Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Türkçe Lügat
AKLİYYE Akılcılık Akıl ile anlaşılan ve bulunan Akıl hastalıkları
AKLİYYUN (Rasyonalistler) Herşeyin hakikatını akıl ile bulma iddiasında olan, hadiseleri yalnız akıl ile araştırıp hakikat ve hikmetlerini tam bulamayıp, aklına güvenip dine tâbi olmayan filozoflar ve onların yolunda kalarak dalâlete gidenler Bunlar iki kola ayrılır Uluhiyeti ve vahyi inkâr eden birinci kısım, insan aklının her meseleyi çözebileceğini iddia ederler Allah'a ve vahye inanan ikinci kısım ise, Allah'a, ruha, âhiret gününe, kitap ve peygambere inanmanın makul olduğunu, dinde akla uymayan bir tarafın bulunmadığını isbat etmek isterler
AKM Kısırlık
AKMADDE Anatomi: Omuriliğin dış; beynin iç tabakasını meydana getiren sinir lifleri Beyin hücrelerinin çoğunu, akmadde teşkil eder
AKMAR (Kamer C ) Aylar Yıldızlar
AKMED Ensesi uzun ve kalın olan kimse * Uzun boylu
AKMER Ay gibi beyaz (yüz) Akça şey
AKMÎ Yıpranmış, eskimiş * Anlaşılmaz
AKMİSE (Kamis C ) Gömlekler
AKMİŞE (Kumaş C ) Kumaşlar, dokumalar
AKMUS Eşek, hımar
AKNA İnce, yumru burunlu kimse
AKNA' En çok kanaat getiren, en mukni'
AKNAN (Kınn C ) Kullar, köleler
AKONT Fr Sonradan hesaplaşmak üzere bir borç veya kazanç hissesinden alacaklıya yapılan ödeme
AKONİTİN Fr Kurtboğan denilen bir bitkiden çıkan zehirleyici bir madde
AKRA' Başı kel olan * Saçları dökülmüş olan * Çıplak dağ
AKRA' (Kara C ) Sırtlar, arkalar
AKRABA Aralarında soyca, nesebce yakınlık olanlar Yakınlar
AKRAD Emir, bey
AKRAH Alnının ortasında akçe kadar beyaz yeri olan at
AKRAN (Karin C ) Birbirlerine derece, sınıf, liyâkat ciheti ile benzeyenler Mümâsil Emsal
AKRAS (Kurs C ) Yuvarlaklar, daireler, çemberler
AKRAT Kaşları olmayan
AKRE' Çok lâtif ve pek güzel Kur'an okuyan
AKREB En yakın Daha yakın Ziyade yakın
AKREB-İ MEKNİYYAT Huk:Meşrut-un lehi bildiren zamirin en yakın mercii mânasını anlatır Meselâ: Bir vakfiyede vâkıf tevliyetini evvelâ kendisine, sonra oğlu "A" ya, sonra çocuklarına şart etse, çocukları tabirindeki zamir vâkıfın kendisine değil de en yakın merci'i bulunan "A" nın çocuklarına hamlolunur (Huk L )
AKREB Zehirli ve tehlikeli küçük hayvancık * Saatin kısa ibresi * Semâda bir burç ismi
AKREBE Dişi akrep * Çevik ve zeki cariye * Ayakkabı bağcığı * Kazan, tencere gibi eşyaları ateş üzerine asmağa yarayan "S" şeklindeki kanca
AKREBEK f Küçük akrep Saatin kısa olan ibresi
AKREBİYYET Daha yakın oluş * Cenab-ı Hakkın insana olan yakınlığı (Bak: Kurbiyet)
AKREF Anası Arabdan babası başka milletten olan kimse
AKREN Kaşı çatık olan adam
AKRES Bir çeşit tuzlu veya ekşi ottur ve "devenin yemişidir "
AKREŞE Dişi tavşan
AKRET Deve sürüsü (50 ile 100 arası) * Dil dibi
AKRET Kısırlık
AKRİBA (Bak: Akraba)
AKRİHA (Karah C ) Temiz su * Ağaçsız yer, ağacı olmayan tarla
AKROMATOPSİ Tıb: Renk körlüğü
AKROPOL yun Eski Yunan şehirlerinde içinde saray ve tapınakların bulunduğu müstahkem tepe
AKROSTİŞ yun Edb: Mısraların ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru okununca manalı bir kelime veya has isim çıkacak şekilde düzenlenmiş manzume
AKRUBAN Erkek akrep
AKRÜB (Karib C ) Sandallar
AKS Karıştırmak * Bir ağaç cinsi
AKS Yaramaz huylu * Katı kumlu yer
AKS Boynuzu eğri ve kayık olmak * Bağlamak * Dövmek * Saçlarının ucunu başının etrafına kadınlar gibi lif etmek * Saçını kıvırcık göstermek * Bahillik etmek
AKS (C : Ukus) Hilâf, muhâlif, zıd, ters * Gölge gibi şeylerin bir yerde eser peydâ etmesi Sesin veya ışık gibi şeylerin bir yere çarparak geri dönmesi * Döndürmek * Bir şeyin evvelini ahir ve âhirini evvel yapmak * Devenin yularının ucunu ayağına bağlamak
AKS-ÜL AMEL İstenilen şeyin zıddı hasıl olması Tersine oluş (Reaksiyon) * Edb: Edebi san'atlardandır Bir cümle veya mısrânın altını üstüne getirmekle, başka bir cümle veya mısrâ yapmaktır Pertev paşanın: "Her düzün bir yokuşu, her yokuşun bir düzü var " mısrâında olduğu gibi (Senin üzerine haktır ki, her söylediğin hak olsun Fakat her hakkı söylemeğe senin hakkın yoktur Her dediğin doğru olmalı Fakat her doğruyu demek doğru değildir Zira senin gibi niyeti hâlis olmayan bir adam, nasihatı, bazan damara dokundurur; aksülamel yapar M )
AKS-İ DÂVA Zıt hüküm Karşı dâvâ (Zıt teorem )
AKS-İ KAZİYE (Mantıkta) Doğru farzedilen bir hükmün, konusu ile yükleminin (mahmulünün) ters çevrilmesi ile zaruri bir sonucun elde edilmesidir Çeşitli şekilleri vardır Meselâ : "Her insan canlıdır " sözünde konu olan insan ile, yüklem olan canlı sözü yer değiştirilerek (aksedilerek) şu hüküm elde edilir: "Bazı canlılar insandır "
AKS-İ MÜLEVVEN Renkli akis
AKS-ÜN NAKÎZ Birbirine zıt olan iki şey * Man: Mevzuun nakîzini yüklem; ve yüklemin nakîzini de mevzu kılmak Misâl: "Her aklı başında olan insan Allah'ı tanır" kaziyesinden aks-ün nakîz yolu ile şu hüküm elde edilir: "Allah'ı tanımayanlar, aklı başında olmayan insanlardır "
AKS-İ SADÂ Sesin bir yere çarpıp geri gelmesi Yankı Çok evvelden söylenen bir hakikatın sonradan tekrar edilmesi
AKSA' Boynuzu arka tarafına kaymış olan koyun
AKSA En uzak En son Kusvâ Nihayet Irak
AKSÂ-YI BİLÂD Bir memleketin sınır bölgeleri, hudut beldeleri
AKSÂ-YI EMEL Mefkûre, ideal, gaye-i hayal
AKSA-YI GARB Uzak garp, uzak batı
AKSA-YI MERAM Meramların, arzuların en sonu Emellerin son haddi
AKSÂ-YI MERÂTİB Rütbelerin, mertebelerin en büyüğü
AKSÂ-YI ŞARK Uzak Doğu Çin, Japonya gibi yerler
AKSÂ-YI TERAKKİ Tekâmülün son basamağı Terakkinin son hududu
AKSAB (Kusb C ) Kalın bağırsaklar
AKSAD Kırık şey
AKSAKAL Köy ihtiyarı Köy ihtiyar heyetinin başı Muhtar
AKSA-L-GAYAT Gayelerin en ilerisi, en büyüğü
AKSAM Dişi yarısından ufanmış * Boynuzsuz davar
AKSAM (Kısım C ) Kısımlar Bölümler Parçalar
AKSAM-I SEB'A Yedi kısım * Gr: Kelimelerin (sahih, misâl, muzaaf, lefif, nakıs, mehmuz, ecvef) bölümleri
AKSAM-I SELASE Üç kısım * Gr: İsim, fiil, harf bölümleri
AKSAR (Akser) Daha kısa Pek kısa En kısa
AKSAT Çok doğru olan şey Ayakları kuru olan hayvan
AKSAT (Kıst C ) Hisseler Nasibler
AKSATA (Bak: Ahz u ita)
AKSAY Çok uzak
AKS-ENDAZ f Çarpıp duran
AKSER (Kasir den) (C: Akasır) En kısa, çok kısa
AKSER-İ EYYAM En kısa gün, günlerin en kısası
AKSER-İ TURUK En kısa yol, yolların en kısası
AKSET Ahsen, en güzel AKSÎ : İnatçı * Geçimsiz, huysuz Uğursuz * Ters, zıd
AKSİYON Fr Şirket ve ticaret hissesi * Kuvvet ve enerjinin dışa ve fiile çıkması
AKSON yun Tıb: Sinir hücrelerinden çıkan uzantıların en önemlisi
AKSU t Gözlerde görülen bir hastalık
AKSÜLAMEL (Bak: Aks-ül amel)
AKSÜLÜMEN Kim Klor ile civadan mürekkeb zehirleyici te'siri fazla olan bir tuz
AKŞAR (Akşın) Doğuştan derisi, kılları beyaz olan insan veya hayvan
AKŞER Kızıl çehreli, kırmızı yüzlü adam
AKŞET (C : Kuşut) Burun kamışı çökük ve yassı olan
AKTA' Eli kesik olan adam
AKTA' Kesmeler, kırılmalar * Beylik araziler * Alâkasızlıklar
AKTAAN Kalem, seyf
AKTAB (Kutb C ) Kutublar Hak tarikatların reisleri, şahları (Âlem-i İslâmda, her biri ümmetin ehemmiyetli bir kısmını dâire-i dersine alıp hârika irşad ve kerametlerle manevi terakki ettiren ve hüccetler yerine müşahedata, keşfiyyata dayanan en derin ehl-i tahkik ve hakikat olan zatlar Ş )
|