Prof. Dr. Sinsi
|
Karahanlılar
Karahanlılar (Karahanlı Devleti)
840-1212 tarihleri arasında, Türkistan ve Maveraünnehir'de hâkimiyet kuran ilk Müslüman Türk devleti
Karluk, Çiğil, Yağma ve diğer Türk boylarından meydana gelen Karahanlılar Devleti, devrin İslâm kaynaklarında El-Hâkaniye, El-Hâniye, Âl-i Afrasiyab; başka eserlerde de, Alp-ilig Hanlar, Arslan-Buğra Hanlar unvanlarıyla anılır Karahanlılar tabiri, batılı şarkiyatlar tarafından, bu sülâlenin "kara" unvanını çok kullanmaları sebebiyle verilmiştir "Kara", Türkçe'de, kuzey yönünü işaret etmesinin yanında, büyüklük ve yükseklik de ifade eder
Karahanlılar Devleti, 840 senesinde Uygur Devleti'nin, Kırgızlar tarafından yıkılmasıyla, Orta Asya bozkırlarında, Bilge Kül Kadır Han tarafından kuruldu Kadır Han, Mâveraünnehir'i almak isteyen Sâmânîler Devleti ile mücadele etti Karahanlılar'ın başlangıç dönemi, ilmî yönden pek açık değildir Kadır Han'dan sonra, iki oğlundan Bazır Arslan Han, Balasagun'da Büyük Kağan olarak, kardeşi Oğulçak Kadır Han ise, Ortak Kağan olarak Taraz'da devleti idare ettiler Oğulçak Kadır Han, Sâmânî hükümdarı İsmail bin Ahmed ile devamlı mücadele etti Sâmânîler, 883 yılında Taraz'da devleti ele geçirince, Oğulçak, Kaşgar'ı merkez yapıp, Sâmânî hakimiyetindeki bölgelere akınlara başladı Bu akınlar sırasında Oğulçak Kadır Han'ın yeğeni Satuk, Karahanlılar'a sığınan, Ebu Nâsır adlı Sâmânî şehzadesi ve Müslüman din adamları ile tanışarak İslâm dînini kabul etti
Nuh peygamberin oğlu Yâfes'in torunları olan Türkler, hükümdarlarının Müslüman olmasından sonra, yaradılışlarındaki temizlik ile seve seve ve büyük topluluklar halinde, en son ve en mütekâmil din olan İslâmiyet'i topluca kabul ettiler Sekizinci asırda Müslümanlarla tanışıp, içlerinden kısmen bu dini kabul edenlerin bulunduğu Türklerin 10 asırda topluca İslâmiyet'i kabulü, netice itibariyle tarihteki birçok hâdiseye yön vermesi bakımından pek önemlidir
Müslüman olunca Abdülkerim adını alan Satuk Buğra Han, doğudaki amcasına karşı mücadelesinde, Müslüman gönüllülerden de faydalandı Abdülkerim Satuk Buğra Han, 995 senesinde vefat edince Artuç'a defnedildi Yerine oğlu Musa hükümdar oldu Onun çok kısa sürdüğü anlaşılan saltanatından sonra hükümdar olan kardeşi Baytaş Arslan Han, doğu kağanı Arslan Han'ı mağlup ederek, sülalenin bu kolunu ortadan kaldırdı ve bütün Karahanlıları birleştirdi Baytaş Arslan Han, Karahanlı ülkesinde İslâmiyet'in yayılması faaliyetlerini tamamlayınca, komşu Türk boylarını İslâm'a daveti, kendisine gaye edindi
Baytaş'tan sonra, oğlu ebü'l-Hasan Ali hükümdar oldu Bu dönemde devletin batı kısmını kardeşi Buğra Han Harun idare ediyordu Buğra Han, 990 yılında İsbicâb'ı zaptedip, 992 senesinde Sâmânîlerin merkezi Buhara'ya girdi Böylece Horasan ve Mâverâünnehir, Karahanlıların eline geçti Şihâbüddevle ve Zâhirüdda'vâ gibi İslâmî unvanlar kullanan Buğra Han, Kaşgar'a dönerken 996 yılında vefat etti Yerine Ahmed bin Ali geçti Halife tarafından tanınan ilk Karahanlı hükümdarı Ahmed Han'dır
Ahmed Han zamanında, Sâmânîler ve onlara bağlı devletçiklerle Karahanlı münasebetini, devletin batı kısmını idare eden İlig Han unvanlı Nâsır bin Ali sağlıyordu Özkent'te oturan Nâsır, 996 senesinde Sâmânî kumandanlarından Fâik'in teşvikiyle bu ülke topraklarına sefer düzenledi Fakat Gazne hâkimi Sebüktekin'in aracılığı ile bu iki devlet, antlaşma yaptı Bu antlaşmaya göre Sâmânîler, Seyhun sahasını Katvan çölüne kadar Karahanlılara bırakıyor, Fâik de Semerkant valisi oluyordu Nâsır, 999 senesinde Buhara'yı zaptederek, Sâmânî hanedanı mensuplarını Özkent'e götürdü Nâsır Han, Gazneli Mahmud ile anlaşınca, Ceyhun nehri iki devlet arasında sınır kesildi Ayrıca Mahmud Han, aralarındaki dostluğu güçlendirmek için Nâsır'ın kızı ile evlendi Nâsır, Sâmânîlerin bütün mirasına konmak ve Horasan'ı ele geçirmek istiyordu Bu yüzden Gazneli Mahmud'un Hindistan seferinden faydalanarak iki koldan Horasan'a girdi ise de yenildi Hânedan mensubu Hotan Hâkimi Yusuf Kadır Han'dan yardımcı kuvvet alıp, Gazneliler'e karşı yeniden askerî harekâta geçti 1006 senesi Ocak ayının beşinde, Sultan Mahmud'a mağlup oldu Bu başarısızlık, Karahanlılar arasında aile kavgalarına yol açtı Nâsır, bağımsızlığını ilan etmek istedi Nâsır'a karşı, Büyük Kağan Ahmed Han, Gazneli Mahmud'a başvurduysa da, Nâsır bin Ali, 1013 yılında vefat etti Yerine, Arslan İlig unvanıyla, kardeşi Mensur bin Ali geçti Büyük Kağan Ahmed Arslan Han'ın hastalığında, kendisini büyük kağan ilan eden Mensur Han, kardeşi Muhammed'e de Arslan İlig unvanını verdi
|