Konu
:
Ey Allah'ın Resulü! Huzurundayım
Yalnız Mesajı Göster
Ey Allah'ın Resulü! Huzurundayım
07-27-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Ey Allah'ın Resulü! Huzurundayım
Ey Allah'ın Resulü! Huzurundayım
Allah'ın Resulü! Huzurundayım
o kadar yakındayım
Seni örten toprağın ötesindeki Sen'i
görmek için önünden geçenlerin içindeyim
Kubbende
derinden derine duvarları okşayıp gelen salat ve selamın yankıları var
Benim de dudaklarımda; 'salat ve selam sana ey Nebi!' duası
Salat ve esenlik sana ey iki cihanın güzeli
ey Medine'nin gülü
ey sevgililer sevgilisi
* * *
Huzurundayım
Şakaklarına birkaç gün içinde düşüveren akları sayıyorum
Sayıları belki 15-20
Şakaklarının
saçlarının aniden beyaza dönmesi ürkütüyor beni
Ağır geliyor bana
Soracak oluyorum: "Ey Resul! Ne oldu sana
neden birden saçlarına ak düştü" diye
Sadık dostun Hz
Ebu Bekir (r
a
)'e verdiğin o cevap aklıma geliveriyor
Derinden sarıyor beni
Ebu Bekir! Hud ve Vakıa sureleri ihtiyarlattı beni! Hiç eğri durmamış hiç eğilmemiş peygamberi birkaç günde ihtiyarlatan ayet "Ey Muhammed! Emir olunduğun gibi dosdoğru hareket et!" uyarısıydı
Sanki ayet diyordu ki
bilesin ki kimsenin ayrıcalığı yoktur
kurtuluş senedi imzalanmamıştır
Allah'ın Resulü olsan da çizginde aynen öyle dur
hiç değişme! Aksi takdirde ateş sana da dokunur
Hatırası bile sarsıyordu
Huzurundayım
Tebuk yolculuğunda
dinlendiğin ağacın dibindeyim
Bir anne kuş telaş içinde
sağa sola dalıyor
bağrışıp duruyor
Hemen ayağa kalkıyorsun
Etrafa seslenip; kim bu anne kuşu tedirgin etti diye soruyorsun
Arkadaşların ellerinde tuttukları yavru kuşlarla yanına geliyorlar
Meğer ağacın tepesindeki yuvadan almışlar
Anne kuşun feryadı bunaymış
"Hiç oynaşıyoruz"
diyorlar
Hemen yavruları yerine koyun
anne kuşu tedirgin ettiniz
üzdünüz diyorsun
Yavrular yuvasına konuncaya kadar kuş kadar hafif yüreğindeki tedirginliğin devam ediyor
Ey Resul! Bizimse yüreğimiz taş kadar sert
Kaskatı kesilmiş
Baksan bize
tanıyamayacaksın
Sevdiklerin sadık dostlarına hiç benzetemeyeceksin
Evet
aynen böyle
hiç benzetemeyeceksin
Halbuki aynı Kuran'ı biz de okuyoruz
aynı sözleri biz de duyuyoruz
Sadece duyuyoruz! Duymak anlamak için yetmiyor! Kuran'ı açılmasın diye kılıfına koymuşuz
Evimizin en güzel yerine
Güzel hafızlarımızın okuyuşlarıyla da duygulanmışız belki ama o ayetler ne anlatıyor diye içine hiç bakmamışız
Kuran'ı Kerim'i baştan sona meal veya tefsiriyle okuyan kaçımız var ki!
Huzurundayım
Sağımda solumda benimle aynı dini taşıyan insanlarla beraberim
Ama aramızda sevgi
birlik
beraberlik
diğerkamlık
fedakarlık duyguları ne kadar da azalmış
Neden diye soracak oluyorum sana Ey Resul! Soruyorum da nerede yanlışlık yaptık
neden birbirimizin kuyusunu kazıyoruz
Birbirimize hoşgörü
merhamet
sevgi
tolerans göstermiyoruz
Neden geçeceğimiz yollara tuzaklar serpiştirmişiz
Neden coğrafyamız bir kin ve nefret tarlasına dönüşmüş
neden! Sanki derinden gelen bir ses senin şu mübarek sözlerini hatırlatıyor: "(Gerçek) Müslüman
diğer Müslümana eliyle ve diliyle zarar vermeyen kişidir
" Hadisinde geçen Müslümanı gerçek diye diye paranteze hapsettim
Gerçek Müslüman! Dedim
Öyle olmazsa
sanki kendimizi bir an İslam dairesi dışında bulacağız diye korktum
Ağır olurdu
Kaldıramazdık
Ya peki
biz ne oluyoruz o zaman
Sadece Müslüman mı acaba
Sadece kelimede
kimlikte
cümlede
harfte
satırda Müslüman
Öyle ya
Hani Müslüman hırsızlık yapmazdı
hani yalan söylemezdi
hak yemezdi
hani zülmetmezdi
hani zina etmezdi
hani gıybet etmezdi
hani gereksiz yere ot bile koparmazdı
hani bir hayvanı susuz yemsiz bırakmazdı
hani kadın dövmezdi
hani engelliye engel olmazdı
hani düşeni kaldırırdı
hani alın terini fakirle paylaşırdı
hani komşusu aç iken tok yatmazdı
hani işçinin hakkını teri soğumadan verirdi
hani kahine
sihirbaz ve büyücüye gitmezdi
hani düşmanına bile merhamet ederdi
hani darda kalan borçlusuna zaman tanırdı
hani haram parayı kursağına koymazdı
hani zulme rıza göstermediği gibi zalim de olmazdı
hani zalimin yanında mazlumun hakkını arardı
hani herkes uykudayken sırf Allah için seherde namaza kalkardı
hani bölücülükten
fitneden
ayrımcılıktan başkasını damgalamaktan uzak dururdu
hani
hani
hani
! Nerede o Müslüman
* * *
Huzurundayım
Yanında Hz
Ebubekir (ra) Hz
Ömer (ra) uzanıyorlar
İki sadık ve güzel dostunla dinleniyorsun
İki dostundan Hz
Ebubekir (ra) sadık olmanın
vefanın
diğerkamlığın sembolüydü
Diğer yanındaki Hz
Ömer (ra) ise adaletin
kılı kırk defa yarmanın
hassasiyetin
teraziyi sağlam tutmanın sembolüydü
Sadakat (güvenilirlik) ve adalet insanlık için olmazsa olmaz temel direkler
İki yanında onlar var
Bize ne de çok şey hatırlatıyorlar
Kaybettiklerimizi hatırlatıyorlar
Toprağa gömdüğümüz iki ölmezi hatırlatıyorlar
İç alemimize
dış alemimize bakınız
Ne kadar özlüyoruz değil mi?
Ey Resul! Aslında arz edecek o kadar çok şey var ki! İtiraf edecek o kadar günahımız hatamız
sıkıntımız var ki! Biliyorum buyuracaksın ki itiraf ve tövbe
pişmanlık ve yönelmeler kula değil Yüce Allah'adır
Bizimki halimizi arz etmektir
İslam'da günahlar kula değil Allah'a affettirilir
Biliyorum
Belki binlerce dertten sadece birkaçıyla huzurundaydım
Şimdi ayrılıyorum
Şimdilik ayrılıyorum
Ayrılırken o huzur veren misk kokan güzelim mezarından
başı eğik bir şekilde birden Hz
Mevláná'nın sözleri içime geliyor
Sonra dudaklarıma
Mırıldanıyorum
Pişmanlık ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle dua ve tövbe et
Zira çiçekler
güneşli ve ıslak yerlerde açar
NİHAT HATİPOĞLU
__________________
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul