Yalnız Mesajı Göster

Antikalar Rus Gümüş Sanatı Ve Genel Bilgiler

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antikalar Rus Gümüş Sanatı Ve Genel Bilgiler





Faberge Punch kasesi Julius Rappoport damgalı St Petersburg, 1891 (Özel Koleksiyon)

Gümüş, altın, platin gibi değerli madenlerden yapılan takıların, eşyaların kullanılması, geçmiş çağlarda da bir zenginlik, prestij simgesi olmuştur Bu nedenle insanlar her zaman bunlara ilgi duymuştur

Gümüş, altın, bilindiği üzere dünyada en değerli madenler arasında ilk sıraları alır Bu nedenle çağlar boyu çeşitli amaçlarla kullanılan bu tür değerli madenlerin işlenmesi, ticareti belli mevzuatlara, kurallara uygun yapılmaktadır

I- ORGANİZASYON VE YÖNETİM GRUPLARI
Rusya'da gümüş ve kuyumculukla uğraşan sanatçı ve üreticilerin dönem dönem farklı gruplar altında toplandıkları ve yönetildikleri bilinir

17yy Rusya'sında gümüş ve kuyumcu esnafı iki gruba ayrılmıştı

Le Rang d'Argent: Moskova ve taşradaki kuyumcular ve gümüşçüler birliğiydi


Çarşılarda, kuyumcular ve gümüşçüler bir sıra halinde dizilmiş ufaklı büyüklü dükkânlarda ticaret yaparlardı Bunların bir kısmı sadece alım satımla uğraşır, bir kısmı da kendi üretir ve satardı Bunları kısaca "tüccarlar" ve "sanatçılar" olarak adlandırabiliriz Her iki grup da Le Rang d'Argent üyeleriydi Bu organizasyona üye olabilmek, dönemin Çar'ı tarafından hazırlatılmış belgelerin imzalanmasıyla gerçeklenirdi (Porutchnye Zapisi)

Bu organizasyonun başında iki memur (Starosty) bulunurdu Bunların görevi gümüş eserlerin ağırlığını, niteliğini denetlemekti Daha sonraları ise gümüş eserlerin damgalanması işini de üstlenmişlerdir Damgasız eşya satmak yasaktı Diğer taraftan her iki memur, taşradaki sergi ve fuarları da ziyaret ederler, burada satılan gümüş, altın eşyaların kontrolünü yaparlardı

L'Oruzheinaya Palata: Moskova'daki Kremlin Sarayı'na bağlı atölyelerin, kuyumcuların oluşturduğu bir dernektir Bu dernek doğrudan Çar'a bağlıydı Bu organizasyonun başında bir de soylu bir kişi bulunmakta, genel yönetimi o sağlamaktaydı Örneğin Bogdan Matueievich Khitrovo (1655-1680) yılları arasında bu atölyelerin yönetimini üstlenmişti Kremlin Sarayı'na bağlı atölyelerde pek çok değerli sanatçının yetiştiği de bilinir Bu atölyeler Çar ve sülalesine, court (meclis) üyelerine üretim yapmakla sorumluydu

Diğer taraftan bu bahsi geçen organizyonun (derneğin) başındaki yönetici kadronun iki önemli görevi vardı Bunlardan birincisi; bahsi geçen sanat dalında faaliyet gösterenlerin yapacakları ticaret ile ilgili yönetmelikleri hazırlamak, diğeri ise; Çar'ın özel siparişlerini yapan atölyeleri yönetmek ve denetlemekti Örneğin, bu atölyelerde kimlerin çalışacağını, ne yapacağını belirlemek gibi


Zaman içinde, organizasyonlarda değişimler gözlendi Şöyle ki, 19 Ocak 1700 tarihinde Çar 1 Pierre'in buyruğu ile tüm mücevher, gümüşçü esnafı ve sanatçıları L'oruzheinaya Palata'ya bağlandı Moskova ve taşradaki tüm altın ve gümüş eserler, bu dernekte görev yapan "Starostes'ler" tarafından incelenerek damgalanıyordu

Rus gümüş sanatı incelenirken, gümüş sanatçılarının pek çoğunun yabancı: Alman, İngiliz, Fransız sanatçılardan oluştuğunu görmekteyiz Örneğin (1714-1800) yılları arasında Rusya'da 234 Alman, 261 İskandinav, 44 Fransız, bunların yanı sıra İngiliz, İtalyan sanatçıların çalıştığı da bilinmektedir Buradan çıkarılacak sonuç: Rus gümüş sanatının temelinde yabancı ustaların bilgi, beceri, kültü yatmaktadır Zaman içinde bu ustaların yanında yetişen Ruslar, ilerideki dönemlerde kendi kültür ve sanat anlayışlarını ortaya koymuşlar ve özellikle 19yy'dan itibaren bu yönde pek çok güzel, değerli eşyalar üretmişlerdir

1714 yılında, St Petersburg'da iki dernek oluşturulmuştur Bunların birinde RUS SANATÇILAR, diğerinde YABANCI SANATÇILAR bir araya gelmiştir Bu derneklerin daha önceki Rang d'Argent'dan farkı, bu her iki dernekte tüccarların bulunmayışıydı Bu her iki derneğin başında yöneticiler görev yapmaktaydı Biz bu dernekleri "loncalar" olarak da tanımlayabilmekteyiz

19yy başlarından itibaren loncalar özelliklerini yavaş yavaş yitirmeye başladı Damgalama işlemlerini de Çar'a bağlı olarak faaliyet gösteren, "Assay Office"ler (damgalama ile görevli firmalar) yapmaya başladı, Bölgelere, şehirlere göre değişik organizasyonların gerçeklenmesiyle bu durum sağlanmış oldu

II- RUS GÜMÜŞ SANATINDA KULLANILAN TEMEL SÜSLEME TEKNİKLERİ
A-EKLENTİSİZ SÜSLEMELER: Gümüş eserin yüzeyine, herhangi bir malzemenin (gümüş, taş, mine) eklentisi yapılmaksızın yapılan dekorlara, eklentisiz süslemeler (dekorasyon) denir
1- Kalem İşçiliği İle Yapılan Süslemeler: Kalemkârın, elindeki sivri uçlu maden kalemle, gümüşün yüzeyinde yapmış olduğu desenler olarak kısaca tariflenir Kalem ve çekiç süslemeyi yapmada kullanılan temel iki malzemedir (Resim 1) (Kalem işçiliğine örnek)

2- Repousse (Kabartma) Süslemeler: Gümüş eserin dış yüzeyinden veya iç yüzeyinden veya her iki yüzeyden özel kalemler ve çekiç kullanılarak yapılan kabartma görünümlü süslemeler olarak özetlenebilir Örneğin, parça bir vazo ise, bunun içi ziftle doldurulur Metal kalem ve çekiçle, dış yüzeyden, yapılacak motife uygun kabartma desen eserin yüzeyine işlenir (Resim 2) Eğer parça çukur kâse formunda ise, bu obje içi zift dolu bir leğene benzer kaba oturtulur ve uygun araç gereçler kullanılarak bu defa eserin iç yüzeyinden çalışılır Yani iç yüzeyden çalışılarak istenilen motif, eserin dış yüzeyine, parçanın iç kısmından işlenmek suretiyle resmedilir

3-GUILLOCHE (Aznavur): Ülkemizde Aznavur olarak bilinir Birbirine paralel sinüs dalgalarının oluşturduğu bir süsleme çeşididir Çok dikkat ve özen isteyen bir çalışma tekniğidir Güneş aznavur (perdeli aznavur), sade aznavur, noktalı aznavur olarak adlandırılan çeşitleri mevcuttur (Resim 3)

4- AJUR: Kıl testeresinin kullanılmasıyla, gümüş parçanın kesilerek delikler şeklinde (yaprak, çiçek vb formlar) süslenmesi olarak tariflenir Bazı durumlarda bu görünüm döküm tekniğinin kullanılmasıyla da elde edilir Bu süslemenin birlikte kullanıldığı bir mine süslemesi vardır ki, bu tekniğe fenetre= (Temail plique-a-jour) diyoruz Mine bölümünde bu daha geniş bir şekilde açıklanacaktır (Resim 4)

5- BASMA TEKNİĞİ VE PRES: Basma tekniği, bir motifin sert metal yüzeye işlendikten sonra, parçalar halinde bu metal yüzeyin, gümüş plaka üzerine basılması suretiyle yapılan süslemeler olarak açıklanabilir Örneğin; ikonaların gümüş kenar çerçeveleri çoğunlukla bu tekniğin kullanılmasıyla süslenmiştir Ayrıca elektriğin keşfi ile pres makineları kullanılmaya başlanmış ve çeşitli gümüş eserlerin bu yöntemle üretimi gerçekleşmiştir Objenin şekli ve uygulanacak dekor pres kalıbına uygulanır Astar olarak adlandırdığımız gümüş plaka, kalıbın altına yerleştirilir, kalıp hızla bu yüzeye temas ettirilir Böylece hem istenilen form, hem de dekor elde edilmiş olur Kısaca: pres tekniği, basma tekniğinin otomatik hale getirilişidir denebilir Ondaki fark, basma tekniği ile sadece yüzey dekoru yapılabilmektedir Halbuki pres tekniğiyle hem dekor, hem objenin şekli aynı anda elde edilebilmektedir (Resim 5)



Resim 2 Kabartma dekorlu ibrik, 84 zolotniks, Moskova


Resim 2 Kabartma dekorlu ibrik, 84 zolotniks, Moskova


Resim 3 Sigara tabakaları Aznavur ve mine işçiliğine güzel bir örnek Bu eser "eklentili dekorasyon"a da bir örnek teşkil etmektedir Çünkü gümüş yüzey önce aznavur deseni ile süslenmiş, daha sonra yüzeye mine uygulanmıştır


Resim 4 Tuzluk B örnek 1891 yılında Moskova'da üretilmiş bir eserdir


Resim 7 Faberge damgalı havyarlık (19yy) Tabak çevresindeki süslemeler döküm tekniğiyle üretilmiştir (Ancien mağazası koleksiyonu)


Resim 5 Basma tekniğinin kullanımı ile üretilmiş gümüş ikona çerçevesi (17yy)


Resim 6 Telkari tekniğiyle üretilmiş üç adet kutu (19yy)


Resim 8 Tütün tabakası (19yy) Moskova yapımı, 84 zolotniks, AA 1894 assay Office damgalı, üreten sanatçı damgası (Ari İstanbulluoğlu koleksiyonu)


Resim 9 Kristal gövdeli, mineli karaf ve tütün tabakası Moskova yapımı (19yy) (Ari İstanbulluoğlu koleksiyonu)

6- TELKARİ (FİLİGREE): Tel şeklinde çekilmiş gümüş ipliklerin, belli şekillerde dolanıp, birbirlerine gümüş kaynağı yardımıyla sabitlenmesi suretiyle üretilen objelerdir (Resim 6)

7- DÖKÜM TEKNİĞİ İLE YAPILAN SÜSLEMELER: Bazı eserlerde kullanılan eklentiler (örneğin: kulp, tutamaç, bazı figürler vb bölümler) döküm tekniğinin kullanımı ile gerçeklenir Bu yüzyıllar boyu kullanılan bir metotdur (Resim 7) (Geniş bilgi için bakınız Antik&Dekor Sayı 33 Sayfa 70)

B- EKLENTİLİ SÜSLEMELER: Gümüş eser üzerine, gümüş, altın, mine, yarı değerli taş ve benzeri malzemelerin kullanılmasıyla yapılan süslemelerdir

1- TELKARİ (FİLİGREE)
Tel şeklinde çekilmiş gümüş iplikleri, gümüş eserin yüzeyine çeşitli şekillerde dolamak ve sabitlemek suretiyle elde edilen bir süslemedir

2- SAVAT (NIELLO)
Gümüş objenin gövdesi üzerine özel kalemlerle açılmış oyuklar içerisine (gümüş+kurşun+bakır+sülfür) alaşımının eritilip doldurulması ile elde edilen bir dekordur Resimde görüldüğü gibi bu siyah görünümlü süslemenin Rus ve Ermeni ustalar tarafından çok başarılı bir şekilde eserlere uygulandığı bilinir Eski çağlardan beri kullanılan bir süsleme sanatıdır (Resim 8)

3- MİNE
Mine malzemesinin temeli cam'dır (Silisyum dioksit+Pudra halinde potas+Bağlayıcı yağ maddesi+Metal oksit) Metal oksitler karışıma renk verir

<H2>Metal Oksitler

Verdikleri Renk Tonları

Kalay

Beyaz

Demir

Sarı-Mavi

Bakır

Turkuaz

Magnezyum

Mor

Altın

Kırmızı

Gümüş

Sarı

İridyum

Gri-Siyah



Rus gümüşü eserlerde temel olarak 3 çeşit mine tekniği kullanılmak suretiyle eserlerin süslemeleri yapılmıştır

*GLOISONNE FILIGRANE
Gümüş eserin yüzeyine yapılması istenilen desen iplik haline getirilmiş gümüş malzeme ile bölümler halinde işlenir Diğer bir deyişle kompartmanlar (boşluklar) oluşturulur Bu oluşturulan boşluklara mine malzemeleri doldurulur Bu işlem tamamlandıktan sonra eser (yaklaşık 750C) fırınlanır ve daha sonra soğumaya bırakılır Bu son olarak da minelerin parlatılma işlemi yapılarak işlem tamamlanır Bu tekniğin en yaygın olarak kullanıldığı dönem 19yy ve 20yy başıdır Rus gümüş sanatında 16yy'dan itibaren bu tekniğin kullanıldı da bilinir (Resim 9 - Resim 10)

*CHAMPLEVE
Gümüş metal yüzey, savat tekniğindekine benzer şekilde, oyulur ve çukurlar oluşturulur Bu çukurlar tabiatıyla süslemenin şekline uygun yapılır Boşluklar, daha sonra mine malzemesi ile doldurulur Eser (yaklaşık 750 C) fırınlanır, soğutulur ve cilalama, parlatma işlemine tabi tutulur Zor bir tekniktir Rus gümüşü eserlere bu teknik, üstün becerili sanatçılar tarafından uygulanmıştır (Resim 11 - Resim 12)

*PLİQUE-A-JOUR=(FENETRE)
Çok zor ve estetik bir görünümü olan bu mine süsleme tekniği, Rus sanatçıları tarafından üstün başarı ile eserlere uygulanmıştır Bunun vitray görünümlü olması bize bu tekniğin anlaşılmasında yarar sağlayacaktır (Resim 13) Basitçe Vitray; kurşun çerçevelerden oluşturulmuş boşlukların renkli camlarla kaplanması ile elde edilen bir süsleme şeklidir Burada ise gümüş çerçevelerin oluşturduğu boşluklar mine malzemesi ile doldurulur Minenin hareketini önlemek amacı ile iç yüzeye metal plakalar destek olarak konur Eser bu şekilde (yaklaşık 750 C) fırınlanır (ısıtılır) Mine malzemesi camsı hale dönüşür Soğuma işlemi tamamlandıktan sonra destek amacı ile konmuş metal plakalar alınır Parlatma işlemi yapılır Çok nadir olarak karşımıza çıkan bu tip eserler gerçekten Rus gümüş sanatının 'Master piece'leri arasında yer almıştır Son olarak mineli dekorlara eklenmesi gereken diğer bir çalışma şekli de, renkli mine yüzeylerine fırça ile yapılan boyamalardır Bu da çok dikkat, özen gerektiren bir uygulamadır Rus gümüş sanatı süslemesinin en önemli bölümünü teşkil eder
antikalar

Alıntı Yaparak Cevapla