Yalnız Mesajı Göster

Tarihi Ticaret Yolları

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihi Ticaret Yolları



Ticaret Yolları - Baharat yolu, Kral yolu ve İpek yolu Türkiye'de hangi güzergahı izlemiştir - Baharat yolu - İpek Yolu - Kral Yolu
Baharat Yolu


Eski çağlarda, Uzakdoğu'yu Batı'ya bağlayan ticart yollarından biridir Diğeri İpek Yolu'dur Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu Orta Çağ Avrupa'sında soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler İsa’dan önce başlatmıştı


Baharat, Doğu’dan Avrupa'ya iki ayrı yoldan gelirdi Bunlardan biri Orta Asya üzerinden geçen İpek Yolu'ydu Ama İpek Yolu asıl olarak eskiçağlarda Çin ipeğinin Roma’ya taşındığı yoldu Öbür yol ise, Hindistan ve Seylan'dan (Sri Lanka) Kızıldeniz'deki Akabe Körfezi'ne, Yemen kıyılarına ya da Basra Körfezi'ne gelen denizyoluydu Bu kıyılardaki limanlarda gemilerden boşaltılan baharat karayoluyla Fenike ve Filistin kıyılarına, Mısır'da İskenderiye'ye ve Karadeniz'e ulaştırılırdı Sonra gene denizyoluyla Avrupa'ya taşınırdı


Baharat ticareti uzun yıllar Venediklilerin elindeydi Avrupalılar 15 yüzyılın sonlarında Venedik’in egemenliğini kırmak amacıyla, baharat üreten ülkelere doğrudan ulaşmanın yollarını aradılar Sonunda Vasco da Gama 1498'de Ümit Burnu'nu dolaşarak Hindistan yolunu açtı Kristof Kolomb Batı Hint Adaları'na, Macellan Güney Amerika'yı dolaşarak Doğu Hint Adaları'na vardı Böylece baharat üreten ülkelere yeni yollar açıldı Bunun sonucunda baharat ticaretinde Venedik tekeli kırılırken, tarihsel Baharat Yolu da önemini yitirdiHindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye Limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye, oradan da kara yoluyla İskenderiye'ye ulaşan yoldur

Bu yola “Buhur yolu” da denir Bu yol Hadramut şehrinin Baharat ormanlarında başlar,Sibve nehrini geçer,Katban’dan Moarab ve Main’e vararak oradan Kızıldeniz’e paralel Neptilerin başşehri olan Petra’ya ve aynı zamanda Mekke’ye varırdıBurada üç kola ayrılırdı:1Filistin ve Finike limanlarına Sayda ve Şam şehirlerine; 2Beyn-ül Nehreyn’den,Ninova’ya;3’de Sina yarımadasından Mısır’a ulaşırdıKervanların geçtiği en eski yollardan birisidirUzak Doğu ile yapılan ticaret, Venedik ve Mısırlıların elinde bulunuyordu Bu devletler, diğer devletlerin Baharat Yolu'ndan faydalanmasını engellemeye çalışmışlardı

Görünüşte bu yolun can damarı Hadramut ve Yemen’diBuralarda Moin ve Saba hükümdarları ve onların soyundan gelen Hamir padişahları baharat alışverişini tamamıyla kontrolleri altına almışlardıBu yolun çeşitli yerlerinde vergi almak için kaleler kurulmuştuÇin Hindi’nden ve Afrika’dan ilaçlar,günlük ve baharat bu yoldan Arap yarımadasına gelirdiBu yolun adı bundan dolayı Baharat yolu olmuştuGemiciliğin Kızıldeniz’de gelişmesiyle Baharat yolu önemini yavaş yavaş kaybetti




İpek yolu


Avrupa, doğunun kaliteli ipek ve baharatı ile tanışınca, bu ürünlere büyük bir talep doğmuş ve "İpek Yolu" olarak adlandırılan tarihi ticaret yolları yapılmıştır Çin'in en uç noktasından başlayıp Anadolu'nun çeşitli yerlerinden geçerek İstanbul'da birleşen ve oradan da Avrupa'nın içlerine giden bu yol boyunca, yükleri taşıyan kervanlar sadece ticaretin gelişmesini değil, Asya ile Avrupa arasında günümüzde de izleri görülen kültür alışverişini de sağlamıştır


Ortaçağda İpek Yolu, Antakya'dan başlayıp, Gaziantep'ten geçerek İran ve Afganistan'ın kuzeyinde Pamir Ovası'na kadar uzanmaktadir Ayrıca, Anadolu'da Güneydoğu Bölgesi'nde bulunan Gaziantep ve Malatya'yı geçip, Trakya üzerinden ve Ege kıyılarında İzmir, Karadeniz'de Trabzon ve Sinop, Akdeniz'de ise Alanya ve Antalya gibi önemli limanlar üzerinden Avrupa'ya ulaşırdı



İpek Yolu Köprüsü




Avrupa, doğunun kaliteli ipek ve baharatı ile tanışınca, bu ürünlere büyük bir talep doğmuş ve "İpek Yolu" olarak adlandırılan tarihi ticaret yolları yapılmıştır Antakya ve Tir’ den başlayan İpek yolu,İran ve Afganistan’ın kuzeyini geçtikten sonra Pamir bölgesine ulaşıyor ve burada,’’Taş kule’’denen bir yerde Doğu ve Batıdan gelen kervanlar arasında alışveriş yapılıyordu Bakra’da ayrılan bir kol Hindistan’a varıyor,bir başkası da bugünkü Rus Türkistan’ının güneyinden geçiyorduÇin'in en uç noktasından başlayıp Anadolu'nun çeşitli yerlerinden geçerek İstanbul'da birleşen ve oradan da Avrupa'nın içlerine giden bu yol boyunca, yükleri taşıyan kervanlar sadece ticaretin gelişmesini değil, Asya ile Avrupa arasında günümüzde de izleri görülen kültür alışverişini de sağlamıştır

Akdeniz kıyılarından Çin’e dek Asya’yı baştan başa katleden kervan yoluHristiyanlık tan önce kullanılan bu ticaret yolu adını,Çin’den gelen ve taşınan başlıca mal olan ipekten alır

Ortaçağda İpek Yolu, Antakya'dan başlayıp, Gaziantep'ten geçerek İran ve Afganistan'ın kuzeyinde Pamir Ovası'na kadar uzanmaktadir Ayrıca, Anadolu'da Güneydoğu Bölgesi'nde bulunan Gaziantep ve Malatya'yı geçip, Trakya üzerinden ve Ege kıyılarında İzmir, Karadeniz'de Trabzon ve Sinop, Akdeniz'de ise Alanya ve Antalya gibi önemli limanlar üzerinden Avrupa'ya ulaşırdı Çin Türkistan’ında iki yol izleniyordu; Takla Makan çölü,kuzey ve güneyden geçiliyor,daha sonra da iki kol birleşerek Luoyang bölgesine ulaşıyorduBatıyı Uzakdoğu’ ya,Hindistan’ ı da Çin’e bağlayan İpek yolu,felsefe akımlarıyla dinlerin (buddhacılık) yanı sıra sanat alanında da gelenek ve örneklerin (hallenistik sanat) iletilmesi ve değiş tokuşunda başrolü oynadı


Kral Yolu


Kral Yolu veya tam ismi ile Pers Kral Yolu, Pers İmparatorluğu Kralı Darius I zamanında MÖ 5 yüzyılda yapılmış olan bir antik anayoldur Darius yolu büyük imparatorluğunu boyunca Susa'dan Sardis'e kadar hızlı ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır Bu kuryeler yedi günde 2699 kilometre seyahat edebiliyorlardı Yunanlı tarihçi Herodotus'un yazdığı, "Dünya'da Persli kuryelerden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yoktur" cümleleri ile onları övmektedir Benzer bir şekilde, "Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldi" cümlesi ise bu kuryelerin gayri resmi sloganlarıydı


Yolun seyri Herodotus'un yazılarından, arkeolojik araştırmalardan ve tarihi kayıtlardan yararlanılarak yeniden yapılmıştır Batıda Sardis'ten başlayarak (Türkiye'de İzmir'in 95 km kadar doğusunda), doğuya doğru şu anki Türkiye'nin orta kuzey kısmından Asur'un başkenti Nineveh'a (şu anki Musul, Irak) varmaktadır, daha sonra Babil'in (şu anki Bağdat, Irak) güneyine geçmektedir Babil'in yakınından, yolun iki ayrı yola ayrıldığı düşünülmektedir, bir tanesi kuzeybatıya daha sonra batıdan Ecbatana ve oradan da İpek Yolu ile beraber gitmektedir, diğer yol ise doğuya devam ederek Pers başkenti Susa'ya (şu anki İran) ulaşmaktadır ve daha sonra güneydoğudan Persepolis geçmektedir

İlkçağda kendiliğinden oluşan bir ticaret yoludur Aşağı Mezopotamya'da

İran Körfezi kıyılarından Anadolu'da Ege Denizi kıyılarına kadar uzanır

Lidyalılar (MÖ:676-MÖ:546 ) tarafından geliştirilmiştirPersler zamanında yol

boyunca karakollar ve ko-nak yerleri (menzil) yapılmış, ticaretin yanı

sıra askeri amaçla da kullanılmıştır Yak-laşık 2500 km Uzunluğunda bakımlı ve düzenli bir yoldur Anadolu tarihinin bilinen en eski yolu Kral Yolu’dur Bu yolile ilgili olarak yazılı en eski bilgileri Herodot Tarihinde bulmaktayız Kral Yolu bazı beşerî sebeplerden ötürü, önce Tuz Gölü’nün kuzeyinden geçmiştir Bu sebeplerin birisi Hititlerin merkezinin Hattuşaş olması, diğeri de Sinop’un İlkçağ’ın önemli limanlarından birisi olmasıdır MÖ 6 yüzyılda Kral Yolu, Efes’ten başlamakta ve Sardes, Gordion, Hattuşaş üzerinden Kayseri’ye varmakta ve Gülek Boğazı’ndan geçerek Susa’ya ulaşmaktaydı Zaman içerisinde Hattuşaş’ın önemini kaybetmesiyle Kral Yolu Tuz Gölü’nün güneyinden geçmeye başlamıştır




İpek Yolu üzerinde Kurulan Ünlü Ticaret Merkezi (Kars)

Alıntı Yaparak Cevapla