Yalnız Mesajı Göster

Türk Edebiyatı (Türk Yazını)

Eski 07-26-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Edebiyatı (Türk Yazını)





Halk Edebiyatı


Áşık Edebiyatı

Türk edebiyatının geleneksel vezniyle,dörtlüklerden oluşan biçimlerle söyleniş şiirleri kapsar Halkın konuştuğu dile dayanır Áşık, saz şairi ya da halk şairi adı verilen gezgin şairlerin saz eşiliğinde doğaçlama söyledikleri şirlerin günümüze ulaşan en eski örnekleri XVI yüzyıla aittir Aşıklardan birçoğu hakkında koşmaların son dörtlüğünde anılan mahlaslardan başka bilgi yoktur Bazı áşıkların yaşamı efsanelerle karışmıştır Aşığın düşünde pirlerin elinde bade içerek saz çalıp, şiir söylemesi, düşte gördüğü sevgiliyi bulmaya çalışması yaygın bir efsane motifidir Birçok áşığın şiiri zamanla türkü, ağıt gibi sahibi bilinmeyen halk şiiri örnekleri arasına karışmıştır Örneğin Kerem, Ercişli Emrah, Aşık Garip'in gerçekte yaşamış olup olmadıkları bilinmemektedir Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan gibi büyük ustaların şiirleri arasına sonradan onların onların mahlaslarıyla söylenmiş şiirleri de eklenmiştir Aşıkların yapıtları doğa, sevgi, gurbet, ahlaksal öğüt, toplumsal sorunlar yanında kahramanlık konularına da yer verir Yeniçeri Ocağı'nda yetişmiş birçok şair imparatorluğun birbirinden uzak yerlerindeki (Bağdat, Girit, Kırım, vs) yaşama tanıklık eder Bunlar arasında şu adlar sayılabilir; Hayali, Öksüz Áşık (XVIyy), Temeşvarlı Áşık Hasan, Kátibi (XVIIyy), Kayıkçı Kul Mustafa (ö1686), Kabasakal Mehmet (XVIIIyy) vd Toroslar'daki Türkmen aşiretlerinde yetişen Karacaoğlan'ın (XVII yy) doğa güzellikleri ve sevgiyi konu edinen özentisiz, içtenlikli şiiri,türünün en sevilen örnekleri oldu Gene bu yörede yetişen Deli Boran, Beyoğlu, Gündeşlioğlu (XIX yy) hiçbir yabancı etki altında kalmamış ve değişmemiş halk zevkini devam ettirdi Dadaloğlu'nun (1785 ? -1868 ? ) baskıya ve haksızlığa başkaldıran şirini,göçebe ve aşiretlerin zorunlu iskanıyla ilgili tarihsel olaylara tanıklık etti Áşık edebiyatının geleneğinde áşık kahvelerinin, kahvelerde düzenlenen atışmaların, muamma, asma, çözme gibi hünerlerin önemli yeri vardır Bu etkinliklerden dolayı áşıklara meydan şairleri adı verilir Bazıları medreselerde okumuş olan,kültür merkezi kentlerde yaşayan áşıklara ise kalem şairi denir Kalem şairleri üzerinde dil, anlatım,konu bakımından divan şiirinin türlü etkileri görülür Onların şiirleri arasında koşma, varsağı, destan gibi özgün halk edebiyatı türleri yanında aruzla divan, müstezat, gazel gibi ürünler de yer alır Áşık edebiyatının bu yolda yapıt veren temsilcilerinden başlıcaları şunlardır; Áşık Ömer, Gevheri, Dertli, Erzurumlu Emrah, Bayburtlu Zihni


Halk Hikáyeciliği

XVyüzyılın ikinci yarısında yazıya geçirildiği kabul edilen Dede Korkut Hikáyeleri, eski destan geleneğini ve Türkler'in Anadolu'ya yerleşmelerinden önceki sözlü edebiyatlarıyla halk hikáyeleri arasında bir köprüdür Oğuz boylarının tarihleri, günlük yaşamlarının yanısıra insan ilişkilerine tanıklık eden, duygusal durumları araştıran yapıt, içeriği kadar dili ve anlatımıyla da bütün türk edebiyatının en önemli eserleri arasındadır Dede Korkut Hikáyeleri'nde düz sözle anlatılmış bölümler dışında özellikle heyecan verici, duyarlıklı bölümler manzumdur Halk edebiyatı geleneğine kuvvetle bağlı olduğu görülen bu bölümlerin vezinleri ve nazım biçimleri kesinlikle belirlenememiştir Halk hikáyelerinde manzum bölümler, hece vezniyle söylenmiş ve dörtlüklerden oluşan biçimleri kapsar Bu hikayeler kahramanlık (Köroğlu, Kirmanşah, Celali Bey ile Mahmet Bey vs), sevgi ve serüven (Aslı ile Kerem, Aşık Garip) konularını ele alır Hikayelerden bazılarının yaratıcısının serüvende yer aldığı aşıkları olduğu ileri sürülür Adları bilinen,yaşamları,yapıtları yakından tanınan aşıkların (Çıldırlı Şenlik, Posoflu Müdami) meydana getirdikleri bilinen hikayeler de yer alır

Alıntı Yaparak Cevapla