Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürkün Katıldığı Savaşlar
ANAFARTALAR MUHAREBELERİ
25 Ağustos 1915’ten Ağustos sonuna kadar, Müttefikler hem Seddülbahir hemde Arıburnu’nda başarılı olamayınca, Çanakkale Boğazı’nı, geriden sarkarak ele geçirmek amacıyla harekete geçerler Bu arada General Hamilton, Türk Ordusu’nun gerilerine sarkmak ve çember içine alıp yok etmek için, Büyük ve Küçük Kemikli Burunları arasında yeralan Suvla sahillerine çıkıp, Anafartalar’da üçüncü bir cephe açmaya karar verir Hedef, Conkbayırı ve Koçaçimentepe blokunu ele geçirerek buradan ilerleyip, çanakkale Boğazı’na inerek hakim olmaktır Bu amaçla da, 9 İngiliz Kolordusu'nu ,6-7 Ağustos gecesi karanlıktan yararlanarak bölgeye çıkartır Amaç, sabah gün ağarmadan von Sanders, Saros Grup Komutanına 7 ve 12 Tümenlerle süratle Anafartalar kesimine gitmesini ve karaya çıkan İngiliz birliklerine 8 Ağustos sabahı erkenden taarruz edilmesi emrini verir Anafartalar Müfrezesi komutanı Yarbay Vilmer’e de, Saros’dan iki tümenin gelişine kadar, İngilizlerin ilerleyişine engel olunmasını emreder
Liman von Sanders, bundan sonra, Kurmay Albay Mustafa Kemal’i, 8 Ağustos 1915 günü saat 21 45’de, Anafartalar Grup Komutanlığına atar Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, 9 Ağustos sabahı ,12 tümenle 9 İngiliz Kolordusuna 7 Tümenle de Anzak Kolordusu ile işbirliği yapmasına engel olmak amacıyla, damakçılık Bayırı yönünde saldırıya geçer Her iki tümenin saldırıları da başarılı olur İngiliz Birlikleri, beklemedikleri bu karşı Türk taarruzu ile şaşkına dönmüş, ağır kayıplar verirler
Birinci Anafartalar Muharebeleri olarak adlandırılan bu harekat sonunda, durum değerlendirmesi yapan Mustafa Kemal şöyle demiştir: “  Gerçekte, düşmanın bir kolordusunu zayıf bir tümenimle Kireçtepe-Azmak arasında yenmiş, Tuzla Gölüne kadar takip ederek orada tesbit etmiştim
Diğer taraftan yeni çıkan birliklerle güçlendirilen 9 İngiliz Kolordusu, Anafartalar yönünde iki kanat harekatı daha denediyse de başarılı olamamıştır Ancak, Türkler açısından bu bölgede durum, savunulması güç bir konum olduğu için tehlikeli sayılırdı Tehlikeli durumu düzeltmek için Liman von Sanders, Kuzey Grubundaki 8 Tümeni iki alayla takviye ederek , Anafartalar grup Komutanı Mustafa Kemal’in emrine verir Tümen karargahına 9-10 Ağustos gecesi gelen Grup Komutanı Mustafa Kemal, takviyeli 8 Tümeni 10 Ağustos sabahı karanlıkta, sadece süngü kullanarak hücuma geçirir İngilizlere çok ağır kayıplar verdirilerek harekat başarılı olur Daha sonra, savunma yapılabilecek ek arazinin ele geçirilmesi üzerine, ulaşılan bu ileri çizgide de destek ve güçlendirmeler yapılarak savunmaya geçilir Böylece, diğer bölgelerde olduğu gibi Anafartalar Bölgesinde de savaş, boşaltmaya kadar , siper ve mevzi savaşına dönüşmüş olur Diğer bir deyişle, General Hamilton’un İkinci Planı da başarısız olmuş, hedefine ulaşmamıştır
Çanakkale Savaşları kara harekatıyla ilgili olarak belirtilmesi gereken önemli bir diğer nokta da şudur: tüm bu çarpışmalar ve karşılıklı saldırılar sırasında, Türkler mertçe, dürüstçe ve kahramanca çarpışmış, insancıl meziyetlerini ve güçlü kişiliklerini sergilemişlerdir İster Seddülbahir’de, ister Suvla’da ya da, Anafartalar’da olsun durum aynıdır rneğin Kızılhaç çadırları ve hastane gemileri, yaralı taşıyan botlar, ya da sedyeleri hedef alan atışlar yapılmamıştır Tepeler Türklerin elinde olmasına ve olumlu doğa koşullarına karşın, düşmanın sürekli olarak çekindiği zehirli gaz kullanılmamış, su kaynakları zehirlenmemiş, bu yöntemler hiçbir zaman mert ve dürüstçe bir tutum sayılmamıştır
MUSTAFA KEMAL Anlatıyor :
"10 Ağustos 1915 Conkbayırı'nı almak ve bütün boğaza hakim olmak için İngilizler 20 000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan ağarmak üzere idi 8 Tümen komutanı ve diğer subaylarını çağırdım Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum Ancak siz acele etmeyin evvela ben ileri gideyim Size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız dedim Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini istedim Hücum baskın tarzında olacaktı Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20-30 metre yaklaştım Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'nda çıt çıkmıyordu Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu Kontrol ettim Kırbacımı başımın üstünde kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim Saat 04 30'da kıyametler kopmuştu İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı Allah Allah sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gökleri yırtıyordu Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hakim olmuştu Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım elimi göğsüme götürdüm kan akmıyordu Olayı Yb Servet Bey'den başka kimse görmemişti Ona parmağımla susmasını emrettim Çünkü vurulduğumun duyulması cephelerde panik yaratabilirdi Kalbimin üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu O gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım Yalnız bu şarapnel, kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı Aynı gün gece yani 10 Ağustos günü beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşaya hatıra olarak verdim Çok şaşırmış ve heyecanlanmıştı Kendileri de altın cep saatini bana hediye ettiler Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale'nin geçilmeyeceğini iyice anlamış oldular
DOĞU CEPHESİ
2 Kasım 1914'te Rus kuvvetlerinin Kars'a doğru taarruzuyla cephede savaşlar başladı 6/9 Kasım 1914'te Ruslarla Köprüköy savaşı yapıldı Ruslar yenilince biraz geri çekildiler 22 Aralık 1914'te Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın çetin kış şartlarını rağmen Sarıkamış civarında Ruslara karşı yaptığı harekatta 3 Ordu'ya mensup askerlerden çoğu donarak şehit oldu 60 000 şehit verildi
1915 yılı baharında Ermenilerle birleşerek güçlenen Rus birliklerinin taarruzu başarılı oldu Ruslar, Van ve Malazgirt'i aldılar 22 Temmuzda başlayan karşı taarruzla Van ve Malazgirt 25/26 Temmuz 1915'te kurtarıldı
1916 yılında Grandük Nikolas, Rus kuvvetlerinin başkomutanı olunca, Ruslar Kafkasya'daki kuvvetlerini artırarak taarruza geçtiler 16 Şubat 1916'da Erzurum düştü Trabzon'a da bir kolorduyla ilerlediler 3 Ordu, Kemah-Refahiye-Tirebolu hattına çekildi Mart 1916'da Bitlis, Muş, Van, Hakkari de Ruslar tarafından işgal edildi Hükümet, Çanakkale Bölgesinde bulunan 2 Ordu'yu Kazım Karabekir komutanlığında doğu cephesine kaydırdı 10 Mart 1916'da atama emrini alan Mustafa Kemal, Edirne'den Diyarbakır'a kaydırılan 16 Kolordu'nun komutanı olarak, 15 Mart 1916'da Doğu Cephesinde göreve başladı 7/8 ağustos 1916'da Muş ve Bitlis Ruslardan kurtarıldı Yıl sonuna kadar Ruslarla savaşa devam edildi
1917 yılında Rusya'da iç karışıklıklar başladı Ekim 1917'de Bolşevikler devrimle yönetime el koydu Yıl boyunca Rus birlikleri işgal ettikleri topraklardan çekildiler 18 Aralık 1917'de Ruslarla Erzincan Mütarekesi yapıldı Mütarekeden sonra Rus kuvvetleri Doğu Anadolu'yu tamamen terk etti 1917 kışı, hem Türkler hem de Ruslar için güç şartlarda geçti Soğuk ve hastalıklar sebebiyle iki tarafta ağır kayıplar verdi Daha sonra 3 Mart 1918'de Brest Litovsk anlaşamsı yapılarak Kars, Ardahan ve Batum'un Osmanlı İmparatorluğu'na bırakılması saptandı
Rus birliklerinin geri çekilmesi üzerine, savaş sırasında kurulmuş bulunan Ermeni taburları Türk halkına saldırdı 3 Ordu Ermeni çeteleriyle savaşmak zorunda kaldı Ermeni kuvvetleri bozguna uğratılarak Nisan 1918 sonuna kadar, Kars, Ardahan, Batum kurtarıldı ve Gümrü'ye girildi
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SURİYE FİLİSTİN CEPHESİ
İngilizler 1914 yılı Aralık ayında Türk dostu saydıkları Hidiv Abbas Hilmi Paşa'yı yönetimden uzaklaştırarak, Mısır ve Süveyş Kanalı'na tamamen egemen oldular Bahriye Nazırı ve 4 Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın, 14 Ocak 1915'te 14 000 deveyle iki koldan Süveyş Kanalı'na yaptığı harekat (1 Kanal Savaşı) başarılı olamadı 4 Şubat 1915'te Birüsseba-Gazze'ye geri dönüldü 1916 yılında Süveyş Kanalı'nı almak için 2 Kanal Harekatı yapılırken, Mekke Şerifi Hüseyin İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı Devletine karşı ayaklandı Ayaklanmanın bastırılması için 4 Ordu'dan bir kısım birlikler Hicaz'a gönderildi Ordunun geri kalan kısmıysa, Gazze-Şeria-Birüsseba hattında savunmaya çekildi 1917 baharında İngilizler, Gazze'ye saldırdı 1 ve 2 Gazze Savaşları yapıldı İngilizler Türklerin kahramanca savunması karşısında çekilmek zorunda kaldılar Takviyelerini artırmaya başlayan İngilizlerin Filistin Cephesinde toplanmaları üzerine, Cemal Paşa'nın uyarısıyla Yıldırım Ordularının Irak cephesinde kullanılmasından vazgeçilerek Filistin ve Suriye'de kullanılması kararlaştırıldı Aynı yıl 7 Ordu Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Ordular Komutanı General Falkenhayn ile anlaşamadı Harbin yönetimini tenkit eden iki rapor yazarak 6 Ekim 1917'de komutanlıktan istifa etti Savaş hazırlıklarını tamamlayan İngilizler, 24 Ekim 1917'de 138 000 askerle taarruza başladılar Birüsseba-Gazze Savaşı'nı kazandılar 9 Kasım 1917'de Kudüs düştü General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin Mart 1918 başı ile 18 Mayıs arasındaki Telazur, 1 ve 2 Salt-Amman taarruzları başarıyla durduruldu 1918 yılında Falkenhayn'ın yerine Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na General Liman von Sanders atandı 7 Ordu Komutanlığına Mustafa Kemal Paşa yeniden döndü Yığınaklarını artıran ve mevcudu 460 000'e yükselen İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'de Filistin'de başlattığı taarruz hızla gelişti ve Filistin tamamen İngilizlerin eline geçti
Yıldırım Ordular Komutanı, Halep'te savunma düzeni kurma görevini Mustafa Kemal Paşa'ya bırakıp, Adana'ya gitti Mustafa Kemal bir yandan İngilizlerle, diğer yandan Arap silahlı çeteleriyle mücadele etmek zorunda kaldı Halep'in kuzeyinde bir savunma hattı kurup İngilizler'i durdurmayı başardı 31 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'nden bir gün sonra Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na atandı
|