Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Redd-İ Aşk Destanı-Zembilfroş

Zembîlfiroş Efsanesi de, en az Yusuf ile Züleyha, Mem û Zîn ve Siyabend u Xece kadar bölgede bilinen ve halk şarkılarına konu olan hazin bir aşk hikayesi Zengin prenses ile fakir gencin sonu hüsranla biten sevdası Ancak bu birbirini delice seven Mem û Zîn'in öyküsü değil Şirin için dağları delip yol açan Ferhat'ın öyküsü de değil Bu sevda Zembîlfıroş'a karşılıksız aşk besleyen Xatûn ve bu aşktan kurtulmak için ölümü seçen Zembîlfıroş'un efsanesi  
Efsanenin geçtiği yer Mezopotamya'nın tarihi ve kültür beşiği, çeşitli uygarlıklara yurtluk yapmış, Mervani Devleti'nin başkenti Farqin yani bugünkü adıyla Silvan dır Efsaneye göre bir padişahın zevk ve sefa içinde büyütülmüş, çok yakışıklı bir oğlu varmış Genç prens sık sık ava çıkarmış Bu av gezilerinin birinde yol kenarındaki mezarların birisinden çıkmış iskelet ve kafatası görür O zaman kadar ölüm kavramına yabancı olan genç prens o andan itibaren ölümün gerçekliği yüz yüze gelir Ölümün zengin, yoksul, genç yaşlı dinlemediğini, dünya malının dünyada kaldığını ve bir gün böyle iskelete dönüşeceğini anlar Prens o andan sonra elini eteğini dünya nimetlerinden çekmeye karar verir ve tanrıya sığınıp, onun yolunda yürümeye yemin eder Sarayı ve yaşadığı ihtişamını geride bırakıp eşi ile birlikte yollara düşer Diyar diyar gezerek zembîl yapıp satmaya ve hayatını böyle kazanmaya başlar Çocukları olur Sırtlarında çadırları, üzerlerinde yıpranmış giysilerinden başka bir şeyleri yoktur Genç prens, artık zembil satarak, geçimini sağlayan Zembîlfıroş'tur  
Son durağı olan Farqin'e gelir Zembil satmak için Farqîn sokakların arşınlarken Farqin Beyi'nin karısı Xatûn'un dikkatini çeker Xatûn, Zembîlfiroş'a aşık olmuştur Zembil alma bahanesiyle Zembîlfiroş'u saraya çağırır ve ona olan aşkını dizelere dökerek anlatır:
Zembîlfiroş, zembiller getirir, Dükkan dükkan gezdirir, Xatûn'un aklı başından gidiyor,Aklıyla arıyor zaman yaratmak için, Sesleniyor ki, onu görmek için, / Gel Beyin döşeğinin üstüne, Beyin haremi sana helaldir, / Güzel zülüflerimden sunayım sana, Gözlerim ceylanların gözüdür, Bağrım yaylalar gibidir, Endamım reyhan gibidir, Dilediğin gibi güzel ve uygundur
Ama Zembîlfiroş evlidir, karısını sevmektedir, dünya nimetlerinden vazgeçmiş bir derviştir En önemlisi tövbe etmiştir Tanrıya kulluk edecektir, haramı yaşamından silmiştir Zaten bunun için değil miydi onca malını, mülkünü, ihtişamını bırakıp yollara düşmek? Bu yüzden Xatûn'un aşk çağrısına olumsuz yanıt verir Ve Xatûn'a cevabı hemen oracıkta verir:
Xatûn ben tövbekarım, Güzel kadın ben tövbekarım, Çocuklar evde açdır, Tanrı adına yapamam
Zembîlfiroş, Xatûn'un ilan-ı aşk teklifini reddeder Farqin beyinin karısı Xatûn red cevabını kabul etmez Ne yapıp edip yakışıklı Zembîlfiroş ile birlikte olmaktır amacı Xatûn'ın ısrarları karşısında Zembîlfiroş çareyi kaçmakta bulur Xatûn peşini bırakmaz, sora sora Zembîlfiroş'un kaldığı çadırı öğrenir Xatûn, bir gece çadırda kalmak için Zembîlfiroş'un karısına yalvarır Karşılığında tüm mal varlığını ve mücevherlerini bağışlayacağını anlatır, sadece bir gece Zembîlfiroş ile kalmak ister Xatûn'un bu kadar yoğun ısrarı üzerine Zembîlfiroş'un eşi, çocuklarını da yanına alarak oradan ayrılır Xatûn, Zembîlfiroş'un eşinin giysilerini giyer ve yatağa girerek Zembîlfiroş'u beklemeye başlar Karanlık Farqin'e çökerken, Zembîlfiroş zembillerini sattıktan sonra çadırına döner Xatûn'un yatağında olduğundan habersiz, aynı yatağa uzanır Ancak yataktaki kadının kendi karısı olmadığını, Xatûn'un ayağındaki gümüş halhalin çıkardığı sesten anlar Bunu anlar anlamaz, çadırdan dışarı çıkar
Kimilerine göre Zembîlfiroş, Xatûn'dan kurtulamayacağını anlar ve gidip sarayın burçlarından kendini aşağı atar Efsanenin başka bir anlatımına göre ise, Zembîlfiroş bu noktadan sonra çaresiz kalır ve canını alması için Tanrı'ya yalvarır Zembîlfiroş ölünce, peşinde koşan Xatûn'da aynı dilekte bulunur ve ikisi de ölür
Bu sevda masalının da diğer masallar gibi sonu hazindir  Aynı Mem û Zîn destanındaki gibi, Xatûn'un Zembîlfiroş'a olan aşkında da ölüm 'çare' olmuştur  
|