Konu: Tengricilik
Yalnız Mesajı Göster

Tengricilik

Eski 07-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tengricilik



Rüzgâr tayı ve Buyanhışıg


Tengriciliğin günümüze kadar çok canlı kalmış olan Moğolistan'da, insanların kişisel gücü "Rüzgâr tayı" olarak tanımlanır Rüzgâr tayının gücü, insanın dünyasını dengede tutması ile bağlantılıdır Çok güçlü bir rüzgâr tayı, insanın sağlam bir mantığa sahip olmasını, kişisel gücünü dışarıya yansıtmasını ve daima doğru kararlar vermesini sağlar Eğer bir insan gücünü kötü niyetleri için kullanırsa ve böylece dengeyi bozarsa, bu onun rüzgâr tayını zayıflatır Böylece kötülük yapan insanların kendilerine de zarar verdiklerine inanılır (Karma felsefesinde olduğu gibi)


İnanışa göre, rüzgâr tayı her gün yapılabilen ufak uygulamalar ile güçlendirilebilir Örneğin kıymetlı bir içecekten göğün dört yönüne doğru sıçratılarak, gök'e (Tengri'ye), yere ve atalara adak verilir ve dua edilir


Buyanhışıg ya da kısaca Buyan da rüzgâr tayına benzeyen bir kavramdır Bir insanın davranışları ile güçlenir ya da zayıflar Tabulara dikkat edilmediğinde, atalara karşı saygısızlık yapıldığında ve gereksiz yere doğaya zarar verilip hayvanlar öldürüldüğünde, doğadaki ruhlar öfkelenir ve insanın Buyanı zayıflar Rüzgar tayında farklı olarak Buyan daha çok toplumsal bir enerji kaynağı olarak görülür Bir kavime ait olan tek bir kişinin yaptığı hata ile tüm kavimin Buyanı zayıflayabilir Bu yüzden insanlar birbirlerine karşı da hata yapmamaları için dikkat ederler Bir kavimin Buyanını güçlendirmek için bir şaman tarafından yönetilen törenler yapılır


Rüzgar tayı ve Buyan inanışları, insanların bazı kurallara uyarak birbirleri ve çevreleri ile geçinmelerini sağlar


Bilim


Eski Türklerin daima hareket hâlinde olmuş olmaları, bu yüzden yeterince kazı yapılabilecek yerleşim yerleri bulunamaması, yazı kullanmaya çok geç başlamış olmaları (6 yüzyıl) ve sık sık yabancı kültürlerin etkisi altında kalmış olmaları, antik Türkleri araştırmayı çok zor bir mesele hâline getirir


Ancak 6 yüzyıldan itibaren kendi yazdıkları dikilitaşlar bulunmaktadır Bu dikilitaşlar eski Türkler'in neye inandıklarını kanıtlamakta ise de yabancı halkların kalıntılarında Türkleri tarif eden çok daha eski yazılar bulunur En mühim bilgiler Çin, Arap, Fars ve Bizans yazıtlarında bulunur Ancak bu halklar Türkleri çoğunlukla düşman olarak görmüş oldukları için yazdıkları da neredeyse hiç olumlu değildir Bu yüzden yabancı kaynaklarda Tengrici Türkler 'iki ayak üstünde yürüyen köpekler', 'insanlık dışı barbarlar', 'kurt ya da köpek kafalılar' vs gibi adlandırılmışlardır Buna rağmen bu kaynaklarda da faydalı bilgiler bulmak mümkündür[2]


Orta Çağ'ın Türk araştırmacısı Kaşgarlı Mahmud'un 11 yüzyılda tamamladığı Divân-ı Lügati't-Türk adlı sözlüğü, Tengriciliği araştırmak açısından en kıymetli kaynaktır Kendisi Müslüman olan Kaşgarlı Mahmud kâfirler diye adlandırdığı Tengrici Türklerin yaptıklarını beğenmediğini her fırsatta belirtmiştir Buna rağmen yazdığı eseri günümüze kadar, İslam öncesi Türkleri araştıran tüm bilimciler arasında en güvenilir kaynak olarak kabul edilir[2]


Günümüzde antik Türkleri ve onların inançlarını araştıran bilimcilerin sayıları artmıştır Ancak birçok önemli noktalarda, tartışmaları hala devam eden farklı görüşler yaygındır


Tek-Tanrı kuramı


Eski Türk inancının tektanrıcı mı yoksa çoktanrıcı mı olduğu hakkında farklı fikirler vardır Bu noktada en mühim tartışma konusu Tengri kelimesinin hangi zamanda Gök, ve hangi zamanda Tanrı anlamında kullanılmış olduğudur Her iki anlamı da her kaynakta mantıklı bir söylem oluşturur Bu sorunun cevabını bulmak emin olabilmek için çok mühimdir


Viyana Üniversitesi'nin bir makalesinde, eski Türk inancı hakkında iki genel fikir olduğu şöyle açıklanmaktadır:[20]


1) Türklerde Şamanizm de Totemizm de yoktu Türk dini tektanrıcı bir dindi: Bu fikir özellikle Türk bilimcileri tarafından temsil edilmektedir


2) Türklerde hem Şamanizm hem Totemizm vardı: Eski dikilitaş yazılarında Şamanların sözü edilmese de daha geç yüzyıllarda var olduğu kanıtlanmıştır ve birçok kuzey Türk dillerinde kam kelimesi hâlâ bulunmaktadır Türklerin Şamanist olduğu, örneğin bazı antik Çin yazıları ile de kanıtlanabilmektedir Türklerdeki Totemizm hakkında pek fazla bilgi olmasa da, bazı kanıtlar buna işaret etmektedir Scharlipp'e göre en mühim kanıt Türklerin türeyiş efsanesidir Bu efsanede Türklerin kurtlardan türedikleri anlatılır Ayrıca Türk orduları kurt kafası resmi olan bayraklarla savaşa gitmiş ve hatta ordunun yüksek düzeydeki önderlerine doğrudan Böri (Kurt) adını vermişlerdir


Jean Paul Roux bu konuya da diğerlerinden daha çok açıklık getirmektedir:


Tektanrıcı bir din olan eski Türk dininin yanı sıra çoktanrıcı bir yüzü de vardır Türklerin güçlü bir hükümdarın egemenliği altında büyük topluluklar oluşturup büyük imparatorluklar kurdukları dönemlerde tektanrıcılık ön plana çıkmış, ve çoktanrıcılık daha çok ayak takımını oluşturan halk arasında, veya ancak kavimler tekrar dağılıp anarşi içinde kaldıklarında yüzeye çıkmıştır Göktanrısı Tengri yeryüzündeki oğlu olan hükümdar ile yakın bir bağı vardır Hükümdar Tengrinin yeryüzündeki temsilcisidir Tengri pantürkçü bir tanrı olsa da, aynı zamanda milli ve hükümdar özelliklerine sahiptir Nasıl herkes yeryüzünde kağan'a kulluk ediyorsa, göğe, yani tüm kozmosun tanrısına da kulluk etmesi gerekiyor Ancak bunlara rağmen, hatta Tüe'küe devletinin kalıntılarında bile Tengri'nin yanında başka tanrısal varlıklarla da karşılaşmaktayız Bu varlıklar bazen Tanrının kendisi için kullanılan Tengri kelimesi ile ya da aziz kılınmış anlamına gelen İduk kelimesi ile tanımlanmaktadırlar İduk, daha çok kağanın eşi olan Hatun ile bağlantılıdır[4]


Günümüzdeki yeni Tengricilik


Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, bu rejimden kurtulmuş olan Türk halkları tekrar kendi köklerini ve milli kişiliklerini aramaya başlamışlardır Bu gelişme 1990'lı yıllarda ilk başta Tataristan'da, sonradan Rusya'da ve Kırgızistan'da belli olmuştur Tataristan'da bu hareketin ismi ilk başlarda "Bizneng yul" (Bizim yol) iken sonradan "Tengirçilik" (Tengricilik) daha sık duyulur olmuştur Zamanla Tengricilik halkın arasında yaygın olan bir heves olmaktan çıkmış, devlet tarafından desteklenmeye ve enstitüleri kurulmaya başlanmıştır Böylece 1997 yılında Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te Tengrici bir topluluk kurulmuştur ve en son verilere göre 500000 resmî üyeye sahiptir[21] Tengriciliğin Kırgızistan'da bulunan başka önemli bir kuruluşu da "Tengir Ordo" (Tengri'nin Ordusu)'dur Bu kuruluş Kırgızistan'ın parlamentosunda milletvekili olan Dastan Sarygulov tarafından kurulmuş ve yine kendisi tarafından yönetilmektedir[21] Ayrıca Tengricilik araştırma merkezidir Bu kuruluş İstanbul Üniversitesi'nin Türk Dünyası Araştırma Merkezi ile bir işbirliği yapmaktadır Tengir Ordo'nun çalışmalarına zamanla diğer Türk halklarının da ilgisi artmış ve Orta Asya'da çok kez basına yansımıştır


Kazakistan'ın Başbakanı Nursultan Nazarbayev ve Kırgızistan'ın Başbakanı Askar Akayev yaptıkları konuşmalarında Tengriciliğin Türk halklarının ortak millî ve geleneksel inancı olduğunu vurgulamaktadırlar[21]


Tengriciliğin Moğolistan'daki organizasyonu "Golomt Center for Shamanist Studies" (Golomt Şamanist Çalışmalar Merkezi)'dir Bu kurum Tengriciliği araştırmanın yanında, bu inancı batılı ülkelere de tanıtıp yayma amacıyla bir İngilizce İnternet sitesi yayınlamaktadır: tengerismorg - Tengricilik


Ayrıca ProfDr Schagdaryn, ve Dr Sendenjaviin Dulam gibi bazı Moğol bilimcileri dünyanın birçok yerinde yüksek okullarda konuşmalar yapmaktadırlar[7]


Bu gelişmelerin yanında Orta Asya ülkelerinin bayraklarında ve armalarında Tengricilikle alakası olan simgelerin geriye döndüğü dikkati çekmektedir Özellikle Gök'ün mavi rengi ve kurt sembolleri günümüzün Türk Cumhuriyetleri'nin bayraklarında yer almaktadırlar


Yakutlar, tekrar doğmuş olan yeni Tengriciliklerine "Ayy" adını verirler Türkiye'de de bazı entelektüel ve milliyetçi çevreler arasında "Göktanrı dini" dedikleri Tengriciliğe karşı ilgi artmaktadır


Tengricilik'in esasları


* Çok tanrılı gibi gözükmesine rağmen aslında tek tanrılı bir dindir Bu inanca göre Tengri tektir, en üstündür ve her şeyin yaratıcısıdır Yine de bu konuda bir söz birliğine varılmış değildir

* Tengriciler, kendi dinlerinin, kitaplı dinlerden önce var olduğuna inanırlar

* Umay, Ülgen, Erlik Han gibi tanrı ve tanrıçalar, Gök-Tengri'nin özel melekleri olarak da kabul edilebilir

* Tengriciler, doğaya çok önem verirler Doğada bir dengenin olduğuna, bu dengenin değiştirilmesi durumunda insanların ve diğer canlıların zarar göreceklerine inanılır

* Tengriciler, hayvanların ve bitkilerin de ruhları olduğuna inanırlar

* Tengriciler, doğadaki diğer maddelerin de ruhları olduğuna inanırlar (bkz Yer-Su İnancı)

* Bazı dağlara, ormanlara ve ırmaklara kutsal değerler yüklerler

* Tengriciler, bazı gezegenleri, uyduları, yıldızları, yıldız kümelerini ve diğer astronomik cisimleri kutsal sayarlar

* Tengricilik'de erkeğin toplumdaki statüsü kadınınkinden üstün değildir


Tengricilik teriminin farklı şekilleri


Tengrizm sözcüğü henüz yayılmak üzere olduğundan, farklı kavramlara da rastlamak mümkündür


* Tengrizm, Tänriizm, Tengrianity

* Tengerizm (Moğollar'da)

* Tangriizm ya da Tangrizm (eski Bulgarların Tengrizm'i için "Tangra")

* Tengrianizm (Rafael Bezertinov'un kitabında)

* Tengricilik, Gök Tanrı Dini, Gök Tengri Dini (Türkiye'de)

* Tengirçilik (Kırgızlarda, Tatarlarda, Kazaklarda ve Altaylarda)


Kitaplar


* Türklerin ve Moğolların Eski Dini / Jean-Paul Roux, ISBN 975-8240-70-6

* Altay Türklerinde Ölüm / Jean-Paul Roux, ISBN 975-997-091-0

* Tengrianism: Religion of Türks and Mongols (Tengrianizm: Türklerin ve Moğolların Dini) / Rafael Bezertinov (Kitaptan bölümler (İngilizce))

* Türklerde Maddi Kültürün Oluşumu / Emel ESİN, ISBN 975-997-029-5

* Türk Mitolojisi, Yazar:Murat Uraz, ISBN 9759792359

* Fuzuli Bayat, Hoca Ahmed Yesevi ve Halk Sufizminin Bazı Problemleri, Ağrıdağ, Baku, 1997

* Fuzuli Bayat, Türk Şaman Metinleri, Efsaneler ve Memoratlar, Piramit, Ankara, 2004 ISBN 975-8854-37-2

* Fuzuli Bayat, "Anadolu Halk Sufizminin Oluşmasında Şamanlığın Rolü", Uluslararası Anadolu İnançları KongresiBildirileri, 23-28 Ekim 2000, Ürgüp/Nevşehir, Ankara, 2001

* Abdülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, Türk Tarih Kurumu, 2000

* Esat Korkmaz,Eski Türk İnançları Ve Şamanizm Terimleri Sözlüğü, Anahtar Kitaplar Yayınevi, Istanbul, 2003

* Yusuf Ziya Yörükan, Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri Şamanizm Ankara, 2005

* Fuzuli Bayat, Ana Hatlarıyla Türk Şamanlığı, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2006

Alıntı Yaparak Cevapla