Konu
:
Hayek Ve Liberalizm
Yalnız Mesajı Göster
Hayek Ve Liberalizm
07-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Hayek Ve Liberalizm
Hayek Ve Liberalizm
Bütün bilim adamlarını filozofları eleştirmenleri mucitleri hasılı insanlar için bir şeyler yapma sevdasında olanları anlayabilmek için öncelikle onların hangi ortamda ve hangi şartlarda yaşadıklarına bakmak gerekmektedir
Böyle bir yol ve gidişat izlersek inceldiğiniz veya anlamaya çalıştığımız kişiyi tanımada kolaylık sağlamış oluruz
Friedrich August Von Hayek'i de bu çerçevede incelemeye çalıştığımızda onun yaşadığı dönemde ikinci dünya savaşı ve öncesi fikri tartışmaların sosyalizm ağırlıklı olduğunu görürüz
Dönemim konsensüsü iktisadi planlama iktisadi büyüme için hedefler koyma tam istihdam politikası devletin kapsamları refah hizmetleri ve gelirin yeniden dağıtımından yanaydı
Oysa ki Hayek bu konsensüse hiç katılmamaktaydı
Hayek'in The Road to Serfdom adlı kitabında ortaya koyduğu fikirler bir çok fikir ve eylem adamının görüşlerinde önemli ve gözle görülür değişiklikler meydana getirmiştir
Bir yandan yukarıda belirtilen konsensüsün olumsuz ve tahripkar etkileri kendini gösterirken Hayek özgür toplumun ilkelerini açıkladığı The Constitution of Liberty ile özgür toplumdan yana olanlara güçlü bir silah sunmuş ardından Law Legislation and Liberty de liberal sosyal düzenin hassas yapısını güçlendirmek için gereken hukuki ve anayasal çerçeveyi ortaya koymuştur
Hayek bütün büyük sosyal hareketlere politikacılar tarafından değil düşünce adamlarınca önderlik edildiği görüşüne sahiptir
Öyle ki dünya politikasının önde gelen bir çok şahsiyeti onun çalışmalarını yalnız okumakla kalmamış onlardan etkilenmişlerdir de
Hayek özellikle liberalizmin yeniden yorumlanmasından ve liberalizmin Avusturya ekolünün başı olmasından tanınır
O sadece ekonomik teori ve politikaları konusunda değil çok çeşitli konularda faaliyet gösterdi
Bunların arasında yöntem bilim felsefe psikoloji ve tarihi sayabiliriz
HAYEK ve LİBERALİZM
1 - Hayek'in Hayatı ve Eserleri
a) Hayek'in Hayatı
Hayek 8 Mayıs 1899'da Viyanada doğdu
Tabi bilimler alanında kökü geleneği olan bir aileye mensuptu
Büyükbalarından biri zoolog diğeri de istatistikçi olup Avusturya İstatistik Komisyonu Başkanı idi
Babası da tıp doktoru olan Hayek'in kardeşlerinden biri Viyana'da anatomi profesörü diğeri bir başka yerde kimya profesörü idi
Kendisinin tabi bilimler sahasından ayrı kalmasına rağmen aile geleneği devam etti
Kızı biyolog oğlu bakteriyolog oldu
( 1)
Hayek şüphesiz entellektüel çevresinin büyük yararını görmüştür
Daha ekonomi kelimesinin anlamını öğrenmeden babasının arkadaşı Eugen Von Böhm Baverk gibi büyük iktisatçıları tanımıştı
Bu sıfatla Viyana Üniversitesine girmesi yine hukuk (1921) ve siyasal bilim (1923) alanlarında iki doktora payesi alması gayet normaldi
Hayek John Maynard aaanes ile ilk defa 1928'de Londra'da tanışmıştır
1950 ye kadar kaldığı Londra Üniversitesi'ne İstatistik ve İktisat Profesörü olarak atandı
İngiltere'de gördüğü itibar onu o kadar etkiledi ki Alman kuvvetlerinin doğduğu ülke olan Avusturya'yı işgalinden hemen bir kaç hafta önce 1938'de Britanya tabiiyetine geçti
Hayek'in aaanes ile arkadaşlığı savaş yılları boyunca sürdü
Hayek in pür İktisat teorisi üzene incelemeleri 1941 deki The Pure Theory of Capital gibi çalışmalarla devam etti
Toplumun yanlış anlaşılmasına dayanan ve tatbik kaabiliyeti olmayan sosyalist ütopyacı ideallerin o zamanki Britanya'da güç kazanmakta oluşundan etkilendiği için 1942'de Road The Serfdom'u yazdı
(2 )
En verimli çağının ozuzbir yılını İngilizce konuşulan bir dünyada geçiren Hayek 1962'de Freiburg Üniversitesi'nde iktisadi politika profesörü olarak görev aldı
1967'de emekli olunca kendisine anavatanı Avusturya'da Salzburg Üniversitesi'nin fahri Profesörlüğü ve o güne kadar felsefe ekonomi ve siyasal bilim alanlarında yaptığı çalışmalardan dolayı dünyanın her yanından gelen diğer ünvanlar tevdi edildi
Kazandığı şöhret ona 1964 de Tokyo Rikkyo Üniversitesinden fahri doktora payesi getirdi
Arkasından 1971'de Viyana Üniversitesi onu senatör yaptı
1971'de İsveç'li iktisatçı Gunnar ile ortaklaşa Nobel İktisat Ödülünü kazandı
Nobel ödülünü aldığı zaman iktisat teorisi siyaset ve hukuk felsefesi düşünce tarihi ve hatta psikoloji alanlarında 25 kitap yazmış bulunuyordu
10 kitapçık ve 130'dan fazla makale sahibiydi
Nobel ödülünden sonra da dünyanın dört bir yanında verdiği çok sayıda derslerin basılmış versiyonları dahil daha bir çok yayını çıktı
b) Hayek'in Başlıca Eserleri
— Prices and Production 1931
— Monetary Theory and The Trade Cycle 1933
— Profits İnsert and İnverstmen and Other Essays on The Theory of İndustrial Fluctuation 1939
— The Pure Theory of Capital 1941
— Low Legislation and Liberty I-II-III
— The Road to Serfdom 1944
— The Sensory Order An İnguiry İnto The Foundations of Theoretical Psychology 1976
— The Constitution of Liberty 1960
— The Counter–Revolution of Science 1952
— İndividualism and Economic Order 1948
— The Counter Revelution of Science 1952
— Studies in Philosophy Politics and Economics and the History of İdeas 1978
— The Fatal Conceit
— New Studies in Philosophy Politics Economic and The History of İdeas 1978
— Capitalism and the Historians 1954
— Choice in Currency 1976
— Collectivist Economic Planning 1976
— Confusion of Language in Political Thought
— The Denationalization of Money 1978
— Economic Freedom and Representative Government
— aaaa Employment at Any Price 1975
— Monetary Nationalism and İnternational Stability 1964
— The Reactionary Character of the Socialist Conseption 1978
— Unemployment and Monetary Policy 1979
Hayek'i tanıyan herkes onun esas ilgilendiği hususun siyaset ve akademik hayatın şiddetli kavgaları değil fikirleri olduğunu kabul etmektedirler
Hayek gerek yazıları gerek şahsiyeti itibariyle uslubu fevkalade olarak değerlendirilebilir
Binaenaleyh muhaliflerine entelektüel hataların ötesinde hemen hemen hiç bir şey izafe etmemiştir
(3)
2 - Toplumun İşleyişine İlişkin Anlayışı
Hayek sosyal hayatın ve ekonominin kurumlarının insan dizaynı ve planlamasının mahsulü değil aslında insan eyleminin mahsulü olduğunu ileri sürer
Toplumu şekillendiren kurumlar insan dizaynı ve planlama ürünü olmanın aksine; insanlar yüz yüze gelip mübadelede bulunurken tamamen kendiliğinden ortaya çıkar
Hayek yazılarında toplumsal kurumların işleyiş tarzı konusunda yaygın ama yanlış olan bir görüşe işaret etmektedir
Basitçe ifade edilecek olursa bu toplum ve uygarlık müesseselerini (yasalar ahlaki kurallar ve toplumsal kurumlar gibi) insanoğlu kendisi yarattığına göre bunları arzu ve isteklerini karşılayacak surette dilediği gibi değiştirebilmesi gerektiği fikridir
(Çoğu) sosyal kurallar ahlak kodları gelenekler ve yasalar aynen bu şekilde çok geniş bir makul davranışlar kümesine dokunmadan belli bir fiilleri yasaklayarak işler
Ortak maksatlara gelince patika örneğinde görüldüğü gibi faydalı bir neticenin ortaya çıkması için ortak maksatların varlığına gerek yoktur
(4)
Problem bireysel kurallar ve ortaya çıkan genel düzen arasındaki ilişkinin hangi kurallar dizisinin işleyip hangilerinin işlemeyeceğini önceden söyleyemeyeceğimiz ölçüde karmaşık ve içinden çıkılamaz mahiyette olmasıdır
Kendi tercihimiz olan kurallara göre işleyen toplumsal organizasyonları inşa etmemiz tabii ki mümkündür ama bunlar alan ve ölçek bakımından zaruri olarak sınırlı olmak durumundadırlar
Hangi yeni düşünceler ve düzenlemelerin gelecekte yürüyeceğini önceden bilecek kadar zeki değilizdir
Hiç bir akıl kendisinden daha kompleks bir şeyi açıklayıp kontrol edemeyeceği için merkezi olarak yönetilen bir toplum komplekslik itibarıyle belli bir üst sınırın tehdidi altındadır
a) Kurumların Demokratik Temeli: Hayek kurumların insanlar tarafından var edildiğini öyleyse onların değiştirilebileceği görüşünü toplumsal hayatın ve kurumların gerçek temellerinin son derece yanlış anlaşılmasına dayandığını bu düşüncenin toplumun yeniden inşasının bu bakımdan çok büyük hata olacağını savunur
Toplumsal kurumlar inşa edilmiş bir görünüme sahip olmakla birlikte önceden planlanmış veya icat edilmiş değildirler
Bir arazi boyunca bir patikanın oluşması bireysel fiilin nasıl faydalı ama önceden düşünülüp planlanmamış neticeler doğurabileceğinin diğer bir örneğidir
Binaenaleyh bireylerin güdüleri tamamen bencil olmakla beraber bu güdüler yine de kooperatif görünümde zuhur eden bir durumun hasıl olmasına hizmet etmektedir
Bireysel davranış ve onun meydana getirdiği sosyal kalıp arasındaki ilişki bu nedenle hiç de basit ve yalın bir ilişki değildir
Bu çerçevede topluma rasyonel şekilde yeniden biçim vermeye kalkışmadan önce onun işleyişini kavramak gerekir
b) Bireysel Özgürlüğün Önemi
Hayek özgürlük kavramıyla kişinin başkasının aaafi idaresinin icbarına maruz kalmadığı durumu kasteder
Hayek'in amaçladığı liberal veya serbest toplum içinde bireyleri diğerlerinin iradesine tabi kılma ve zor kullanmanın en aza indirildiği bir toplumdur
(5)
Kişi özgürlüğünün ortadan kaldırılması ve toplumun bir merkezî plana göre düzenlenmesi bazı yararlar vaat edebilir ama bunların felaket getirmesi daha muteberdir
Özgürlüğün amacı öngörülebilir tahmin edilebilir gelişmeler değil yeni ve beklenmeyen gelişmelerdir
Hayek özgürlüğün herhangi bir şekilde eksik savunulmasının özgürlüğün asıl temellerini saldırıya maruz bırakacağına inanır
Özgür bir toplum için gerekli olan zorlayıcı güç halkı belli bir şekilde davrandırma gücü değil vatandaşların kuralları ihlal etmelerini önleme ve bu türlü fiillere teşebbüsten men etme gücüdür
İnsanlar kural-rehberliğindeki davranış sırları içinde serbest olup sadece kuralları ihlal edenler zorlamaya maruz kalır
c) Özgür Bir Toplumun Hukuki Çerçevesi
Özgür bir toplum iktidardakiler tarafından komuta edilmeyip üyelerinin genel davranış kurallarını kabul etmelerine ve onların hangi fiillerin adil veya gayri adil olduğu hususundaki hakim kanaatlerine dayanır
Hayek gerçek anlamıyla yasanın bu genel kurallar manzumesinden doğduğunu ifade eder
Zira bu anlamda yasa hükümet idaresine matuf emirler değil adil davranış kurallarının belirlenmesi ve keşfine dairdir
( 6)
Toplumlar gelişip emirlere daha az genel kurallara daha çok istinat ederken şefin veya esas otoritenin bu yargısal işlevi artacaktır
İhtilaf konuları zuhur edecek ve gittikçe daha çok yargı kararı tesisi gerekecektir
Bu tür yargı kararlarını meşrulaştırma haklı bir temele kavuşturma teşebbüsü kuralları kelimelerle ifade teşebbüsüne yol açacaktır
Böylece eskiden kurallar bariz ve bilinir olmaktan ibaretken şimdi insanlar kuralların tam olarak gerçekten ne olduklarını ifade etmeye çalışmaktadır
Yargıç kuralların ne olduğunu ortaya koymaya ve bu kurallar kifayetsiz olduğunda onlara ilişkin düşüncelerimizi tadile çalışmak durumundadır
Yargıç tutup yeni kurallar sunamaz çünkü bunların genel düzen için tahripkar olup olmayacağını hiç bir şekilde söyleme imkanına sahip değildir
Hükümetin bizatihi kendisi genel kurallarla sınırlandırılmalıdır
Özgür bir toplumu özgür olmayandan ayıran birincisinde her bireyin tanınmış ve geniş bir alanahükümet otoritesinin müdahale etmediği korummuş bir sahaya (protected domain) sahip olmasıdır
(7)
d) Hayek'in Merkeziyet ve Adem-i Merkeziyet Görüşü
Hayek merkeziyet ve adem-i merkeziyetten bahsederken daha çok federe ve federal devletten bahsetmiştir
Hayek fakir bölgelerin kendi amaçları bakımından daha zengin bölgelerin zenginliğini sızdırma hakkına sahip bulunması için ne milli nede milletlerarası düzeyde ahlaki bir zemin olmadığını söyler
"Yine de zengin bölgedeki insanların çoğu daha fakir bölgelere yardım için para tedarik etmeye istekli olduklarından değil fakat çoğunluk bir çoğunluk olmak için daha geniş birimin zenginliğinden pay almaktan yararlanan bölgelerin ilave oylarına ihtiyaç duyduğundan merkeziyetçilik ilerlememektedir
(Şeklimi Koyarım
3 - Hayek'in Muhafazakarlık Görüşü
Hayek bize bütün geleneksel kural ve değerlerimizi terk edip toplumu sıfırdan başlayarak yeniden şekillendirme girişiminin tehlikeli olduğunu çünkü sosyal kurumların bizim ancak mübhem şekilde idrakinde olduğumuz 'bilgi' ya da 'hikmet' içerdiklerini hatırlatır
Hayek kural ve değerlerimizin statik kalması gerektiği veya bunları eleştirmenin hiçbir zaman mümkün olmadığı fikrinde değildir ve bunda çok dikkatli olup bize içinde planlanmamış (spontane) büyümüş (grown) bir toplumun değiştiği ve değişebileceği bir mekanizma sunmaktadır
Önemli olduğunu düşündüğümüz diğer kural ve değerlerle çatışma içindeyse bazı kuralları bırakmak ve bazı moral değerleri feda etmek zorundayızdır
Bu bakımdan kuralları daime gözden geçiririz
Bunu mevcut kuralların arka planına karşı da yaparız
Hayek'in fikrine göre insan aklının uygarlığımızı aşmamıza ve değerlerimizi bilimsel veya objektif tarzda yargılamamıza imkan verecek güçte olduğunu ve kuralları bütünüyle dizayn ederek daha mükemmel bir uygarlık meydana getirebileceğimizi düşünmek bir yanılsamadır
Hayek sosyalist planlamanın bir panzehiri olarak muhafazakarlığa güvenme husunda çok ihtiyatlı olup bunu şöyle ifade etmektedir:
Muhafazakarlık istikrarlı her toplum için gerekli bir unsur olmakla beraber sosyal bir program değildir
Paternalistik nasyonalistik ve iktidar-hayranı eğilimleri bakımından gerçek liberalizmden daha ziyade sosyalizme yakındır ve gelenekselci mahiyeti anti-entelektüel ve çoğunlukla mistik tabiatıyla muhafazakarlık gençlere ve -eğer bu dünyada daha iyi bir yer olacaksa bazı değişikliklerin arzuya şayan olduğuna inanan diğer insanlara kısa hayal kırıklığı dönemleri hariç hiçbir zaman çekici gelmeyecektir
4 - Sosyal Adaletin Eleştirisi
Hayek'in 'sosyal adalet' diye adlandırılan şeyin anlamını keşfetmesi on yıldan fazla bir süre zamanını almıştır
Ancak Hayek'in eleştirdiği ateşli sosyalizm muhtemelen artık maziye ait şey olmakla beraber ona ait bir takım kavramlar Batı'daki insanların zihinlerinde derinlemesine yer etmiştir
En başta bir kere adalet moral bir kavramdır der Hayek 'sosyal adalet' için
Örneğin çok çalışan biri çok kaybedebilir veya sevimsiz karakterli olarak görülen birisi piyasının en büyük payını ele geçirebilmektedir
Böyle bir gayrı adil bir duruma isyan edebiliriz
(9)
Sosyal adalet fikri toplum konusundaki yanlış bir anlayıştan kaynaklanmaktadır
Toplum kompleks fakat planlanmamış değerler ve eylemler sistemi olup paylaşılmış değil üzerinde uzlaşılmış amaçların bir örgüsüdür
Cadılar ve hayaletlere herkesin inanması onların var olduğunu göstermez
İşte sosyal adalet kavramı da bu anlamda bir "cadı"dır
Bir hemşire ile bir kasabın kömür madencisi ile bir yüksek mahkeme hakiminin bir dalgıç ile bir lağım temizleyicisinin yeni bir endüstrinin kurucusu ile bir joaaain vergi müfettişi ile hayat kurtaran bir ilaç mucidinin jet pilotu ile matematik profesörünün nispi ücretlerinin ne olması gerektiğini sorduğumuzda "sosyal adalete" müracaatın bu konularda karar verme hususunda bize en küçük bir yardımı olmaz
Piyasa da kişinin ödülü / karşılığı ne gösterdiği kişisel çabalar ve hizmeti üretmek için katlandığı zahmet ve eziyetlerin; ne de kişinin moral meziyetlerinin bir fonksiyonudur
Genellikle insanlar başkalarına onların gösterebilecekleri büyük gayret ve çabadan ziyade sahip oldukları bir takım tabi kabiliyetlerden dolayı değer bulur
Bir insanın hizmetinin değerinin başkaları nazarında ne olduğunun onun ne kadar çaba harcamaya hazır olduğu ile bir alakası yokur
Nitekim bazı insanlar işlerini öyle severler ki onu bedava bile yapabilirler
Gerçekten bir üreticinin işinin ne kadarının onun becerisinden ne kadarını şanstan kaynaklandığını hesaplamanın muhtemelen bir yolu yoktur
Hayek sosyal adalet kavramının menşeini sorgulamakta ve bazı endişe verici gerekçeler ortaya koymaktadır
Bunlardan biri genel piyasa düzeninde karşı temel şikayetlerden biri piyasanın değişen şartlarının bazı insanları eski durumlarından daha kötü bir duruma bıraktığıdır
Sosyal adalet nosyonunun ikinci kaynağı şüphesiz saf kıskançlıktır
5 - Hayek'e Göre Liberal Bir Düzenin Kurumları
Liberalizm öncelikli olarak dini inançların söz konusu olduğu hallerde politik faaliyette ve ekonomik hayatta bireyciliği özgürlüğü ve toleransı benimsemiş akımları belirten genel terimdir
Dini sorunlarda liberalizm vicdan özgürlüğünü savunmuş bağnazlığa karşı çıkmış kişisel inançlara saygı gösterilmesini istemiştir
Politikada demokrasi ilkelerini desteklemiştir
İnsan haklarının savunuculuğunu yapmıştır
Vatandaşların kanun önünde eşit olmalarını genel oy hakkının kutsallığını savunmuştur
Liberallerin politik doktrin akımlarındaki yerleri statükonun sürekliliğini arzulayan muhafazakarlar ile düzen değişikliği özlemini duyan radikaller arasındadır
Liberalizm halk içinden çıkmış "halkla beraber olan ve halk için çalışan" anayasal iktidar düzenlerini benimsemiş bir doktrindir
İktisadi liberalizm dışalım serbestliğini gümrük vergilerinin indirilmesini serbest rekabeti savunmuş ve devletin ekonomiye müdahalesine karşı çıkmıştır
"Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" sözü iktisadi liberalizmin bir sloganıdır
İktisadi liberalizmin öncülüğünü yapmış ilk iktisatçılar iş adamları ve politikacılar şunlardır
Adam Smith Ricardo Richard Cobden John Bright ve John Struart Mill
a) Piyasa Yapısı
Ayakkabı imalatçısı Jones ayakkabıya ihtiyaç duyduğunu bildiği için ayakkabı üretmez
Düzinelerce tüccar (ya da daha doğrusu bunların mal verdiği perakendeci) imalatçının tanımadığı binlerce Jones'in ayakkabı satın almak istediğini bildiği için değişik fiyatlardan belli sayıda ayakkabı satın alacaktır
İşte imalatçı bunu bildiği için ayakkabı üretir
(10) Fiyat mekanizması Hayek'in belirttiği gibi harikulade bir şeydir
(11)
Mekanizma üzerinde anlaşmaya varılan hedefler veya çıkarılacak talimatlar gerektirmemekle herhangi bir bilince sahip olmamakla beraber binlerce muhtelif malı en verimli kullanım terkibine yöneltir
Piyasa sistemi insanların 'çok çalışmasına' değil insanların tüketicileri tatmin edecek doğru yer ve zamanda ve diğerlerinin arzularıyla en az çatışacak bir tarzda diğer insanların arzu ettikleri şeyleri üretmelerine dayanır
Piyasanın verdiği ödüller bir malın ve o malı arz eden bireyin çabalarının diğer insanlar nazarındaki değerini yansıtır
Bu ödüller biylece diğer insanların da fayda temin edeceği ilerdeki faaliyetler için bir itici unsurdur
Marx gibi bazı düşünürler ürünün değerinin ona harcanan emek miktarınca belirlendiğini iddia eden (malların üretimine hiç emek sarfetmediği ve muhtemelen böylece onlara hiçbir değer katmadığı görünen kapitalistlerin kamulaştırmasını meşrulaştırmak için kullanılan) bir 'emek-değer' teorisini kabul etmişlerdir
Tabi ki bu Hayek'in nazarında gerçeğin tam tersidir
Fiyatlar üreticiye ürünün ne kadar emek ve beceri koymaya değer olduğunu bildirir ve bunu bir şekilde anlayamazsanız kaçınılmaz olarak piyasanın işlevini idrak etmeniz hiç bir zaman kabil olmayacaktır
Hayek'in piyasa karşılığının tahsisi konusunda vardığı netice şudur:
Ortak amaçlar hiyerarşisine hizmet etmeyen ama her kişinin kendi bireysel amaçlarını takipte ancak bu şekilde karşılıklı yardımlaşabilecekleri için birbirleriyle işbirliği yapan çok sayıda aktörün bulunduğu bir sistemin işleyişinden daha fazlasını istemek elbette makul olmaz
Fiyat mekanizması da insanın farkında olmadan tesadüfen bulduktan sonra kullanmayı (tam olmasa da) öğrendiği bir çok sistemden biridir
Üreticiler ve tabi ki tüketiciler arasındaki rekabet piyasa sürecinin bir diğer asli parçasıdır
b) Geleneksel Tam Rekabet Modeli ve Hayek'in Eleştirileri
İktisat kitapları başlangıçta genellikle 'tam rekabet' kavramını ele alır
Tam rekabetin tasavvur edilen avantajları piyasa yanlılarının argümanlarında; tasavvur edilen dezavantajları da piyasa muhaliflerinden gelir
Hayek'in fikrine göre her ikisi de yanlış olup rekabetin bir çok avantajı şükür ki hiç bir şekilde onun 'tam' olmasına dayanmaz
Geleneksel tam rekabet modeli ekonomik hayatın dar bir kesimi dışında mevcut olmayan temellere dayanır
Modelin temel varsayımı kesin çizgilerle tanımlanmış herhangi bir mal veya hizmetin çok sayıda üretici tarafından aynı maliyette maksimum miktarda tüketiciye sunulabildiği ve neticede onlardan hiç birinin bilinçli olarak fiyatı belirleyemediği varsayımıdır
Bu modelde fiyatını yükselten her üretici müşterisini kaybedecek fiyatını düşüren her üretici rakiplerinin mukabil hareketiyle karşılaşacaktır
Fiyatlar bu nedenle mümkün olduğu kadar düşüktür
— Mevzubahis tüm hadiselerin tam olarak bilinebileceği (tam bilgi varsayımı) ve üretim sürecine girmede engellerin olmayışı varsayımıdır
Hayek bu geleneksel görüşü eleştirisi bu görüşün vuku bulmasının hiç olası olmadığı noktasından ibaret olmayıp geleneksel görüşün statik bir durumdan çok bir faaliyet (action) olan rekabet düşüncesini tamamen saptırdığını da belirtir
Hayek'e göre her iktisadi problem - örneğin bir malı arzı veya onu yeni kullanımının keşfi gibi - bazı şeyler değiştiği için ortaya çıkmaktadır
İktisat çalışması bu sürekli değişen dünyada intibakların nasıl yapıldığının incelenmesi olup geleneksel ders kitapları yaklaşımının yaptığı gibi bir resmi zaman içinde bir noktada dondurmak bize tam olarak hiç bir şey söylemez
— Üreticilerin piyasalarının tam bilgisine sahip olduğu 'tam rekabet' varsamıyımı gerçekleşmemektedir
Kimse tam bilgiye sahip olmadığı için dir ki bilgiyi ortaya koymaya matuf bir metod -iyi- ama şüphesiz mükemmel olmaktan uzak bir metod olarak fiyat sistemine güveniriz
Herkesin her şeyi bildiğini varsaydığımızda hiç bir şeyin çözülmeyeceği; ve asıl meselenin daha ziyade mevcut bilginin mevcut olduğu kadar çoğunun kullanılmasının nasıl sağlanabileceği meselesi olduğu ortaya çıkacaktır
(12)
— Tükektici tercihinin 'veri' olması mümkün değildir
Bir tüketicinin önüne tercih konuluncaya kadar o tercihe yönelik nasıl tepki göstereceğini bilemeyiz
Herhangi bir ürünün tamamen homojem olabileceği -yani tüketicilerin hangi arz kaynağını seçecekleri konusunda tamamen kayıtsız kaldığı- varsayımı aynı şekilde olası değildir
— Rekabetin fonksiyonu üreticileri ayırmak bir üreticinin diğer rakip üreticilerinden daha iyi olduğu konusunda onları kanaat sahibi kılmaktır
— Mevcut üretim metodları ve üretim maliyetleri konusundaki tam bilgi bu nedenle anlamsız bir varsıyımdır
c) Hayek'in Para ve Enflasyon Üzerine Düşünceleri
Enflasyon kaynakların yanlış tahsisine sebep olur
Hayik'in ekonomideki parayı analizindeki en önemli özellik paranın nötr olmadığı hususudur
Para arzındaki bir artış sermaye ve işgücü istihdamında reel değişiklikler ortaya çıkarır
Enflasyon işgücü ve sermayeyi yukarı doğru yükselme seyrini sürdürdüğü sürece ancak ortaya çıkan istihdam alanlarına yöneltir
Basit miktar teorisi para miktarındaki bir artışın uzun ve kararsız bir gecikmeden sonra genel fiyat seviyesinde eşit bir değişiklikle sebep olacağını ileri sürmektedir
Fakat Hayek'in görüşüne göre genel fiyat düzeyinden söz etmek enflasyonun ekonomik faaliyetlere zarar verme yönünde nasıl işlediğini göz ardı etmektir
Bu genel fiyat seviyesi fikri eleştirmenlerin işsizliğin enflasyonun (er ya da geç) zaruri bir sonucu olmadığı varsaymalarına imkan tanır
Veri enflasyon oranı beklentisi bir kez başlayınca ancak yeni kredide yeni bir artış sinyali (yanlış olmakla birlikte) istihdam ve yatırımı daha ileri hareket ettireceği için enflasyon artık uyarıcı etkide bulunmaz
Hiç bir 'orta doz' ana kesintisiz enflasyon politikası anlamlı değildir ve tabii ki işsizliğe kesinlikle çözüm de değildir
Hayek yükselen fiyatların ne var ki enflasyonun nedeni değil sadece aaaahürü (neticesi) olduğunu ifade eder
Enflasyon ne kadar uzun süre devam ederse iş gücündeki yanlış tahsis de o kadar büyük olacaktır
Fakat Hayek' e göre bu işsizlik enflasyonun kaçınılmaz neticesidir
Ve işsizliğin tohumları enflasyonun tabiatında mevcuttur
Enflasyonun uyarıcı etkisini ya yavaşça ya da çabucak ortadan kaldırmayı ve nispi olarak kısa bir süre için çok yüksek oranlı işsizliği seçebilirsiniz
Eğer enflasyonun üstesinden gelinecekse gerekli ilk şey işlerin arz fazlası olan işlerden sıkıntının olduğu yerlere kolay hareketine izin veren işleyen bir emek piyasasıdır
Hayek'e göre enflasyon belki de bir tür hükümet faaliyetinin gittikçe daha çok hükümet kontrolünü zaruri kıldığı bu fasid dairede en önemli biricik faktördür
Bu nedenle artan hükümet kontrolüne doğru gidişi durdurmak isteyenler çabalarını para politikaları üzerine yoğunlaştırmalıdırlar
6 - Hayek'in Sosyalizm Eleştirisi
Demokratik sosyalizm imkansız bir şeydir ve yalnız bununla da kalmaz
Bu ütopya için çabalarken o kadar farklı bir durum ortaya çıkmaktadır ki bu gün demokratik sosyalizme taraftar olanlardan pek azı bu neticeye katlanmayı göze alacaktır
(13)
Hayek'in ikazı ılımlı bir sosyalizmin başarılabileceği ve bunun istikrarlı bir toplumun temeli yapılabileceğine inanan demokratik sosyalist entelektüellerdedir
Bunun başarılması ve toplumun temeli yapılması mümkün değildir
Sosyalistin iktidarı sınırlanmamalı çünkü onun için sadece netice önemlidir
Kısaca sosyalist hukuk hakimiyeti ilkesine tamamen muhaliftir
a) Hayek'e Göre Planlama
Bir firmanın 'optimum ölçeği' konusundaki karar politikacı veya ekonomistlerce tespit edilemez
Firma piyasadaki talebi test ederek en etkin ölçeği sadece kendisi ortaya çıkarabilir ve kendini bu düzeye göre düzenleyebilir
Çoğu aklı başında şirket planlamacılarının stratejisi risklerini birçok piyasaya dağıtmak ve yaymaktır
Büyük firmaların fiyatları kontrol etme güçleri bu bakımdan genellikle abartılır
Merkez bu gün için kullanışlı ve ucuz görünen bir ürünün üretilmesi veya kullanılması konusunda karar alabilir
Ancak ürünler çok kısa bir sürede demode ve pahalı olabilir
Hayek'e göre teknoloji bizi şümullü ekonomik planlamaya zorlamaz ama bu teknolojiyi kontrol edecek bir merkezi otoriteye korkunç bir güç tevcih eder
Hayek bu yüzden de özellikle müteyakkız olunması gerektiğine inanır
Planlama lehinde ileri sürülen diğer argüman şudur
Modern ekonomi bu gün o kadar karmaşıktır ki bu yüzden kaynakların tahsisi problemine ancak merkezi planlama çözebilir
Hayek ise durumun tamamen farklı olduğuna inanır
Toplum ve iktisadi süreç bu gün o kadar komplekstir ti herhangi bir planlamacının ya da planlamacıların kavrama kapasitelerini tamamen aşmaktadır
Fakat bu bir tek aklın alabileceğinden daha fazla enformasyonu ihtiva eden işleyen ve kullanan piyasa düzeninin aleyhinde bir durum değil; onu destekleyen bir durumdur
Bütün bilgilerin bir tek zihne/ akla verilebileceğini düşünmek meseleden uzak olmak ve gerçek dünyada önemli olan her şeyi göz ardı etmektir
(14)
Piyasa düzeni bilinçli planlama ile tasarlanmış veya dizayn edilmiş bir şey değildir
Piyasa düzeni karşılıklı menfaatleri ölçüsünde diğerleriyle işbirliği yaparak kendi amaçlarının peşinden koşan milyonlarca bireyin kalıbı/örüntüsü mahsulüdür
Bu düzen kaynakları yönetmek için tasarlanmış olmayıp halkın ekonomik faaliyetlerinin sorucu onların bireysel faaliyetlerinin kalıbıdır
Halkın faaliyetlerine rehberlik eden mülkiyet ve sözleşme yasaları gibi genel kurallar çok karmaşık bir genel düzenin ortaya çıkmasını mümkün kılar
Bu düzen o kadar karmaşıktır ki tek başına bir aklın idrakini aşmaktadır
(15)
Hayek piyasa yapısının üretim tüketim ilişkileri ve akışının merkez tarafından planlanmasını planlamacılardan daha fazla abartmıştır
Oysa ki planlama ile ilgili işleri yürütürken merkezde bir tek kişi bu görevi üslenecek değildir
Nihai olarak planlamayı yapacak kişiler veya kurullar demokratik yollarla göreve gelmesinden dolayı yadırgayacak bir şey olmasa gerek
Bu kişiler veya kurulların isabetli karar alamayacağına gelince Hayek'in demokrasi eleştirilerinde de bahsettiği gibi çoğunluğun her zaman isabetli karar vermeyeceği iddiası ortadadır
Toplumda her zama sonsuz sınırsız bir özgürlük ortamının olması –bu özgürlük ortamının her ne kadar serbest piyasa ilkeleri gereği düzenlenmiş olsa da– toplumun çok anormal adaletsizliklere yol açmaması için koordine ve gidişatın tayin edilmemesi anlamına gelmemektedir
Ancak Hayek'in merkezi planlamayı Marksist ekonomik düzen paralelinde eleştirmesi (ki öyledir) yani 'merkezi planlama' yı işletmecilik mantığından ayrı olarak düşünmesi eleştirilerinin büyük ölçüde haklı olduğunu gösterir
Ama Hayek'in de bu eleştirilerinde bile fazla ileri gittiğini söyleyebiliriz
İnsanların planın gayesi üzerinde anlaşmaya varmaksızın sadece merkezi planlamanın lüzumu konusunda uyuşmaları durumu tıpkı bir grup insanın nereye gitmek istedikleri hususunda bir anlaşmaya varmadan birlikte seyahate çıkmağa kalkmalarına benzer
Netice şudur: Bu insanların hepsi içlerinden çoğunun hiç de istemediği bir seyahat yapmağa mecbur olacaktır
(16)
Merkezi planlamanın ve sosyalist ideallerin olduğu bir toplumda çökecek ilk şey hükümetin kendisinin sınırlanması gerektiği şeklindeki klasik liberal ilkedir
Planlamacılar hedeflerine ulaşmak için muayyen kaynakları muayyen maksatlara tahsis etmek zorundadırlar
Planlı ekonomi piyasa ekonomisi gibi genel kuralların işleyişine değil muayyen neticeler elde etmek kaynakların bilinçli bir şekilde tahsisine dayanır
Planlamacılar kaynakları bir sektörden ekonominin diğer sektörüne kaydırırlarken sürekli en çok kimin görüşünü kaale alınması gerektiğine kimin önerilerinin kabul edileceğine ve kabul edilen planda istihdam ederken kimlerin uygun olduğuna karar vermek zorundadırlar
sınai gelişmenin hükümetçe kontrolü gibi görünürde son derece masum bir prensibin bir baskı ve ayrım siyaseti hususunda adeta sınırsız imkanlar doğurduğu fazlasıyla ispatlanmıştır
Bütün bu eleştiriler büyük ölçüde isabetlidir
Aslında Hayek ve dahası liberalizmin en tutarlı ve gerçekçi ilkesi olan bireysel çıkarların koordine edilmesi insan doğasının bir sonucu olan homo ekonomik insanı gerektirmesidir
Ancak bu homo ekonomik insanın dizginlenmemesi de karşımızda vahşi kapitalizmi çıkarmaktadır
Totaliter iktisadi plan halkın seçilen hedeflere inanmasını icabettirir
Bunu sağlamanın geleneksel yolu alternatifler konusunda mevcut enformasyonunun kontrolü olmuştur
Burada moral konu seçilen hedefin iyi veya kötü olması değil propagandanın gerçeğe saygıyı yavaş yavaş erozyona uğratması problemidir
b) Hayek'in Sosyalizm Eleştirisinin Tesiri
Hayek'in The Road the Serfdom adlı eseri zamanın çoğu entelektüellerinin ütopyacı sosyal teorilerini ektisiz hale getirmek için çok şey yaptığı açık olarak görülmüştür
Bir kısım sosyalist iktisatçının piri Lord aaanes bile kitap hakkında kendini hemen hemen onunla hemfikir; hatta sadece hemfikir olmayıp ondan derinden etkilendiği bir fikir birliği içinde gördüğünü yazabiliyordu
7 - Hayek'e Göre Liberal Bir Devletin Kurumları
Liberalizm toplumun temel düzeyinin tasarımlı kontrolünü ayrıntılarını önceden bilemeyeceğimiz bir kendiliğinden düzenin oluşumu için zaruri olan kurallar gibi genel kuralların tatbikiyle sınırlandırır
Toplumların gelişmesi buna uygun şartları oluşturmamızı gerektirir
Sosyal düzenin mahiyeti daha ziyade bizim inşa edemediğimiz ama ona müsait koşulları sağlayarak gelişmesine imkan sağladığımız tabiatta mevcut diğer bir çok düzene benzer
Örneğin atomları tek tek bir araya getirerek hiç bir zaman karmaşık bir kristal elde edemeyiz ama atomların kendilerini kristal oluşturacak bir şekilde tanzim edecekleri şartları oluşturmak kolaydır
Hükümetin görevi bireylerin ve grupların başarılı olarak karşılıklı amaçlarını gerçekleştirebildiği bir çatı yaratmak ve bazen şu ya da bu şekilde piyasanın arz edemediği hizmetleri sunmak için gelir temini maksadıyla zorlayıcı gücünü kullanmaktır
Hayek'e göre kamu sektörünün büyüklüğü onun meşruiyetinin ölçütü değildir
Meşruiyet tamamen hükümetin zor kullanımının kurallarla sınırlı olup olmadığına yürürlüğe koyduğu kuralların eşit tatbike sahip olup olmaması ve sosyal düzenin pürüzsüz işleyişine yardım edip etmediğine dayanır
8 - Hayek'e Göre Liberal Bir Devletin Anayasası
Yasa özgür insanlardan oluşan bir toplulukta ortaya çıkmaktadır
Yasa neyin doğru neyin yanlış olduğu konusundaki genel kanaate dayanan geniş ölçüde bir mutabakatı gerektirir
Hayek'e göre adalet kuralları kral tarafından yapılmış olmayıp yargıçlar tarafından keşfedilmiştir
Hakimin amacı özel bir sonuca ulaşmak veya toplumun kaynaklarını özel bir amaca yöneltmek değil düzeni korumaktır
Yasa diye adlandırılan bir çok şey bu gün adaleti korumak için değil idari mekanizmayı çalıştırmaya matuf olarak dizayn edilmiş bu tipte idari yasama faaliyetidir
Hayek yasaları seçimle gelen yöneticilerin eline bırakmak krema kavanozunu kedinin sorumluluğuna bırakmaya benzer
Kısa süre sonra hiç bir yasa -en azından hükümetin aaafi iktidarını sınırlaması anlamında bir yasa- kalmayacağının aşikar olacağını söyler
Hayek'in de kendini dahil ettiği liberal gelenek çoğunluk yönetiminin bir tiranlığa sapması önlensin diye çoğunluğun kendilerine oy verdiği iktidarlara sıkı sınırlar koyar
Yasama kesin olarak yürütmeden ayrılmalıdır
Yoksa yürütme hiç bir zaman kendi aleyhine kendini sınırlayıcı yasa yapmayacağı açıktır
— Hayek'in Demokrasi Eleştirisi
Demokrasi esas itibariyle iç barışı ve bireysel özgürlüğü korumaya matuf fayda gayesi güden bir aygıt bir usuldür
Bu bakımdan hatadan salim veya mutlak değildir
Hayek demokrasinin gerçekten takdire şayan bir kurum olduğunu fakat en ateşli demokratlar bile onun sınırsız genişlemesinden yana olmayacağını ifade eder
Çocuklara diğer ülkede mukimlere delilere ve diğer bir çok gruplara oyu yaygınlaştırma yararlı olmaktan uzaktır
Aynı şekilde demokrasiyi genişletmenin diğer yolu olarak üzerine oy kullanılan konuların kapsamını genişletme her zaman hayırlı olacağa benzemez
Genellikle çoğunluk kararları bireysel kararlardan daha az akıllıca olacaktır
Çoğunluk kararları hadiseleri daha kaba taslak nazarı dikkate almak ve neticeler hakkında daha az düşünmekle yetinir
(17)
Bir demokraside politikacının görevi uzak bir gelecekte çoğunluğun görüşü olabilecek yeni kanaatlere revaç buldurmak değil geniş kitlenin sahip olduğu kanaatleri ortaya koymaktır
(18)
İktidarın bir şekilde sınırlandırılması esastır
O da hukuk ve yasaların olması ve yasama ve yürütmenin ayrılmasıdır
Ancak Hayek güçlerin ayrılmasını da yeterli görmemektedir
Hayek'e göre önemli olan güçlerin (yasama-yürütme) zapt-ü rapt altına alınmasıdır
Bu açıdan en büyük felaket sınırsız hükümettir ve hiç kimse sınırsız iktidara sahip olma ve hükmetme vasfıyla mücehhez değildir
(19)
Hukukun üstünlüğü ilkesi hükümetin zorlayıcı gücünün genel kurallara uygunluk dışında kullanılmamasını kuralların bilinmesinin ve kesin olmasını insanlara eşit muamele edilmesini yani yasaların kişileri dikkate alarak uygulanmaması gerektiği üzerinde durur Hayek
9 - Sosyal Bilimler ve Yönetim Bilimlerinin Anlamı
Hayek reel değerlerle izafi değerleri kıyaslar sosyal bilimlerin tabi bilimlerle ayırıcı özelliğini açıklarken
Örneğin para fizik veya kimya terimleriyle tanımlanamaz
Gerçek şu ki paranın genellikle basılmış kağıttan veya yuvarlak :-):-):-):-)l disklerden yapılmış olması iktisatçıyı hiç ilgilendirmez
İktisatçı sadece halkın paraya atfettiği değrle ve kendisiyle değişik yapılabilecek muhtelif mal ve hizmetlerle ilgilenir
İktisatta veya diğer herhangi bir sosyal bilimde sanaliz etme durumunda olduğumuz hammaddeler insan amaçlarına yollamada bulunmaksızın objektif bir tanımlaması kabil fiziki nesneler değildir
Sosyal bilimlerin hammaddeleri insanlar ve insanlara göründükleri şekliyle eşyadır
Bu nedenle grup içindeki insanların davranışını insanların kendi saik ve tutumlarıyla alakalandırmaksızın yapılacak herhangi bir açıklama girişimi başarısızlığa mahkumdur
Sosyal bilimler alanında istatistiklerin yetersizliğini anlamak için fiili uygulamalara bakmak zorundayız
İstatistikler bireyler mecmuunun vasıflarını özetler
Hayek belli bir zaman sonra iktisat ve sosyal bilimlerde Avusturya Okulu' içinde yer alan meslektaşlarının çizgisinden ayrılmıştır
Geleneksel Avusturya'cı düşünce hiç bir sosyal olayı tahmin etmenin mümkün olmadığı iktisat ve diğer sosyal çalışmaların bilimselliği iddiasının bu nedenle aldatıcı olduğu şeklindedir
Ancak daha sonraki çalışmalarında Hayek sosyal veya ekonomik hadiselerin menkul kıymetler piyasasındaki fiyat düzeyleri gibi) tahmin edilememekle beraber hadiselerin diğer –daha genel– kalıplarının (fiyatların kontrolü durumunda mal darlığının ortaya çıkması gibi) tabii ki tahmin edilebileceğini ifade eder
Bu nedenle sosyal bilimler teorileştirme sahaları sınırlı olmakla birlikte gerçek bilimler olarak adlandırılabilir
Bu açıdan hiç bir ekonomist gelecekteki fiyatların bilimsel tahminlerini temel alıp mal ve hizmet alım satımıyla zengin olabilmiş değildir
Hayek'e göre sosyal bilimler bu nedenle asla spesifik hadiselerin kestirimini amaçlamış
Fakat bu bilimler belli bir düzen veya kalıp hasıl edecek mekanizmaları açıklayıp anlamamıza yardım edebilir
Hayek'in analizinin bütünüyle tatminkar olmadığı belirtilmelidir
Zira hayek doğru teorileştirme ile güven vermeyen temelsiz spekülasyon arasındaki sınırın kesin çizgilerini vermez
Hayek'in yaptığı sosyal bilimcilere topluma ilişkin bilimsel bilginin bir yerlerde bir hattı ve hududu olduğunu hatırlatmak ve onların tutturmayı umdukları tahminlerin mahiyeti hususunda mütevazı olmalarını istemektir
SONUÇ
Sosyal ve siyasal bilimlerin görevi bireysel düzeyde ne tür eylemlerin gerçekten pürüzsüz şekilde işleyen bir sosyal düzen ortaya çıkaracağını tespit etmektir
Hayek'in The Road to Serfdom adlı kitabında ortaya koyduğu fikirler bir çok fikir ve eylem adamının görüşlerinde önemli ve gözle görülür değişiklikler meydana getirmiştir
Bir yandan yukarıda belirtilen konsensüsün olumsuz ve tahripkar etkileri kendini gösterirken Hayek özgür toplumun ilkelerini açıkladığı The Constitution of Liberty ile özgür toplumdan yana olanlara güçlü bir silah sunmuş ardından Law Legislation and Liberty de liberal sosyol düzenin hassas yapısını güçlendirmek için gereken hukuki ve anayasal çerçeveyi ortaya koymuştur
Hayek bütün büyük sosyal hareketlere politikacılar tarafından değil düşünce adamlarınca önderlik edildiği görüşüne sahiptir
Öyle ki dünya politikasının önde gelen bir çok şahsiyeti onun çalışmalarını yalnız okumakla kalmamış onlardan etkilenmişlerdir de
Hayek özellikle liberalizmin yeniden yorumlanmasından ve liberalizmin Avusturya ekolünün başı olmasından tanınır
O sadece ekonomik teori ve politikaları konusunda değil çok çeşitli konularda faaliyet gösterdi
Bunların arasında yöntem bilim felsefe psikoloji ve tarihi sayabiliriz
Hayek'in eserlerinde genellikle tabi bilimlerle sosyal bilimler mukayesesinin eğilimini görürüz
Bunu Hayek'in içinden geldiği ortamla paralel olarak düşünürsek anlayabiliriz
Hayek'in Sosyalizme getirdiği eleştirilerle kalmamış liberalizme de değişik bakış açılarından yapıcı müdahalelerde bulunuştur
Bu açıdan Hayek'in senaaalerindeki isabet gücü artmıştır
Onun bu özelliğinde de çok farklı bilimlerle iç içe onları soluklayarak büyümesi etkendir
alıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul