Konu
:
Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları
Yalnız Mesajı Göster
Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları
07-24-2012
#
3
Prof. Dr. Sinsi
Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları
Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları
[/b]
Doğum kontrol hapları ya da bilimsel adıyla oral
kontraseptifler (OK) tüm dünyada yaygın şekilde kullanılan
ve ucuz
basit ve oldukça yüksek etkili ilaçlardır
İçinde
hormon olduğunun bilinmesi kadın sağlığı açısından son
derece yararlı olduğu bilinen bu ilaç grubu hakkında pekçok
yanlış bilgi ve inanışın doğmasına neden olmuştur
Sırf
bu yanlış inanışlar nedeni ile pekçok kadın doğum kontrol
hapı kullanımından endişe duymaktadır
Yazının tamamını
okuduğunuzda bu mucizevi ilaçlar ile ilgili bilimsel
gerçekleri bilecek ve anlayacaksınız
TARİHÇE
Kadında yumurtlamanın engellenmesi ile gebelik arasında
ilişki kurulması ilk kez 1900'lü yılların başında
gerçekleşmiştir
Ludwig Haberlandt adlı bir fizyoloji
profesörü yumurtlalıklardan elde edilen ekstrelerin üreme
potansiyeli ve yeteneğini engelleyebileceğini göstermiş ve
1931 yılında doğum kontrolü için hormonların
kullanılmasını önermiştir
Hormonal doğum kontrol
yöntemlerinin prensipleri bu dönemde fark edilmesine karşın
teknoloji bu olayı destelemek için yeterli olmamıştır
Kadında yumurtalıktan salgılanan ana östrojen olan
östradiolün 12 gramını üretmek için 80
000'den fazla dişi
domuzun yumurtalıklarının işlemden geçirilmesi teknolojik
yetersizliği ifade etmek için yeterlidir
Yine 1 gram
progesteron hormonu üretmek için o dönemde 2500 gebe domuzun
yumurtalıklarına gerek duyulmaktaydı
1951 yılına
gelindiğinde progesteron hormonu artık sentetik olarak
üretilebilir hale gelmiştir
Aynı yıl progesteronu oluşturan
karbon moleküllerinden ondokuzuncusunun çıkartılması ile
maddenin etkinliğinin daha da arttığı fark edilmiş ve
norethindron adı verilen snetetik progesteron bulunmuştur
1956
yılında insanlar üzerindeki ilk deneyler yapılmış ve
kanamanın kotrolü amacıyla doğum kontrol amaçlı
kullanılması planlanan ilaçların içinde östrojen olması
gerektiği fikri doğmuştur
Bu çalışmaların sonucu 1960
yılında ilk doğum kontrol hapı olan ENOVID piyasaya
sürülmüştür
Bu hap günümüzde kullanılan haplar gibi hem
östrojen hem de progesteron hormonu içeren kombine bir doğum
kontrol hapıydı ancak içerdiği hormon miktarı çok
yüksekti
Kombine oral kontraseptiflerin içerdiği hormon
miktarı ile etkileri arasındaki ilişki 1970'lere kadar tam
anlamı ile anlaşılamadı
Ancak bu yıldan sonra hapların
içeridiği hormon miktarlarını azaltmaya yönelik
çalışmalar başladı
Ayrıca yine farklı progesteron
hormonları geçen zaman içerisinde üretildi
Progesteronlar
arasındaki en önemli farklılık istenmeyen etki ortaya
çıkartma potansiyelleridir
Geçen zaman içinde doğum kontrol
haplarının hem içerdiği östrojen miktarı düşürüldü hem
de progesteron içeriği değişerek istenmeyen yan etkilerin
görülme sıklığı ve şiddeti azaltıldı
Doğum kontrol haplarında amaç en az hormon kullanarak en
etkili doğum kontrolünü sağlamaktır
Günümüzde
kullanılan hapların hormon içeriği ilk kullanılan
atalarının yarısından bile daha düşüktür
İÇERİK
Östrojen
Kadın yumurtalıkları tarafından salgılanan ana östrojen
olan Estradiol en güçlü doğal östrojendir
Estradiolün doğum kontrolünde kullanılmasının önündeki
ana engel ağızdan alındığında mide içinde hemen özelliini
ve etkinliğini kaybetmesidir
1938 yılında östradiolün 17
karbon atomuna bir etinil grubu eklendiği taktirde ağızdan
alındığında etksini yitirmediğinin fark edilmesi doğum
kontrol haplarının gelişiminde dönüm noktası olmuştur
Etinil östradiol adı verilen bu kimyasal bileşik günümüzde
de doğum kontrol haplarında kullanılan ana östrojen
hormonudur
Etinil östradiol çok güçlü bir östrojendir
Etinil östradiolün etkisi kişiden kişiye ya da toplumdan
topluma değişiklik gösterir
Hatta etki aynı kişide
değişik zamanlarda bile farklılık gösterebilmektedir
İşte
bu nedenden dolayı aynı doz bir kişide yan etkiler ortaya
çıkartabilirken diğerinde hiçbir şey olmayabilir
Doğum kontrol haplarının ciddi olabilecek yan etkileri
içerdikleri etinil östradiol miktarına bağlıdır
Bu nedenle
doğum kontrol hapı seçerken östrojen dozu önemli bir
kriterdir
Progestin
Kelime anlamı olarak gebeliği destekleyici anlamına gelen
progesteron yumurtlama sonrası yumurtalıkta kalan ve korpus
luteum adı verilen bölümden salgılanan bir hormondur
Görevi
kabaca gebeliğin düşükle sonuçlanmadan devamını
sağlamaktır
Progesteron benzeri etki yapan maddeler ise
progestin olarak adlandırılırlar
Progesteron vücutta asıl
olarak kolesterolün testosterona ve testosteronun da
progesterona dönüşmesi ile üretilir
Erkeklik hormonu olan
testosteronun yapısında bulunan karbon atomlarının
değiştirilmesi ile progesteron benzeri etki gösteren
progestinler elde edilir
Doğum kontrol haplarının ilk
zamanlarında kullanılan progestinlerin testosteron benzeri
etkileri tam olarak ortadan kaldırılamadığı için tüylenme,
kilo artışı gibi yan etkiler sıkça görülmekteydi
Bu
etkilerin uzun dönemde kalp damar hastalıklarına yol
açacağı endişesi yeni ve testosteron benzeri etkileri daha az
ya da olmayan progestinlerin üretilmesi için
araştırmacıları tetikledi
Bu araştırmaların sonucunda
yeni kuşak progestinler olarak adlandırılan maddeler doğum
kontrol haplarının içeriğinde yer almaya başladı
Desogestrel, gestoden ve norgestimat isimli bu progestinler yeni
kuşak olarak adlandırılmaktadır ve günümüzde düşük
içerikli pekçok doğum kontrol hapının içinde progestin
olarak bunlar bulunmaktadır
DOĞUM KONTROL HAPLARININ TÜRLERİ
Doğum kontrol hapları her bir hapın içerdiği hormon
miktarına göre multifazik ya da monofazik olarak iki gruba
ayrılır
Monofazik olanlarda bir kutu içindeki her bir hapın
içerdiği hormon miktarı birbirinin aynısıdır
Bir başka
deyişle her hap birbiriyle eştir
Multifazik ilaçlarda ise ilk
7 hapın içeriği aynı, sonraki 7 hap farklı ve yine takip
eden 7 hap farklı dozlarda hormon içerir
Multifazik hapların
üretilmesinin altında yatan mantık kullanımın ilk
dönemlerinde daha az kanama bozukluğuna yol açmak ve daha
düşük metabolik değişikliğe neden olmaktır
Oysa yapılan
çalışmalar multifazik ve monofazik ilaçlar arasında bir fark
olmadığını göstermektedir
Bu nedenle günümüzde tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık olarak monofazik
ilaçlar reçete edilmektedir
NASIL ETKİ EDER, GEBELİKTEN NASIL KORUR?
Normal bir adet döngüsünde beyindeki hipofiz bezinden
salgılanan FSH isimli hormon yumurtalıkları uyararak içinde
yumurta hücresi içeren folikül adı verilen yapıların
gelişmesini sağlar
Her ay belirli sayıda folikül FSH
etkisiyle gelişmeye başlar ve bunlardan sadece biri baskın
hale gelerek gelişimini devam ettirir
Gelişmekte olan folikül
östrojen hormonu salgılar
Salgılanan östrojen hipofiz bezi
üzerinde negatif etki yaparak FSH salınımını baskılar
Yani
önce FSH artıkça östrojen artar ve artan östrojen FSH'yı
azaltarak yeni folikül gelişmesini engeller
Gelişen baskın
folikül belirli büyüklüğe ulaştığında bu kez hipofizden
LH adı verilen hormon salgılanır ve bu yumurtlamayı sağlar
Daha sonra ise yumurtalıklardan progesteron salgılanmaya
başlar
Östrojen ve progesteron içeren kombine doğum kontrol
hapları hipofiz üzerinden FSH ve LH salgılanmasını
etkileyerek yumurtlamayı engeller
Doğum kontrol haplarının
asıl etkisi progesteron üzerinden olur
Progesteron LH
salgısını baskılayarak yumurtlama olmasını engeller
Östrojen ise FSH salgılanmasını baskılayarak folikül
gelişimi olmamasını sağlar
İlk paragrafa yeniden göz atacak olursak, normal bir adet
döngüsünde östrojen artınca FSH, progesteron artınca LH
azalmaktaydı
Biz östrojen ve progesteronu dışarıdan vererek
bu etkiyi sağlamaktayız
İlacın içindeki östrojen dozu folikül büyümesini
baskılamada yetersiz kalsa bile progesteron içeriği
yumurtamayı engellediğinden etkili bir koruma sağlanır
Yumurtlama olmayında döllenecek yumurta ortamda
bulunmayacağından gebelik oluşmayacaktır
İlaç içindeki östrojenin bir diğer etkisi de rahim içini
döşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasının dengede
kalmasını sağlayarak düzensiz kanamaları engellemesidir
Progesteronun etkisini arttırmak için de östrojen gereklidir
Öte yandan ilacın içindeki progesteron endometrium
tabakasının yapısında değişikliğe neden olur
Değişime
uğrayan endometrium embryonun yerleşmesi ve büyümesi için
elverişsiz bir ortamdır
Progesteron aynı zamanda fallop
tüplerinin hareketini bozar ve yumurtanın tüplerden geçiş
süresini değiştirir
Yine rahim ağzından gerçekleşen
salgıda değişikliğe neden olarak spermlerin bu salgı içinde
ilerlemelerini güçleştirir
Görüldüğü gibi doğum kontrol hapları birden fazla
etkiyle gebeliği engelemektedir Ancak asıl ve temel etki
yumurtlamanın engellenmesidir
YENİ DÜŞÜK DOZ DOĞUM KONTROL HAPLARI
Doğum kontrol hapları ilk kez kullanıma girdiğinde
içerdikleri östrojen miktarları çok yüksekti
Aynı zamanda
progestin içeriğinin erkeklik hormonu olan testosterona benzer
yan etkileri oldukça fazlaydı
Zaman içerisinde yeni nesil
progestinlerin geliştirilmesi ile bu yan etkiler bertaraf
edildi
Ancak yüksek doz östrojenin bulantı kusma gibi basit
yan etkilerinin yanı sıra damarlarda pıhtılaşma ve bu
pıhtının dolaşıma geçerek kalp ve beyin damarlarını
tıkaması gibi ölümcül olabilecek yan etkilerinin olduğu
bilinmekteydi
Bu amaçla hapların etkinliğini azaltmadan
içeridkleri östrojen miktarını azaltmaya yönelik araştırma
ve incelemeler hızla yayıldı
Bu araştırmaların sonucunda
doğum kontrol haplarının östrojen içeriğinde giderek bir
azalma sağlandı
İlk çıkan eski kuşak doğum kontrol hapları 50-80
mikrogram östrojen içermekteydi
Bu oldukça yüksek bir
östrojen miktarıdır
Daha sonra sırasıyla 35 ve 30 mikrogram
östrojen içeren preparatlar piyasaya sürüldü
Günümüzde
ise piyasada en fazla reçete edilen ilaçlar 20 mikrogram gibi
oldukça düşük sayılabilecek miktarlarda östrojen hormonu
içermektedirler
Bu düşük miktara rağmen gebelikten koruma
etkisinde en ufak bir azalma söz konusu değildir
Halen 15
mikrogram östrojen içeren haplar ile ilgili çalışmalar devam
etmektedir ve yakın bir gelecekte bu haplar piyasada yerini
alacaktır
Genel olarak 30 mikrogram ve daha az miktrda östrojen
içeren doğum kontrol hapları düşük doz doğum kontrol
hapları olarak adlandırılırlar
Düşük doz hapların en önemli avantajı östrojen bağlı
yan etki görülme olasılığının en aza indirilmesidir
Ancak
düşük dozun bir dezavantajı vardır
Östrojen dozu
azaldıkça endometrium üzerindeki dengeleyici etki de
azaldığından hap kullanımı sırasında lekelenme tarzında
ara kanamalar görülebilir
Bu durum ilaç kullanmaya devam
edildiğinde 3-4 kutu sonra ortadan kalkar
Daha uzun süre devam
etmesi durumunda ise bir üst doza geçmek gerekebilir
Günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok değişik
marka doğum kontrol hapı eczanelerde satışa sunulmuştur
Şu
anda satılan ilaçlar 20 ile 50 mikrogram arasında hormon
içermektedir
Üstelik bu ilaçlar doktor reçetesine gerek
olmadan satın alınabilmektedir
Doğum kontrol hapı almak
amacıyla eczaneye giden bir kişi eczacının tercihine göre
hap alıp kullanmaya başlamaktadır
Bu sakıncalı olabilecek
bir durumdur
HAP SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
En basit ağrıkesiciden en komplike kanser ilacına kadar
kullanılan her ilacın potansiyel yan etkileri vardır
Yine her
ilacın kullanılamayacağı kontraendikasyon olarak tanımlanan
sakıncalı durumlar söz konusudur
Bu nedenle hangi ilaç
olursa olsun doktor önerisi olmadan hiçbir ilaç
kullanılmamalıdır
Daha önce de belirtildiği üzere
östrojen söz konusu olduğunda aynı miktarda östrojen farklı
kişilerde, hatta aynı kişide dönemden döneme farklı etki
gösterebilir
Bu nedenle doktor önerisi olmadan doğum kontrol
hapı kullanmak uygun bir davranış şekli değildir
İstenmeyen gebeliklerden korunmak için doğum kontrol hapı
kullanmaya karar verdiğinizde jinekoloğunuz sizi muayene edip
gerekirse bazı incelemeler yaparak size en uygun dozdaki hapı
önerecektir
Doğum kontrol hapları sadece gebelikten korunmak
için kullanılmaz
Pekçok jinekolojik patolojinin tedavisinde
de doğum kontrol hapı yaygın şekilde kullanılır
Değişik
patolojilerin tedavisinde farklı miktarda östrojen içeren
ilaçlar gerekli olabilir
Bu nedenle mutlaka jinekoloğunuzun
önerdiği doğum kontrol hapını kullanmalısınız
DOĞUM KONTROL HAPININ AVANTAJLARI NELERDİR?
Düzenli kullanıldığı taktirde çok yüksek etkinliğe sahip
yan etki oranı düşük dönüşlü bir yöntem olması en
önemli avantajıdır
Bunun yanısıra kadın sağlığı
açısından pek çok olumlu etkisi vardır
Düzenli kullanım
sonrası bazı kanser türlerine karşı koruyuculuk sağlar
Adet kanamalarıı düzene sokması bir diğer avantajdır
Doğum kontrol hapı kullanırken adet kanaması uygun olmaya bir
güne denk gelecekse hap kullanımına ara vermeden devam ederek
bu dönem atlatılabilir
Adet kanamasının zamanının
ayarlanabilmesi önemli bir avantajdır
DOĞUM KONTROL HAPININ DEZAVANTAJLARI NELERDİR?
Düzenli alınmasının gerekmesi ve yüksek oranda hasta uyumu
gerektirmesi en önemli dezavantajıdır
Yöntemin başarısı
kişinin kullanımına bağlıdır
Özellikle ağzıdan ilaç
almayı sevmeyen ve hap almayı unutabilecek dalgın yapıdaki
kişiler için uygun bir yöntem olmayabilir
Cinsel yönden
bulaşabilen hastalıklara karşı etkili bir koruma
sağlamaması özellikle çok eşli kişiler için bir dezavantaj
olarak kabul edilebilir
* *
>>>
Sonraki sayfa : Doğum
kontrol haplarının kullanımı
*
*
[/b]
Doğum
kontrol yöntemleri
Kaynak: Dr
Alper Mumcu
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul