Prof. Dr. Sinsi
|
Müslümanların Haklarını Korumak Ve Saygı Göstermek
Müslümanların haklarını korumak ve saygı göstermek
Müslümanların Haklarına Saygı Göstermek
Bu bölümdeki dört ayet ve onsekiz hadis-i şeriften, Allah’ın haram kıldığı şeylere saygıda bulunmanın hayırlı bir iş olduğunu, kim de Allah’ın dininin sembollerine saygı gösterirse bunun dindarlık alameti olduğunu, mü’minlere şefkat kanatları germenin gerekliliğini, bir cana kıyıp öldürenin bütün insanları öldürmüş gibi günah kazanacağını aksini yapanların da bütün insanları yaşatmış gibi olacağını, birinin rahatsızlığını hepsinin hissetme durumunda olduğunu, üzerinde ve vasıtasında insanlara zarar verici eşyalarla dolaşmanın yasak oluşunu, merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceğini, kalbden merhamet duygusu alınmışsa o kimseye kimsenin bir şey yapamayacağını, insanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah’ın da merhamet etmeyeceğini, insanların hastalık ve ihtiyarlık durumlarına göre ibadetin bile hafif tutulacağını, Rasulullah’ın farz kılınır korkusuyla bazı ibadetleri yapmaktan vazgeçtiğini, ibadetle kişinin kendisine eziyet etmemesi gerektiğini, sorguya çekilenin mutlaka cezalandırılacağını, kim bu dünyada bir müslümanın sıkıntısını giderirse Allah’ın da ahirette o kimsenin bir sıkıntısını gidereceğini, bir kimseye günah olarak müslüman kardeşini hor ve hakir görmesinin yeteceğini, haset etmemek müşteri kızıştırmak bir kardeşinin satışı üzerine satış yapmamak, kardeşimizi hakir görüp yardımı kesmemek gerektiğini, kendimiz için arzu ettiğimiz bir şeyi Müslüman kardeşimiz için de arzu etmemiz gerektiğini din kardeşimiz zalim de olsa mazlum da olsa ona yardım etmemiz gerektiğini, müslümanın müslüman kardeşi üzerindeki haklara riayet etmesi gerektiğini, Rasulullah (s a v )’in yasakladığı bazı şeylerin yapılmaması gerektiğini öğreneceğiz [color="#006400"]
“  Her kim Allah’ın mukaddes emirlerine saygı gösterirse bu Rabbinin katında kendi iyiliğinedir ” (Hacc: 22/30)
“İşte bu akılda tutulmalıdır Kim Allah’ın ibadet için koyduğu alamet sembol ve simgelere uyup saygı gösterirse şüphe yok ki bu inananların kalblerinde bulunan Allah’a karşı duydukları sorumluluk bilincindedir ” (Hacc: 22/32)
“  Mü’minlere kol kanat ger, onları koru ” (Hicr: 15/88)
“  Kim bir kişiyi, daha evvel öldürülen bir kişi karşılığında veya yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarma suçundan ayrı olarak haksızca öldürülürse bütün insanları öldürmüş gibi olur Kim de bir kişinin hayatını kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur ” (Maide: 5/32)
224 Ebû Mûsâ el–Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Mü’minin mü’mine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir ”
Hz Peygamber bunu açıklamak için, iki elinin parmaklarını birbiri arasına geçirerek kenetledi [color="#006400"]
* Mü’minler maddi ve manevi her yönden birbirleriyle yardımlaşmaları gerekir ki benzetilen sağlam bina gibi olsunlar Ferd olarak İslamı yaşamak çok zordur Ferdler dışarıdan gelen baskılara karşı koyamazlar bu sebeple birlik ve beraberlik içinde olmalı ve İslam cemaat olarak yaşanmalıdır [color="#006400"]
225 Ebû Mûsâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yanında ok varken mescidlerimize veya çarşı–pazarımıza uğrayan kimse, müslümanlardan herhangi birine onlardan bir zarar gelmemesi için, okunun ucunun demirlerini eliyle tutsun ”[b]
* Bugün uzun geniş ve havaleli yük yüklenmiş araçlarla trafiği aksatmak veya telefon ve elektrik tellerini koparmak veya ağır giden araçlar veya biçer ve traktör gibi vasıtalarla umuma ait yerleri engellememek de gerekmektedir [color="#006400"]
226 Numân İbni Beşir radıyallahu anhümâ’ dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar ”[b]
* Tüm ateşli hastalıklar ve şiddetli ağrı ve sancılardan nasıl vücud rahatsız olursa müslümanlar da birbirlerinin rahatsızlıklarından aynen rahatsız olmalı ve o hastalığın tedavisi için gayret etmelidirler [color="#006400"]
227 Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, Ali radıyallahu anh’in oğlu Hasan’ı öpmüştü O sırada Akra İbni Hâbis de Peygamberimiz’in yanında bulunuyordu Akra:
Benim on tane çocuğum var, onlardan hiç birini öpmedim, dedi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona hayretle bakıp:
“Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz” buyurdular [color="#006400"]
228 Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Çölde yaşayan bedevîlerden bir grup Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ in huzuruna geldiler ve:
– Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz? diye sordular Peygamberimiz:
– “Evet” buyurdu Onlar:
– Fakat biz, Allah’a yemin ederiz ki, onları öpmüyoruz, dediler Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Allah sizin kalblerinizden merhamet duygusunu çıkarıp almışsa, ben ne yapabilirim ki!” buyurdu [color="#006400"]
* Allah’ın vermediği bir şeyi kulların vermesi söz konusu değildir Merhamet Allah’ın seçkin kullarına verdiği bir fazilettir [color="#006400"]
229 Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez ”[b]
230 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz, insanlara namaz kıldırdığı zaman, hafif tutsun Çünkü onların arasında zayıf, hasta ve yaşlılar vardır Herhangi biriniz kendi başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın ”[b]
* Hayatın her bölümünde olduğu cemaatle yapılan ibadetlerde bile görevli imamlara bu talimat verilerek en zayıf olanlara uyulması gereği sistemleştirilmiştir Tek başına kılınan namazda kişi serbesttir İstediği kadar uzatabilir [color="#006400"]
231 Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir işi yapmayı çok istediği halde, onu ahali de yapmaya kalkar da üzerlerine farz kılınır diye korktuğu için, yapmaktan vazgeçerdi [color="#006400"]
* Ümmetine ve ashabına merhametten dolayı nafile ibadetlerin bazısını terkederdi çünkü dinde aslolan kolaylaştırmaktır, zorlaştırma değil [color="#006400"]
232 Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, kendilerine acıdığı için, sahâbenin iftar etmeksizin peşpeşe oruç tutmalarını yasakladı Onlar:
– Fakat sen bunu yapıyorsun, dediklerinde:
– “Ben sizin durumunuzda değilim Ben, Rabbim beni yedirmiş ve içirmiş vaziyette geceliyorum” buyurdular [color="#006400"]
233 Ebû Katâde Hâris İbni Rib’î radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ben, uzatmayı arzu ederek, namaza dururum da, bir çocuğun ağlamasını işitir, onun annesine güçlük çıkarıp üzmekten hoşlanmadığım için, namazı kısa keserim ”[b]
|