02-20-2007
|
#63
|
|
bluemoonlight
|
Akşamın soğuk karanlığında;
Ben buz gibi odamdayım…
Kısık sesle müzik,içimdeki hasretle;
Perdem açık sonsuz karanlığı izliyorum…
Yıldızlar beliriyor her tarafta,
Bazıları parlayamadan kayıp gidiyor akşamın soğuk karanlığında;
Bulutların arasından usul usul…
Kimsenin haberi olmadan !
Kimi evlerin ışıkları sönmüş,kimininse hala yanıyor
Rüzgar esiyor,yapraklar savruluyor ordan oraya
Kimileri sokakta hala;
Kendilerini soğuktan, rüzgardan koruyan kalın montlarıyla ;
Elleri ceplerinde,kendileri iki büklüm !
Rest çekmişler rüzgâra! Akşamın soğuk karanlığına…
Ben hala buz gibi odamdayım…
Perdesi açık penceremden izliyorum hayatı !
Akşamın soğuk karanlığı işliyor ayaklarıma,ellerime,bedenime…
Çekilmez oluyor !
Ya yıldızlar ya ay ya bulutlar ya gökyüzü !
Üşümez mi onlar?korkmazlar mı karanlıktan,karanlığa mahkum olmaktan ?
Hasret çekmezler mi ?güneşi beklemezler mi sabahlarına ?
Öylesine hayal öylesine sorular…!
Soğuk etkisini iyice artırdı,hissetmiyorum parmaklarımı…
Artık şehirde sessizliğe bürünüyor yavaş yavaş !
Bir bir evlerine çekiliyor sokaktakiler 
Şehrin evlerin ışıkları sönüyor birer birer
Karanlığa bürünüyor bu koca şehir !
Akşamın soğuk karanlığında ben;
Slow parçalar…önümde kağıt,kalem ve düşüncelerim
Karanlığa tutsak bu şehir ,
Karanlığa tutsak koca gökyüzü…
Yazıyorum……ve siliyorum……!
Akşamın soğuk karanlığında sessizlikle ben baş başayım…
Bir bir söndü şehri aydınlatan küçük ışıklar !
Issız oldu sokak araları…
Acı çığlığım kapladı bu koca şehri !
Hasretimle,dalgalar kıyıya vurdu Yapraklar sarardı…
Sessizliği bozdu yüreğimin sesi, acı çığlığım…
Yıldızlar kayboldu akşamın soğuk karanlığında
Esir oldular geceye !!!
Akşamın soğuk karanlığında;
Ben buz gibi odamdayım…Çaresizim,hasretim…
Herkes suskun şehir sessizliğe büründü  !
İsyanlarım yankılandı,sessizce gökyüzünde…
Bir bir söndü şehri aydınlatan küçük ışıklar !!!
Çaresiz artık ışıklar Karanlık güneş !
Bedenim yorgun,bedenim isteksiz,bedenim soğuk…
Faydasız artık parlayan yıldızlar !
Giden çoktan gitti,şehrin karanlığıyla…
Akşamın soğuk karanlığında ;
İçimdeki deli yangınla hasretle sevgiyle
Aldanmışım yıldızların gösterişlerine,gökyüzünün karanlığına…
Simsiyah elleriyle;
Koca şehri karanlığa itti…karanlığa mahkum etti !
Yıldızları ,bulutları ,ayı karanlığa çekti…
Onlarda hasret,onlarda ağlamaklı,onlarda üşüyor 
Karanlık esir alıyor koca şehri ve gökyüzünü !
Akşamın soğuk karanlığında ;
Ben buz gibi odamdayım…
Kısık sesle müzik,içimdeki hasretle ;
Bu şehre hakim olan sonsuz karanlığı izliyorum…
Yıldızlara çarpıyor gözüm ;
Onlarda ağlayabiliyormuş,onlarda sevebiliyormuş…
Anladım çaresiz artık ;
Bu şehirde yanan ışıklar…çaresiz artık evlerin ışıkları !
Çaresiz artık ışıklar…karanlık,güneş !!!
Bedenim yorgun,bedenim soğuk…
Ben çoktan bittim gecenin karanlığında…
Faydasız artık parlayan yıldızlar…Karanlık !!!
Akşamın soğuk karanlığında ;
Perdesi açık penceremden izliyorum karanlığı
Ellerim soğuk,bedenim soğuk !
Şarkılar son buluyor,kelimeler yetmiyor,kalemler tükeniyor
Esir oluyor düşünceler karanlığa…
Çaresiz artık söylenen her söz feryadım,isyanım…
Ya yıldızlar ya ay ya bulutlar ya gökyüzü !
Üşümezler mi?korkmazlar mı karanlıktan,karanlığa mahkum olmaktan?
Hasret çekmezler mi ?güneşi beklemezler mi sabahlarına ?
Anladım…
Çoktan vazgeçmişler güneşi sabahlarına beklemekten…
Çoktan yitirmişler umutlarını ;
Şehir ışıklarla donanmayacak,evlerin ışıkları yanmayacak !
Anladım…Çoktan vazgeçmişler güneşi beklemekten…
Ya yıldızlar…ya gökyüzü…Ya bulutlar…
Korkmazlar mı karanlıktan,karanlığa mahkum olmaktan ?
Öylesine hayal…öylesine sorular işte !!!
04 02 2007 / Pazar…
|
|
|
|