Konu
:
Napolyon Savaşları
Yalnız Mesajı Göster
Napolyon Savaşları
07-26-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Napolyon Savaşları
Napolyon Savaşları - Napolyon Savaşları Sebepleri ve Sonuçları
Napolyon Savaşları 1792-1815 yılları arasında Fransa’yla Avrupa’daki güçlü devletlerin oluşturdukları değişik ittifaklar arasında süre giden savaşlardır
Fransız İhtilali’nin ardından monarşiye karşı fikirlerin ve siyasal etkinliklerin Avrupa’nın bütününe yayılmasını engellemeye çalışan Fransa dışındaki devletlerin oluşturduğu Koalisyon güçleriyle Fransız Devrim Orduları arasında Napolyon’un siyasi ve askeri liderliği altında sürmüş çatışmalardır
Fransız İhtilali’nin hemen ardından yeniden şekillenen Fransız ordusunun yapısal özellikleri 18
Yüzyılın diğer Avrupa ordularının yapısal özelliklerinden çok belirgin farklılıklar göstermiştir
Bu yapısal farklılıklar özellikle Napolyon Savaşları sırasında Fransız ordularının elde ettikleri başarılarda büyük ölçüde pay sahibidir
Kuşkusuz ki Napolyon’un parlak askeri becerisinin de etkisi büyük olmuştur
Bu farklı yapısal özellikleri şu başlıklar altından irdelemek olanaklıdır
18
Yüzyıl ordularını oluşturan askerler serflerden oluşan zorla silah altına alınmış ölmemek için öldürmek zorunda kalan insanlardır
Bir sorumluluk bir ideal uğruna değil zorunlu oldukları için savaşırlar
Bu askerlerden oluşan birlikler dağılma eğilimi gösterirler
Yanaşık düzen savaşa sürülmeleri ve sıkı bir disiplin altında tutulmaları gerekir
Bu ise birliklerin hareket yeteneğini ciddi biçimde sınırlayacaktır
Oysa Fransız ordusundaki askerler her ne kadar “zorunlu askerlik” dolayısıyla silah altına alınmış olsalar da özgür yurttaşlardır
Bu insanlar ulus devletinin yurttaşlarıdır yurttaş-ordunun askerleridir
Bir ulus devletin yurttaşı olmanın sorumluluğuyla bir ideal uğruna savaşırlar
Sıkı bir disiplin altına rahatlıkla girebilirler eğilimleri bu yöndedir
Askerlerin bu eğilimleri komutanların birliklerini sevk ve idare tarzını kökten değiştirmektedir
Onlara çok daha geniş bir alanda inisiyatif kullanma olanağı vermektedir
Napolyon ordularının başarılarının nedenlerinden biri de Napolyon'un generallerinin geniş inisiyatifleri olmasıdır
Fransız İhtilali öncesinde tüm Avrupa monarşilerinde olduğu gibi Fransız Ordusu’ndaki subaylar da aristokrat ailelerin tekelindeydi
Ancak ihtilal sırasında aristokrasi tasfiye edildiği için halktan insanların subay atanması zorunlu olmuştur
Bunun sonucunda Fransız İhtilal Ordusu’nun subay kadrosu genç yeteneğe göre terfi eden dinamik unsurlardan oluşmuştur
Fransız İhtilal Ordusu’ndaki düzenlemelerle tümenler halinde yapılandırılmıştır
Tüm askeri sınıfları bünyesinde barındıran bağımsız herhangi bir operasyonu ya da manevrayı bağımsız olarak gerçekleştirebilecek birimler olan tümenler kolordular düzeyinde birleştirilmişti
Özellikle Napolyon orduları Napolyon’un izlediği yöntem gereği ağırlıklı olarak “yerinde ikmal” ilkesiyle hareket eden ordulardır
Napolyon ordularının ikmal meselesini uzun ikmal kollarına değil istila edilen topraklardaki kaynaklara dayandırmıştır
Bu tutum orduların manevralarını ikmal olanaklarının sınırlayıcı baskısından kurtarmış daha hızlı manevra yapabilir hale getirmiştir
Lakin bu durum ancak Avrupa’nın verimli ve yoğun nüfus barındıran bölgelerinde başarılı olmuştur
Yerinde ikmal olanaklarının son derece kısıtlı olduğu Mısır İspanya ve Rusya’da ise geri tepmiştir
Özellikle Rusya’da durum daha da vahim bir hal almıştır
Rus ordusu II
Dünya Savaşı’nda da uygulanan “yanmış toprak” taktiğini uygulamış çekilirken Napolyon ordularının kullanabileceği her şeyi ya beraberinde götürmüş ya da yerinde imha etmiştir
Napolyon ordularında hızlı manevra ve yürüyüş hızı konusunda etkin olan bir başka unsur da subay kadrosunun asillerden oluşmamasıdır
Asiller kendilerine son derece rahat bir ortam sağlayacak tüm ağırlıklarıyla birlikte hareket ederler
Ağırlıklarını taşıyan atlı arabalar ordunun hızını düşürür
Özellikle zor arazi ve yol koşullarında bu durum daha da belirgin bir etki yaratır
Askerler yol kenarında bekler öncelik tanınan aristokrat subayların ağırlıklarıyla yüklü arabalar yolu kullanır
Oysa Fransız ordularında öncelik piyadenindir asker yoldan yürür subay yolun dışından atının üstünde yolculuk eder
Sonuç olarak 18
Yüzyıl Avrupa ordularında standart yürüyüş hızı dakikada 70 adımken Fransız İhtilali ordularında dakikada 120 adımdır
1776 yılında Topçu Genel Müfettişi olan Gribeauval Fransız İhtilal Ordusu’nun topçu unsurlarında önemli düzenlemeler yapmıştır
Orduda kullanılan top çapları standartlaştırılmış ilave olarak havanların kullanılmasına geçilmiş ve top arabalarında yapılan geliştirmelerle topçu bataryalarına hareketlilik kazandırılmıştır
Bu düzenlemelerle Fransız İhtilal Ordusu yüksek atış gücüne sahip ve hareketli topçu bataryalarıyla savaş alanına hakim olabilmiştir
Hemen hemen bütün tarihçiler ve araştırmacılar Napolyon’un askeri alanda belirgin bir teorisi olmadığı görüşünde birleşirler
Napolyon’un askeri başarıları sağlam bir askeri teorik yaklaşım çerçevesinde hazırlanmış planlara değil savaş alanındaki hareket tarzına bağlanır
Her şeyden önce Napolyon hep saldırı savaşları vermiştir
Teorik olarak bir saldırı için bir temel plan ve alternatif planlar hazırlanması gerekir
Ancak Napolyon’un savaş planları yoktur
Napolyon kolordularını birbirleriyle bağlantıları kopmayacak ölçüde araziye yayarak ilerler
Böylece rakibini onu karşılayabilmek için yayılmaya zorlar
Bu yayılma önceden planlanmış savaş düzeninin o anda değiştirilmesini gerektirdiği için düzensiz olmak zorundadır
Napolyon savaş alanını rahatlıkla gözleyebileceği bir noktadadır ve düşmanının yayılmasını izler
Belirli bir anda belirli bir bölge civarındaki birliklerini hızla belirli bir bölgeye yönelik olarak taarruza kaldırır
Bu nokta düşmanın kritik “bağlantı noktası”dır
Eğer bu bağlantı noktasına yönelen taarruz başarılı olursa düşman cephesi yarılmış olur
Eğer başarısız olursa zaten yaygın durumdaki kolorduları ona alternatif bir plan için esneklik sağlar
Bütün bunlar birliklerini zaafa uğratmayacak biçimde yaymasına ve savaş alanını çok iyi izlemesine bağlıdır
O anın koşullarına uygun olarak birliklerini toplayıp bir “siklet merkezi” oluşturması bu sayede olur
Fransa1792 de Avusturya ve Prusya’ya savaş ilan etmiştir
Fransa topraklarında ilerleyen Avusturya-Prusya birleşik ordusu 20 Eylül 1792 de Valmy yakınlarında durdurulmuştur
İlerleyen Fransız kuvvetleri 1792 yılının Kasım ayı sonlarına bugünkü Belçika ve Lüksembourg topraklarını işgal etmiştir
1793 yılı başında Avusturya Prusya İngiltere ve İspanya Fransa’ya karşı I
Koalisyonu oluşturmuşlardır
1795 yılına gelindiğinde Fransa Ren’den Pirenelere kadar genişlemiş sınırlara ulaşmıştır
Ayrıca 11 yıllık bir dönem için Prusya Koalisyon’dan ayrılmıştır
Daha sonra Napolyon İtalya Seferi sonunda Avusturya’yı Campo Formio antlaşmasını imzalamak zorunda bırakmıştır
I
Koalisyon 1796 yılında I
Fransa Cumhuriyeti’ne karşı İngiltere Avusturya Prusya Sicilya ve bir İtalya devleti olan Piemonte tarafından oluşturulan ilk karşı cephedir
1796 yılında İtalya ordusunun başkomutanlığına atanan Napolyon yetersiz donatılmış ve her türlü ikmal malzemesi açısından ihmal edilmiş olan bu orduyu kısa süre içinde savaşabilecek bir duruma getirmiştir
Aslında Napolyon’un İtalya Seferi için emrine verilmiş olan ordu bu çapta bir harekat için yetersiz bir askeri güçtür
Emrindeki üst rütbeli subaylar kendisi gibi Fransız İhtilali sonrasında hızla terfi etmiş ama deneyimsiz subaylardır
Hızlı terfi etmelerinde savaş alanlarında gösterdikleri beceri ve yeteneğin payı büyüktür ama bu çapta birliklere komuta etmeleri yeni bir deneyim olacaktır
İtalya Seferi’nde Napolyon’un kurmayları daha sonraki savaşlarda da birlikte çarpışacağı subaylardır Murat Junot Berthier Massena gibi
Öte yandan İtalya Seferi için Napolyon’un emrine verilen ordu 30 bin mevcutlu bir ordudur
Oysa karşısında 70 bin mevcutlu bir Piemonte ve 50 bin mevcutlu bir Avusturya ordusu vardır
Napolyon 12 Nisan 1796 tarihinde Alpleri aşarak Kuzey İtalya'ya saldırıya geçti
Avusturya ve Piemode ordularını ard arda yenilgiye uğrattıktan sonra Ocak 1797 de İtalya'daki Avusturya askeri varlığını püskürterek Viyana üzerine yürüdü
Napolyon Kuzey İtalya’da ikmal merkezlerine aşırı derecede bağımlı hızlı hareket yeteneği gösteremeyen dağınık Koalisyon kuvvetleri karşısında hızlı manevralarıyla “yerinde ikmal” prensibiyle topçu bataryalarıyla savaş alanına hakim olabilmesiyle parlak başarılar sağlamıştır
Avusturya'nın ateşkes istemesi üzerine Campo Formio’da barış görüşmelerine başlanmıştır
Ancak görüşmeler uzamış antlaşma 17 Ekim 1797 tarihinde imzalanmıştır
Bu antlaşma I
Koalisyon’un da sonu olmuştur
Fransa’ya ise sadece Kuzey İtalya’da değil antlaşma koşulları gereği Hollanda’da da toprak sağlamıştır
Özellikle Kuzey İtalya’daki kazanımlar önemlidir
Venedik kontrolündeki Ege adaları ve Venedik donanması Napolyon’a geçmiştir
Napolyon İtalya Seferi’nde “yerinde ikmal” prensibini izleyerek Direktuvar yönetimine –zaten mali durum hiç iyi değildir- fazlaca bir yük olmadığı gibi bölgeden topladığı ağır vergilerle de önemli ölçüde bir mali kaynak yaratmıştır
Böylece hem askeri hem de politik olarak sivrilmesini sağlamıştır
1 Temmuz’da İskenderiye limanında Mısır topraklarına çıkan Fransız Ordusu Piramitler Savaşı'nda Osmanlı ordusunu yenilgiye uğratmıştır
Nelson komutasındaki İngiliz donanması 1 Ağustos 1798 tarihinde Fransız donanmasını Abukir koyunda demirlemiş halde saptamıştır
Aynı tarihte gerçekleşen Abukir Deniz Savaşı’nda İngiliz donanması parlak bir zafer kazanmış Fransız donanmasını imha etmiştir
Napolyon Abukir Deniz Savaşı’nın ardından Kahire’ye ilerlemiştir
Napolyon’un Fransa ile tek bağlantısı olan donanmanın bu şekilde imha edilmesi onu zor duruma düşürmüştür
Ordularını Filistin yönünde yürüyüşe kaldırarak Osmanlı Devleti üzerine yürümüştür
18 Mart 1799 tarihinde küçük bir liman kenti olan Akka kalesi önlerine gelen Fransız orduları Akka savunmasında bir gedik açamamıştır
Napolyon 21 Mayıs tarihinde kuşatmayı kaldırıp Kahire’ye çekilmiştir
Kısa bir süre sonra da Ordusunu Mısır'da bırakarak Fransa'ya dönmüştür
II
Koalisyon İngiltere Rusya Osmanlı İmparatorluğu Napoli Portekiz ve Avusturya ittifakıyla oluşturulmuştur
Başlarda başarılı sonuçlar elde ettilerse de ortak bir strateji izleyemediler ve koalisyon başarılı olamadı
9 Kasım 1799 tarihinde Birinci Konsül olan Napolyon Kuzey İtalya’daki Fransız varlığını tehdit eden Avusturya ve Rus ordularına karşı harekata geçmiştir
II
Koalisyon’un bu bölgedeki kuvvetlerinin ikmal hatlarını kesmek için Milano yönünde ilerlemiş ancak ondan önce Cenova’yı ele geçirerek bu bölgede yığınak yapan Koalisyon güçleriyle 14 Haziran 1800 tarihinde çatışmak zorunda kalmıştır
Napolyon Marengo Savaşı olarak tarihe geçen bu savaşta gün içinde savaşı kaybetmiştir ama generallerinden Desaix komutasındaki bir kolordunun tam zamanında yetişmesiyle günü zaferle kapatmıştır
Napolyon bu savaşın ardından Rus birliklerini kuşatma altında tutarak Avusturya ordusuna saldırmıştır
Alexandr Suvorov komutasındaki Rus birlikler kuşatmayı yarıp Alplerdeki sarp geçitleri kullanarak çekilmişlerdir
Bu başarılı çekilme Suvorov’u tarihin en başarılı komutanlarından bir haline getirecektir
Hohenlinden Savaşı’nda -3 Aralık- Avusturya ordusunun uğradığı yenilgi ardından 9 Şubat 1801 tarihinde imzalanan Luneville Antlaşmasıyla Avusturya İtalya Hollanda ve İsveç Fransız hegemonyasını kabul etmişlerdir
Bu antlaşma II
Koalisyonun sonu olmuş ve İngiltere’yi yalnız bırakmıştır
1804 yılında imparator olan Napolyon bütün bu koalisyon oluşturmalarda asıl dinamonun İngiltere olduğunu gayet iyi bilmektedir
Büyük bir donanma ve güçlü bir ordu oluşturarak İngiltere’yi istila etmek ve sorunun çözmeyi planlamaktadır
Napolyon bu planı ertelemek zorunda kalacaktır çünkü 1805 yılında Fransa’ya karşı bir ittifak daha kurulmuştur
III
Koalisyon İngiltere Avusturya İsveç Rusya ve Sicilya Krallığı arasında oluşmuştur
Ancak Fransız donanması Lord Nelson komutasındaki İngiliz donanması karşısında Trafalgar Savaşı’nda ağır bir yenilgiye uğramıştır
Bu sırada Napolyon’un 180 bin kişilik ordusu Manş kıyılarında toplamış İngiltere’nin istilası için hazırlık yapmaktadır
Donanmanın yenilgiye uğraması İngiltere’nin istila planlarını da suya düşürmüştür
Napolyon III
Koalisyon’u kıta Avrupası’nda yenmek zorundadır artık
Koalisyon Avusturya ve Rus ordularının birlikte Fransa’ya saldırması yönünde bir plan yapmıştır ancak Avusturya komutanı Rus ordularını beklemeden saldırıya geçmiştir
Manş kıyılarındaki ordusunu toplayan Napolyon çok hızlı bir şekilde Bavyera’ya ilerlemiş ve Avusturya ordusunun geri bağlantısını kesecek bir manevra yapmıştır
22 Ekim 1805 tarihinde Avusturya ordusu 60 bin asker ve 120 topla teslim olmak zorunda kalmıştır
Napolyon’un bu manevrası düşmanın doğrudan cephesine bir saldırıya girişmek yerine geri bağlantısını kesmeye dayanan tam anlamıyla bir Dolaylı tutum stratejisidir
Sonuçta büyük çaplı bir çatışmaya girmeden ve önemli bir kayba uğramadan Avusturya ordusunun savaşma azim ve gücünü kırmıştır
Ulm Savaşı parlak bir zaferle sonuçlanmıştır ama Napolyon açısından durum halen kritiktir
Avusturya’nın diğer ordusuyla Rus ordusu batıya doğru ilerlemektedir ve bir İtalyan ordusu da güneyden yaklaşmaktadır
Napolyon iki kuvvetin birleşmesine fırsat vermeyecek bir şekilde hızla doğuya ilerler ve Avusturya – Rus kuvvetlerinin karşısına Austerlitz’de çıkmıştır
“Üç İmparator Muharebesi” olarak da bilinen 2 Aralık 1805 tarihli Austerlitz Savaşı da Napolyon’un zaferiyle sonuçlanmıştır
Rus ve Avusturya kayıpları ölü yaralı ve kaçak olarak toplam 27 bin iken Fransız kayıpları 9 bindir
Ayrıca Fransız ordusu 180 top ele geçirmiştir
Her iki savaşta iki ordusunu kaybeden Avusturya savaştan çekilmek zorunda kalmıştır
22 Aralık 1805 de Avusturya ile Fransa arasında Pressburg Antlaşması imzalanmıştır
Çar I
Aleksandr ve General Mikhail Kutuzov yönetimindeki Rus ordusu ise geri çekilmiştir
IV
Koalisyon Prusya Rusya Saksonya İsveç ve İngiltere arasında oluşturulmuştur
1806 yılının ortalarında İngiltere Prusya İsveç Rusya ve Saksonya arasında yeni bir koalisyon IV
Koalisyon oluşturulmuştur
Napolyon Rus orduları ulaşmadan Prusya ordularına taarruza geçmiştir
14 Ekim 1806 tarihinde Jena’da bir Prusya ordusunu bozguna uğratmıştır
Aynı gün Mareşal Davout komutasındaki bir başka Fransız ordusu da diğer bir Prusya ordusunu yenilgiye uğratmıştır
Her iki Fransız ordusu da Napolyon’un komutasında dağılan Prusya birliklerini Berlin’e kadar izleyerek yeniden toparlanmalarına fırsat vermemiştir
Fransız ordularının kayıpları 8 bin iken Prusya kayıpları 25 bin kadardır
Daha sonra ilerleyen Rus ordularını karşılayan Napolyon 7-8 Şubat 1807 tarihinde Eylau Savaşı’nda 14 Haziran 1807 tarihinde de Friedland Savaşı’nda yenilgiye uğrattı
Bu savaşların ardından Rusya’yla 7 Temmuz 1807 tarihinde yapılan Tilsit Antlaşması ile Rusya da savaştan çekilmiş oldu
V
Koalisyon Avusturya ve İngiltere arasında 1809 yılı başlarında oluşturulmuştur
10 Nisan-14 Ekim 1809 tarihleri arasında gerçekleşen V
Koalisyon savaşları Napolyon savaşlarının içinde en kanlı ve geniş çaplı olanlarıdır
Arşidük Charles komutasındaki Avusturya ordusu 10 Nisan 1809 tarihinde Bavyera’ya saldırmıştır
Karşılıklı manevralar ve iki çatışmanın ardından V
Koalisyon Savaşları’nın ilk sert muharebesi gerçekleşmiştir
Napolyon kuvvetlerinin Aspern ve Essling kasabaları arasındaki Danube nehir geçişinde (köprübaşı) gerçekleşen Aspern-Essling Savaşı 21 Mayıs 1809 günü öğleden hemen sonra başlamış ve iki gün sürmüştür
İkinci gün Napolyon’un Avusturya kuvvetlerinin merkezine karşı giriştiği güçlü saldırı Avusturya hatlarını yarmıştı
Ancak savaşı hemen hemen kazanmışlarken Arşidük Charles’in son yedeklerini bizzat komuta ederek cesaretle giriştiği saldırı durumu kurtarmıştır
Napolyon köprübaşını kaybetmiş ve sonuç alamayacağı açıkça belli olan savaş alanından birliklerini çekmiştir
5 Temmuz 1809 tarihinde başlayan ve yine iki gün süren Wagram Savaşı ise Fransız ordularının zaferiyle sonuçlanmıştır
14 Ekim 1809 günü imzalanan Viyana Antlaşması ile V
Koalisyon da fiilen sona ermiş oldu
Rusya V
Koalisyon’da yer almamıştır
Tiltis Antlaşması’nın sonucudur bu
İngiltere’nin uyguladığı deniz ablukası Rus ekonomisi için de ciddi sonuçlar yaratmaktadır
Rusya’nın Tiltis Antlaşması’nı yok sayarak taraf değiştirmesinde bu ekonomik sıkıntıların etkisi olmuştur
Napolyon’un Rusya Seferi’ne katılan ordunun mevcudu konusunda farklı kaynaklarda farklı rakamlar verilmektedir
Esasen Rusya Seferi’ne çıkan Fransız ordusu tarihin o güne kadar gördüğü en kalabalık ordudur
Yarıya yakını Fransız askerlerinden oluşmaktadır diğerleri Fransa’ya tabi ülkelerin askerleridir
*
7 Eylül 1812 günü gerçekleşen Borodino Savaşı Moskova’nın yaklaşık 110 km
Batısında Moskova nehri üstündeki köprübaşında yapılmıştır
Napolyon Ordularını durdurmayı başarmakla birlikte Rus Ordusu'nun kayıpları mevzileri uzun süre elde tutabilecek durumda değildir
Kutuzov geri çekilme kararı verir
Hiç bir askeri direnişle karşılaşmadan Moskova'ya giren Napolyon Rus Çarı'nın bir barış antlaşmasına yanaşmaması Rus Ordusu'nun imha edilmemiş olması ve kış şartlarında ordusunun ikmalinin neredeyse olanaksız hale gelmesi dolayısıyla Rus topraklarından geri çekilmek zorunda kalmıştır
Ordusunun büyük bir bölümünü bu geri çekilme sırasında kaybetmiştir
Rus Ordusu onları sürekli olarak izlemiş ve yıpratmıştır
Paris’e dönen Napolyon ilerleyen Rus birliklerini Polonya topraklarında karşılamak için yeni bir ordu düzenlemiştir
2 Mayıs 1813 tarihinde Lützen Savaşı’nda ve 20 Mayıs 1813 tarihinde Bautzen Savaşlarında Rus ordularının ilerleyişini durdurmayı başarmıştır
Bu tarihlerde Koalisyon güçleri “Trachenburg Planı” olarak bilinen bir strateji izlemeye karar vermişlerdir
Bu stratejiye göre daha küçük çaplı Fransız birlikleriyle savaşılacak Napolyon’un yeterince yıpranması sağlanmadan onun komuta ettiği ordularla çatışmaya girmekten kaçınılacaktır
1813 yılının Ağustos ayında Dresden Savaşı’nda başarı kazanan Napolyon bu başarısının sonuçlarını geliştirememiştir
Leipzig Savaşı 16-19 Eylül 1813 tarihlerinde gerçekleşen tarihte “Ulusların Savaşı” olarak da bilinen bir savaş olmuştur
Napolyon’un 195 bin kişilik ordusu Koalisyon güçlerinin 365 bin kişilik ordusu karşısında tutunamamıştır
Napolyon dört kolorduyu ve Alman prenslerinin desteğini yitirerek savaş alanından çekilmek zorunda kalmıştır
Ağırlıklı olarak Rus ve Prusya kuvvetlerinden oluşan koalisyon kuvvetleri Fransa’nın doğu sınırlarını aştıklarında Wellingon komutasındaki İngiliz kuvvetleri de Pirene dağlarını aşarak Fransa topraklarında ilerlemeye başlamışlardır
6 Nisan 1814 günü tahttan çekilen Napolyon Elba adasına sürgüne gönderildi
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul