07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Engizisyon Mahkemeleri
Engizisyon Mahkemleri, Ortaçağ Avrupası'nda Katolik Kilisesi tarafından oluşturulmuş bir mahkemedir Kilisenin baskıcı düşünce sistemine (skolastik düşünceye) karşı çıkan herkes bu mahkemelerde çok ağır şekillerde cezalandırılmışlardır

Engizisyon tarafından kafası kesilerek ölüme mahkum olmuş bir suçlunun cezasının infazının ardından, başının bir tepsi içinde engizisyon üyelerine sunulması

Mahkumun çarmıha başı aşağı gelecek şekilde gerilmesi ve ardından göğüs uçlarından başlanarak derisinin yüzülmesi 

Engizisyonun en büyük işkence icadından birisi 'Böğüren Boğa'dır Metalden yapılmış olan bu boğanın karnındaki kapağa suçlu canlı olarak konur ve ardından kapak kapatılır Boğa ateşe tutulurken içinde kavrulan mahkum bağırmaya başlar Bu da boğanın böğürme gibi ses çıkarmasını sağlar Sesin şiddetine göre kişinin suçunun ne kadar olduğu anlaşılır Şayet kişi hiç bağırmadan can verdiyse, ailesine mahkumun iyi bir hıristiyan olduğu söylenir  

Elleri ve ayakları bağlanan bu mahkumun ayakları önce ateşin közüyle dağlanacak, daha sonra harlı ateşe tutulacak  

Arena gelenekselleşmiş bir işkence türüydü Artık savaşacak düşman bulamayan avrupa ulusları kana karşı açlığını arenalarda gideriyordu Kölelerin ve savaş esirlerinin aç ve yırtıcı hayvanlara verilmesi trajedisi uzun müddet devam etmiştir Bu gelenek biçim değiştirmiş bir şekilde İspanya'da hayvanlara karşı hala devam ediyor  

İşkenceler bir tek engizisyonun kararı ile değil, aynı zamanda onların cahillikleri ile de yapılıyordu İlmin gelişmesine karşı çıkan engizisyon, bu şekilde de binlerce insanın ölümüne yol açmıştır Yukarıdaki çizimde de gördüğünüz gibi vücudu kangren olmuş birinin uzuvları çürüyor ve etraftaki insanlar bunun tanrıdan gelen bir durum olduğunu düşünüyor Bu durum bize bu zamanda ilginç gelebilir Ancak ortaçağda ortayaşlı bir insanın bacağının kırılması, ölümü ile eşanlama gelebiliyordu 

Engizisyon rahibinin verdiği emir üzerine suçlu görünen bir kişinin kolları kesilmiş 

Engizisyonun emri üzerine yakılarak idam edilmiş bir kişinin küllerinin toplanması 

Engizisyonun kabul ettiği en büyük ceza yakılarak öldürülmeydi Bu aynı zamanda kiliseye ve engizisyona karşı gelenlere bir ibret gösterisi anlamına geliyordu  

Toplu İnfaz 

Halkın gözlerinin önünde kimi mahkumun kafası kesilirken, kiminin parmakları kesiliyor  

Boğarak öldürülme de engizisyonun sıkça tercih ettii işkencelerden biriydi Ancak bu metot genellikle "Cadı" olduğu düşünülen kişilere uygulanırdı Mahkumun elleri ve ayakları bağlanır, ayaklarına bağlanan bir ağırlıkla birlikte suya atılırdı Şayet kişi kurtulabilirse (!) cadı olduğu onaylanmış olurdu, zira sıkıca bağlanmış bir düğümden kimse kurtulamazdı Şayet ölürse, mahkumun halâ iyi bir hıristiyan olduğu için ailesine teşekkür edilirdi  

Cezası infaz edilmiş bir suçlunun ölüp ölmediği kontrol ediliyor Kontrolör kişinin hâlâ yaşadığına kanaat getirirse mahkum tekrar yakılacak  

İçinde şeytan bulunan mahkumun (!) başından aşağı kızgın yağ dökülüyor  

Yakılarak öldürülen birinin feryatları, celladına ulaşamıyor 

Yanan odun yığınları mahkumun vücuduna değdiriliyor Böylelikle mahkumun içindeki şeytanın çıkacağına inanılıyor  

Kırbaçlama, başta avrupa olmak üzere tüm dünyada yaygın bir işkence yöntemidir Yukarıdaki örnekte de suçlu, sopalarla kırbaçlanıyor  

Vücuduna bağlanan ağırlıkla birlikte baş parmağından asılmış bir suçlu  Istırabı düşünün 

Mahkumun ağzına kor ateş sokularak dilsiz yapılacak 

Suda boğma 
|
|
|