07-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gerçek İlmin Acaba Neresindeyiz?
Gerçek ilmin acaba neresindeyiz?
Gerçek ilmin acaba neresindeyiz?


Her Müslüman’ın Allah’a karşı olan vazifelerinde, hangi ibadeti nasıl yapabileceğine yönelik ilmi öğrenmeye çalışması farzdır Bu ilmin insanı Allah’a yaklaştırıcı olması gerekmektedir Bu itibarla insanı Allah’tan uzaklaştıran ilim fayda değil zarar getirir
“Allah’ım fayda getirmeyen ilimden  Sana sığınırım ” hadisinden anlaşılması gereken de budur
Bir hadiste konu çok daha net bir şekilde açılıyor:
“Ya âlim ol ya da ilim öğrenmenin yolunda bulun veya ilmi dinlemeye râm ol, yâhut da bunları seven ol, sakın beşincisi olma, aksi takdirde helâk olursun ”
Bu arada, “Kimin ilmi artar da zühdü artmazsa, onun sadece Allah’tan uzaklaşması artmış demektir ” hadisi de bize ilim–takvâ dengesini ikaz ediyor
Eğer ilim, insanı Allah’a ibadetten alıkoyarsa, bu şeyler nafile ibadetler bile olsa o ilim bereket getirmez
Zira her öğrenilen şey ilim değil, insanın ayağının kayması için birer vesile de olabilir
Kişi eğer nelerin ilim olup olmadığını öğrenmek isterse, öğrendiklerinin kendindeki etkilerine bakarak karar verebilir
İmam Malik (ra) gerçek ilmin kalplerde huzur meydana getirecek bir özelliği olduğunu şöyle ifade etmiştir:
“İlim, her öğrenilen şeyin başkalarına aktarılması ve bolca rivayet edilmesi değil; o, Allah’ın kalblere koyduğu bir nurdur
” Aklın ve ilmin değerini bir koz gibi kullanıp dinî değerleri bunlara feda eden bir anlayış ne kadar yanlışsa, müspet ilimlere uzak durup fayda getirmeyeceğini iddia etmek de o kadar yanlıştır
İlim; insanı gerçek değerlerine yükselttiği ve mutluluğa götürdüğü ölçüde faydalıdır Kısaca, “Dinsiz ilim kör, ilimsiz din de topaldır ”
Müslüman’a teşvik edilen sadece "bilmek" değil uygulamaktır Öğrenilen bilgi uygulanmazsa anlamı kalmıyor Zaten bildiğiyle amel etmeyenler hakkında Cuma Sûresi 5 ayette ‘kitap yüklü merkepler’ tabiri kullanılıyor Bu tanıma muhatap olmamak gerekiyor
Kişi bildiğinin azıyla amel etmeye başlarsa Allah’ın izniyle diğer bildiklerini de yaşamaya başlar ve ilmiyle âmil olan kişilerden olur Aynı şekilde eğer bazı yaptığı işlerde ihlaslı davranırsa diğer yaptığı işlerde de ihlaslı olmayı Allah ona nasip edecektir
İmam-ı A’zam’a sormuşlar: ‘Bu ilmi nasıl elde ettin?’ Cevap vermiş: “Eşekler gibi sabır göstererek, köpekler gibi ilim adamlarına yaltaklanarak, kediler gibi tevazu göstererek, kargalar gibi sabaha kadar ilim yolunda seherleyerek  ”
İmam Şâfiî: “Hocam Vekî’ye hâfızamın zayıflığı hususunu şikâyette bulundum Bana günahları terk etmem hususunda irşadda bulundu Ve bana dedi ki: “Bu ilim nurdur Allah’ın nuru da Allah’a isyan eden günahkârlara ulaşmaz!”
Peygamber Efendimiz (sas) bir hadis-i şeriflerinden şöyle buyuruyor: “İnsanlar helak oldu, içlerinden ancak alimler kurtulabildi Alimler de helak oldu; ancak içlerinden ilmi ile amel eden kimseler kurtuldu Ve ilmiyle amel edenler de helak oldu; ancak onların içlerinden de sadece amelini ihlasla yapanlar kurtulabildi
Bu insanlar da büyük bir tehlike üzerindedir
|
|
|