Yalnız Mesajı Göster

Eski Türk Edebiyatı

Eski 07-26-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Türk Edebiyatı





TÜRK EDEBİYATINA GENEL BAKIŞ (7)


XVII yüzyılda nesirde de büyük üstatlar yetişmiştir Nergisî sadece şiirle değil nesirle de hamse yazılabileceğini göstermiştir Fakat Nergisî ve Veysî’nin nesri bir sanat gösterisi niteliğine bürününce, Türkçenin yapısı bundan büyük zarar görmüştür Bununla beraber Türk nesri bu asırda gelişme imkânını asıl Kâtip Çelebi ile Evliya Çelebi’de bulmuştur Kâtip Çelebi’de bilim dili olmuştur Evliya Çelebi’de samimiyet ve görülenlerin yazıya geçirilmesi endişesi vardır Bu yüzyılda nesir dili genellikle şiir diline göre ağırdır

Halk ve saz şiiri de gelişmesini ve altın çağını bu yüzyılda yaşadı Bu edebiyatın en büyük temsilcileri XVII yüzyılda görüldü Kuloğlu, Kâtibî, Kayıkçı Kul Mustafa, Gedayî, Gevherî, Karacaoğlan, Âşık Ömer bunların belli başlılarıdır

Bu şairler ve diğerleri, klâsik Türk şiirinden konu, tema, kelime yönünden faydalandıkları gibi, tasavvufî şiirin de etkisinde kalmışlardır Bununla beraber halk zevkinin inceliklerinin ve güzelliklerinin halk şairleri tarafından büyük bir başarı ile kullanıldığını görüyoruz

Sarayın özellikle hanım sultanların himayesini gören saz şairlerinin toplandığı kahveler vardırBunlar, orada usta çırak usulüyle yetişirlerdi Öte yandan askerler arasındaki saz şairleri, Osmanlı Devleti’nin çeşitli kara ve deniz savaşlarına katılmışlar ve gösterilen kahramanlıkları şiirleri ile anlatmışlardır Bu şairlerin eserlerinde, kahramanlık hissi ve kahramanlık ahlâkı, önemli yer tutar

Bu yüzyılda halk şairlerimizle klâsik şairlerimiz arasında bir yakışlaşma görülür Halk şairlerinden bazıları klâsik şairler gibi divan tertip ederler, klâsik şiirin kelime ve terkiplerini benimserler Aruz veznini kullanma yaygınlaşır Öte yandan klâsik şairlerimizden bazıları da hece veznine ve halk söyleyişine yönelirler


XVIII yüzyılın başlarında edebî durum büyük ölçüde bir önceki asrın özelliklerini taşır XVII yüzyılın ikinci yarısında yetişen Nâbî ile Sâbit, XVIII yüzyılın ilk senelerinde de eser vermeye devam ederler

XVII yüzyılın ilk çeyreğinde Lâle Devri yaşanır III Ahmed’in, Damat Nevşehirli ibrahim Paşa’yı sadrazam yapması ile başlayan ve Patrona Halil isyanı ile sona eren bu devrede (1718-1730) birçok sosyal ve fikrî değişmeler oldu istanbul’da imar hareketine girişildi, Arapça ve Farsçadan çeşitli sahalarda eserler tercüme edildi, sanat ve ilim adamları korundu ve çalışmalarına zemin hazırlandı ilim ve fikir hayatına bir canlılık geldi Ayrıca, 1727’de ibrahim Müteferrika tarafından kurulan matbaada, Türkçe eserler basılmaya başlandı Bu matbaada ilk olarak Vankulu Lügatı basıldı

Lâle Devri, fikir ve kültür hayatımızda önemli bir merhaledir Bu zamanda edebiyat hayatında da yeni bir vadi açıldı Lâle Devri’nin en önemli şairi Nedîm’dir Nedîm, şiirlerinde çoşkun ruhunu, heyecan dolu duygularını, istanbul hayatını dile getirdi O, ilhamını günlük hayattan aldı


XVII yüzyılda başlayan mahallîlik cerayanını Nedîm devam ettirdi ve geliştirdi Nedîm’den başka Osmanzâde Tâib, Seyyid Vehbî, Râşid gibi sanatkârlar da zamanın önemli şairleridir Osmanzâde Tâib’e padişahın isteği ile şairler reisi “Reis-i Şuara” unvanı verildi Nâbî’nin açtığı açtığı çığır, Koca Ragıb Paşa’nın hikmet söyleme tarzındaki gazellerinde devam etti


XVIII yüzyılın sonunda görülen Şeyh Gâlib, klâsik şiirin son büyük şairi olarak kabul edilir Haşmet, Fıtnat Hanım, Tokatlı Kâni gibi şahsiyetler bu asrın diğer şairleridir

Nesir sahasında Yirmisekiz Çelebi Mehmed’in, Ahmed Resmî Efendi’nin Sefaretname’leri, Safaî ve Râmiz’in tezkire türündeki eserleri ile Râşid’in tarih türündeki eseri önemlidir

XIX yüzyıl, Osmanlı Devleti için büyük zorlukların yaşandığı, iç ve dış sıkıntıların arttığı, yıkılma sürecine girildiği ve yüzyılın özellikle son çeyreğinde, bütün önlemlere rağmen bu sürecin hızlandığı bir talihsiz zaman dilimi oldu

Bu ortamda da edebiyat varlığını sürdürdü Ancak XVIII Yüzyılda en olgun örneklerini veren klâsik edebiyat bu dönemde, mahallîleşme akımı içinde varlığını sürdürdü Enderunlu Vasıf, Enderunlu Fazıl, Keçecizâde izzet Molla, Âkif Paşa, Şeyhülislam Ârif Hikmet, Leylâ Hanım, nesirde Esat Efendi eser verdiler Saz şiiri alanında Bayburtlu Zihni, Erzurumlu Emrah, Âşık Dertli, Dadaloğlu önde gelen isimler olarak görüldü

Alıntı Yaparak Cevapla