Konu
:
Gazneli Devleti - Gaznelilerin Hindistan Tarihine Etkileri Nelerdir
Yalnız Mesajı Göster
Gazneli Devleti - Gaznelilerin Hindistan Tarihine Etkileri Nelerdir
07-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Gazneli Devleti - Gaznelilerin Hindistan Tarihine Etkileri Nelerdir
Gazneli Devleti - Gaznelilerin Hindistan Tarihine Etkileri - Gazneli Devletinin Hindistanın Tarihine Etkileri Nelerdir
Gazneliler Devleti Türk ve Fars kültürleri arasında senteze yönelen bir devlet olarak Türk devletleri tarihinde ayrı bir yere sahip bulunmaktadır
Oğuz Türklerinin Kınık boyu tarafından kurulan bu devlet Ön Asya'da önemli bir konuma sahip bulunuyordu
Müslüman olmayan Akhunlar'ın Hindistan'da iktidardan düşmesinden 4 yüzyıl sonra başka bir Türk devleti yavaş yavaş bu bölgelerde iktidarı ele geçirmeye başladı
Müslümanlığı daha başlarda benimseyen Gazneliler dört yüzyıl sonra Hindistan ve yöresini ele geçirdiler ve bu büyük kıtada ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına kadar sürecek olan Türk egemenliğinin temellerini attılar
Böylece Hindistan Türk tarihinin Türkistan Türkiye Mısır İran Doğu Avrupa gibi başlıca altı bölgesinden birisi durumuna geldi
Gazneliler Devleti Hindistan'ın Türkleştirilmesi açısından Türk tarihinde önemli bir konuma sahiptir
İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar Devleti'nden sonra tarih sahnesine çıkan ikinci Türk Müslüman devleti Gazneliler'dir
Başlangıçta bulundukları yöre nedeniyle Gazneliler İran kültürü etkisinde bir devlet kurmuşlardır
En geniş zamanında imparatorluk olarak beş milyon kilometrekarelik bir alanı kapsayan Gazne Devleti Afganistan Türkmenistan Horasan Kirman Tahran Sin Belucistan Pencap Racistan Gucarat Ganj Vadisi Kuzey ve Orta Hindistan gibi bölgeleri sınırları içine almıştır
Bu bölgelere iki yüzyıldan fazla bir süre hükmeden Gazneliler kendi devirlerinin en düzenli ve disiplinli hükümdarlığı olarak ön plana çıkmışlardır
Devletin merkezi Gazne kenti olduğu için Gazneliler adı alınmıştır
Batı dillerinde ise bu devletin adı Gaznaviler olarak geçmektedir
Merkezi olduğu devlete adını veren Gazne kenti denizden ikibin beşyüz metre yükseklikte ve bugünkü Afganistan sınırları içinde kalan bir yerleşme bölgesidir
Türk devletleri içinde hükümdara ilk kez Gazneliler zamanında padişah adı verilmiştir
Gazneliler ilk başlarda Karahanlı devletine akınlar düzenleyerek öne çıkmışlar ve daha sonraları da kazandıkları savaşlar sayesinde topraklarını genişletmişlerdir
Karahanlıların zayıflaması Gaznelilerin yararına olmuş ve böylece bir Türk devleti silinirken yerine yenisi geçmiştir
Samanoğulları devletinin muhafız alayında Alp Tekin adında satın alınmış bir Türk kölesi bulunuyordu
Yetenekleri ile kısa zamanda yükselen Alp Tekin kıta komutanlığından sonra hassa komutanı oldu ve zamanla devletin yönetiminde egemen duruma geldi
Samanoğlu hükümdarı Alp Tekin'in baskısından kurtulmak için onu 961 yılının başında Horasan'a vali tayin etti
Böylece Samanoğulları başkentinden uzaklaştırılan Alp Tekin daha sonra tahtta meydana gelen değişikliğe itiraz etti
Alp Tekin'in itirazı üzerine yeni hükümdar Nuh da onu görevinden azletti
Bunun üzerine Belh kentine çekilerek Samanoğulları'nın gönderdiği orduyu yenen Alp Tekin Gazne'ye giderek orada hüküm sürmekte olan yerli hanedanı devirdi kenti işgal ederek Gazne'de bağımsız bir beylik kurdu
Alp Tekin 963 yılında Gazne'de ölünce eski hükümdar Hint Prensi Lavik ayaklandı
Bu ayaklanmayı bastırmak için Alp Tekin'in oğlu İshak Samanoğulları'ndan yardım istedi
Bu isteğin sonucunda Gazne beyliği Samanoğulları'na bağlı bir duruma geldi
Ne var ki Gazne beyliğinin egemenliği gene eski Türk kölelerinden olan Bilge Tekin ile Sebük Tekin'in ellerine geçti
Önce iktidarı ele geçiren Bilge Tekin kısa zaman içinde ölünce eski Hint sülalesinden Piri adlı bir kişi yeniden egemenliği ele geçirdi
Bu durum üzerine ordusu ile Gazne'den uzakta olan Sebük Tekin geri dönerek Gazne beyliğine egemen oldu
Sebük Tekin Gazneliler Hanedanı'nın kurucusudur
Sebük Tekin kısa zamanda Gazneli beyliğini genişletmeye başladı
Zamanla Toharistan Zabulistan Gur ve Belucistan'a kadar olan toprakları alarak Gazneliler devletini kurdu
979 yılında Hindu İmparatorluğu'na karşı savaş açtı onları yenerek Şamgan bölgesini yağma etti
On yıl sonra yapılan ikinci bir savaştan sonra ise Gazneliler devleti Hindistan'daki sınırlarını biraz daha genişletti
994 yılında Horasan valisinin ayaklanması üzerine Gazneliler'den yardım istenince Sebük Tekin ordusu bu ayaklanmayı bastırdı
Bu olay sırasında büyük oğlu Mahmud da büyük başarılar göstererek sivrilmişti
Bu başarı üzerine Samanoğulları hükümdarı Sebük Tekin'e "Dinin yayıcısı" unvanını verdi
997 yılında Sebük Tekin ölünce Mahmud ile kardeşi İsmail arasında taht kavgası çıktı
Bunun üzerine Mahmud ordusu ile Gazne'ye yürüyerek tahta çıktı
Tarihte Gazneli Mahmud adı ile anılan bu büyük hükümdar tahta çıktığı zaman 28 yaşında bulunuyordu
Mahmud kardeşiyle uğraşırken Horasan'da yeniden Samanoğulları egemenliği ellerine geçirmişlerdi
Karahanlılar devleti 999 yılında Samanoğulları devletini yıkınca Gazneli Mahmud da tam bağımsız bir duruma gelmiş bulunuyordu
Bu olaydan sonra Abbasi halifesi ile iyi ilişkiler kuran Mahmud 1000 yılında büyük bir tören ile taç giydi
Bu tarihten sonra 1030 yılında ölene kadar savaş alanlarının birinden diğerine koşan Mahmud yalnızca Hindistan'a 17 sefer düzenlemiştir İslam devletleri arasında ilk kez Sultan unvanını da kullanmış olan hükümdar Mahmud'dur
Mahmud tüm yaşamı boyunca hiç yenilmemiş ve devletini zaferden zafere koşturmuştur
Ne var ki onun yerine gelenler yeterince güç gösterememişler ve devletin zayıflamasına yol açmışlardır
Bu nedenle tarihte Gazneliler devleti yalnızca Mahmud'un iş başında kaldığı dönem olarak da görülmüştür
Gazne devletini içişlerine ve Hindistan sorunlarına yönelten süreç yetersiz hükümdarların başa geçmesiyle başlamış Selçukluların ortaya çıkması sırasında devam etmiştir
Selçuklular Türk dünyasını yavaş yavaş kendi sınırları içinde birleştirirken Hindistan'da ise Gur devleti kuruluyor ve böylece Gazneliler devleti tarih sahnesinden siliniyordu
İran kökenli bir hanedanın kurduğu Gur devleti bir süre sonra Gazneliler devletinin topraklarının büyük bir kısmında egemenlik kurdular
Gazneliler denince akla gelen Sultan Mahmud devletini imparatorluk düzeyine çıkaran güçlü bir hükümdardı
Günümüzün Pakistan devletinin temellerini atacak kadar Müslümanlığa sahip çıkan Mahmud tarihin en büyük cihangirlerindendir
Sahip olduğu savaş gücüyle Türk devletleri tarihine önemli zafer sayfaları yazdırmıştır
1001 yılında Hint seferlerine başlayan Mahmud ilk seferinde Hindu kralını yenerek önemli ölçüde ganimetle ülkesine döndü ikinci seferinde Und kentini işgal ederek yağmaladı
Üçüncü seferinde Bhatiya kenti racasını yendi ve bu yöreyi yağmaladı
1005 yılında Bottan kentine dördüncü sefer yapıldı ve bu bölgedeki putperestlere karşı savaş açıldı halkın Müslüman olması sağlandı
Mahmud Moltan bölgesini alırken Karahanlılar Horasan'ı işgal ettiler
Bunun üzerine Gazneliler geriye dönerek Horasan'ı kurtardılar
Moltanlılar yeniden Hindu olunca Gazneli Mahmud da beşinci seferini başlatarak bunların üzerine yürüdü
Aynı yıl içinde Pencap racası tüm racaları Gaznelilere karşı birleştirirken Mahmud gene ordusu ile bunların üzerine yürüdü ve böylece racalar bir daha toplanamayacak biçimde dağıldılar
Yedinci seferde Norayanpur kenti yıllık vergiye bağlandı
Sekizinci sefer Moltan üzerine yapıldı ve ayaklanan Karmatiler sindirildi
1011 yılında Gur kenti üzerine bir sefer yapıldı ve Gurlular yenilerek Müslüman yapıldı
Afganistan'ın en dağlık yöresi olan Gur böylece kesinlikle Gazne devletinin egemenliği altına giriyordu
Ne var ki bir süre sonra güçlenecek Gurlular Gazne devletini yıkarak yerini alacaklardı
Mahmud dokuzuncu Hint seferini Kaşmir bölgesine yaptı ve yüklüce ganimet alarak oranın halkını da Müslüman yaptı
Onuncu Hint seferinde kutsal Tanisar kenti ele geçirildi ve oradaki put yıkıldı
On birinci seferinde Harzem ülkesine girdi ve burayı kendisine bağladı
On ikinci Hint seferinde Cumna Ganj Mutra Kaneva kentlerini ele geçirdi
On üçüncü seferi sırasında Karahanlılar Horasan'a saldırdılar
Bunun üzerine geri dönen Mahmud onları yeniden kovdu
Ondördüncü seferde Lokhot kalesi alınamadan geri dönüldü
Onbeşinci seferde Kalinçar kalesi alınmak isteniyordu ama yüklüce ganimat karşılığında barış yapılarak geri dönüldü
Onaltıncı seferde en büyük putun bulunduğu Sumnat kenti ele geçirildi put parçalandı ve ganimetle dönüldü
Onyedinci sefer ise Gazneli ordusunu arkadan vurmak isteyen nehir haydutlarının üzerine yapıldı ve onlar yenilerek hazineleri alındı
Hindistan seferlerinden sonra Gazneli Mahmud'un son seferi Hazar Denizi güneyindeki Hamedan ve Rey bölgelerine oldu
Bu yörelerde Müslümanlığa karşı olan Batıni cereyanlarının ağırlık kazanması nedeniyle Mahmud buranın halkına bir ders vermek üzere yola çıktı
Bu yörede oturan Türkmenler Gaznelilerin saldırısı karşısında dağlara çekildiler ama Mahmud bunları yenerek oğlu Mesut'u buraya vali tayin etti
Bu seferden dönerken hastalanan Mahmud Gazne'ye dönemeden sefer sırasında öldü
Gazneli Mahmud'dan sonra yerine oğlu Mesut geçti
Mesut İran'da fetihle uğraşırken bir grup kardeşi Mehmet'i tahta geçirmek istedi
Bunun üzerine Mesut geri dönerek ordusu ile beraber Gazne'ye girdi ve başa geçti
Mehmet buna karşı direnmek istediyse de pek bir şey yapamadı
1030 yılında Mesut Gazne tahtına oturdu
Mesut da babası gibi cengâver yapılı bir hükümdardı
Bir seferi bitirmeden diğerine başlıyordu
Bütün seferlere kendisi katılmamış bazılarına komutanlarını göndermiştir
Önce Umman krallığına daha sonra da Keşmir üzerine birer sefer düzenledi
Keşmir dönüşü Tabaristan hükümdarının üzerine yürüdü ve bu yöreyi işgal etti
1035'de Lahor racası isyan edince buraya ordu gönderdi ve denetim altına aldı
Bir yıl sonra babası gibi Hindistan'a büyük bir sefer düzenledi ve birçok toprakları ele geçirerek kardeşi Mecdut'u Pencap valisi yaparak döndü
O sıralarda güçlenmeye başlayan Selçuklular Gazneliler devletinin en büyük sorunu oluyordu
Selçuklular güçlendikten sonra Horasan içlerine doğru akınlara başladılar
1035 yılında Mesut Selçuklular üzerine bir ordu gönderdi
Gazneliler Selçukluları yendikten sonra yağma ile uğraşırken Selçuklular yeni bir saldırı daha düzenlediler ve Gaznelilere büyük zarar vererek geri çekilmelerini sağladılar
Bu zaferden sonra Selçuklular yarı bağımsızlık elde ettiler
Mesut bu durumda hemen Selçukluların üzerine yürüyeceğine yeni bir Hint seferi düzenleyerek Selçukluların toparlanması ve güçlenmesi için zaman bırakmış oldu
1037 yılında Mesut Selçukluların üzerine yeni bir ordu gönderdi
Toparlanan Selçuklular Gaznelilerin ordusunu yenerek geri püskürttüler
Bu zaferden sonra Selçuklu orduları Horasan'ı tümüyle işgal ederek kendilerine bağladılar
Selçukluların ilerlemesi üzerine Mesut 1039 yılında kendisi bir sefer düzenlemek zorunda kaldı
Tuğrul ve Çağru Beyler kumandasındaki Selçuklu ordusu ile Gazneliler Dandanakan bölgesinde karşılaştılar
Üç gün süren kanlı savaştan sonra savaşı yitireceğini anlayan Mesut Gazne'ye geri çekildi
Mesut toparlanmak ve hazinelerini korumak için Hindistan'a doğru çekilmek istedi
Ancak Sind nehrini geçtikten sonra köleleri ayaklanarak orduyu da beraberlerinde sürüklediler ve Gazne hazinesini yağmaladılar
Mesut'u bir kaleye hapsederek gözleri kör edilmiş olan Mehmet'i sultan ilan ettiler
Bir süre sonra Mesut öldürüldü
Sağlam yapılı bir hakan olan Mesut babası kadar akıllı değildi
Devletin gücünü yeterince kullanamamış emektar devlet adamlarını görevden uzaklaştırarak yalnız kalmıştı
Tutarsız davranışları ile kumandanlarının bir kısmını da yitirince durumu zayıflamıştı
Babasının tahttan indirildiğini duyan oğlu Mavdut derhal ordusu ile Belh'den Gazne'ye yürüdü
Amcası Kör Mehmet'i tahttan indirerek babasının intikamını kumandanlardan aldı
Mavdut'a karşı ilk olarak kardeşi Mecdut ayaklandı ama kısa zamanda ölünce ayaklanma yatıştı
Hemen arkasından Hidular geniş bir ayaklanma düzenlediler
Yeni Delhi racası büyük bir ordu toplayarak birçok kaleleri ele geçirdi ve daha sonra Lahor kentine yürüdü
Doğu'da Hint ayaklanması sürerken Batı'da da Selçuklular ilerlemeleri sürdürüyorlardı
Mavdut ayaklanmaların üzerine komutanlarını gönderiyor ve kendisi Gazne'de oturuyordu
Selçuklular 1045 yılında büyük bir orduyu Gazne yakınlarında Büst kentine gönderdiler
Bu durumdan yararlanmak isteyen Gurlular da ayaklandılar
Mavdut Selçukluların üzerine Tuğrul adlı bir komutanın yönetiminde Gazneliler ordusunu gönderdi
Gazne komutanı Tuğrul Selçukluları önce yendiyse de sonra onlarla birleşti
Daha sonra Basi Tekin komutasında ikinci Gazne ordusu Büst kenti civarında Selçuklu ordusunu durdurabildi
Ne var ki bu durdurma geçici olarak gerçekleşmişti
Selçukluların yeniden saldırıya hazırlanmaları karşısında sonunda Sultan Mavdut kendisi Selçukluların üzerine yürüdü
Sultan yola çıkınca hastalandı ve Gazne'ye geri dönmek zorunda kaldı
1048 yılında da Gazne'de öldü
Mavdut'un oğlu Mesut II küçük yaşta tahta geçirildi
Sultanın reşit olmadığını ileri sürerek ayaklanan Mesut l'in oğlu Ali kısa zamanda tahtı ele geçirdi iki yıl boyunca Gazneliler devletini yöneten Sultan Ali zamanında ortaya çıkan en önemli konu dağlarda yaşayan Afganlıların ayaklanarak bir araya gelmeleridir
Afgan ayaklanması da Gazneli devleti içindeki çöküntüyü hızlandırıyor ve devletin sonunu hazırlıyordu
Mahmud'un oğlu Abdül Reşit 1051 yılında kendi komutası altındaki güçlerle sultana karşı bir hareket başlatarak başarıya ulaştırdı
Çeşitli çatışmalardan sonra onu tahttan indirerek başa geçti
Abdül Resifin sultanlığı döneminde Mavdut'un komutanlarından olup kazandığı zaferden sonra Selçuklular ile birleşen Tuğrul yeniden ortaya çıkmış ve kendisine Gazne devletinde saygı gösterilmiştir
Tuğrul yeni topladığı ordusu ile önce Selçukluları yenmiş arkasından ülkede çıkan bazı ayaklanmaları bastırmış birazcık güçlenince Gazne kentini basarak Sultan Abdül Resifi öldürüp kendisini Gazne Sultanı ilan etmiştir
Gazneliler Tuğrul'un Sultan olmasını benimseyince bazı karışıklıklar çıktı
Hindistan seferine çıkan Tuğrul geridönmek zorunda kaldı
Geri dönünce de hanedan yanlılarınca öldürüldü
Saltanat gasıbı Tuğrul öldürüldükten sonra Gazne tahtına Mesut l'in oğlu Ferruhzat geçti
Bu sultanın zamanında Gazneliler Selçuklularla savaşmayı sürdürmek zorunda kalmışlardır
Gazne ordusu Selçuklu Çağrı Bey ve onun oğlu Alp Arslan'ın saldırılarını başarıyla püskürtmüşlerdir
Ferruhzat birçok savaştan zarar gören Zabulistan halkını vergiden bağışık tutmuştur
Kısa zamanda sevilen bir hükümdar durumuna gelen Ferruhzat 1059 yılında koleradan ölmüştür
Yerine oğlu Mesut III geçmiştir
Onun döneminde de ülke içinde barış ve düzen sürmüş Gazne orduları Hindistan içlerine Ganj nehrine kadar seferler düzenlemişler ve ganimetler toplamışlardır
Mesut III zamanında Gurlular bağımsızlık için hazırlıklarını gene sürdürdüler
1115 yılında oğlu Şerzad başa geçtiyse de ertesi yıl kardeşi Arslan tarafından öldürülmüştür
1116 yılında Gazne tahtı Mesut lll'ün diğer oğlu Arslan'a geçti
Bu iki kardeş arasındaki kavga sırasında üçüncü kardeşleri Bahram Şah Selçuklu Hükümdarı Sancar'a sığınmıştır
Arslan Sultan babasından dul kalan Melikşah'ın kızı ve Selçuklu Sultanı Sancar'ın kızkardeşine hakaret ettiğinden Gazne ile Selçuklular arasındaki barış bozulmuştur
Sancar Zabulistan'ı işgal ettikten sonra Gazne üzerine yürüdü
Gazneliler yenilince Arslan Hindistan bölgesine çekildi
Sancar bunun üzerine Bahrem Şah'ı Gazne sultanı ilan etti
Selçuklu ordusu çekilir çekilmez Arslan geri dönerek tahtı Bahram Şah'ın elinden aldı
Sancar bunun üzerine ikinci kez Gazne'ye geldi ve başkenti kuşatarak Arslan'ı öldürttü ve yeniden Bahram Şah'ı Gazne tahtına oturttu
Bahram Şah 1117 ve 1153 yılları arasında başta kaldı
Ne var ki artık Gazne devleti bağımsızlığını yitirmiş ve Selçuklular'a bağımlı bir duruma gelmişti
Bahram Şah'ın bastırdığı paraların üstünde halifenin adının yanında Sancar'ın da adı geçiyordu
Gazne devletinin topraklarından yalnızca Hindistan bölgesi Selçukluların egemenliği dışında kalmıştı
Aynı zamanda Gurlular da hızlı bir yükselme gösterdiklerinden Bahram Şah fazla bir şey yapamıyordu
Ülke içinde karışıklıklar sürerken Hindistan valisi de bağımsızlık isteyerek ayaklandı
Ayaklanan vali Bahlim ancak 1128 yılında Moltan yakınlarında kesin bir yenilgiye uğratılabilmiştir
1135 yılında Bahram Şah yıllık vergisini Selçuklular'a ödememeye kalkışınca Sultan Sancar Gazne üzerine yeni bir sefer düzenlemiştir
Selçuklular'ın büyük seferi üzerine Gazneliler yumuşamış ve yıllık vergilerini ödemeyi yeniden kabul etmişlerdir
Selçuk seferinden hemen sonra da Gurlular büyük bir ayaklanma düzenlemişlerdir
Gur ayaklanmasının nedeni Gazne'ye kaçmış olan Gur meliki Kutbettin'in Bahram Şah'ın emri ile öldürülmesidir
Öldürülen melikin kardeşi Suri ordusu ile Gazne kenti üzerine yürüyerek 1148 yılında devletin merkezini ele geçirmiştir
Bahram Şah Afganlılar ve Kalaç Türklerinden topladığı ordu ile Gazne'yi yeniden kurtarmış Suri'yi de yakalatarak idam ettirmiştir
Suri'nin yerine geçen kardeşleri Sam ve Alaaddin Gaznelilerle savaşı sürdürmüşlerdir
Bahram Şah'ın ordusu Zemindaver ovasında Gurlular'a yenilmiştir
Sam yolda ölünce Alaaddin Gazne seferini sürdürmüş ve kentin civarında ikinci bir savaşı da kazanarak Gazne’ye girmiştir
Alaaddin Gazne'yi ele geçirdikten sonra halkı kılıçtan geçirmiş kenti baştan aşağı yakıp yıkmıştır
Bu durum üzerine Sultan Sancar Selçuklu ordusu ile Gazne'ye yardıma gitmiştir
Selçukluların geldiğini gören Gurlular geri çekilmişler ve giderken de Büst kentini yakıp yıkmışlardır
Selçuklular Gurluları kovalamışlar ve onları yakalayarak yenmişlerdir
Selçuklular bu savaşta Alaaddin'i esir almışlardır ama bir süre sonra Sancar onu serbest bırakınca Alaaddin yeniden Gurluların başına geçmiştir
Bu sırada Gurlu-Selçuk savaşından yararlanan Bahram Şah yeniden Gazne'ye girmişse de aynı yıl içinde ölmüştür
Onun yerine oğlu Hüsrev Şah geçti
Alaaddin geri dönünce yeniden ordu topladı ve saldırı hazırlıklarına geçti
Eğer bu sıralarda Selçuklu Sultanı Sancar Oğuzlar ile savaşında yenilerek esir düşmeseydi gene Gazneliler'in yardımına gelecekti
Sancar dört yıl esir kaldı ve serbest bırakılınca da öldü
Oğuzlar tüm ülkeyi hızla işgal ettiler ancak Gurlular kendi ülkelerinde kalabildiler
Oğuzlar Gazne ülkesini işgal ederken Hüsrev Şah'ın bunlara karşı koyabilecek gücü yoktu
Oğuzlar'ın saldırısı üzerine Hüsrev Şah Hindistan'a çekildi ve Lahor kentinde 1160 yılında öldü
Hüsrev Şah'ın oğlu Hüsrev Malik başa geçti
Malik aynı zamanda son Gazne hükümdarıdır
1187 yılına kadar Pencap bölgesinde iktidarını sürdürdü
Gurlular Oğuzlar'ın hareketi sırasında dağlık bölgeye çekilerek kendilerini koruduklarında zaman içinde güçlenmişlerdi
Bir süre sonra ülkenin çeşitli köşelerine Gur akınları başladı
Bir süre sonra Gazne kentini Gurlular Oğuzlardan aldılar ve Gur Meliki Alaaddin 1156 yılında ölünce yerine geçen Seyfettin Oğuzlar ile savaşa başladı ama 1162 yılındaki bir savaşta yenilerek öldü
Bundan sonra Gurluların başına Şam'ın oğlu Gıyasettin geçti ve Gurluların durumunu iyice güçlendirdi
Gurlular 1173 yılında Gazne kentini Oğuzlar'ın elinden aldıktan sonra Gazne devletine son vermek üzere Hindistan seferine çıktılar
Gaznelilerin Hindistan'daki ülkelerini yavaş yavaş ele geçiren Gurlular son Gazne Hükümdarı Hüsrev Malik'i bir kalede kuşatarak ele geçirdiler
1187 yılında esir ettikleri Hüsrev Malik'i oğlu Bahram Şah ile beraber Balarvan Kalesi'ne sürdüler ve bir süre sonra da orada öldürdüler
Böylece Gur devleti Gazne devletinin yerini almıştır
Gazne devletinin yerini alan Gurlular karışık bir aileydi bu nedenle Gur devletini Türk devleti saymak zordur
Gur devleti de bir süre sonra Harzemşahlıların istilası ile karşılaştı ve parçalandı
Gurluların Hindistan dışındaki ülkeleri Harzemşahlar devletinin eline geçti
Böylece Gur devleti de Gazne devletinin yazgısına uğramış oluyordu
Hindistan'daki ülkeler ise Gur ordusunda görevli olan Türk komutanlarının eline geçti
Böylece Hindistan'da Bihar Bengal Cavanpur Malva Gucurat Kandeş Banmani gibi Türk devletleri ortaya çıktı
Bir süre sonra da bu küçük devletler Delhi sultanlığının egemenliğini tanıdılar
Delhi İmparatorluğu'nda 1206 yılından Babür'ün geliş tarihi olan 1526 yılına kadar 34 Müslüman hükümdar saltanat sürmüştür
Gaznelilerin Türkleştirdiği bu topraklarda daha sonra değişik Türk devletleri ve hükümdarları egemen olmuşlardır
alıntıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul