Yalnız Mesajı Göster

Silo Yem Bitkileri Ve Silaj

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Silo Yem Bitkileri Ve Silaj



Silo Yem Nedir - Silo Yem Nasıl Yetişir - Silo Yem Hakkında - Silaj Hakkında

1 Giriş


Yıllardan beri her fırsatta yem kaynaklarının yetersizliği nedeni ile hayvansal üretimde istenilen düzeye ulaşılamamasından şikayet edilmektedir Yapılan çalışmalar ve gösterilen gayretler de bu konudaki arayışı sergilemektedir En önemli kaba yem kaynağımız çayır meralar, aşırı ve zamansız otlatma nedeni ile elden çıkma aşamasına gelmiştir Bu alanlarımızdaki otlatma yoğunluğunu azaltmak amacıyla yem bitkileri tarımına ağırlık verilmiştir hayvansal üretimi artırma yolunda verim potansiyelleri düşük olan yerli ırklarımız giderek azalmıştır Bunun yanında kültür ırkı ithali yoğunluk kazanmıştır Ne yazık ki gösterilen tüm bu gayretlere rağmen hayvansal üretimde arzu edilen seviyeye ulaşılamamıştır Ülkemiz hayvan varlığımıza baktığımızda, özellikle Ege ve Marmara bölgelerindeki mevcut hayvanların %90’nının kültür ırkı ve melezi olduğu görülmektedir Ancak söz konusu bölgelerin çayır mera, yem bitkileri alanı ve üretimleri incelendiğinde ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir Hayvanların toplam kaba yem ihtiyacı ülke düzeyinde ele alındığında, çayır mera ve yem bitkilerinden sağlanan bölümün % 2598, tarla tarımı artıklarından karşılanan bölümün ise % 4351 düzeyinde olduğu bildirilmektedir Yüksek verimli kültür ırklarından maksimum verimin alınabilmesi iyi bir besleme ile mümkündür


Ülke düzeyinde mevcut hayvanların tümü kültür ırkı olsa da mevcut kaba yem üretimimiz karşısında alacağımız verim yine değişmeyecektir Üreticilerimiz kaba yem sıkıntısının yaşandığı dönemlerde genelde hayvanlarını zorunlu olarak, besin maddesi içeriği düşük tahıl samanı ile beslemektedir Bunun yanında taze ve suca zengin, karbonhidrat içeriği yüksek yem bitkilerinin parçalandıktan sonra havasız ortamda belirli bir süre bekletildikten sonra elde edilen ve silaj adı verilen kaba yem de tercih edilmeye başlanmıştır Silaj, besin maddelerindeki değer kaybını en aza indiren su içeriği yüksek kaba yem özelliği ile tarımı ileri ülkelerde yoğun olarak kullanılmaktadır


Ülkemizde ise gerek alışkanlıklar gerekse bilgi eksikliği dolayısı ile silaja gereken önem verilmemiştir Aslında bu uygulama milattan önceye dayanmakta dır18yy sonlarında tüm Orta ve Kuzey Avrupa’da geniş uygulama alanı bulmuştur İlk çalışmalar 1862’de Almanya, 1877’de Fransa ve 1883’te Amerika’da yapılmıştır Silaj konusunda birçok ülkede yapılan araştırmalar ile günümüze kadar gelinmiştir


Silajın sağladığı yararları özetlemek gerekirse; Kaba yemlerin silo edilerek saklanmasında, kurutularak yığın yapılmasına oranla daha az iş gücüne gereksinim duyulur Ayrıca kış döneminde ihtiyaç duyulan kabayem daha az bir emekle elde edilebilir Kurutma problemi bulunan Karadeniz Bölgesi gibi yörelerde silaj uygun bir depolama yöntemidir Kısa süreli güneşli, açık ve rüzgarlı ortamlar besleme değeri yüksek silaj eldesi için yeterlidir Bu uygulama ile yem ve hayvansal ürün kaybı da önlenmektedir Yeşil yemlerin bulunmadığı özellikle kış aylarında, hayvanların suca zengin ve kaliteli yem ihtiyacı karşılanmaktadır Yapay kurutma yöntemi dışındaki diğer muhafaza yöntemlerine göre yemlerin fermantasyon yolu ile saklanması besin maddelerindeki kaybı önler


Örneğin, yaprak içeriği fazla yonca ve üçgül gibi türlerin kurutularak depolanmasında besin maddeleri kaybı artmaktadır Silo yemi yapımında ise kurutma kayıpları en aza indirilir Kuru ot eldesinde % 15-30 olan kuru madde kaybı, silo yeminde % 5’e, % 25-35 düzeyindeki sindirilebilir protein kaybı ise % 5’e düşmektedir Aynı şekilde nişasta değerindeki kayıp kuru otta % 50’ye kadar çıkarken, silo yeminde en fazla % 10 olmaktadır Fermantasyon sonucu yemlerin taze yumuşak yapısının korunması güzel kokuya sahip olması dolayısı ile hayvanlar tarafından sevilerek tüketilmektedir Taze olarak yedirildiğinde hayvanlara zararlı etkisi olan bazı türler, silaj yapımından sonra bu özelliklerini kaybederler Söz konusu farklı türlerin tohumları da fermantasyon sonunda çimlenme özelliklerini kaybettikleri için yabancı ot yayılımı da önlenir Silaj uygulamaları ile birim alanda daha fazla yem muhafaza edilmektedir 1 ton kuru ot için 14 m3 gerekli iken, aynı miktar otun silolanmasında 15 m3'lük hacim yeterli olmaktadır Kısa vejetasyon süresine sahip olan silaj bitkilerinin hasadından sonra tarlaya bir diğer ürünün ekimine olanak sağlanır Bir yılda birden fazla ürün alma şansı elde edilir Uzun yıllar değer kaybetmeden saklanabilmesi, bazı yıllar yaşanan doğal afetler sonucu meydana gelebilecek yem sıkıntısında güvence kaynağını oluşturmaktadır Silajın provitamin A içeriği de oldukça fazladır


Bugün bilinçli hayvancılık yapılan işletmelerde silo yemi, hayvanların kış beslenmesinde verimliliği güvence altına alan önemli bir uygulamadır


2 Silaj Yapımında Kullanılan Bitkiler


Her türlü yeşil yemden silaj yapmak mümkündür Fakat bu amaçla en fazla kullanılan bitkiler mısır, sorgum, sudanotu, sorgum-sudanotu melezi, fiğ-tahıl karışımları, İtalyan çimi, arpa, buğday hasılları, ayçiçeği vb bitkilerdir Silaj üretimi amacı ile çoğunlukla tercih edilen bitkiler yanında yonca, yanında doğal çayırlardan da yararlanmak mümkündür Baklagil yem bitkilerinde protein oranı fazla, karbonhidrat içeriği az olduğu için, silolanmaları sırasında karbonhidratça zengin katkı maddelerine gerek vardır Örneğin patates, şeker pancarı yaprağı, şeker endüstri artığı posaları, hayvan pancarı yaprakları ve konserve sanayi artıkları da silolanarak hayvan beslenmesinde kullanılabilir Ülkemizde silaj yapımında kullanılabilecek türlere ilişkin bilgiler tür bazında özetlenmeye çalışılmıştır


21 Mısır


Çok yönlü kulanım alanına sahip mısırın son yıllarda yeşil yem ve silaj üretimi amacı ile ekim alanı artmıştır Birim alan veriminin yüksekliği, silaj yapımına uygunluğu ve elde edilen silajın besleme değerinin yüksekliği gibi nedenlerle tercih edilen türler arasındadır Mısır, sıcak iklim bitkisi olması dolayısıyla baharın son haftası ile yaz başlangıcında ekilir Ekimden önce diğer türlerde olduğu gibi tohum canlılığının bilinmesi gerekir Ekimde sıra arası 50-60 cm, ekim normu 6-8 kg/da olarak hesaplanır, ekim derinliği 4-7cm’dir


Ülkemizde kıyı ve geçit iklime sahip yörelerde tahıl (buğday, arpa) hasadından sonra mısır, silo yemi amacıyla ikinci ürün olarak yetiştirilmektedir Bunun yanında ikinci ürün tarımına uygun olmayan Doğu Anadolu bölgesinde erkenci mısır çeşitleri kullanılarak silaj yapılması mümkündür Silaj üretimi için ülkemizde yeterli sayıda mısır çeşidi bulunmamakla birlikte Sakarya Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiş olan Ada, Sapanca ve Arifiye çeşitleri silaj üretimi için önerilmektedir Bununla birlikte ülkemizde ticari olarak üretimine izin verilen ve daha çok tane mısır verimine uygun olan çok sayıda mısır çeşidi silaj üretimi için kullanılmaktadır Burada dikkat edilmesi gereken diğer önemli konu, silaj üretimi amacıyla yetiştirilecek mısırın vejetasyon süresidir Ekilen çeşidin hasat zamanında koçan bağlamış olması verim ve kalite bakımından çok önemlidir Çünkü yapılan bir çok çalışmada mısırda yeşil aksam veriminin %50’si ve besleme değerinin %70’i koçanlardan elde edilmektedir Özellikle ikinci ürün tarımının yapıldığı geçit bölgelerinde vejetasyon süresi kıyı bölgelerine göre daha sınırlı olduğu için hasat zamanında yanlış çeşidin ekimi nedeni ile bir çoğu koçan bağlamadan silaj yapımı için biçilmektedir Koçanın içermiş olduğu karbonhidrat miktarı fermantasyonun istenilen düzeyde olmasını sağlamaktadır Aksi durumda kalitesi düşük silo yemi elde edilmekte ve silo yeminden beklenen fayda sağlanmaktadır Bu nedenle bölge düzeyinde önerilecek çeşitlerin en az 2 yıl boyunca denemeleri yapılarak silajlık özellikleri belirlenme lidirSilajlık mısır üretiminde dikkat edilmesi gereken önemli nokta, üretim yapılacak bölgenin I veya II ürün tarımı olanaklarına göre çeşit seçiminin yapılması gerekir Silajlık olarak ekimi yapılacak mısır çeşitlerinin özellikleri;


-Uzun boylu olmalı

-Yaprak sayısı ve yaprak oranı fazla olmalı

-Bitkide tane bağlayan koçan ağırlığı yüksek olmalı

-Silaj kalitesine olumsuz etkisi nedeni sap çapının fazla kalın olmaması

-II ürün olarak ekilen bölgelerde erkenci özellikte olması istenir


Mısırın silolanmasında katkı maddesine gerek duyulmaz Fermente özelliği nedeniyle proteince zengin ve tek başına silolanmayan bitkilerin silajının yapımında katkı maddesi olarak kullanılır Özellikle baklagil yem bitkileri ile yapılan silajda %25-50 oranında mısır karışıma dahil olabilir Mısır depolanacağı yere yayılmadan önce parçalanması gerekir Parçalanma ne kadar fazla olursa silolamada başarı o denli yüksek olur Karışım olarak düşünüldüğünde kesinlikle birlikte parçalama yoluna gidilmelidir Süt olum devresinde yapılan biçimlerde protein oranı ve kuru maddenin sindirilebilirliği yüksek düzeydedir Ancak son yıllarda yapılan araştırmalarda hamur olum döneminde yapılan biçimlerde protein oranının düşmesine karşılık verim, kuru maddenin sindirilebilirliği ve hayvanlar tarafından tüketimin arttığı görülmüştür Mısırda, en uygun biçim zamanı nem oranı %65-70’e düştüğü dönemdir Bu nem oranı, bitki maksimum kuru tane ağırlığına ulaşmasından 2-3 hafta öncesinde elde edilmektedir Tüm bitkide nem % 65 olduğunda koçan nemi % 48, tane nemi de % 44 dolayındadır Tanenin verime katkısı %35-40, düzeyindedir Eğer mısır erken biçilirse siloda sızıntı kayıpları yükselir, fermantasyon düzenli sürmez Çok geç biçildiğinde de tam sıkışma sağlanamayacağı için siloda bol oksijen kalır Oksijenli (Aerob) fermantasyon uzun süre devam eder Mısır silajının kalitesini çeşit, hasat zamanı, koçan oranı, parça boyutu, silonun şekli, doldurma süresi, sıkıştırma derecesi gibi özellikler belirlemektedir Bunların birinde meydana gelebilecek olumsuzluk ürünün kalitesini düşürecektir


Silajın besin değeri karışımdaki türlere, orana, kuru madde ve besin maddeleri içeriğine göre az veya çok farklılık göstermektedir Baklagil ilavesi dışında mısır silajının protein içeriği üre vb bileşiklerin ilavesi ile (% 05) problem olmamaktadır Atılacak miktarın iyi ayarlanması gerekir Fazla olması durumunda hayvanlarda çeşitli rahatsızlıklar görülmektedir Mısırda organik madde sindirim derecesi % 66-72 ve ham proteinin % 54-68 arasında değişim gösterir Vejetasyon dönemine bağlı olarak organik madde içeriği artar Kuru madde içindeki azotsuz öz madde miktarı yükselirken ham kül, ham protein ve ham selüloz miktarı düşer Besin maddeleri oldukça yüksektir N içeriğinin artırmak için vejetasyon dönemi içinde azotlu gübre miktarını artırmakla mümkün değildir Fazla gübrelemede bitkideki nitrat birikimi de yükselir Bu durumda silajın olgunlaşması döneminde bazı bakterilerin asimilasyonu ve denitrifikasyonu aracılığı ile silajın nitrat içeriği düşer Bazı durumda yemde yine bir miktar nitrat ve nitrit kalabilir


Besin maddelerinde kaybı önlemek için sıkıştırma ve izolasyonun çok dikkatli yapılması gerekir Olgunlaştıktan sonra silajın bozulmasını önlemek için alındığı bölümün dar olması istenir

Alıntı Yaparak Cevapla