07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mimar Sinan Mucizesi
Birkaç yil once, Suleymaniye Camii'nin yikilma tehlikesiyle karsi
karsiya kaldigi anlasilmis Eğer cozum bulunamazsa, koca cami kisa
bir zaman içinde yikilacakmis Caminin tum tasiyici yuku
kemerlerindeymis Bu kemerlerin ortalarğnda bulunan kilit taslari
zamanla asinmis
Ama elde yazili bir proje olmadigi için nasil degistirileceği
bilinmiyormus
Hemen Turkiye'nin en yetkin muhendis ve mimarlarindan olusan bir
heyet olusturulmus Ortaya bir sürü fikir atilmis Her kafadan bir
sesçikmis ama sonuç alinamamis Tartismalar surerken caminin içinde
büyük bir karmasa suruyormus Ulkenin çesitli bilim kuruluslarindan
bir sürü mimar, muhendis kemerleri inceliyormus Bu adamlardan biri
ortalarda dolanirken, kazara, gizli bir bolme bulmus Bolmede,
uzerinde eski yazi olan bir not varmis Uzmanlara inceletilen
kagidin orijinal olduğu belgelenmis
Bu kagit parcasi bizzat Mimar Sinan'in imzasini tasiyan bir
mektupmus Mektupta yazilanlar tercüme ettirilince ortaya söyle bir
metin cikmis "Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit
tasi asindi ve nasil degistirilecegini bilmiyorsunuz " Koca Sinan,
kademe kademe, kilit tasinin nasil degistirileceğini anlatiyormus
Bu oyuk içinde yer alan bir sise ve sise içindeki notta soyle bir
sey yaziyormus: "Her kim bu tas eskidiğinde yenisiyle degistirmek
isterse; eski tasin yerine takilacak yeni kilit tasinin iki
tarafindan yagli iple tasi bir taraftan sokup oteki taraftan ceksin
ve sonra ipin disarida kalan kisimlarini kessin"
Heyet Sinan'in söylediklerini aynen yapmis Suleymaniye camisi
boylelikle kurtarilmis Bu mektup su an Topkapi Sarayi'nda
saklaniyormus
Mimar Sinan 2 Hem okuyalim hem bilgilenelim
1950-60 arasi bir tarihte insaat muhendisi, mimar ve
jeofizikçilerden Bakanligi'ndan izin alarak ulkemizdeki tarihi
yapilari incelemeye baslamis Ayasofyayi, Yerebatan Sarnicini filan
gezdikten sonra sira Sinanin kalfalik eseri Suleymaniye Camisi'yle
Sinan'in ogrencisi Mimar Davut Aga'nin eseri Sultanahmet Camisi'ne
gelmis
Japonlar bu camiler uzerinde gunlerce inceleme yapmislar Her geçen
gun saskinliklari daha da artiyormus Cunkü Japonlar daha ilk
incelemede camilerin gevsek bir zemin uzerine insa edildiğini
anlamislar
Ama bunca yil, bu camilerde bir catlak dahi olmamasina akil sir
erdirememisler
Bunun uzerine Tuürkiye programinin gerisini tamamen iptal edip, bu
iki cami üzerine yogunlasmislar
Arastirmalarinin sonucunda herhangi bir sarsinti sirasinda bu iki
caminin sabitlenmediğini aksine yerinde oynayarak yikilmaktan
kurtulabildiği ortaya çikmis Minareleri incelediklerinde ise
dumurlari ikiye katlanmis Minarelerin cok daha gelismis bir rayli
sistem mekanizmasi uzerine oturtulduğunu ve her yone yaklasik 5
derece yatabildiğini gormusler
Daha derin arastirma yapmak için Edirne'ye, Sinan'in ustalik eseri
Selimiye Camisi'ne gitmisler Ordaki olaganustu sistemleri gorunce
iyice dumur olmuslar Selimiye'nin tüm sirlarini aylarini harcayarak
cozmüsler Japonya'ya donduklerinde ise Sinan'in sirlarini
uygulamaya sokarak sehirlerini Sinan'in kullandigi sistemlerle kurup
muazzam gokdelenler dikmisler Yani su an gelismis ulkelerin
gokdelen yapiminda kullanılan cogu sistem, yuzyillar önce Sinan'in
gelistirdigi mekanizmalarmis
Bir gun Selimiye Camii'ne girenler, kubbenin altiğnda bir Japon'un
ayaklarini kibleye doğru uzatmis sirtustu yattigini gormusler
Tabii hemen Japon'u, "Burasi kutsal bir yer Bu sekilde yatmak bizim
inanclarimiza gore saygisizliktir Lutfen oturun veya ayakta durun"
diyerek uyarmislar Ancak, Japon trans vaziyetteymis, gozlerini
kubbeden ayirmadan soyle sayikliyormus: "Bu imkansiz Ben yillarin
muhendisiyim Bu kubbe var olamaz Hayal goruyorum Bu kubbenin
orada o sekilde durmasi fizik ve matematik kurallarina aykiri Bu
imkansiz, orada hicbir sey yok, orada hicbir sey yok  "
Selimiye camisisinin zemini gevsek toprakmis Bu nedenle
minarelerinin yakin zamanda yikilacagi farkedilimis Uluslararasi
bir grup bilimadami toplanmislar Nasil kurtaririz bu tarihi
minareleri diye kafa kafaya vermisler Sonucta en son teknoloji olan
metal kelepcelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi cozum
olduğuna karar vermisler
Minarelerin temellerini acinca, koymayi dusundukleri kelepcelerin
aynisiyla karsilasmislar Mimar Sinan bilmem kaç yüzyil once ayni
seyi dusunmus megerse
Mimar Sinan'in Selimiye Camii'nin kubbesini o genisliğe oturtmak
için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4 ana
isleminden farkli besinci bir islem yaratarak cozdugu soylenir
Ayrica minarelerin serefelerine cikanlarin yolda birbirlerini
gormemeleri ise buyuk bir bir dehanin urunudur Almanlar ayni
sistemi meclislerinin onundeki dev kurede kullanmislar Mimar Sinan
bu sistemi 2 metre capindaki minarelere yuzyillar once monte
edebilecek bir dehadir Almanlarin dehasi ise, o cirkin metal
yiginina Selimiye'den fazla turist cekebilmelerindedir
|
|
|