07-25-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
6 Papa Deviren Sultan
Papa Pius II Enea Silvio Piccolomini
--------------------------------------------------------------------------------
Görünüşe göre burada bir taşla iki kuş vurmak niyetindeydi Papa İlk kuş, ikna etmekte zorlandığı Katolik prensler ve krallardı Mektupla onlara gözdağı vermek istiyordu Ancak öbür taraftan da Fatih’i İtalya seferinden vazgeçireceğini umuyordu
--------------------------------------------------------------------------------
Mektup uzundu ve Rönesans üslubunda, yani biraz dolambaçlı ve ağdalı bir üslupla yazılmıştı Kaynaklar Fatih’in bu mektuba cevap vermediğini yazıyor İlahi kaynaklar! Bu mektup, mahçup kız mektupları gibi hiç gönderilmemişti ki! Papa onu yazmış ve bir matbaada çoğalttırmış ve gerekli yerlere(!) dağıttırmıştı Fatih’in eline ulaşmasından daha önemli bir propaganda boyutu olduğu aşikârdı basılmasının Mektup, Avrupa için yazılmıştı
--------------------------------------------------------------------------------
Ne içeride, ne de dışarıda edebî bir metinden öte yankı bırakmayan bu sağ üst köşesine posta pulu yapışmamış mektubun sessizliğini, Papa’nın 23 Eylül 1463’de kardinallerine çektiği fırça bozacaktı Bu Katoliklere de ne olmuştu böyle? Ölü toprağı mı serpilmişti üstlerine? Davranın tembel ruhlar! İleri!
Papa bir an bu işte bir taktik hatası yaptığını düşündü Hep “İleri!” diyordu ama kimseye adım attırmak kabil olmuyordu Halbuki doğru tavrın “Ardımdan gelin!” olması gerekmiyor muydu? Kendisi başa geçmeliydi Bir ay sonra Katolik prenslere yeni duyurular gönderdi ve Haçlı seferine çağırdı onları
Hummalı bir faaliyet başlamıştı Roma’da Paralar toplanıyor, elçiler saraylara gidip geliyor, organizasyonlar hızlanıyordu
Nihayet 18 Haziran 1464’de II Pius, St Piyer Kilisesi’ndeki haçı eline alarak Ancona’ya gitmek üzere yola çıktı partisiyle Yalnız kendisini pek iyi hissetmiyordu Yolculuk müşkilatlıydı gerçi Ama asıl müşkilat ve sürprizler daha yeni başlıyordu
Papa’nın çağrısına Fransa, İspanya, Almanya ve Hollanda’dan gelen garibanlar kulak vermiş ve limanlarda toplanmıştı Ancak ne paraları pulları vardı, ne de silahları Kuru kuruya gönüllü olmak bir işe yaramıyordu ki
Üstelik toplandıkları şehirlerin ahalisine yük oluyor, aralarında sık sık kavga dövüş çıkıyordu Buluşma yerleri olan Ancona’ya tam bir kaos hakimdi Bu lafta muharipler şehrin kaynaklarını hızla tüketmişlerdi Çeşitli milliyetlerden savaşçılar arasında kavga eksik olmuyordu Hastalık derseniz gırla gidiyordu Hatta yer yer salgına dönüşmüştü Dirlik düzenlikten sorumlu Girit başpiskoposu, fakir fukaranın evlerine dönmesini istiyordu
19 Haziran’da Papa II Pius, Ancona’ya varmıştı Bu sırada şehir tam bir kaosa teslimdi Profesyonel askerleri fukara taifesi arasından ara ki bulasın Bu yüzden Papa’nın Müslümanlar üzerine yürüme çağrısına masumlardan başka cevap veren olmadı Venedik, Osmanlı Devleti’yle arasını bozmak istemediği için tek bir gemi bile göndermemişti Papa kuvvetlerine Papa’nın zaten bozuk olan sağlığı bu manzara karşısında berbat bir hal almış, ateşi fırlamıştı
14 Ağustos’ta bir kardinali yanına çağırdı ve ona, bu kutsal girişimi devam ettirmesini vasiyet etti Birkaç dakika sonra da hayata gözlerini kapadı Venedik filosunun kıyıya yanaştığı haberleri geldiğinde o çoktan ruhunu teslim etmişti Askerleri evlerine, gemileri Venedik’e, hazinesi ise saklanmak üzere Macaristan Kralı’na yollandı
Fatih’le mücadelede bir Papa daha pes etmişti Ondan sonraki Papa olan II Paul (II Jean Paul ile karıştırmayalım lütfen!) bir Venedikliydi, dolayısıyla Fatih’le aşık atılamayacağını, dahası memleketi olan Venedik’in Fatih’le iyi geçinmesinin menfaati icabı olduğunu gayet iyi biliyordu
Bu yüzden onun döneminde fazla bir çizik görülmez aynamızda
|
|
|