07-27-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İslamın Bir Emri Ayet Ve Hadislerle Ana Babaya Hürmet
"Nice canlılar vardır ki, rızıklarını kendileri elde edemezler Sizlerin de onların da rızkını veren Allah'tır "(Ankebut, 29/60)
âyetlerinin ifade ettikleri hakikatı, bütün zîhayatın enva'-ı mahlukları lisan-ı hal ile bağırıp, o hakikat-ı kerimaneyi söylüyorlar Hattâ değil yalnız ihtiyar akraba, belki insanlara arkadaş verilen ve rızıkları insanların rızıkları içinde gönderilen kedi gibi bazı mahlukların rızıkları dahi, bereket suretinde geliyor Bunu teyid eden ve kendim gördüğüm bir misal: Benim yakın dostlarım bilirler ki; iki-üç sene evvel her gün yarım ekmek, -o köyün ekmeği küçük idi- muayyen bir tayinim vardı ki, çok defa bana kâfi gelmiyordu Sonra dört kedi bana misafir geldiler O aynı tayinim hem bana, hem onlara kâfi geldi Çok kerre de fazla kalırdı İşte şu hal o derece tekerrür edip bana kanaat verdi ki, ben kedilerin bereketinden istifade ediyordum Kat'î bir surette ilân ediyorum: Onlar bana bâr değil; hem onlar benden değil, ben onlardan minnet alırdım
Ey insan! Madem canavar suretinde bir hayvan, insanların hanesine misafir geldiği vakit berekete medar oluyor; öyle ise mahlukatın en mükerremi olan insan ve insanların en mükemmeli olan ehl-i iman ve ehl-i imanın en ziyade hürmet ve merhamete şâyan aceze, alîl ihtiyareler ve alîl ihtiyarların içinde şefkat ve hizmet ve muhabbete en ziyade lâyık ve müstehak bulunan akrabalar ve akrabaların içinde dahi en hakikî dost ve en sadık muhib olan peder ve vâlide, ihtiyarlık halinde bir hanede bulunsa, ne derece vesile-i bereket ve vasıta-i rahmet ve "Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa idi, belalar sel gibi üstünüze dökülecekti "sırrıyla, ne derece sebeb-i def'-i musibet olduklarını sen kıyas eyle
İşte ey insan! Aklını başına al Eğer sen ölmezsen, ihtiyar olacaksın "Ceza, yapılan hatanın cinsinden olur "sırrıyla, sen vâlideynine hürmet etmezsen, senin evlâdın dahi sana hizmet etmeyecektir Eğer âhiretini seversen, işte sana mühim bir define; onlara hizmet et, rızalarını tahsil eyle Eğer dünyayı seversen, yine onları memnun et ki, onların yüzünden hayatın rahatlı ve rızkın bereketli geçsin Yoksa onları istiskal etmek, ölümlerini temenni etmek ve onların nazik ve seri-üt teessür kalblerini rencide etmek ile "hem dünyada hem de ahirette zarar ettiler"sırrına mazhar olursun Eğer rahmet-i Rahman istersen, o Rahman'ın vedialarına ve senin hanendeki emanetlerine rahmet et
Âhiret kardeşlerimden Mustafa Çavuş isminde bir zât vardı Dininde, dünyasında muvaffakıyetli görüyordum Sırrını bilmezdim Sonra anladım ki, o muvaffakıyetin sebebi: O zât ise, ihtiyar peder ve vâlidelerinin haklarını anlamış ve o hukuka tam riayet etmiş ve onların yüzünden rahat ve rahmet bulmuş İnşâallah âhiretini de tamir etmiş Bahtiyar olmak isteyen ona benzemeli "Cennet anaların ayakları altındadır "diyen Yüce Nebiye salat ve selâm olsun "
Konuyla ilgili birçok hadis-i şerif de bulunmaktadır Bir iki tanesini kaydetmekle yetiniyoruz
Peygamber Efendimiz bir gün: "Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun!"dedi
"Kime yazıklar olsun"denilince şu cevabı verdi:
"Anne- babasının ikisi veya biri yanında yaşlandığı halde cennete giremeyen!""Allah'ın rızası, babanın rızasındadır Allah'ın memnuniyetsizliği de babanın memnuniyetsizliğindedir ""Baba cennetin orta kapısıdır Dilersen onu terk et dilersen muhafaza et "
Ölümlerinden sonra anne-babanın kalan haklarını Efendimiz şöyle dile getiriyor:
"Onlara dua, günahlarının affı için Allah'tan istiğfar etmek, vasiyetlerini yerine getirmek,
onlar vasıtasıyla akraba olanlarla sıla-i rahmi yerine getirmek ve dostlarına ikramda bulunmak "
alıntı
|
|
|