Konu
:
Stand ¹
Yalnız Mesajı Göster
Stand ¹
07-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Stand ¹
stand ¹
Kökstand 1
Okunuş(ständ)
Anlam"f
(stood) 1
ayakta durmak, durmak; ayakta kalmak
2
(up) ayağa kalkmak
3
-in boyu/yüksekliği (belirli bir miktar) olmak: He stands five feet eleven inches
Boyu beş fit on bir inç
4
(belirli bir durumda) olmak/bulunmak: As things now stand, I´m to leave tomorrow
Şimdiki duruma göre yarın gitmem gerekiyor
He stands accused of larceny
Hırsızlıkla itham ediliyor
On this subject he stands alone
Bu konuda yalnız kaldı
5
(belirli bir yerde) olmak: Where does Trabzonspor stand in the rankings? Trabzonspor klasmanda kaçıncı sırada yer alıyor? The church stood at the top of the hill
Kilise tepenin başında duruyordu
6
(bir şey) (belirli bir yerde) durmak: That statue´s stood there for years
O heykel orada yıllardır duruyor
7
(su) (bir yerde) kalmak, durmak: Water stood in the low places for days
Su, alçak yerlerde günlerce kaldı
8
çekmek; tahammül etmek, katlanmak, dayanmak: I can´t stand this
Bunu çekemem
He can´t stand to see that area now
Artık o semti görmeye tahammül edemiyor
9
yürürlükte kalmak; geçerli olmak: My offer still stands
Teklifim hâlâ geçerli
10
ısmarlamak, (birine) (verilecek bir şeyin) parasını ödemek: I´ll stand you a dinner
Sana bir akşam yemeği ısmarlarım
11
(for) İng
(-e) aday olmak; (-e) adaylığını koymak: He´s standing for the presidency
Başkanlığa adaylığını koydu
12
koymak; dayamak: Stand that statue by the door
O heykeli kapının yanına koy
Stand those paintings against the wall
O tabloları duvara daya
She stood the child on her shoulders
Çocuğu ayakları üzerinde omzuna aldı
"
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul