|
Prof. Dr. Sinsi
|
Milli Mücadele İle İlgili Şiirler
Milli Mücadele İle İlgili Şiirler - Milli Mücadele - Şiirler
Milli Mücadele
Binlerce sahne aktı hayalimden
Milli Mücadele'nin gerçek kahramanlarından
İkmalciler,kağnıcılar,arabacılar hep kadındılar
Bacılar,analar,nineler hepsi kurtuluşun içindeler
Bu vatanı kurtaran gerçek kahramanlar
İşçi taburları, gizli örgütler
Cephane kakçıları gümrükçüler
Denizciler,havacılar,doktorlar
Gönüllü hemşireler,hamallar
Bu vatanı kurtaran gerçek kahramanlar
Sargı bezi hazırlayanlar, ustalar
Takılarını orduya armağan eden kadınlar
Demir yolcular,şoförler,gazeteciler
Öğretmenler vatanı seven imamlar
Bu vatanı kurtaran gerçek kahramanlar
Kuva-yi milliyeçiler,Kızılaycılar
Müdafaayı hukukçular yöneticiler
Genç yaşta şahadet şerbetini içen Mehmetçikler
Onları yöneten kahraman komutanlar
Bu vatanı kurtaran gerçek kahramanlar
Fevzi çakmaklar Kazım Karabekir paşalar
Halit paşa gibi gözü kara yiğitler
Demirci oğlu efeler,Ayşeler,Fatmalar
Sakarya da düşmanı yenen çarıksız mert yiğitler
Bu vatanı kurtaran gerçek kahramanlar
Vatanı seven yüzündür cihanı münevver eden
Al bayrağa fedadır bu can ve ten
Senin uğrunda ölmem nedendir neden
Anadolu benim anamdır sevdiğim ondan
Atatürk tür bu davaya önderlik eden
İşte bu vatanı kurtaran gerçek kahramanlar
------------------------------------------------------------
MUSTAFA KEMAL'İN KAĞNISI
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden
Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafifletir, inceden inceden
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında
Elma elmaydı yanakları üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgâr geçerdi, daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına
Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok Dahha dedi, gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım
Bak hele üzerinden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı, bacım,
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
------------------------------------------------------------
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi
Kemal Paşa derler bir yiğit vardı
Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşaya haber saldı
V
Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan!
Savaş girer gibi yetiş bize!
Yetiş bize, çöllerde bile olsan!
İnanç doldur, güç doldur içimize!
Bin kere yurdumuzu kurtaran!
Bir görseydin ağlardın hâlimize!
Kuşun kanadında türküler
Kemal Paşanın gönlüne vardı,
Cevabından önce kendi geldi
VI
Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı
Selâm durdu kayığı, çaparı, takası,
Selâm durdu tayfası
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil!
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı
Selâm vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadenizin hâlini görmeliydi
Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzuruma kadar
Bu ne inançtı ki, Kemal Paşa
Atının teri kurumadan
Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde
VII
Bir selâm gibi gitti Erzuruma,
Bin selâm gibi geldi Sivasa Erzurumdan
Dağlar alçaldı yol vermeğe,
Temizlendi ılkımından karından
Analar bacılar yola döküldü,
Cephane taşıdı arkasından
Irmaklar suyundan faydalattı,
Ağaçlar daldasından
Yer gök inledi bir yol daha
Kurtuluş savaşından
                                            
Düşman koymuş meydanları kaçıyordu
XI
Kattı Kemal Paşanın ordusu düşmanı uğruna
Pişman eti anasından doğduğuna
Çevirdi Sakarya, çevirdi süvariler,
Veryansın etti topçu,
Veryansın etti piyadeler
Kattı Kemal Paşanın ordusu sürdü gitti,
Yetiştikçe vurdu düşmana
Hayın düşman sarhoş gibi sallana sallana
On beş günde İzmiri dar buldu,
Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu
Kaçtı gemiler
Alnı sargılı, kolu sargılı, boynu sargılı,
Ahmetler, Bekirler, Aliler,
Mahmutlar, Kâzımlar, İsmailler
Peşlerinden yettiler,
Diz çöküp Kordonboyuna
Ta yürekten çekip tetiği
Gemilere yaylım ateş ettiler
Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa!
Atının teri kurumadan
Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde
XII
Sana borçluyuz ta derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın,
Hasta, yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın
Yiğittin, inanç doluydun yapıcıydın,
Sanatkârdın, denizler kadar engin;
Kimsenin görmediğini görürdü
Sevgiyle bakan gözlerin
Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış;
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış
Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
Kurmak için yeniden;
Bilgiyle, inançla, çoşkunlukla
"Övün, çalış, güven!"
Sana borçluyuz ta derinden!
Işığısın bu yurdun
Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun
Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançta hür yetiştirdin bizi,
Borçluyuz sana ta derinden!
Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin
Sana borçluyuz ta derinden
En büyüğü Mustafa Kemallerin!
Cahit KÜLEBİ
|