02-22-2007
|
#1
|
Ergenekon
|
Can ve Ten
Canım, dedi erkek; tenim, diye mukabele etti kadın
İsmini bilmedikleri, bol dallı, bol yapraklı, bol meyveli, ışıklı bir ağacın gölgesinde oturuyorlardı
Erkeğin, sadece bulutlara bakan hülyalı, derin ve lacivert gözleri, soluk bir teni, uçları omuzlarına değdi-değecek, sarı ve dalgalı saçları vardı Elleri, bir tarafından bakıldığında diğer tarafı görülecek denli saydamdı neredeyse ve bedeni çok narindi
Kadınınsa güçlü bir bedenin üzerinde güçlü bir başı, siyah, delici, hakim ve kararlı bakışları vardı Teni güneşin ve rüzgarın darbelerini içe içe güzelleşmişti Bağcıklı sandaletleri içindeki ayakları yere sapasağlam basıyordu ve elleri tuttuğunu koparacak gibi duruyordu
Onları ne dinleyen ve ne de gören bir kimse vardı Ancak, eyleyebilecek ve söyleyebileceklere mahsus "bir var olmak duygusuyla" mutluydular
|
|
|