07-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İsa'nın Kabri
İsa'nın Kabri Tarihi Gizemler
Zaman: İS 1 yüzyıl
Mekân: Kudüs, İsrail
Yusuf cesedi alıp onu temiz bir keten bezine sardı; kaya içine oymuş olduğu kendi yeni kabrine onu yatırdı ve kabrin kapısına büyük bir taş yuvarlayıp gitti MATTA 27:59-60
Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi'nin merkezinde İsa'nın gerçek kabrinin bulunduğuna pek çok Hıristiyan yürekten inanır Ancak Kudüs'ün putperest bir kent olduğu iki yüzyıl boyunca İsa'nın gömülmüş olduğu yerin kayıp olduğu gözönüne alınırsa bundan nasıl hâlâ emin olunabilir?
Hıristiyan olan ilk Roma imparatoru Konstantin 4 yüzyılın başında Hıristiyanlığı imparatorluğunun resmi dini olarak ilan etmişti 325 yılında, İznik Konseyi sonrasında Kudüs başpiskoposu Makarios'tan İsa'nın kabrini bulmasını ve üzerine büyük bir kilise inşa etmesini istedi
Başpiskopos'un kabri nerede araması gerektiğini bildiği anlaşılıyor: Hiç duraksamadan 200 yıl önce İmparator Hadrianus tarafından yaptırılan büyük Roma tapınağını yıkmaya koyuldu Tapınağın temellerinde bir kabir bulununca bunun Arimathealı Yusuf'un 300 yıl önce İsa'nın cesedini aceleyle gömdüğü yer olduğu bildirildi Bu Tanrı'nın elinin yönettiği gerçek bir mucize miydi, yoksa Makarios'u doğruca kabre götüren bir gelenek mi vardı? Ya da başka bir neden olmuş olabilir miydi?
Günümüzdeki Kutsal Kabir Kilisesinin doğu-batı kesiti En aşağı (doğu) uçta Gerçek Çarmıh Şapeli Söylentilere göre, Konstantin'in annesi Helena, İsa'nın gerildiği çarmıhı burada bulmuştur Küçük kubbe, güneybatısında Calvary Kayası'nın bulunduğu özgün Kutsal Bahçe bölgesi üzerindedir En sağda ise ortasında Aedicule olan Rotunda
İNCİL GELENEĞİ
İncil bize Romalılar'ın İsa'yı, yurttaşların suçlulara verilen cezayı daha iyi seyredebilmeleri için Kudüs duvarlarına yakın idam yerinde çarmıha gerdiklerim söyler: Kentin kuzeybatısında bugün hâlâ Kudüs binalarının cephelerini kaplamak için kullanılan sert malaki kireçtaşı ocağı vardı
Taşocağının İÖ 8 ve 7 yüzyıllardan kalma olduğu anlaşılmıştır ve burası İsa'nın zamanında bahçeler ve meyve bahçeleriyle dolu bir alandı Taşocağının bir yerinde taş ustalarının inşaat amaçlarına uygun olmadığı için öylece bıraktıkları bozuk bir taş daman vardır Pek çok kimse işte bu kayayı İsa'nın iki hırsız arasında çarmıha gerildiği Calvary ya da Golgotha (kafatası biçimindeki yer) olarak kabul ederler
Buraya yakın bir yerde Kudüs'ün zenginleri taşocağının kaya duvarına kendi kabirlerini oymuşlardı Arimathealı Yusuf'un kullandığı kabir bunlardan biri olabilir: Matta İncili'nde ("Akşam olunca, İsa'nın şakirdi olmuş Arimathealı Yusuf adlı zengin bir adam geldi Bu adam Pilotus'a gidip İsa'nın cesedini istedi O zaman Pilotus verilsin diye emretti Yusuf cesedi alıp  " 27: 57-60) anlatıldığı gibi kabir, kentin duvarlarının hemen ötesinde ve idam yerinin de yakınında olmalı İncil'de kabrin kapısının değirmen-taşı biçiminde büyük ve ağır bir kaya ile kapatıldığı yazılıdır
Arkeologlar, Kudüs'ün o bölgesinde İsa'nın zamanından kaldığı saptanan böyle birkaç kayaya oyulmuş kabir bulmuşlardır Bunlar herhalde kuşaklar boyunca ölülerini orada gömen ve girişlerini yuvarladıkları büyük taşlarla kapatan aristokrat ailelere aitti Bu "yuvarlanan taşlar"ı oynatmak için tıpkı Matta İncili'nde anlatıldığı gibi çok büyük bir güç gerekiyordu
Her ceset gömülmeden önce zamanın Yahudi törelerine göre yıkanıp yağlanır, sonra kefenlenip kabir odasında kayalara oyulmuş bir rafa yerleştirilirdi Kadınlar, Sebt gününün sabahı İsa'nın cesedini yıkayıp yağlamaya geldiklerinde taşın mucizevi bir biçimde yana çekilmiş ve gömme rafının boş olduğunu görmüşlerdi
Bu olaylar Matta'ya göre şöyle olmuştur: "Ve Sebt günü geç vakit, haftanın ilk gününe doğru, tan yeri ağarmaya başlarken, Mecdelli Meryem ve öbür Meryem kabri görmeğe geldiler Ve işte (  ) Rabbin meleği gökten indi ve gelip taşı yuvarlayarak üzerine oturdu Onun görünüşü şimşek gibi idi, esvabı kar gibi beyazdı (  ) Ve melek cevap verip kadınlara dedi: Siz korkmayın, çünkü haça gerilmiş olan İsa'yı aradığınızı biliyorum O burada değil, çünkü dediği gibi kıyam etti", Markos 28: 1-6
Kutsal Kabir Kilisesi'nin havadan görünüşü Büyük kubbe Kabrin üstündeki Rotunda'yı örtmektedir Soldaki kısa çapraz sahnın üzerindedir
ROMA YÖNETİMİNDE KUDÜS
Kudüs Hıristiyanlar'ı yıllarca o noktaya taptılarsa da, 2 yüzyılın başlarında Hadrianus kenti yıkıp kalıntıları üzerine kendi Aelia Capitolina putperest kolonisini kurduğunda kabir de kayboldu Hadrianus 135 yılında yüksek bir tepe üzerinde aşk tanrıçası Afrodit'e adadığı büyük bir tapınak külliyesi inşa etti
Belki de imparatorun tapınağım çarmıha gerilme yeri ile kabrin üzerine yaptırdığına ilişkin nesilden nesile aktarılan bir söylenti vardı 395 yılında yazan Aziz Jerome'a göre yakındaki Calvary kayası üzerine tanrıçanın büyük bir heykeli de dikilmiş olabilir Daha sonraki Hıristiyan görüşüne göre Hadrianus, Hıristiyanların bu en kutsal yerlerini ziyaretlerini önlemek için tapınağını Kutsal Kabir üzerine yapmıştır
Hıristiyanların da Yahudiler'in de yeni kentinde dinlerini uygulamalarına iyi gözle bakmadığı bir gerçektir Ancak Roma dönemi boyunca yine de Kudüs'te küçük bir Hıristiyan azınlığı varlığını sürdürmüştür
Konstantin, çarmıha gerilme yerinin ve İsa'nın kabrinin araştırılmasını emrettiğinde kentin boyutları ve hatta duvarları bile büyük ölçüde değişmişti Kabrin genel olarak yeri geleneksel bellekte kalmış olsa bile, putperest Roma günlerinde kentteki Hıristiyan sayısı çok azken, Hıristiyanlar İsa'nın gömüldüğü yeri hâlâ nasıl bilebilirlerdi?
Ancak Başpiskopos Makarios kent duvarlarına bile bakmadan doğruca Hadrianus'un kentinin merkezindeki forumun kuzeyindeki büyük Roma tapınağına gitmişti Çarmıha gerilme zamanında bu bölge kentin dışındaydı ve kente ancak İsa'nın ölümünden 10 ile 15 yıl sonra dahil edilmişti
(Solda) Batı Kudüs'te, eski kent duvarlarının ötesinde "Herod'un Kızlarının Kabri" denilen kabrin içeriden görünüşü Oyuktaki büyük yuvarlak taş ve kayaların içine açılmış kabre giden basamaklar açıkça görülmektedir (Sağda) Bu altın yüzükte İmparator Konstantin döneminde (306-37) İsa'nın Kabri çevresinde yapılan özgün Aedicule görülüyor Yüzük 6 yüzyıldan kalmadır ve Kudüs'te Tapınak Tepesi yakınlarındaki kazılarda bulunmuştur
KABRİN BULUNMASI
Kabrin bulunması konusunda belki de bir görgü tanığımız vardır Caesaria Piskoposu ve kilise tarihçisi Eusebius, 337 yılında İmparator Konstantin'in bir biyografisini yazmıştı Eusebius'a göre kazı yapanlar İsa'nın kabrinin o kadar kolay bulunmasına şaşmışlardı Ama bir zamanlar orada olan pek çok kabrin içinde doğru olanı bulmuşlar mıydı?
Yoksa bir kabir bulmuşlar ve bunun doğru olan olduğuna mı karar vermişlerdi? Her ne kadar Eusebius ya da ondan sonraki kaynaklar bu konuda bir şey belirtmemişlerse de, belki de kabir işaretliydi ya da üzerinde İsa'nın adı yazılıydı Oxford'daki Hertford Koleji'nden Martin Biddle, Roma'da Aziz Petrus Kilisesi'nin mihrabının altındaki Aziz Petrus'un kabrinin bu yolla tanındığına işaret etmiştir
Her ne olursa olsun Kudüs'te inşa edilen Martyrion (ya da "Tanık") Kilisesi zamanının en büyüğüydü ve bugünkü Kutsal Kabir Kilisesi'nin atasıydı Büyük kilisenin ötesinde, Kutsal Bahçe'de, çevresindeki kayalardan kurtarılmış ve çevresindeki toprak indirilmiş olan kabir duruyordu
Konstantin 335 yılında kiliseyi kutsadıktan sonra kaya kabri, Aedicule ("küçük ev") adı verilen küçük bir türbeye aldı, çevresine Anastasis ya da "Dirilme" denilen büyük bir yuvarlak yapı dikti ve üzerine kocaman bir kubbe geçirdi Bugün özgün Aedicule'ün üçüncü kuşağı kabri sarmaktadır Ancak pek çok kimsenin yaptığı gibi bunun gerçekten İsa'nın kabri olduğunu kabul etsek bile son bir muamma daha vardır: Özgün kabirden herhangi bir parçanın kalıp kalmadığı hakkında bir fikrimiz yoktur
Özgün Aedicule ve onu barındıran kilisenin yapılmasından bu yana geçen yüzyıllar içinde kilise yangın, deprem ya da insan eliyle çok kez kısmen ya da tamamen yok edilmiştir Aedicule, en son 1808'de bir yangından sonra yeniden yapılmıştı Son olarak da Kudüs İngiliz Mandası altındayken, 1927'de bir depremin ardından yıkılacak duruma geldiğinde çelik iskelelerle güçlendirilmiştir
Bu iskeleler hâlâ orada durmaktadır ve gelecekte Aedicule'de bir inşaat işine girilmesi kaçınılmazdır Kutsal Kabir Kilisesi'nden sorumlu Hıristiyan topluluklarından alınacak izinle onarım yapılırken İsa'nın cesedinin yatırıldığı gerçek kabirden geriye bir şey kalıp kalmadığını anlamak mümkün olabilecektir
20 yüzyılın ilk yarısında Manda döneminde kurulan İngiliz iskeleleriyle Aedicule'ün bugünkü durumu Çevrede, Aedicule'ü saran Rotunda'nın kemerlerinden bazıları görülüyor
|
|
|