Yalnız Mesajı Göster

Gizemlerin Ülkesi- Mısır

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gizemlerin Ülkesi- Mısır



Kardeşlerim

* MISIR *


* Piramitler *

Allahın elçileri aracılığıyla insanlara yaptığı ilahi tebliğ, insanın yaratılışından beri bizlere ulaştırılmaktadırKimi toplumlar bu tebliği kabul etmişler, kimileri inkar etmişlerdirBazenin,karcı bir toplumun içinden küçük bir azınlık çıkmakta ve sadece bunlar elçiye uymaktadırlarAncak kendisine tebliğ gelen kavimlerin çok büyük bir kısmı bunu kabul etmemişlerdirSadece Allahın elçisinin kendilerine getirdiği tebliği dinlememekle kalmamış, aynı zamanda elçiye ve ona uyanlara da zarar vermeye çalışmışlardırElçiler, birçok kez yalancılık, büyücülük, delilik, şımarıklık gibi nitelendirmelerle suçlanmış, hatta birçok kez kavmin önde gelenleri onları öldürmeye teşebbüs etmişlerdirOysa ki, her peygamber, kavminden yalnızca Allaha itaat etmesini istemiştirBunun karşılığında para ya da başka bir dünyevi çıkar talep etmemişlerdirKavimlerinin üzerine bir zorlayıcı da olmamışlardırTek yaptıkları gönderildikleri toplumu gerçek dine davet etmek ve kendilerine uyanlarla birlikte o toplumdan farklı bir hayat tarzı yaşamaya başlamaktırBu konuyla ilgili olarak Kuranda dikkat çekilen noktalardan biri, helak edilmiş olan kavimlerin çoğu kez yüksek bir medeniyet kurmuş olmalarıdırKuranda, helak olmuş kavimlerin bu özelliği vurgulanırken şöyle denir:
* Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak yakıp-yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı delik-deşik etmişlerdiAma kaçacak bir yer var mı? *[Kaf Suresi, 36]
Ayette, helak edilmiş toplumların iki özelliğine dikkat çekiliyorBirincisi, zorbaca yakalamak bakımından üstün olmalarıdırBu, helak olmuş kavimlerin disiplinli ve güçlü askeri-bürokratik sistemler kurdukları ve kaba kuvvet yoluyla yaşadıkları coğrafyada iktidarı ele geçirdikleri anlamına gelirVurgulanan ikinci nokta ise, sözkonusu toplumların, mimari özellikleriyle dikkat çeken büyük şehirler kurduklarıdırDikkat edilirse, bu iki özellik de, tam tamına, bugün teknoloji ve bilim yoluyla süslü bir dünya meydana getirmiş, merkezi devletler, büyük şehirler kurmuş olan ancak tüm bunların Allahın verdiği güçle olduğunu unutarak Allahı inkar ya da gözardı eden medeniyetlerin özelliğidirAncak ayette bildirildiği gibi, oluşturdukları medeniyet, helak olmuş kavimleri kurtaramamıştır; çünkü medeniyetleri Allahı inkar ve yeryüzünde bozgunculuk temeline dayanıyordu İnkar ve yeryüzünde bozgunculuk temeline dayandığı sürece, bugünkü medeniyetlerin sonu da farklı olmayacaktırİşte bazıları Kuranda bildirilen bu helak olaylarının önemli bir bölümü, modern çağda yapılan arkeolojik araştırmalar sonunda ortaya çıkarılmıştırKuranda sözü edilen olayların delilleri olan bu bulgular, Kuran kıssalarının ibret olma özelliğini daha da açık bir biçimde gösteriyorÇünkü Allah, Kuranda yeryüzünde gezip dolaşılması ve öncekilerin uğradıkları sonun anlaşılması gerektiğini bildiriyorEski Mısır da ,dünya tarihinin bilinen en eski uygarlıklarından biridir ve üstün medeniyetlerinin örneği olarak , firavunlar ve kraliçeler için mezar olarak piramitler inşa etmişlerdirBu piramitlerden bir kısmının ulaştığımız teknolojiye rağmen bugün için bile inşa edilmesi olanaksızdırBu durum eski Mısırlıların ulaştığı uygarlık seviyesini göstermesi açısından oldukça önemlidirAncak Allaha iman etmeyen ve kendi sapkın dinlerini yaşamak isteyen Mısırlılar sonunda yok olmuşlarİnşa ettikleri yapılar ise ibret olarak günümüze kadar ulaşmıştırFiravunlar Eski Krallık başında ve Orta Krallık sonlarında değişik ebat ve şekillerdeki bu piramitlere gömülürlerdiPiramitler firavunun mumyasını, hepsi birbirinden değerli eşsiz nitelikteki sanat eserlerini ve kral, kraliçe, prens heykellerini de içlerinde saklamak ve bu eşsiz hazineleri saklamak için yapılmışlardırMısır piramitleri yeryüzündeki anıt-kabirlerin en eskileri ve en büyükleridirBunların en ihtişamlısı olan Keops Piramidi dış görünüşü ile de Dünyanın Birinci Harikası olma niteliğine hak kazanmıştırDünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser Mısırdaki Keops PiramididirKeops, Mısırın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Giza Yaylasında bulunmaktadırKeops Piramidinin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikorinos piramitleri bulunmaktadırBüyük Piramit olarak da adlandırılan Keops Piramidi, MÖ 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısırın 4 Sülale devri hükümdarlarından Keopsun mezarıdırİkinci büyük piramit, Keopsun kardeşi olan ve o öldükten sonra firavun olan Kefrene aittirKüçük piramit ise MÖ 2500lü yıllarda hüküm süren Mikerinosa aittirAyrıca, içlerinde prenseslere ve firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardırPiramitler kat kat kurulurlardıDevasa taş bloklar, kat kat yükseldikçe, rampa yükseltilir, genişletilir ve uzatılırdıBir piramidin inşaatı binlerce işçiyle yirmi seneden uzun sürerdiYapılan incelemelerde bugün teknolojik olarak çok ilerlemiş Japonya bile Keops piramidinin aynısını yapamamaktadirZiyaretçileri pek Keops piramidine sokmadıkları bunun nedeninin de piramidin koridorlarının çok dar ve dik olmasından dolayı olduğu söylenmektedirKeops piramidinin yüksekliğinin 1 milyarla çarpımı yaklaşık olarak güneşle dünyamız arasındaki mesafeyi vermektedir 149504000 km Piramidin üstünden geçen meridyen karaları ve denizleri tam 2 eşit parçaya bölüyorTaban çevresinin, yüksekliğinin 2 katına bölünmesinin pi=314 sayısını vermektedirPiramidin içinde dünyanın ağırlıgı yazıyorPiramidin tam olarak dünyanın merkezinde bulunmaktadırPiramidin çalışkan işçileri olağanüstü bir çabayla günde 10 parça üst üste koyduklarını kabul edersek, piramitteki 25 milyon taşın 250000 gün, yanı 664 yılda ancak oluşmuş olması gerekiyorOysa piramit 20-30 yılda tamamlanmıştır

* Giza Piramitleri

Tahmini olarak MÖ 3000 yıllarında eski krallık döneminde yapıldığı zannedilen Giza piramitleri; Keops, Kefren, Mikerinos İsimlerini aldıkları firavunlar tarafından yaptırılmıştırBu üç piramit dünyadaki en büyük piramitlerdirGizade sadece bu piramitler bulunmazSırf Mısırda yüzlerce irili ufaklı piramitler mevcuttur ama bu Giza piramitlerini öbürlerinden ayıran farkların başında içlerinde yazı bulunmaması ve nasıl yapıldıklarının hala çözüme ulaşmamasıdırPiramitler yalnızca Mısıra özgü de değildirGüney Amerika kökenli Maya ve Aztekler de piramitler yapmışlardır Piramitlerin gökyüzünü incelemek amaçlı yapıldığı da zannedilmektedir

* HİYEROGLİF YAZISI *

* Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibiOnlar, Rablerinin ayetlerini yalanladılar;biz de günahları dolayısıyla onları yıkıma uğrattıkFiravun ordusunu suda boğduk Onların tümü zulmeden kimselerdi * [Enfal Suresi, 54]
Eski Mısır medeniyeti, Mezopotamyada aynı tarihlerde kurulmuş şehir devletleriyle birlikte, tarihin en eski uygarlıklarından biri ve döneminin en ileri sosyal düzenine sahip organize devleti olarak bilinirMÖ 3000ler civarında yazıyı bulup kullanmaları, Nil nehrinden faydalanmaları ve ülkenin doğal yapısı sayesinde dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı korunmuş olmaları Mısırlıların sahip oldukları medeniyetin ilerlemesine büyük katkıda bulunmuştuAncak bu uygarlık, Kuranda inkar sisteminin en açık ve net tarif edildiği firavun yönetiminin geçerli olduğu bir medeniyettiBüyüklük taslamışlar, sırt çevirmişler ve inkar etmişler, bunların neticesinde de ileri medeniyetleri, sosyal ve siyasal düzenleri, askeri başarıları onları helak olmaktan kurtaramamıştıMısırlıların sahip oldukları medeniyet, yaşadıkları olaylar hakkındaki bilgileri eski Mısır yazısı olan hiyerogliflerden öğrenmek mümkündür18 yüzyıla dek Eski Mısır dilinde yazılmış kitabeler ve yazılar okunamıyorduEski Mısır dili hiyeroglifti ve çağlar boyunca bu dil varlığını sürdürmüştüFakat MS 2 ve MS 3 yüzyılda Hıristiyanlığın yayılması ve kültürel etkisiyle Mısır, dinini olduğu gibi dilini de unuttu; yazılarda hiyeroglif kullanımı azaldı ve sona erdiHiyeroglif yazısının kullanıldığı bilinen en son tarih MS 394 yılına ait bir kitabedirBundan sonra bu dil unutuldu ve bu dilde yazılmış yazıları okuyabilen ve anlayabilen kimse kalmadı Ta ki bundan yaklaşık iki yüzyıl öncesine dekEski Mısır hiyeroglifi 1799 yılında, Rosetta Stone adı verilen, MÖ 196 tarihine ait bir kitabenin bulunmasıyla çözüldüBu tabletin özelliği üç farklı yazıyla yazılmış olmasıydı: Hiyeroglif, demotik hiyeroglifin el yazısı şekli ve Yunanca Yunanca metnin de yardımıyla tabletteki eski Mısır yazısı çözülmeye çalışıldıTabletin tüm çözümü, Jean-Françoise Champollion adlı bir Fransız tarafından tamamlandı Böylece unutulan bir dil ve bu dilin anlattığı tarih aydınlanmış oldu
* Hiyeroglif Yazısındaki Üstün Teknik *
Gizemli, bilinmeyenli çizgiler, resimler, taslaklar, işaretler, şifreler, insanlar, hayvanlar, masal yaratıkları, bitkiler, meyveler, araçlar, elbise parçaları, örgüler, silahlar, geometrik şekiller, dalgalı çizgiler ve alevlerBunlar tahtalar, taşlar ve sayısız papirüsler üzerinde bulunurlarTapınak duvarlarında, mezar odalarında, anı levhalarında, tabutların, çekmecelerin üzerinde bulunurlarMısırlılar eski ulusların yazmayı en çok sevenlerindendir
* Hiyeroglif Nasıl Yazılıp Okunurdu?
Mısır yazısı, çoğu nesnelerin resimleri olduğundan, rahatlıkla ayırt edilebilen 700den fazla işaretten oluşmuştuHer bir işaret ,özel bir nesneyi, belli bir sesi temsil ediyorduHiyeroglif yazısı soldan sağa ya da aşağıdan yukarıya yazılabilirdi Hayvanların ya da insanların yüzleri sola dönükse soldan sağa,sağa dönükse sağdan sola okunurdu
* Ne İle Yazılırdı?
Yazıcılar ,mürekkep ve fırça kullanarak papirus denen sazlardan yapılmış özel bir çeşit kağıda yazı yazarlardıAyrıca ostraka olarak bilinen kırık çömlek parçalarının üzerine de yazarlardıMısır hiyeroglif yazısı son derece karmaşıktıYazıcı adı verilen kimseler,okumak ve yazmak için özel olarak eğitilmişlerdiBu becerileri onlara güç ve saygınlık kazandırıyorduYazıcılar tapınaklarda ya da devlet yönetiminde iyi işlere girebiliyorlardıÇoğunluk vergide ödemiyorduDaha sonraları Mısırlılar,hiyeroglif yazısının daha kolay bir uyarlaması olan 2 türlü steno yazı geliştirmişlerdirHiyeroglif yazısı ise, tapınaklardaki ve kamusal yapılardaki kayıtlarda kalmıştıMısırlılar,bir yazı biçimi bulan en eski uluslardan biridirOnların alfabeleri bizim bugün kullandığımız gibi harflerden değil, resim ve işaretlerden oluşmuştuMısır yazısına kutsal yazı anlamına gelen hiyoroglif adı verilirdiBu isim Mısırlıların, yazı yazma yetilerinin onlara ilim Tanrısı Tot tarafından verildiğine inanıyor olmalarından kaynaklanıyorduFiravun adları kartuş adı verilen oval bir çerçevenin içine yazılırdı

Alıntı Yaparak Cevapla