍ فَأَصْبَحُوا يَتَحَدَّثُونَ: تُصَدِّقُ اللَّيْلَةَ عَلَى زَانِيَةٍ فَقَالَ: اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ عَلَى سَارِقٍ وَزَانِيَةٍ ‘َ تَصَدَّقَهٍ بِصَدَقَةٍ فَخَرَجَ بِصَدَقَتِهِ فوضقه
فِي بد غني، فأصبحوا يتحدثون: تصدق الليلة عَلَى غني فَقَالَ: اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ عَلَى سَارِقٍ وَزَانِيَةٍ وَغَنِّي، فَأُتِي فَقِيلَ لَهُ: أَمَّا صَدَقَتُكَ فَقَدْ قُبِلَتْ، أَمَّا السَّارِقُ فَلَعَلَّهُ أَنْ يَسْتَعِفَّ عَنْ سَرِقَتِهِ، وَأَمَّا الزَّانِيَةُ فَلَعَلَّهَا أَنْ تَسْتَعِفَّ عَنْ زِنَاهَا، وَأَمَّا الْغَنِىُّ فَلَعَلَّهُ أَنْ يَعْتَبِرَ فَيُنْفَقُ مِمَّا أَعْطَاهُ اللَّهُ تَعَالَى[ أخرجه الشيخان و النسائي
16 (3275)- Hz Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Bir adam: "Bu gece mutlaka bir sadaka vereceğim!" deyip, sadakasıyla çıktı Fakat (farkına varmadan) onu bir hırsızın avucuna sıkıştırdı Sabah olunca herkes:
"Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı Adam: "Ya Rabbi bir hırsıza sadaka verdiğim için sana hamdediyorum" dedi ve ilâve etti: "Ancak mutlaka bir sadaka daha vereceğim!"
Yine sadakasıyla çıktı (Gece karanlığında bu sefer de) bir zaniyenin avucuna sıkıştırdı Sabahleyin herkes:
"Bu gece bir zâniyeye sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı Adam: "Allah'ım bir hırsız ve zâniyeye sadaka verdiğim için sana hamdolsun! Ancak yine de bir sadakada bulunacağım!" dedi Sadakasıyla birlikte sokağa çıktı (Karanlıkta) bu sefer de bir zenginin eline sıkıştırdı Sabahleyin herkes:
"Bu gece bir zengine sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı Adam: "Allah'ım, bir hırsız, bir zâniyeye ve bir zengine sadaka verdiğim için sana hamdediyorum!" dedi (Bilahare rüyasında ona gelip şöyle denildi): "Senin sadakaların kabul edildi Şöyle ki: (İhlasla yani Allah rızası için vermen sebebiyle) hırsızın hırsızlıktan vazgeçip iffete gelinesi, zâniyenin zinadan vazgeçmesi, zenginin ibret alıp Allah'ın kendine verdiklerinden tasadduk etmesi umulur" [Buharî, Zekât 14; Müslim, Zekât 78, (1022); Nesâî, Zekât 47, (5, 55-56)]
AÇIKLAMA:
1- Hadiste sadaka veren şahsın ismi belli değildir Ancak Ahmed İbnu Hanbel'de gelen zayıf bir rivayette Benî İsrâil'den olduğu tasrih edilmiştir

2- Bir rivâyette adam "Bu gece sadaka vereceğim" der ve üç ayrı yerde aynı şeyi tekrar eder Yani, adam sadakayı karanlıkta, yani gizlice verme azmindedirBu durumdan anlaşılıyor ki hırsız, zâniye, zengin gibi sadaka verilmesi münâsi olmayan kimselere vermiş olması kasdî değil, bilakis bir yanılmadır


Alıntı Yaparak Cevapla