Konu
:
Doğum Sırasında Bebeğin Hareketleri - Doğum Çeşitleri
Yalnız Mesajı Göster
Doğum Sırasında Bebeğin Hareketleri - Doğum Çeşitleri
07-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Doğum Sırasında Bebeğin Hareketleri - Doğum Çeşitleri
Doğum eylemi anne adayı açısından fiziksel olduğu kadar psikolojik de bir olaydır
Bebek açısından bakıldığında ise doğum olayı anneyle kıyaslandığında çok daha güç ve karmaşıktır
Bebek dünyaya gelmek için nispeten dolambaçlı sayılabilecek doğum kanalından geçmek zorundadır
Bu kanalın çaplarına kendi kafa çaplarını uydurmak için bazı hareketler yapması ger
ekir
Ayrıca doğum kanalında ilerlerken karşılaştığı dirençler ile başa çıkmak amacıyla pozisyon değişiklikleri yapar
Bu hareketler doğumun kardinal hareketleri (ya da esas hareketleri) olarak adlandırılır
Ne anne adayı ne de doğumu izleyen doktor bu hareketler üzerinde etkili değildir
Kardinal hareketlerin tek sorumlusu yolcu yani bebektir
Doğum eylemi başlamadan önce bebeğin kafası rahim içinde ve kemik yapının dışında bulunur
Bir başka deyişle bebeğin kafası amniyon sıvısı içinde yüzmektedir
Böyle bir durumda doğum sancıları başlasa bile bebeğin doğması mümkün değildir
Bebeğin kafası yukarıdayken su kesesi açıldığında kenardan kordon sarkabilir ve bu oldukça tehlikeli bir durumdur
Bebeğin sorunsuz bir şekilde doğabilmesi için kafanın aşağıya, kemik yapı içine girmesi gerekir
Angajman kelime anlamıyla bağlanmak demektir
Doğum bilimi açısından balıldığında ise bebeğin başının en geniş yan çapının kemik çatı girimini geçmesini ifade eder
Doğumun ilk hareketi angajmandır
Babeğin iki yandan gelen kafa kemikleri ortada birleşir ve bu eklem sagital sütür olarak adlandırılır
Normal bir angajmanda sagital sutur tam ortada olmalıdır
Böyle bir durumda başın sinklitik olduğundan söz edilir
Eğer bebeğin başı doğum kanalına girdiğinde kafası hafif yana doğru eğikse yani sagital sütür tam ortada değil de önde ya da arkadaysa bu durumda asinklitismus mevcuttur
Doğumun ilerleyişi sırasında budurum düzelebilir
Eğer düzelmez ise bebek doğum kanalında ilerleyemez ve eylem uzayabilir
Böyle bir durumda baş pelvis uygunsuzluğu nedeni ile doğumun önünde mekanik bir engel oluşabilir
İniş (DESENSUS)
Normal doğumun ikinci esas hareketi bebeğin doğum kanalı içinde aşağıya doğru ilerlemesidir
Bu iniş desensus olarak adlandırılır
Fetal iniş tek bir hareket olmayıp eylemin ikinci evresi boyunca devam eden bir sürekliliktir
Kadın tipi bir pelvite girimin ön arka çapı enine olan çaptan daha kısadır
Bu nedenle bebek başı angaje olurken pelvise kafasının enine çapıyla girer
Yani bebeğin yüzü annenin sağına ya da soluna gelecek şekilde olur
Doğum ilerlerken iniş devam eder ve bebeğin doğum yolunda bulunduğu yer muayeneler sırasında değerlendirilir
Doğum kanalının orta noktası her iki yanda dikensi çıkıntıların bulunduğu bölümdür
Bebeğin kafası bu seviyeye geldiğinde sıfır noktasında olarak tanımlanır
Bu noktanın üstü -1,-2, -3 altı ise +1, +2, +3 noktaları olarak tanımlanlamaktadır
Önde gelen kısım 0 noktasına ulaştığında genelde başın en geniş çapı da pelvis girimindedir ve angajman olmuştur
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta bebeğin kafa derisinde görüebilecek olan ödemdir
Bos olarak adladırılan ve normalde görülen bu durumun varlığında bebeğin kafa derisi ile kemik yapılar arasında 2-3 santimetre fark olabilir ve aslında kafa angaje olmadığı halde muayenede angaje gibi hissedilebilir
Doğumun üçüncü esas hareketi fleksiyondur
Fleksiyon bebeğin kafasını önüne doğru eğmesidir
Rahim kasılmaları ve bebeğin aşağı doğru itilmesi sırasında karşılaştığı yumuşak doku direnci ile bebek kafasını öne doğru eğer ve çenesini göğsüne yaklaştırır
Bu sayede bebeğin kafasının en küçük çapı olan ense kökü ile alnı arasındaki düzlem pelvis içine girer
Doğumun dördüncü esas hareketi internal rotasyondur
Burada bebek kafasını yandan öne doğru çevirmeye başlar
İnernal rotasyonun amacı kafanın en küçük çapını pelvisin en küçük çapına uydurmaktır
Dikensi çıkıntılar arası çap pelvisin en küçük çapıdır
Bu nedenle bebek kafasını buraya uydurabilmek için yüzünü içeri doğru çevirmek zorundadır
Öte yandan pelvis giriminin eni boyundan büyükken çıkımda tam tersi söz knusudur ve ön arka çap enine olan çaptandaha büyüktür
Bu durum internal rotasyon gerekliliğinin bir başka nedenidir
Yandaki resimde bebeğin kafasında oluşmaya başlayan ödem görülebilmektedir
Bebek kafasını çevirirken bunu genelde yüzü arkaya gelecek şekilde yapar
Eğer yüz öne doğru dönerse occiput posterior durumu söz konusu olur
Yani bebeğin kafatasının en arkasındaki kemik annenin kuyruk sokumunun hemen önündedir
Bu durum zor doğuma neden olabilir
Doğumun beşinci esas hareketi kafanın yukarıya doğru kaldırılması yani ekstansyondur
Burada bebek çenesini göğsünden uzaklaştırmaktadır
Taçlanma gerçekleşip bebek doğmaya hazırlandığında boynunun hemen arkasında yer alan annenin kemiğinden kurtulmasının tek kolay yolu budur
Ekstansiyon hareketi sırasında bebeğin önce kafasının tepesi daha sonra da yüzü ve çenesi doğar
Yüzün öne doğru bakması yani yukarıda tarif edilen occiput posterior durumunda bebeğin neden rahtlıkla doğamayacağı yandaki resime bakıldığında kolaylıkla tahmin edilebilir
Bebeğin kafası doğduktan sonra doğum eyleminde kısa bir duraklama olur
Bebeğin kafası doğduğunda yüzü arkaya doğru bakmaktadır
Çünkü kafası doğum kanalından en kolay bu şekilde çıkabilir
Oysa omuzlarının da rahatlıkla doğabilmesi için yüzünün ya sağa ya da sola doğru bakması gereklidir
İşte bebeğin kafasını bu şekilde yana çevirmesi eksternal yani dış rotasyon olarak adlandırlır ve bu olay doğumun 6
kardinal hareketidir
Çoğu zaman bu döndürme işlemini bebeğin kendisi değil doğumu gerçekleştiren doktor yapar
Bu aşamada en tehlikeli durum omuz takılmasıdır
Bebeğin kafası doğduktan sonra omuzlarının doğması için alan yeterli olmadığında omuz önde annenin iki kemiğinin birleşim alanı olan simfizisde takılabilir
Bu durum genelde iri bebeklerde ortaya çıkmakla birlikte annenin kamik çatısına bağlı olarak nadiren küçük bebeklerde de görülebilir
Bu şekilde omuz takılması olan bebeklerde köprücük kemiği kırılabilir, koltuk altından geçen sinirler zedelenebilir ya da boyun kasları içinde kanama olabilir
Bu durumlar nadiren kalıcı hasara neden olup kendiliklerinden ya da bazı tedavilerin yardımıyla düzelmektedir
Doğumun son kardinal hareketi bebeğin rahim dışına atılması yani ekspulisyondur
Eksternal rotasyon gerçekleştikten sonra doktorunuz önce bebeği aşağıya doğru çekerek öndeki omuzu doğurtur
Bu harketin hemen ardından bebek yukarıya doğru kaldırılarak arkada kalan omuz da doğurtulur
Daha sonra bebek çekilerek gövdesi ve bacakları da doğurtulunca bebeğin doğumu gerçekleşmiş olur ve doğumun ikinci evresi sona erer
Bu aşmada bebeğinizin ağlamasını duyabilirsiniz
Bebeğin kardinal hareketleri bağımsız olmayıp birbiri ile içiçe geçmiş halde, bir süreklilik izleyecek şekildedir
Tüm bu hareketerin amacı bebeğin girinti ve çıkıntılarla dolu kanaldan sorunsuzca geçmesini sağlamak içindir
Doğumların çok büyük bir kısmında bu aşamalar sorunsuz bir şekilde aşılır
Normal doğum doğanın mucizelerinden birisidir
Tüm bu aşamaları öğrendikten sonra doğumun aslında anne adayı mı yoksa bebek açısından mı daha yorucu olduğuna karar vermekte zorlanabilirsiniz
Kaynak: Cinsel Sağlık
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul