07-25-2012
|
#2
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kayıp Mu Uygarlığı
'Kayıp Kıta'nın gizemi

Büyük Okyanus'ta yer alan ve 14 bin yıl önce batan efsanevi kıta "MU" Binlerce yıl öncesine dayanan mitlere göre, kıta üzerinde yaşayan 64 milyon insan esrarengiz bir şekilde sulara gömülmüştü
O kıta batmasaydı insanlık belki de bugün olduğu yerden çok ileri olacaktı Peki neydi bu kıtanın esrarı?

Efsanevi ada üzerinde dört ayrı ırk, tek tanrılı bir din, sembolizme dayalı bir öğretim sistemi ve gelişmiş bir uygarlık yaşadığına dair ilk iddianın sahibi James Churchward

Ne mi diyordu James Churchward? Churchward'ın adayla ilgili en önemli iddiası yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı yer olmasıydı

Yine bu iddiaya göre, Yeni Zelanda ve Hawaii de birdenbire ortadan kaybolan bu esrarengiz kıtanın parçaları Peki neden yok oldu bu koca kıta?

Varsayımlara göre, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, kıta milyonlarca kişiyle birlikte sulara gömüldü

Şimdiye kadar ortaya atılan tüm bu iddialar ve Pasifik Okyanusu’nda bir kıtanın varlığı konusundaki görüş, çeşitli belge ve bulgular mevcut olmakla birlikte, henüz arkeologlar arasında yaygınlık kazanmamış bir görüş veya bir varsayım olmaktan öteye gidememiştir

Çin'e ve çevre adalara kaçanların kitabelerinde kıtamız battı, biz de buraya kaçtık yazmaktadır Bu yazılı kayalar 14 bin yıllıktır, c14 karbon testleriyle sabittir Türkler'in de Mu Kıtasından geldiği söylentileri de varsayım olarak eklenmiştir

Mu Kıtası, Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı M Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır

Deniz dibinde bulunan kalıntılara Karbon testleri yapılmıştır

Yaklaşık 50 yıl boyunca 20’den fazla ülkeye giderek mu uygarlığı hakkında veri toplayan James Churchward’un ve mu varsayımını destekleyenlerin mu uygarlığı hakkındaki görüşleri kısaca şöyle özetlenebilir:

Yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı kıta Mu kıtasıdır

Mu kıtası kuzeyden güneye 3000 mil, doğudan batıya 5000 mil kadar uzanan, üç kara parçasından oluşan büyük bir kıtaydı

Günümüzde Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar, muhtemelen bu kıtadan arta kalan kara parçalarıdır

Bu kıta, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, yaklaşık 12 000 yıl önce 64 milyon nüfusuyla birlikte sulara gömülmüştür

Bu kıtada 70 000 yıl önce tek tanrılı bir din bulunuyordu Aynı tarihlerde Mu'lular diğer kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ki, anavatan dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti günümüzde Gobi Çölü’nün uzandığı bölgede bulunan Uygur İmparatorluğu’ydu

Mu dininin öğretimini "Naakaller" adı verilen rahipler üstlenmişlerdi ve sembolizme dayalı bir öğretimleri vardı

Mu dininin esası, Tanrı’nın tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli olarak tekrar doğmak inanışına dayanıyordu

Atlantis’teki din Mu’nun tek tanrılı dininden başka bir şey değildir

Ra" sözcüğü güneş anlamına gelirdi ki, daire ile ifade edilen güneş sembolü, bir ad ve sıfat vermek istemedikleri, "o" diye hitap ettikleri tek Tanrı'yı simgelemede kullanılırdı; Mu imparatoru da “Mu’nun güneşi” anlamında ra-mu adıyla ifade edilirdi "Ra" sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve Atlantis yoluyla Mısır'a da taşınmıştır

Dört ırktan oluşan Mu'lularda yazı dilleri farklı olmakla birlikte, konuşma dilleri ortaktı





|
|
|
|