07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Halkçılık İlkesinin Dayandığı Temel Esaslar Nelerdir
Halkçılık İlkesi Nelerdir - Halkçılık İlkesi Esasları Nelerdir - Halkçılık İlkesi Hakkında - Halkçılık İlkesi Tarihi - Halkçılık İlkesi Esasları Tarihçesi Hakkında
Halkçılık, Mustafa Kemal'in TBMM'ye sunduğu ilke Halkçılık 13 Eylül 1920'de uygun bulunularak 18 Eylül 1920'de TBMM'de kabul edildi İlkede TBMM'ni halkın sorunlarını, sıkıntılarını yeni bir örgütlenmeyle ortadan kaldırmak olarak ifade edilir Daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası tüzüğü ile 1924 esasiye kanunu metninde ilkenin belirttiği hedefler ele alındı
Halkçılık (popülizm) ilkesinin anlamı, seçmene hoş görünme politikası olarak algılanmamalıdır Bu ilkenin anlamı, kader siyaseti güdenlerin, halkı soktuğu uyuşukluktan kurtarıp, onun „birlik ve beraberlik gücü“ne dinamizm kazandırmaktır
Halkçılık ve Ulusçuluk bu anlamda birlikte düşünülmelidir "Eğer bir ulus kendi yaşamı ve hakları için tüm gücünü ortaya koymazsa, onun için kurtuluş yoktur Biz işimize köyden, komşudan, çevremizdeki insanlardan, yani fertlerden başlayarak ilerleriz Her fert kendini kurtarmak için tüm becerisini ortaya koymak zorundadır Bu suretle aşağıdan yukarıya, tabandan tavana sağlam bir yapı oluşturulur" Bu, Mustafa Kemal’in uygulamak istediği programın, bireylere yüklediği sorumluluğa ilişkin olağanüstü önem taşıyan bir saptamasıdır
Halkın ortak yaşam ve amaç bilincinin şekillenmesi ve güçlenmesi, işgalci kuvvetlere karşı başkaldırmada ve Kurtuluş Savaşı’nda olağanüstü özveriyle çalışmada ortaya koyduğu dayanışma sayesinde süreklilik ve anlam kazanmıştır Buna rağmen, bu gelişme kurtuluştan sonra da çeşitli önlemlerle desteklenmiştir Buna ilişkin olarak en somut örnek eşit haklar konusudur Yeni devletin kuruluşunda halkın sadece bir bölümünün fiili katılımı sözkonusu olsaydı, büyük bir bölümünden yükümlülük beklemek safdillik olurdu
Mustafa Kemal tarafından kurulan „Halk Partisi“nin programında, ki adı bile başlı başına bir programdır, halkçılık şu şekilde tanımlanmıştır: „Bizim için insanlar yasa önünde tamamen eşit mumale görmek zorundadır Sınıf, aile, fert arasında bir ayrım yapılamaz Biz, Türkiye halkını çeşitli sınıflardan oluşan bir bütün olarak değil, sosyal yaşamın gereksinimlerine göre çeşitli mesleklere sahip olan bir toplum olarak görmekteyiz “
Bu anlamda her ferdin eşit tutulmasının gerçekleşmesi, ancak, eskiden kalan eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilirdi Nitekim de öyle oldu
Bu konuda kaydedilen en etkili devrimci atılımlardan bazıları şunlardır: Kadın-erkek eşitliği konusunda gerekli önlemlerin alınmış olması; öğretim birliğinin gerçekleştirilmiş olması; her yurttaşın öğrenebileceği yeni bir Türk alfabesinin hazırlanması ve her yurttaşın devlet organları önünde eşit muamele görmesi konusunda alınan önlemler
|
|
|