Yalnız Mesajı Göster

Atatürk'ün Yazdığı Kitaplar, Mektuplar , Şiirler , Okuduğu Kitaplar , Telgrafları

Eski 07-26-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'ün Yazdığı Kitaplar, Mektuplar , Şiirler , Okuduğu Kitaplar , Telgrafları



Yazdığı Şiirler




BİR ASKERİN MEZARINA

Şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,
Beyaz taş var, onun altında bayraklar
Temevvüç ederken, kelleler uçuşurken
Celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt
İle bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir
Asker yatıyor
Onun hâbı istirahate çekildiği şu
Makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler
Kadınlar dümü rizi mâtem oldular İhtiyarlar
Nâle eylediler, çocuklar ağladılar
Şu söğüt ağacının nim setreylediği senin
Mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hak,
Olunmuştur İşte orası o kahramanı muhteremin
Câyi istirahatidir Ne mutlu ki, hâki pâye vatan
Ona nâilini intizar olmuş!

MUSTAFA KEMAL
Harbiye talebesi iken yazmıştır




HAKİKAT NEREDE?

Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin

Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?

MUSTAFA KEMAL




BEŞİKE HÂDİSESİ İÇİN

Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin


Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?

MUSTAFA KEMAL
Sinop 25 Kânunu Evvel 321 (1905)




KASİDEİ İSTİBDAT YAHUT KIRMIZI İZLER

Bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus,
Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi,
Daim mütefekkir görünen, kendine mahsus
Efkârı sakimane ile âleme karşı
Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit,
Âmali harisanesini eyledi tezyit
Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur,
Tırnaklarını aileler kalbine saplar;
Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar,
Katlandı vatan görmeğe evlâdını makhur
Birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük
Ey gazii mecruhu vega dideye döndük
Ey kanlı eliyle vatan âmaline hail,
Ey enmilei sürbu cinayata delâil
Teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr,
Ey katili şübbanı vatan, katili ahrar,
Ey varlığı bir millet için bâdii zillet
Ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet,
Zindanları, menfaları, mahpesleri doldur,
Ziniciri esaretle bütün hisleri dondur
Tesmimi nefes, nefyi ebet, sonra denizler
Her girdiğin evlerde durur kırmızı izler
Kâbusi hiyanetle vatan can çekişirken
Âtimizi dendanı harisin kemirirken
Bir gün Rumeli dağları envara boyandı;
Hürriyetin enfası ile herkes uyandı

MUSTAFA KEMAL
ŞANLI ORDU GAZETESİ : 24 Kasım 1908



Alıntı Yaparak Cevapla