Konu
:
Doğum Kontrol Hapları - Aile Planlaması
Yalnız Mesajı Göster
Doğum Kontrol Hapları - Aile Planlaması
07-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Doğum Kontrol Hapları - Aile Planlaması
Doğum kontrol hapları ya da bilimsel adıyla oral kontraseptifler
(OK) tüm dünyada yaygın şekilde kullanılan ve ucuz
basit ve oldukça
yüksek etkili ilaçlardır
İçinde hormon olduğunun bilinmesi kadın
sağlığı açısından son derece yararlı olduğu bilinen bu ilaç grubu
hakkında pekçok yanlış bilgi ve inanışın doğmasına neden olmuştur
Sırf bu yanlış inanışlar nedeni ile pekçok kadın doğum kontrol hapı
kullanımından endişe duymaktadır
Yazının tamamını okuduğunuzda bu
mucizevi ilaçlar ile ilgili bilimsel gerçekleri bilecek ve
anlayacaksınız
TARİHÇE
Kadında yumurtlamanın engellenmesi
ile gebelik arasında ilişki kurulması ilk kez 1900''lü yılların
başında gerçekleşmiştir
Ludwig Haberlandt adlı bir fizyoloji
profesörü yumurtlalıklardan elde edilen ekstrelerin üreme
potansiyeli ve yeteneğini engelleyebileceğini göstermiş ve 1931
yılında doğum kontrolü için hormonların kullanılmasını önermiştir
Hormonal doğum kontrol yöntemlerinin prensipleri bu dönemde fark
edilmesine karşın teknoloji bu olayı destelemek için yeterli
olmamıştır
Kadında yumurtalıktan salgılanan ana östrojen olan
östradiolün 12 gramını üretmek için 80
000''den fazla dişi domuzun
yumurtalıklarının işlemden geçirilmesi teknolojik yetersizliği ifade
etmek için yeterlidir
Yine 1 gram progesteron hormonu üretmek için
o dönemde 2500 gebe domuzun yumurtalıklarına gerek duyulmaktaydı
1951 yılına gelindiğinde progesteron hormonu artık sentetik olarak
üretilebilir hale gelmiştir
Aynı yıl progesteronu oluşturan karbon
moleküllerinden ondokuzuncusunun çıkartılması ile maddenin
etkinliğinin daha da arttığı fark edilmiş ve norethindron adı
verilen snetetik progesteron bulunmuştur
1956 yılında insanlar
üzerindeki ilk deneyler yapılmış ve kanamanın kotrolü amacıyla doğum
kontrol amaçlı kullanılması planlanan ilaçların içinde östrojen
olması gerektiği fikri doğmuştur
Bu çalışmaların sonucu 1960
yılında ilk doğum kontrol hapı olan ENOVID piyasaya sürülmüştür
Bu
hap günümüzde kullanılan haplar gibi hem östrojen hem de progesteron
hormonu içeren kombine bir doğum kontrol hapıydı ancak içerdiği
hormon miktarı çok yüksekti
Kombine oral kontraseptiflerin içerdiği
hormon miktarı ile etkileri arasındaki ilişki 1970''lere kadar tam
anlamı ile anlaşılamadı
Ancak bu yıldan sonra hapların içeridiği
hormon miktarlarını azaltmaya yönelik çalışmalar başladı
Ayrıca
yine farklı progesteron hormonları geçen zaman içerisinde üretildi
Progesteronlar arasındaki en önemli farklılık istenmeyen etki ortaya
çıkartma potansiyelleridir
Geçen zaman içinde doğum kontrol
haplarının hem içerdiği östrojen miktarı düşürüldü hem de
progesteron içeriği değişerek istenmeyen yan etkilerin görülme
sıklığı ve şiddeti azaltıldı
Doğum kontrol haplarında amaç en az hormon kullanarak en etkili
doğum kontrolünü sağlamaktır
Günümüzde kullanılan hapların hormon
içeriği ilk kullanılan atalarının yarısından bile daha düşüktür
İÇERİK
Östrojen
Kadın yumurtalıkları tarafından
salgılanan ana östrojen olan Estradiol en güçlü
doğal östrojendir
Estradiolün doğum kontrolünde kullanılmasının
önündeki ana engel ağızdan alındığında mide içinde hemen özelliini
ve etkinliğini kaybetmesidir
1938 yılında östradiolün 17 karbon
atomuna bir etinil grubu eklendiği taktirde ağızdan alındığında
etksini yitirmediğinin fark edilmesi doğum kontrol haplarının
gelişiminde dönüm noktası olmuştur
Etinil östradiol adı verilen bu
kimyasal bileşik günümüzde de doğum kontrol haplarında kullanılan
ana östrojen hormonudur
Etinil östradiol çok güçlü bir östrojendir
Etinil östradiolün etkisi kişiden kişiye ya da toplumdan topluma
değişiklik gösterir
Hatta etki aynı kişide değişik zamanlarda bile
farklılık gösterebilmektedir
İşte bu nedenden dolayı aynı doz bir
kişide yan etkiler ortaya çıkartabilirken diğerinde hiçbir şey
olmayabilir
Doğum kontrol haplarının ciddi olabilecek yan etkileri
içerdikleri etinil östradiol miktarına bağlıdır
Bu nedenle doğum
kontrol hapı seçerken östrojen dozu önemli bir kriterdir
Progestin
Kelime anlamı olarak gebeliği
destekleyici anlamına gelen progesteron yumurtlama sonrası
yumurtalıkta kalan ve korpus luteum adı verilen bölümden salgılanan
bir hormondur
Görevi kabaca gebeliğin düşükle sonuçlanmadan
devamını sağlamaktır
Progesteron benzeri etki yapan maddeler ise
progestin olarak adlandırılırlar
Progesteron vücutta asıl olarak
kolesterolün testosterona ve testosteronun da progesterona dönüşmesi
ile üretilir
Erkeklik hormonu olan testosteronun yapısında bulunan
karbon atomlarının değiştirilmesi ile progesteron benzeri etki
gösteren progestinler elde edilir
Doğum kontrol haplarının ilk
zamanlarında kullanılan progestinlerin testosteron benzeri etkileri
tam olarak ortadan kaldırılamadığı için tüylenme, kilo artışı gibi
yan etkiler sıkça görülmekteydi
Bu etkilerin uzun dönemde kalp
damar hastalıklarına yol açacağı endişesi yeni ve testosteron
benzeri etkileri daha az ya da olmayan progestinlerin üretilmesi
için araştırmacıları tetikledi
Bu araştırmaların sonucunda yeni
kuşak progestinler olarak adlandırılan maddeler doğum kontrol
haplarının içeriğinde yer almaya başladı
Desogestrel, gestoden ve
norgestimat isimli bu progestinler yeni kuşak olarak
adlandırılmaktadır ve günümüzde düşük içerikli pekçok doğum kontrol
hapının içinde progestin olarak bunlar bulunmaktadır
DOĞUM KONTROL HAPLARININ TÜRLERİ
Doğum
kontrol hapları her bir hapın içerdiği hormon miktarına göre
multifazik ya da monofazik olarak iki gruba ayrılır
Monofazik
olanlarda bir kutu içindeki her bir hapın içerdiği hormon miktarı
birbirinin aynısıdır
Bir başka deyişle her hap birbiriyle eştir
Multifazik ilaçlarda ise ilk 7 hapın içeriği aynı, sonraki 7 hap
farklı ve yine takip eden 7 hap farklı dozlarda hormon içerir
Multifazik hapların üretilmesinin altında yatan mantık kullanımın
ilk dönemlerinde daha az kanama bozukluğuna yol açmak ve daha düşük
metabolik değişikliğe neden olmaktır
Oysa yapılan çalışmalar
multifazik ve monofazik ilaçlar arasında bir fark olmadığını
göstermektedir
Bu nedenle günümüzde tüm dünyada olduğu gibi
ülkemizde de en sık olarak monofazik ilaçlar reçete edilmektedir
NASIL ETKİ EDER, GEBELİKTEN NASIL
KORUR?
Normal bir adet döngüsünde beyindeki hipofiz
bezinden salgılanan FSH isimli hormon yumurtalıkları uyararak içinde
yumurta hücresi içeren folikül adı verilen yapıların gelişmesini
sağlar
Her ay belirli sayıda folikül FSH etkisiyle gelişmeye başlar
ve bunlardan sadece biri baskın hale gelerek gelişimini devam
ettirir
Gelişmekte olan folikül östrojen hormonu salgılar
Salgılanan östrojen hipofiz bezi üzerinde negatif etki yaparak FSH
salınımını baskılar
Yani önce FSH artıkça östrojen artar ve artan
östrojen FSH''yı azaltarak yeni folikül gelişmesini engeller
Gelişen
baskın folikül belirli büyüklüğe ulaştığında bu kez hipofizden LH
adı verilen hormon salgılanır ve bu yumurtlamayı sağlar
Daha sonra
ise yumurtalıklardan progesteron salgılanmaya başlar
Östrojen ve progesteron içeren kombine doğum kontrol hapları
hipofiz üzerinden FSH ve LH salgılanmasını etkileyerek yumurtlamayı
engeller
Doğum kontrol haplarının asıl etkisi progesteron üzerinden
olur
Progesteron LH salgısını baskılayarak yumurtlama olmasını
engeller
Östrojen ise FSH salgılanmasını baskılayarak folikül
gelişimi olmamasını sağlar
İlk paragrafa yeniden göz atacak olursak, normal bir adet
döngüsünde östrojen artınca FSH, progesteron artınca LH
azalmaktaydı
Biz östrojen ve progesteronu dışarıdan vererek bu
etkiyi sağlamaktayız
İlacın içindeki östrojen dozu folikül büyümesini baskılamada
yetersiz kalsa bile progesteron içeriği yumurtamayı engellediğinden
etkili bir koruma sağlanır
Yumurtlama olmayında döllenecek yumurta
ortamda bulunmayacağından gebelik oluşmayacaktır
İlaç içindeki östrojenin bir diğer etkisi de rahim içini döşeyen
ve endometrium adı verilen zar tabakasının dengede kalmasını
sağlayarak düzensiz kanamaları engellemesidir
Progesteronun
etkisini arttırmak için de östrojen gereklidir
Öte yandan ilacın içindeki progesteron endometrium tabakasının
yapısında değişikliğe neden olur
Değişime uğrayan endometrium
embryonun yerleşmesi ve büyümesi için elverişsiz bir ortamdır
Progesteron aynı zamanda fallop tüplerinin hareketini bozar ve
yumurtanın tüplerden geçiş süresini değiştirir
Yine rahim ağzından
gerçekleşen salgıda değişikliğe neden olarak spermlerin bu salgı
içinde ilerlemelerini güçleştirir
Görüldüğü gibi doğum kontrol hapları birden fazla etkiyle
gebeliği engelemektedir Ancak asıl ve temel etki yumurtlamanın
engellenmesidir
YENİ DÜŞÜK DOZ DOĞUM KONTROL HAPLARI
Doğum
kontrol hapları ilk kez kullanıma girdiğinde içerdikleri östrojen
miktarları çok yüksekti
Aynı zamanda progestin içeriğinin erkeklik
hormonu olan testosterona benzer yan etkileri oldukça fazlaydı
Zaman içerisinde yeni nesil progestinlerin geliştirilmesi ile bu yan
etkiler bertaraf edildi
Ancak yüksek doz östrojenin bulantı kusma
gibi basit yan etkilerinin yanı sıra damarlarda pıhtılaşma ve bu
pıhtının dolaşıma geçerek kalp ve beyin damarlarını tıkaması gibi
ölümcül olabilecek yan etkilerinin olduğu bilinmekteydi
Bu amaçla
hapların etkinliğini azaltmadan içeridkleri östrojen miktarını
azaltmaya yönelik araştırma ve incelemeler hızla yayıldı
Bu
araştırmaların sonucunda doğum kontrol haplarının östrojen
içeriğinde giderek bir azalma sağlandı
İlk çıkan eski kuşak doğum kontrol hapları 50-80 mikrogram
östrojen içermekteydi
Bu oldukça yüksek bir östrojen miktarıdır
Daha sonra sırasıyla 35 ve 30 mikrogram östrojen içeren preparatlar
piyasaya sürüldü
Günümüzde ise piyasada en fazla reçete edilen
ilaçlar 20 mikrogram gibi oldukça düşük sayılabilecek miktarlarda
östrojen hormonu içermektedirler
Bu düşük miktara rağmen gebelikten
koruma etkisinde en ufak bir azalma söz konusu değildir
Halen 15
mikrogram östrojen içeren haplar ile ilgili çalışmalar devam
etmektedir ve yakın bir gelecekte bu haplar piyasada yerini
alacaktır
Genel olarak 30 mikrogram ve daha az miktrda östrojen
içeren doğum kontrol hapları düşük doz doğum kontrol hapları olarak
adlandırılırlar
Düşük doz hapların en önemli avantajı östrojen bağlı yan etki
görülme olasılığının en aza indirilmesidir
Ancak düşük dozun bir
dezavantajı vardır
Östrojen dozu azaldıkça endometrium üzerindeki
dengeleyici etki de azaldığından hap kullanımı sırasında lekelenme
tarzında ara kanamalar görülebilir
Bu durum ilaç kullanmaya devam
edildiğinde 3-4 kutu sonra ortadan kalkar
Daha uzun süre devam
etmesi durumunda ise bir üst doza geçmek gerekebilir
Günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok değişik marka
doğum kontrol hapı eczanelerde satışa sunulmuştur
Şu anda satılan
ilaçlar 20 ile 50 mikrogram arasında hormon içermektedir
Üstelik bu
ilaçlar doktor reçetesine gerek olmadan satın alınabilmektedir
Doğum kontrol hapı almak amacıyla eczaneye giden bir kişi eczacının
tercihine göre hap alıp kullanmaya başlamaktadır
Bu sakıncalı
olabilecek bir durumdur
HAP SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
En
basit ağrıkesiciden en komplike kanser ilacına kadar kullanılan her
ilacın potansiyel yan etkileri vardır
Yine her ilacın
kullanılamayacağı kontraendikasyon olarak tanımlanan sakıncalı
durumlar söz konusudur
Bu nedenle hangi ilaç olursa olsun doktor
önerisi olmadan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır
Daha önce de
belirtildiği üzere östrojen söz konusu olduğunda aynı miktarda
östrojen farklı kişilerde, hatta aynı kişide dönemden döneme farklı
etki gösterebilir
Bu nedenle doktor önerisi olmadan doğum kontrol
hapı kullanmak uygun bir davranış şekli değildir
İstenmeyen gebeliklerden korunmak için doğum kontrol hapı
kullanmaya karar verdiğinizde jinekoloğunuz sizi muayene edip
gerekirse bazı incelemeler yaparak size en uygun dozdaki hapı
önerecektir
Doğum kontrol hapları sadece gebelikten korunmak için
kullanılmaz
Pekçok jinekolojik patolojinin tedavisinde de doğum
kontrol hapı yaygın şekilde kullanılır
Değişik patolojilerin
tedavisinde farklı miktarda östrojen içeren ilaçlar gerekli
olabilir
Bu nedenle mutlaka jinekoloğunuzun önerdiği doğum kontrol
hapını kullanmalısınız
DOĞUM KONTROL HAPININ AVANTAJLARI
NELERDİR?
Düzenli kullanıldığı taktirde çok yüksek
etkinliğe sahip yan etki oranı düşük geri dönüşlü bir yöntem olması
en önemli avantajıdır
Bunun yanısıra kadın sağlığı açısından pek
çok olumlu etkisi vardır
Düzenli kullanım sonrası bazı kanser
türlerine karşı koruyuculuk sağlar
Adet kanamalarıı düzene sokması
bir diğer avantajdır
Doğum kontrol hapı kullanırken adet kanaması
uygun olmaya bir güne denk gelecekse hap kullanımına ara vermeden
devam ederek bu dönem atlatılabilir
Adet kanamasının zamanının
ayarlanabilmesi önemli bir avantajdır
DOĞUM KONTROL HAPININ DEZAVANTAJLARI
NELERDİR?
Düzenli alınmasının gerekmesi ve yüksek oranda
hasta uyumu gerektirmesi en önemli dezavantajıdır
Yöntemin başarısı
kişinin kullanımına bağlıdır
Özellikle ağzıdan ilaç almayı sevmeyen
ve hap almayı unutabilecek dalgın yapıdaki kişiler için uygun bir
yöntem olmayabilir
Cinsel yönden bulaşabilen hastalıklara karşı
etkili bir koruma sağlamaması özellikle çok eşli kişiler için bir
dezavantaj olarak kabul edilebilir
Yazar: Dr
Alper Mumcu
Kaynak: Cinsel Sağlık
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul