|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kanaatkar Olup Geçinde Orta Yolu Seçmek Ve İnfak Etmek
Kanaatkar olup geçinde orta yolu seçmek ve infak etmek
57) Kanaat Tok Gözlülük Ve Orta Yolu Seçmek (Kanaat, Tok Gözlülük, Geçimde Orta Yolu Seçmek, İnfâk Etmek Ve Zorda Kalmadıkça Dilenmeyi Kötülemek)
Bu bölümdeki dört ayet ve on altı hadisten, her canlının rızkının Allah’a aid olduğunu, sadakanın kimlere verileceğini, cimrilik ve israfcılığın ikisinin de kötü olduğunu, orta yolu tutmak gerektiğini, insanlar ve cinlerin sadece kulluk ve ibadet için yaratıldıklarını, bu yüzden Allah’ın insan ve cinler topluluğundan hiçbir rızık istemeyip sadece kulluk istediğini, gerçek zenginliğin mal çokluğu ile olmayıp gönül zenginliğiyle olacağını, müslüman, geçimi yeterli kanaatkar kimsenin kurtulduğunu, dünya malını hırs göstermeksizin elde edene bereket verileceğini, göz dikerek hırs ile alınırsa bereketi olmayacağını, Rasulullah (s a v )’in ve ashabının savaşlarda ne sıkıntılar çektiklerini, kanaatkar olmanın iyi olduğunu, istemekten sakınanları Allah’ın iffetli kıldığını, halka karşı tok gözlü davranmak isteyenleri de Allah’ın insanlara muhtaç olmaktan kurtardığını, dilenmemek gerektiğini, zorla alınan şeylerde bereket olmadığını, dilenciliğin ne kadar kötü olduğunu, veren elin alan elden üstün olduğunu, mal biriktirmek için dilenen kimsenin kor istemiş olduğunu, dilenmenin yüz karası olduğunu kişinin dilenmekle kendisini lekelediğini, ihtiyacını insanlara açanın ihtiyacının kapanmayacağını, ihtiyacını Allah’a açanın ise Allah’ın rızık vermesiyle ödüllendirileceğini, bir şey istememeye söz verilirse cennetin garanti edildiğini, dilenmenin kimlere helal olduğunu, miskin ve yoksul kime denir? Onları öğrenmiş olacağız [color="#006400"]
“Yer yüzünde yaşayan hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın ” (Hud: 11/6)
“Sadakalarınızı şu fakirlere verin ki, Allah yolunda savaş için bedenî ve fikrî çabalarıyla kapanıp kalmışlardır Yer yüzünde rızık aramak için çıkıp dolaşamazlar Onlar yüz suyu dökmediklerinden; durumlarını bilmeyen onları zengin sanır Sen onları görünce yüzlerinden tanırsın Çünkü onlar yüzsüzlük ederek, insanlardan istemezler Onlara ne iyilik yaparsanız, doğrusu Allah hepsini bilir ” (Bakara: 2/273)
“Ve onlar ki, harcadıkları zaman, ne saçıp savururlar, ne de cimrilik yaparlar bu ikisi arasında dengeli bir yol tutarlar ” (Furkan: 25/67)
“Ve iyi bilin ki, ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım Ve ben onlardan ne rızık istiyorum, ne de beni doyurmalarını ” (Zariyat: 51/56-57)
523 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül tokluğudur ”[b]
* Maddi beklentilerin esiri olmamak için gönül tokluğu gereklidir Dünya elimizde olmalı ama kalbimize girmemelidir Gönlü tok olmayan ne kadar zengin olursa olsun fakirdir Mal kazanma hırsı insanı sınır tanımazlığa götürür [color="#006400"]
524 Abdullah İbni Amr radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müslüman olan, yeterli geçime sahip kılınan ve Allah’ın kendisine verdiklerine kanaat etmesini bilen kurtulmuştur ”[b]
525 Hakîm İbni Hizâm radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den (mal) istedim, verdi Bir daha istedim, yine verdi Tekrar istedim, tekrar verdi Sonra şöyle buyurdu:
– “Ey Hakîm! Gerçekten şu mal çekici ve tatlıdır Kim onu hırs göstermeksizin alırsa, o malda kendisine bereket verilir Kim de ona göz dikerek hırs ile alırsa, o malın bereketi olmaz Böylesi kişi, yiyip yiyip de bir türlü doymayan obur gibidir Üstteki (veren ) el, alttaki (alan) elden daha hayırlıdır ”
Hakîm diyor ki, bunun üzerine ben:
– Ey Allah’ın Resûlü! Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, yaşadığım sürece senden başka kimseden bir şey kabul etmeyeceğim, dedim
Gün geldi, Hz Ebû Bekir, Hakîm’i kendisine ganimet malından hisse vermek için çağırdı Fakat Hakîm, onu almaktan uzak durdu Daha sonra Hz Ömer, kendisini bir şeyler vermek için davet etti Hakîm yine kabul etmedi Bunun üzerine Ömer:
– Ey müslümanlar! Sizi Hakîm’e şahit tutuyorum Ben kendisine şu ganimetten Allah’ın ona ayırdığı hissesini veriyorum, fakat o almak istemiyor, dedi
Netice itibariyle Hakîm, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefatından sonra, ölünceye kadar kimseden bir şey kabul etmedi [color="#006400"]
* İstememek en büyük fazilettir Başkalarının ellerindekine göz dikmek müslümana yakışmayan düşük bir tavırdır [color="#006400"]
526 Ebû Bürde’den, Ebû Mûsâ el–Eş’arî radıyallahu anh’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte bir savaşa çıkmıştık Altı kişilik bir grup olarak biz nöbetleşe bir deveye biniyorduk Ayaklarımız delindi Benim de ayaklarım delinmiş ve tırnaklarım düşmüştü Ayaklarımıza bez parçaları sarıyorduk Ayaklarımıza böyle bez parçaları bağladığımız için o savaşa Zâtürrikâ’ ismi verildi
Ebû Bürde diyor ki; “Ebû Mûsâ bunları söyledi sonra da yaptığından hoşlanmadı ve; “Bunları söylemekle hiç de iyi etmedim” diye pişmanlığını dile getirdi
Ebû Bürde, Ebû Mûsâ’nın bu tavrını, “Herhalde o bunu, yaptığı bir yiğitliği ifşâ etmiş olduğu için hoş görmedi” diye yorumladı [color="#006400"]
* Ashap ne zor şartlar altında ve büyük fedakarlıklarla İslam’a hizmet etmişlerdir Mal ve mülke karşı tok gözlü olmak gerektiği gibi şan ve şöhrete karşı da tenezzül etmemek gerekir [color="#006400"]
527 Amr İbni Tağlib radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ganimet malları – ya da esirler– getirilmişti O bunları kimine verip kimine vermemek suretiyle dağıtmıştı Mal vermediği kişilerin ileri geri söylendikleri kendisine ulaşınca, Allah’a hamd ve senâ ettikten sonra şöyle buyurdu:
“Allah’a yemin ederim ki, ben kimilerine veriyor, kimilerine vermiyorum Aslında mal vermediğim kimseler, verdiklerimden bence daha sevgilidir Ben bazı kimselerin kalbinde sabırsızlık ve tama’ gördüğüm için veririm Bazı kimseleri de, Allah’ın kalblerinde yarattığı kanaat ve hayırla baş başa bırakırım Amr İbni Tağlib de bunlardan biridir ”
Amr İbni Tağlib der ki, “Vallahi Hz Peygamber’in hakkımda söylediği bu söz, benim için bütün dünyaya bedeldir ”[color="#006400"]
|