Yalnız Mesajı Göster

Gordion Müzesi Tarihi

Eski 07-26-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gordion Müzesi Tarihi



Frig Yazıtları

Erken Frig Döneminin sonlarında, Frigler belli bir okuryazarlık düzeyine gelmişlerdir Kazı bölgesinde bulunmuş olan Frigçe yazıtlar, M ö 4 yy'a devam etmektedir Frig alfabesi Eskiçağ Yunan alfabesinden uyarlanmış görünmektedir; bu yüzden her ne kadar dilin kendisi çok az anlaşılsa da çoğu karakterler Yunan ses değerlerini koruduğundan Frig yazısı okunabilmektedir Frigçe Hint-Avrupa dil grubuna dahil olduğundan, Yunanca ve İngilizce gibi daha iyi bilinen dillerle benzerlikler taşımaktadır Örneğin; bir çift ayak izini gösteren taş yazıtın üzerindeki -podas- kelimesi Yunanca'da da -podas- (ayak) anlamına gelmektedir Gordion'da bulunmuş olan çok sayıda Frig yazıtının büyük bölümü kısa olup fırınlanmış seramik kaplara kazınmıştır



YENİ FRİG KALESİ

Midas'ın Frig kalesinin yıkılışından bir süre sonra, kuşkusuz en geç MÖ 6yy başlarında, oldukça yüksek yeni bir kale inşaa edilmiştir Eski kale ile kıyaslandığında ve plandan anlaşıldığına göre inşaacılar, önceki hükümdarlık merkezinin planım tekrarlamaya çalışmışlardır Megaron ise en çok tercih edilen bina çeşidi olmaya devam etmiştir Yeni Frig kalesi çeşitli değişikliklerle, Orta ve Geç Frig Dönemlerine dek uzanarak M ö 4 yy sonlarına kadar varlığım sürdürmüştür Eğer daha önce değilse, yeni kalenin ömrü boyunca Gordion Genişleyerek bir aşağı mahalleyi ve bir dış mahalleyi de içine almış ve genişlemiş Gordion'un en azından bir kısmı dış surlarla korunmuştur Yine, 6 yy'in başlarında Batı Anadolu'daki Lidya Krallığı bu bölgeye hakim olmuştur Daha sonra Gordion, M Ö 6 yy'in ortalarında, Pers İmparatorluğu'nun bir parçası haline gelmiş ve MÖ 334'te Büyük İskender'in gelişine kadar Persler'in kontrolü altında kalmıştır



TERAS BİNASININ TİPİK BİR ÜNİTESİ

Teras binasının tipik bir ünitesinde MÖ 700'lerde gerçekleşen yangın, orada yaşanmış tüm faaliyetlerin gerçek bir zaman kapsülünü bırakmıştır İşçiler yünü ipliğe dönüştürmüşler ve büyük dokuma tezgahlarında dokuma yapmışlardır Bir başka grup, buğday ve arpadan un öğütmek için alçak platformlarda diz çökmüş veya çömelmiş bazen tahılı bileği taşının üzerine yonca ağızlı büyük testiler kullanarak boşaltmıştır Diğer bir grup ise ekmeği ve diğer yiyecekleri antrelerde pişirmiştir Bu alanların etrafında bu işlere dair seramik çömlek ve demir buluntular ele geçmiştir

Frig Mimari Terakotalan

Yeni Frig kalesinin mimarisindeki tipik bir özellik de, pişmiş topraktan (terakota) yapılma çatı kiremit; oluk ve süslü duvar levhalarının kullanımıdır Mimari terakotaların ilk kez nerede kullanılmaya başlandığı konuşu tartışmalıdır MÖ 8yy sonlarında Çorum - Pazarlı'da kullanıldığı tespit edilmiştir

Orta / Geç Frig Çanak Çömlekçiliği

Önceki kaledeki çömlekçilikle kıyaslandığında görüleceği gibi yeni Frig kalesinin devamı boyunca pek çok çanak çömlek çeşidinin kullanımı da sürmüştür Geometrik boyalı süslemeler yine varlığım sürdürmüş ancak Frig ressamları, figürlü desenlerle eskiye nazaran daha çok ilgilenmiştir Beyaz astar üzerine boyanarak süslenmiş kapların yanında zarif, siyah perdahlı kaplar, daha fazla rağbet görmüştür Burada görülen kapların bir kısmı metal işçiliğinin çömlek üzerinde uygulanmasının iyi örnekleri olurken diğerleri de, Pers (Akhamenit) gümüş kaplarının taklitleri durumundadır Yeni Frig kalesi önceki kalenin basma gelen ani ve büyük yıkımla karşı karşıya kalmadığı için, bütün halde kalmış kap örnekleri daha nadir bulunmaktadır



Alıntı Yaparak Cevapla