Yalnız Mesajı Göster

Sabır Nedir İslamda Sabrın Fazileti Nedir?

Eski 07-27-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sabır Nedir İslamda Sabrın Fazileti Nedir?



* Bu hadîs-i şerîften bir annenin çocuğunun ölümüne karşı ne kadar sabırlı ve metanetli olduğunu öğreniyoruz Dolayısıyla müslüman verilen her nimete karşı veren de alan da Allah’tır, güldüren de ağlatan da Allah’tır inancı ve şuurunda olmalıdır Herşeyin yani mal, mülk, karı, koca, sıhhat, evlat, göz, kulak, makam, mevki, zenginlik bizlere emanet olarak verilmiş olup bir gün elimizden alınacaktır inancında hayatımızı sürdürmeliyiz [color="#006400"]

46 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Gerçek babayiğit, güreşte rakîbini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir[b]

* Kişinin kendi istekleriyle mücadelesi her türlü mücadelenin en zorudur Kişisel ve toplumsal zararlarını düşünerek müslüman öfkelenmemeye çalışmalı ve bu uğurda çok gayret etmelidir [color="#006400"]

47 Süleyman İbni Surad radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir gün Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında oturuyordum İki kişi birbirine sövüp duruyordu Bunlardan birinin yüzü öfkeden kıpkırmızı olmuş, boyun damarları şişmiş, dışarı fırlamıştı
Bunu gören Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ben bir söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse, üzerindeki bu kızgınlık hali geçer Eğer o, “Eûzü billâhi mine’ş–şeytânirracîm = İlâhi rahmetten kovulmuş şeytandan Allaha sığınırım” derse, üzerindeki hâl kaybolur
Oradakiler Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in ona “İlâhî rahmetten kovulmuş şeytandan Allah’a sığın!” tavsiyesinde bulunduğunu ilettiler[color="#006400"]

* Bu hadisin daha iyi anlaşılması için Fussilet: 41/36 ve A’râf: 7/200 ayetlerine bakınız [color="#006400"]

48 Muâz İbni Enes radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Gereğini yapmaya gücü yettiği halde öfkesini yenen kimseyi Allah, Kıyamet günü herkesin gözü önünde çağırır, hûriler arasından dilediğini seçmekte serbest bırakır[b]

49 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, bir adam Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– Bana öğüt ver, dedi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de ona:
– “Kızma!” buyurdu
Adam dileğini bir kaç kez tekrar etti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de (her defasında ısrarla) :
– “Kızma!” buyurdu[color="#006400"]

* Öfkenin büsbütün yok edilmesi mümkün değildir Abdullah ibn Mubârek’e güzel ahlak nedir? Anlat demişlerdi de O da öfkelenmemekten ibaret olduğunu söylemiştir Kişi öfkelenmeyi doğuran sebeblerden uzak durmalı her zaman ve her yerde öfkelenmemelidir Öfke ancak dînî değerlerin korunmasında olursa hoş karşılanabilir Değilse öfkelenen kimse şeytanın avucuna düşmüş olur ve şeytan ona her türlü kötülüğü yaptırabilir [color="#006400"]

50 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Erkek olsun, kadın olsun mü’min, Allah’a günahsız olarak kavuşuncaya kadar kendisinden, çoluk çocuğundan, malından belâ eksik olmaz[b]

* Bu dünya imtihan dünyasıdır İnsanlar değişik ve rengarenk şekillerle Allah tarafından imtihana çekilirler Kişi imtihanı kazanabilmek için başına gelecek her türlü sıkıntıya karşı sabırlı ve dirençli olmalıdır [color="#006400"]

51 Abdullah İbni Abbâs radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Uyeyne İbni Hısn (Medine’ye) geldi ve yeğeni Hurr İbni Kays’a misafir oldu Hurr, Hz Ömer’in danışma meclisi üyelerindendi Zaten genç olsun yaşlı olsun âlimler (kurrâ), Hz Ömer’in danışma meclisinde bulunurlardı Bu sebeple Uyeyne, yeğeni Hurr İbni Kays’a:
– Yeğenim, senin devlet başkanı yanında önemli bir yerin vardır Beni kendisiyle görüştür, dedi
Hurr, Ömer’den izin aldı Uyeyne Ömer’in yanına girince:
– Ey Hattâb oğlu, Allah’a yemin ederim ki, bize fazla bir şey vermiyorsun Aramızda adâletle de hükmetmiyorsun, dedi
Ömer hiddetlendi, Uyeyne’ye ceza vermek istedi
Bunun üzerine Hurr:
– Ey Müminlerin emiri, Allah, Peygamberine “Affı seç, iyiliği emret, cahilleri cezalandırmaktan vazgeç!” (A’raf: 7/199) buyurdu Benim bu amcam da câhillerdendir, dedi
Allah’a yemin ederim ki, Hurr bu âyeti okuyunca Ömer, Uyeyne’yi cezalandırmaktan vazgeçti Zaten Ömer, Allah’ın kitabına son derece bağlı idi[color="#006400"]

52 Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Hiç şüphesiz, benden sonra, adam kayırmalar ve yadırgayacağınız bazı işler olacaktır” buyurdu Ashâb–ı kirâm:
– Ey Allahın Resûlü! O zaman nasıl davranmamızı tavsiye edersiniz? dediler
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de:
“Siz üzerinize düşen görevleri yapar, kendi hakkınızı ise, Allah’tan beklersiniz” buyurdu[color="#006400"]

* Sabrın toplum ve sistemle ilgili yönünü ortaya koyan bu hadîs-i şerîfte de yönetenlerin yönetilenlerin kabalık ve cahilliklerine ceza vermek suretiyle karşılık vermemeleri gerektiğini zekat, cihad gibi görevlerin yerine getirilirken mahrum edilen kimselerin bu haklarını Allah’tan beklemeleri gerektiğini, bu tür basit şeylerden dolayı İslâmî idareye baş kaldırarak hak almak için kargaşa çıkarılmaması ve sabredilmesi gerektiğini öğrenmekteyiz Allah Rasûlü (sav): “Allah’a isyan olunan yerde kula itaat yoktur[b] hadisiyle de bunun sınırını çizmiş olmaktadır [color="#006400"]

53 Ebû Yahyâ Üseyd İbni Hudayr radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Medinelilerden bir adam:
– Ey Allahın Resûlü, falan kişi gibi beni de vâli tayin etmez misiniz? dedi
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Siz, benden sonra adam kayırma olayları göreceksiniz Havuz başında bana kavuşuncaya kadar sabrediniz!” buyurdu[color="#006400"]

* İşler ehil olmayan kimselere geçince pekçok yanlışlıklar yapılacaktır Bu hadîs-i şerîfte de her sahada yapılacak olan bu yanlışlıklara müslümanın sabretmesi gerektiği hatırlatılmaktadır [color="#006400"]

54 Ebû İbrahim Abdullah İbni Ebû Evfâ radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, düşmanla karşılaştığı gazalardan birinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem güneş tepe noktasından batıya doğru meyledinceye kadar bekledi, sonra kalktı ve:
– “Ey müslümanlar! Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz; Allah’tan âfiyet dileyiniz Fakat düşmanla karşılaşınca da sabrediniz ve biliniz ki, cennet kılıçların gölgesi altındadır” buyurdu Sonra Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua etti:
“Ey kitab’ı (Kur’an’ı) indiren, bulutları gökyüzünde gezdiren ve düşman saflarını darmadağın eden Allah’ım, şu düşmanı perişan et ve bizi onlara karşı muzaffer kıl!”[b]



Alıntı Yaparak Cevapla