Prof. Dr. Sinsi
|
İskandinav Mitolojisi
İskandinav mitolojisine giriş; Mitoloji (Yunanca, μυθολογία, μυθος [mithos] yani “söylenen ya da duyulan söz” ve λογος [logos] yani “konuşma”) kelimelerinin birleşiminden oluşmuş olup, Eski yunan'da “geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi ” gibi bir anlam barındırmaktayken zamanla Batı dillerinde efsane anlamı kazanmıştır Çağdaş kullanımda, mitoloji ya belirli bir din veya kültürdeki mitlerin bütününü tanımlar ya da mitlerin incelenmesi, yorumlanması, toplanması (belki yeniden oluşturulması) ve benzeri çalışmaları içeren bilgi, bilim dalını tanımlar Dünyadaki çeşitli ulusların belirli tarihsel koşullarda ürettiği mitoslar mevcuttur Bu mitoslar arasında sosyal ve tarihsel etkileşim nedeniyle belirli benzerlikler olabildiği gibi kimi özgün farklılıklarda oluşmuştur İskandinav mitolojiside tarih sahnesinde kendi özgünlükleriyle varlığını koyankoruyan bir kültürel üretimdir
iskandinav mitolojisinin en önemli farkı tanrılarının ölümlü olmasıdır İskandinav tanrıları insana benzemekle birlikte dev boyutluydu Bu tanrılar, yer, uyur, doğar, ölür, sever, nefret eder, korkar ve kederlenirdi başarılı olduğu kadar başarısızlık da gösterebilir, savaşta yenilebilirlerdi Tanrılar ancak Idunn'un(gençlik tanrıçası) elmaları sayesinde ragnarok'a(kıyamet ,tanrıların alacakaranlığı ya da büyük savaş) kadar yaşayabilmektedir Her kültürde olduğu gibi İskandinav kültüründede bir yaratılışdünyanın varoluşuna dair bir mitos vardır Bu genel hatlarıyla şöyledir ; İskandinav tanrıları ölümlüydü, ve ancak Idunn'un elmaları ile Ragnarok'a kadar yaşayabilirlerdi Resim: J Penrose, 1890
Dünya yaratılmadan önce sadece Ginnungagap adı verilen bir uçurum vardı Ginnungagap'ı Mısır mitolojisindeki Nun, Yunan mitolojisindeki Kaos olarak da görebiliriz Dünya daha var olmadan önce 11 nehir akan Niffleheim'da ölüm var oldu Niflheim'ın güneyinde başka bir sıcak dünya daha oluştu; Muspell; Devlerin koruduğu yer Devler buraya Stur yani Siyah dediler Niflheim'ın nehirleri donmuştu Bu nehirlere Ginnungagup dendi Günün birinde Muspell'deki kıvılcımlar nehirlerin üzerine düştü ve nehirleri eritti Muspelheim'dan çıkan ateşler Niflheim'dan çıkan buzları eritti ve oluşan sihirli sudan ilk yaratık meydana geldi: dev Ymir Ymir ne erkek ne de dişiydi, fakat buz devleri sülalesinin atası oldu Diğer devleri "terleyerek" yarattı Vücudunu oluşturan sihirli sular koltukaltları eriyince aktı ve bunlardan diğer devler oluştu
Bir süre sonra çiftleşmeyi öğrenen bu devlerin çocukları oldu Bu çiftleşmelerin en önemlisi Bor ile Besta'nın çiftleşmesidir Bor ve Besta'nın üç çocukları oldu; Odin, Vili, Vé Bu üç kardeş, kendilerine bir dünya yaratmak isteyip devlerin saldırısına uğradıkları zaman Ymir'i öldürdüler
Bu öyküleden birine göre de başlangıçtaki boşluk ve kargaşadan sonra, önce tanrılar yaratıldı; sonra koca bir devin gövdesinden dünya oluştu Devin, dünyanın köşelerinde duran dört güçlü cücenin omuzlarında taşınan kafatası gökyüzüydü Dünya yassıydı ve dü-yayı kuşatan okyanusun dibinde yılan Jörmungand yaşıyordu
Dünya, büyük dişbudak ağacı Yggdrasil'in üzerinde duruyordu Bu ağacın en üst dalları Asgardr'a değiyor, yeraltındaki kökleri Mimir' in kuyusundan ya da insanların yazgılarını belirleyen Nornlar'ın pınarından sulanıyordu İnsan ırkı, tanrıların ağaç kütüklerinden biçimlendirdiği Askr ve Embla'dan türemişti Ragnarök, yani "tanrıların alacakaranlığı" dünyanın sonuna ilişkin bir öyküydü Loki ve kurt Fenrir zincirlerinden kurtulacak, devler Asgardr'a saldıracak, ölüm gemisi dehşet salacak, Jörmungand yılanı denizden çıkacak, dağlar titreyecekti Tanrılar ve düşmanları arasındaki son savaşta, herkes birbirini öldürerek yok olacak, tüm dünya ve üzerindeki insanlar ateşte yanacaktı Ne var ki, bu mutlak son değildi Bir süre sonra yeni bir çağ başlayacak, Balder dirilecek ve eski dünyanın küllerinden yeni bir dünya oluşacaktı Yaklaşık İS 1 yüzyılda Avrupa'nın kuzeyinde yaşayan Germenler tanrılarına, kutsal saydıkları korularda taparlardı Bazı ağaçlarda tanrısal özellik bulunduğuna inanılırdı Büyük dişbudak ağacı Yggdrasil'in evreni taşıdığı söylenirdi
Yaratılış efsanesinin bir başka versiyonu daha vardır:
Muspell'deki kıvılcımlar nehirlerin üzerine düştü ve nehirleri eritti Eriyen damlalar en ilkel inek şeklini aldılar Audhumla; sütüyle Ymir'i besleyen inek Audhumla aynı zamanda tuz parçalarını yalayarak bu bloklara ilk insan şeklini verir İlk insan Buri Buri'nin, bir devin kızı olan Bolthor ile evli bir oğlu vardır; Bor Bolthor'u Odin,Vili ve Ve birleşerek Bor'a uygun bir biçimde yarattılar Ve şeklinden dolayı Ymir'i öldürdüler Ve sonra iki tane ağaç yarattılar Düşünen, nefes alan, duyan ve de görebilen iki ağaç Yaratılan ağaçlardan ikisini canlandırarak insanları oluşturdular Bu ağaçlar insan ırkının ilk modelleriydi Erkeğe Askr (ash tree = Kül ağacı), dişiye de Embla (Sarmaşık) dediler Ardından Asgard'ı yarattılar Tanrıların meskenini (Snorri diğer bir çok versiyonda kader ağacı Yggdrassil'den bahseder Onun ne kadar ihtişamlı olduğunu, dünyanın merkezinde nasıl görkemli bir şekilde yükseldiğini tasvir eder ) Ağacın altındaki kader feminen formu olarak tasvir edilir Ve insan hayatının buradan başladığı düşünülür Bazı versiyonlarda da Tanrıların büyük meclisinin burada toplanıp kararlar aldığından bahsedilir Bu ağaç üç köklüdür Bu köklerden biri cehenneme kadar uzanır, diğeri devler ülkesine gider ve sonuncu kök de insanların dünyasına gider Bütün dünyanın mutluluğu bu ilk ağaca bağlıydı
İskandinav tanrıları üç grupta toplanır; Aesir(tanılar) Asynjur(tanrıçalar) ve Vanir(hem tanrı hemde tanrıçalar) tanrıları Vanirler, zenginliği ve bereketi sembolize ederler Denizi ve toprağı yönetirler Vanes tanrıları insanlar arasında en çok rağbet görülenlerdir onlar toprağı,zenginliği,aşkı,yani dünyevi ihtiyaçları temsil eder Toprağa ve onun üzerin de yaşayan canlılara sağlığı ve mutluluğu getirenlerdir
Sayıca Vanes tanrılarından oldukça üstündürler İkinci plandadırlar çünkü günlük ihtiyaçlar içerisinde yer almamaktadır onların vaat ettikleri Onlar daha karmaşık kavramların hakimleri ve efendileridir Onlar bilgiye ve kadere sekil verenlerdir Kimi zaman cesareti kimi zaman büyüyü temsil ederler İnsanlar onlara az ihtiyaç duyar ancak hiçbir zaman unutmazlar, çünkü onlara fırtınalarda ve savaşlarda yol gösteren onlara zaferi bağışlayan, onlara bilgeliği ve büyüyü öğreten Ases tanrılarıdır
Aesir'in en önemli tanrıları; Odin, Thor ve bazende Tyr, Asynjur’un ıdunn,bil nanna,Vanir'de ki önemli tanrılar ise Njord, Frey ve Freya dır En önemli mitolojik hikâyeler uzak geçmişte bir zamanda , Vanir ve Aesir arasında çok vahşi bir savaşın çıktığından bahseder İskandinav mitolojisinde Odin ve Thor arasındaki çelişki, bütün tanrılık statülerinin Vanir'de kalmasıyla başladı mitlerinde en büyük mücadele baş tanrılar Odin ve Thor'un Vanirler'in tanrısal konuma sahip oluşlarına karşı çıkmalarıyla başlar Aesirler, Vanirler'i çöküşe uğratmak için Gullveig (altın içki) adlı kadını aracı ederler Ve savaş böylece başlar Her iki grubun da tamamen güçten düşmesiyle, tanrılar taraf değiştirirler Vanirler, Njord ve oğlu Frey'i; Aesirler ise Mimir ve Hoenir'i değiş tokuş için gönderirler Ateşkesi kutlamak üzere toplanan tanrıların tümü bir kaseye tükürerek, aralarındaki ahengin ve barışın alameti olan Kvasir adlı devi yaratırlar Kvasir bir süre sonra kurban edilir ve yeni tanrıların meydana getirilebilmesi için kanından güçlü bir içki yapılır Kvasir, tanrıların yeni içeceği olur ve birçok şiire de ilham kaynaklığı yapar Ases ve Vanes tanrıları her zaman birbirleriyle savaşmışlardır ancak bu savaş en büyük savaşla sona erer, bu savaş bir katliamla değil ancak bir birleşme, bir ittifakla sona erer Tanrılar birbirleriyle savaşmalarının sadece devlerin ve diğer güç sahibi varlıkların isine yaradığını fark ederler Barış imzalanmalıdır, bozulması imkansız olan bir barış, birbirleriyle karışmaya karar verirler : Njord, Vanaheim`in rüzgar ve deniz tanrısı oğlu Frey ve kızı Freya ile Ases tanrılarının yanına yerleşir Ases tanrıları bu değişime Odin’in öz kardeşi Hoenir`le, Odin’le beraber ilk insani yaratan tanrılardan biri, karşılık verirler Artık iki irkin kani birbirleriyle karışır
İskandinav Mitolojisindeki Temel Kavramlar,Tanrılar ve Tanrıçalar; İskandinavyalılar birçok tanrıya tapıyorlardı Ayrıca cinler, rüzgar ve ateş devleri gibi tuhaf ve güçlü yaratıklara da inanıyorlardı 
İlk tanrının adı Buri idi Ymir’in ve Buri’nin yaratma güçleri vardı Yalnız kalmamak için kendilerine eşler bu eşlerdende çocuklar yarattılar Tanrıların ve Devlerin soyu Ginungagap içerisinde üremeye başlamıştı Bu iki ırkın birleşiminden ise Üç büyük tanrı doğdu Odin, Vili ve Ve Bütün tanrılar ve devler Odin’in bu zamana kadar doğmuş en güçlü canlı olduğunu anladılar ve ona saygı gösterdiler O geleceğin ve geçmişin ve insanların babası idi Midgard da bir sabah Odin, kardeşleri Hoenir ve Lodur deniz kıyısında dolaşmaya çıktılar Sahilde yanyana duran iki ağaç ile karşılaşdıklarında bu ağaçları ilk insanlara dönüştürmeyi karar verdiler Erkeğin ismi Ask, kadınınki ise Embla idi Lodur onlara fiziksel güzellikleri, Hoenir hareket yeteneğini, Odin ise duyguları verdi Sonunda Ask ve Embla birleşerek insan ırkını oluşturdular ve önlerindeki yolda ilerlemeye başladılar Ancak Odin onların kaderini o anda yazmıştı Bütün İnsan ırkı devlerle yapılacak son savaşta, Ragnarök’ta Odin’in yanında savaşacak ve yok olacaktı  İnsanın yaratıldığı esnada, devler çoğalarak Ymir’in öcünü almak için and içiyor ve kendilerini intikam duyguları ile besliyordu
Her şey, tüm insanlık ve bizim bildiğimiz manadaki varoluş bir cinayetle başladı Odin ve kardeşleri Vili ve Ve ilk varlık Ymir’i öldürdüğünde başladı Bu cinayetin sebeplerini hiçbir saga anlatmaz Ymir’in vücudu dünyanın topraklarına, vücudundaki su denizlere ve vücudundaki kan kaynayan lavlara dönüştü Dünya artık oluşmuştu Bu oluşumu Odin doğduğu günden beri biliyordu Bu kaçınılmaz olan idi Sıra devlerde idi Odin ve kardeşleri tüm devleri öldürmek için yola koyulmuşlardı Sadece Bergelmir ve ailesi bu katliamdan kurtulabilmişti Kaçmışlar ve saklanmışlardı Bundan sonra kendilerini ve çocuklarını intikam hırsı ile büyüttüler Bir gün gelecek intikamlarını alacaklardı Bunu Odinde biliyordu  
Dünya nın yaratılışı artık tamamlanmıştı Artık onu sabitleyecek ve koruyacak varlıklara ihtiyaç vardı Bu yüzden Odin cüceleri yarattı Dört cüce, dünyanın dört yönünü korumak için and içtiler : Austri(doğu), Nordri(kuzey), Vestri(batı), Sudri(güney) ve bu ülkeye (dünyaya) Midgard adını verdiler 
Toplam dokuz dünya (alem) vardı :
Muspelheim Ateş ve ısı,
Niflheim Buhar ve duman ki Ejder Nşdhug’un eviydi burası,
Helheim Karanlığın ve acıların dünyası,
Jotunheim Devlerin yaşadığı dağlardan ibaret olan alem,
Asaheim Asa tanrılarının yaşadığı alem,
Vanaheim Vane tanrılarının yaşadığı yer,
Alfaheim Beyaz alfların (elf) yaşadığı alem,
Svartalfaheim Siyah alfların (Kara elfler)dünyası,
Mannaheim İnsanların yaşadığı alem (Midgard Mannaheimde bulunur)
Bu alemlerde yaşayan farklı varlıkların çoğu bir diğer dünyaya gidebilme gücüne sahipti
Temel isim ve kavramlar;
Alf ;(beyaz alflar yada elfler Elf; peri halkına verilen addır Elfler genellikle insanlara benzerler fakat insanlardan biraz daha kısa ve narindirler Bu narinliğe rağmen hızlı ve güçlüdürler Melodik bir ses tonuna sahiptirler Elfler genelde 1200 yıldan fazla yaşarlar Bu yaşamın sonucunda ya yaşamdaki kötülüklerden sıkıldıkları için ölümü tercih ederler yada bilinmeyen bir diyara göç ederler Bu nedenle Elflerin ölümsüz oldukları söylenir
Elfler insanlara oranla daha güzeldirler Dağlarda veya denizlerde dolaşmaktan pek hoşlanmazlar Bunun yerine gökyüzünü görerek yaşamak, bir şeyler yetiştirmek, ormanlarında huzurlu bir hayat sürmek elflerin istediği yaşam tarzıdır
Elfler diğer ırklarla ilişki kurmayı pek tercih etmezler Diğer ırklardan pek arkadaşları olmaz ama diğer ırklardan olan dostlarını kolay kolay unutmazlar
Elfler büyü konusunda hünerli, savaşçılık konusunda çeviklikleri dolayısıyla etkileyicidirler Genellikle ok tercih eden Elf savaşçıları çeviklikleri nedeniyle bu konuda çok iyidirler İnsanlar onları, ışığın cinleri olarak biliyordu Alflar görünmezdi, ne kokuları, ne sesleri, ne belirli şekilleri, ne bilinen maceraları, ne de şarkıları vardı Devler, insanlar ve cücelerın aksine Alflar savaşçı değillerdi Ancak mutlak bir güçleri vardı Beyaz Alflar doğanın anlaşılamaz gücünü simgeliyorlardı Onlar tanrıların istekleri dışında doğmuşlardı  
Beyaz Alfların diğer yüzü siyah Alflar, dokuz alemlerden Svartalfaheim isimli alemde yaşarlardı Siyah Alflar Dev Ymir’in ölü cesedinden beslenmişl Bütün bu yaratılan canlıların ve hatta tanrıların arasındaki en mistik erdi bu yüzdende içleri ölüm ve karanlıkla dolmuştu Tanrılardan ve devlerden korktukları için taşların içlerine saklanmış ve bu taşların kara renklerini almışlardı
Andhrimnir - Tanrıların aşçısı
Asgard: İskandinav mitolojisinde Tanrıların yaşadıkları yerin adıdır Yunan mitolojisindeki Olympus Dağı'dır Cennetin olduğu yerdir ve sadece gökkuşağı köprüsünden geçilerek ulaşılabilir Köprünün adı Bifrost olarak bilinir Buradaki saray ve evlerin çoğu altın ve gümüşten yapılmıştır En ünlüsü Odin'in sarayı Valhalla' dır İskandinav mitolojisi, devler ve şeytanların tanrılara karşı açtığı son savaş Ragnarok (tanrıların alaca karanlığı)'da Asgard'ın yerle bir edilidiğini anlatır
Aegir: İsminin anlamı genellikle suyla bağdaştırılmıştır Diğer isimleri HLER ve GYMİR (Kör eden) Aegir deniz kıyısının veya okyanusun tanrısıydı Kızdığında fırtınalar yaratırdı Aegir Vanir'lerden bir devdi Babası MİSTARBİLİNDİ (Sis körü), ve kardeşleri LOGİ (Ateş ve bazılarına göre LOKİ) ve KARİ (Hava)'ydi Karısı (ve kardeşi) RAN'dı ve Hlesey adasının yakınlarındaki denizde yaşarlardı Ran ve Aegir'in herbiri birer dalga olan dokuz çocukları vardı
Aegir tanrılar için bira mayalardı Her kış tanrılar Aegir'in evinde bira içerlerdi ve o misafirperverliğiyle ünlüydü Evinde ışık sağlamak için ateş yakmak yerine yere altın koyarlardı Bu yüzden altına "Aegir'in ateşi" denir Aegir'in Fimafeng ve Eldir adında iki hizmetçisi vardı BALDER'in ölümünden sonra Tanrılar Aegir'in evinde ziyafet için toplandılar Loki kendini gösterdi ve odadaki herkese küfür etti Fakat tanrılar oranın kutsal bir yer olmasından dolayı Loki'ye hiçbirşey yapamadılar
Balder: Aesirlerden biridir ve isminin anlamı "muzaffer"dir Aynı zamanda Gözyaşı Tanrısı olarak da çağrılan Balder Odin ve Frigg'in oğluydu ve çok yakışıklı ve adil bir tanrıydı Odin'in oğullarından Balder burada akıl, sevgi ve bilginin tanrısı olarak karşımıza çıkar Cennette Glitnir denilen bir yeri korumaktadır Her türlü anlaşmazlıkta bütün tanrılar onun adaletine güvendiklerinden ona gelirler ve burada Balder'in adaleti sağlaması beklenir Ve Balder adaleti yerine getirir
Bil: Snorri onu tanrıçalardan biri olarak adlandırır Snorri dünyadan aya giderken ona eşlik eden Bil ve Hjuki adlı iki çocuğun hikayesini anlatır Babaları Vidfinn'dir Bil aynı zamanda kaderi dokuyan tanrıçasıdır
Bor: Buri'nin oğlu Karısı buz devi Bolthorn'un kızı olan Bestla'dır Bor Odin ,Vili ve Ve'nin babasıdır
Bragi: Şiir tanrısıdır Odin ve dev Gunlod'un oğludur Odin'in baş şairiydi ve çok adildi İdun'la evliydi ve dilinin üzerine kazınmış rünler vardı
Buri: İlk tanrı İnek Audhumla kendini büyük buz parçalarını yalayarak besledi gün be gün yaladıkça tanrı buzdan çıktı Buri Bor'un babasıydı
Cüceler; Odin’in onlara Midgard’da verdiği görevi kabul etmiş karanlıkların ve dağların içlerine çekilmişlerdi Burada madenleri keşfetmişler ve kendilerine buradaki madenlerin en değerlilerinden hazineler yaratmışlardı Bu hazineleri ne insanlarla, ne tanrılarla nede devlerle paylaşmak istiyorlardı Oldukça aç gözlü idiler Ancak bu açgözlü olmaları onlara çalışma ahlakını getirdi Evrende ki en çalışkan ve üretici ırk haline gelmişlerdi Dağların altından çıkan maden cevherlerini işlemeyi kendi kendilerine öğrenmişlerdi Cücelerde kara alflar gibi svartalfaheim de yaşarlardı Çok nadiren ormanlara yerleşirler ve insanlarla hemen hemen hiç iletişim kurmazlardı Işıktan nefret ederlerdi Onlar için ışık tanrıların yarattığı korkunç bir lanetti
Dagr;Gündüz tanrısı
Delling: Şafak tanrısı olarak kabul edilir ve isminin anlamı "parlayan" dır Nott'un (Gece) üçüncü kocasıydı Dag (Gün) adında bir oğulları vardı
Devler;Birçok kültürün mitolojisinde yer alır Örneğin; Yunanistan mitolojisindeki Titanlar, Cyclopslar, İskandinav mitolojisindeki Dağ devleri Ateş devleri Buz devleri vs Genellikle insan görünümünde fakat anormal büyüklükte ve çok kuvvetli tasvir edilmiştir Kadın veya erkek olabilir Farklı bölgelerin mitolojilerinde kökenlerine dair farklı inanışlar vardır Örneğin Hint-Avrupa mitolojilerinin çoğunda, kaos ile ilişkilendirilmiş lanetli bir ırktır ve yabani bir doğası vardır Çoğunlukla tanrılarla arasında düşmanlık vardır
Eir: Sağlık tanrıçası ve en iyi doktordu Sanatını Eski İskandinavya'da doktor olan kadınlara öğretti
Einherjar; İskandinav mitolojisinde cesur, becerikli askerlerin ruhlarına verilen isimdi Einherjarlar Einherjar tepesi denilen bir yerden doğar Loki kahraman savaşçıların ruhlarını Einherjar tepesine bırakır Einherjar tepesinin özel gücü sayesinde Einherjar olurlar Einherjar'ın fiziksel özellikleri: Kafası koç biçiminde, vücudu da aynen bir koyunun insanlaşmış hali gibi üzerinde metal bir zırhı vardır Elinde deniz kabuğu gibi bir boru vardır Bu boruyu her çaldığında diğer Einherjarlardan yardım ister
Fenrir: Loki ve dişi dev Angerboda'nın oğlu Tanrılar onu zaptedebilmek için Gleipher denilen sihirli bir zincire vururlar fakat o bu sırada tanrı Tyr'in sağ elini koparır
Forseti: Adalet tanrısı Balder ve NANNA'nın oğlu İsminin anlamı "yöneten"dir Evi Glidnir (Parıldama)'dir 
Frejya (Freya): Güzellik ve aşk tanrıçası Çok güzel mavi gözlü bir genç kadın olarak tasvir edilmiştir Frey'in kız kardeşi ve ileri de Odin'in karısı olacak Frejya savaşta ölen kahramanların yarısını Asgard'daki kendi sarayı olan Folkvang'a götürmek için toplar Bir çok hikayesi devlerin onu kaçırma teşebbüsleriyle doludur Alman mitolojisindeki tanrıça Frigg'le eşdeğerdir Ve Cuma günü Friday (Frejya's day ) onun adından gelir
Freyr yada frey:Vaneheim’in rüzgar ve deniz tanrısı oğlu Gullinborsti isimli altın kıllı ve dünyanın en hızlı hayvanı olan yaban domuzuna sahip
Frigg: En yüce tanrıça olan Frigg Odin'in esas eşidir ve gök tanrıçasıdır Yunanlı Hera ve Romalı Juno gibi evlilikleri de yönetir Çok sessiz ve sakin olarak resmedilmiştir
Gejfon: Bakire tanrıça Aynı anda Aesir ve Vanir'in bir üyesi Ölen bütün bakireler ona giderler Aynı zamanda verimlilik tanrıçasıdır İsminin anlamı "Verici"dir
Gullveig: Vanir tanrıçası Aesir'in onu öldürme çabaları dünyadaki ilk savaşın çıkmasına yol açtı ve bu savaşı Vanir kazandı Bu iki kabile aralarında tanrıları takas ettiler ve birlikte hükmetmeye devam ettiler Gullveig (altının gücü) bazen üçlü tanrıça bazen de Heid (cadı) olarak çağrılmıştır
Heimdall: Şafak tanrısı ve gökkuşağı köprüsü Bifrost'un nöbetçisidir Kilometrelerce ilerdeki dünyada rüzgarla dalgalanan çimenlerin sesini duyabilecek bir duyu gücüne sahiptir Tanrı Heimdall, gökkuşağının başında bekleyerek tanrıların sarayına olduk olmadık herkesin girmesini engellemekle görevliydi Heimdall'ın kulakları çok gelişmişti En uzaktaki en küçük sesleri bile duyabilirdi
Hermod: Tanrıların habercisi Balderin ölümünden sonra Hel'in diyarına giderek Balder'in geri dönmesi için Hel'i ikna etmeye çalıştı
Hel: Ölüm tanrıçasıdır Loki'nin çirkin kızı Alt dünya (cehennem) Niflheim'in sıcaklığına ve karanlığına hükmeder Vücudunun yarısı mavi yarısı siyahtır Masası " açlık", bıçağı " açlıktan ölmek" , yatağı " üzüntü" ve hizmetçileri " gecikme" ve " yavaşlık"tır Bazı eski hıristiyanlara göre evi cehennemdir Hel, Loki'nin kızı Fenris'in kızkardeşidir
Heımdall; Dünyayı aydınlatan anlamına gelir, Heimdall İskandinav mitolojisinin en büyük zenginliklerinden ve sembollerinden biridir O insanları düzenleyen ve dünyanın kanunlarını koyandır Aynı zamanda son savaş yaklaştığında Giallarhorn borusunu çalıp tüm tanrıları son savaş için toplanmaya çağıracak olan tanrıdır Heimdall bir kuştan daha az süre uyur, her zaman tetiktedir, kulağı çok keskindir Aesir’i düşmanlarına karşı korur ve gözetler Son savaş Ragnarok`ta Heimdall Loki`yle karşılaşır ve onu yener ancak aynı zamanda rakibinin darbelerine dayanamaz ve savaş meydanında canını verir
Hlin;Teselli tanrıçasıdır
Hod: Odin'in oğlu Loki tarafından Balder'i öldürmek için kandırılan kör kış tanrısıdır İsminin anlamı "savaş"tır Vali, Odin'in oğullarından biri Hod'u öldürerek Balder'in intikamını aldı
|