Yalnız Mesajı Göster

Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları

Eski 07-26-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları








TÜRK ün Şanı



Mustafa Kemal 5 Ordu’da Arap ırkından olan askerlere özel muamele yapıldığını ve Anadolu çocuklarından üstün tutulduklarını gördükçe üzülüyordu
-Osmanlılığın telkin ettiği, bu aşağılık duygusundan ne zaman kurtulacağız? diyordu Aynı ızdırabı ben de duyuyordum
Yafa’da Mustafa Kemal’in bölüğünde alaydan yetişmiş, Makedonya Türklerinden yaşlı bir yüzbaşı vardı Yüzbaşı Anadolulu kıta çavuşlarına kötü davranıyor yeni Arap erlere karşı ise gereğinden fazla tolerans gösteriyordu Onların azarlanmasına, hırpalanmasına gönlü razı olmuyordu
Mustafa Kemal, başından geçen bir olayı şöyle anlattı:
-Bir gün Makedonyalı yüzbaşı kıta çavuşlarından birini bölük komutanı odasına çağırdı Müfit’le ben de orada idik Çavuş sağlam yapılı ve yakışıklı bir Türk delikanlısı idi Yüzbaşı, gencin onurunu kıracak şekilde azarlamaya başladı Delikanlıdan çok mensup olduğu ırka hücum ediyordu:
-Sen, diyordu, nasıl olur da yüce Arap ırkına mensup peygamber efendimizin mübarek soyundan gelen bu çocuklara sert davranır, ağır sözler söylersin? Kendini iyi bil, sen onların ayağına su bile dökemezsin
Gibi gittikçe manasızlaşan sözlerle hakaret ediyordu Sesi yükseldikçe yükseliyordu Çavuşun yüzündeki ifadeye baktım Önce bir babaya duyulan saygının samimiyeti okunan çizgiler sertleşmeye, içten gelen bir isyanın ateşleri gözlerinden okunmaya başladı, fakat gerçek itaatin sembolü olan Türk askeri gibi iç duygularını gemlemeye çalıştı Göz pınarlarından tanelenen yaşlar yanaklarından döküldü
Dayanamadım






-Yüzbaşı efendi susunuz!
Diye bağırdım, birden şaşırdı, sözlerinin bizden onay görmesini beklediği anlaşılıyordu
-Yoksa fena bir şey mi söyledim? dedi, ben de,
-Evet, çok fena hakaret ettiniz, buna hakkınız yok, bu erlerin bağlı bulunduğu Arap kavmi bir çok bakımdan yüce olabilir, fakat senin de benim de, Müfit’in de ve çavuşun da mensup olduğumuz ırkın da büyük ve asil bir millet olduğu, asla inkar edilemez bir gerçektir
Yüzbaşı başını önüne eğdi, utanmıştı
Yıllar sonra, bir gün Ankara’da beni de şahit göstererek anlattığı bu gerçek olay karşısında görüşü şu idi:
-Bu ve buna benzer olaylar, Türk aydınlarının kendi kendisini bilmemesinden ve başka milletlerde şu veya bu sebeple üstünlük olduğunu sanarak, kendini onlardan aşağı görmesinden doğmaktadır Bu yanlış görüşe son vermek için Türklüğümüzü bütün asaleti ve tarihi ile tanımak ve tanıtmak şarttır
Mustafa Kemal’in, Türk Tarih Kurumu’nu kurmasının en büyük nedeni bu asil düşüncede aranmalıdır Atatürk, Türk Milleti’nin asaletine, büyüklüğüne bütün Türklerin inanmasını ve bunu iftiharla savunmasını hayatı boyunca amaç edinmiştir, milletine:
-Ne mutlu Türküm diyene
hitabıyla seslendiği zaman, buna varlığı ve içtenliği ile inanmıştı








Alıntı Yaparak Cevapla