Prof. Dr. Sinsi
|
Sezaryen Doğum Yapmanın Nedenleri...
Erken Doğum
Bebeğin Ters Gelmesi
Bebeğin Çok Büyük veya Küçük Olması
Annenin Mevcut Bazı Hastalıkları
Erken Doğum
Tıptaki tüm ilerlemelere karşın erken doğumlar hâlâ olageliyor Erken doğum deyince, gebeliğin 24 ve 37 haftaları arasında gerçekleşen doğum anlaşılır Bu durumda çocuğun doğum ağırlığı 500 ile 2500 gram arasındadır Al-manya'da erken doğum oranı şu sıralar yüzde beşle sekiz arasında oynuyor Erken doğum için bir numaralı risk faktörü, genital yolda yukarılara yürümüş enfeksiyonlardır Erken doğum riskini yükselten diğer faktörler gebeyken sigara içmek, çoğul gebelikler, annede şeker hastalığı (di-abetes mellitus), ayrıca rahimdeki çeşitli eksik oluşum ve hastalıklardır Doğum asıl tarihinden ne kadar önce olursa, çocuk açısından o kadar sorunlu olur Erken doğan bir çocuğun organları ana rahminin dışında yaşamak (uterus dışı yaşam) için henüz yeterince olgunlaşmamışsa, zorluklar çıkar Dahası, erken doğumların büyük bölümü dölyatağındaki enfeksiyonlardan ileri gelir Bu durumda çocuk da dünyaya geldiğinde çoğunlukla aynı şekilde enfeksiyonludur (bak "Enfeksiyon sonucunda erken doğum" başlıklı renkli zemindeki yazı)
Sezeryanla Enfeksiyon sonucunda erken doğum
Erken doğum çoğunlukla, dölyolu üzerinden rahim ağzına, rahme ve plasentaya kadar ilerlemiş bir enfeksiyonun sonucu olarak meydana gelir Tıp öncelikle, uyarıcısı belli özgül enfeksiyonlarla özgül olmayan enfeksiyonlar arasında ayrım yapar Uyarıcısı belli özgül enfeksiyonlar belli bakterilerin, virüslerin ya da mantarların yol açtığı ve tipik hastalık tablolarını ortaya çıka-fan iltihaplanmalardır Bunlara örnek olarak herpes enfeksiyonları, belsoğukluğu, frengi, ayrıca streptokok enfeksiyonları verilebilir Özgül olmayan enfeksiyonlarda ise rahme hastalık yapıcı bakteriler yerleşmiştir Burada çeşitli bakteriler söz konusu olabilir ama hepsi aynı hastalık tablosunu ortaya çıkarır Bu özgül olmayan enfeksiyonlar, özgül enfeksiyonlara kıyasla çok daha sık olarak erken doğuma neden olurlar Bu zararlı bakterilerin rahme yerleşmesinin nedeni, burada bulunan lakto basillerin azalmış olmasıdır Lakto basiller dölyolunda her zaman vardır ve normal durumda dış dünyaya karşı iyi bir koruma sağlarlar Asitler üretir, böylelikle de istenmeyen bakteriler için çok elverişsiz yaşam koşulları oluştururlar Hormon dengesindeki değişim, stres, şeker hastalığı, ağır hastalıklar, ayrıca başka bir hastalık nedeniyle antibiyotik kullanımı lakto basillerin yok olmasına, dolayısıyla da zararlı bakterilerin istilasına yol açabilir
Çok erken doğan çocuklar için başlangıç koşulları zaten zor olduğundan, dünyaya nasıl gelecekleri konusu üzerinde enine boyuna düşünmek gerekir Seksenli yılların başlarına kadar, bütün erken doğumların sezaryenle sonlandırılması gerektiğine inanılıyordu Ancak, yapılan geniş çaplı araştırmalar bunun çocuklar için her zaman avantaj getirmediğini gösterdi Çok erken bir doğumda, dölyatağı duvarının henüz görece kalın olması nedeniyle sezaryen zor olabilir, çünkü ameliyatta çocuğa ulaşmak çoğunlukla kolay değildir Başka tıbbi gereklilikler yoksa, başı oturmuş çocukların erken doğumu normal yoldan gerçekleştirilir Ancak, makat konumu ya da enlemesine konum halindeki bir erken doğumda durum çok farklıdır Böyle durumlarda mutlaka sezaryen yapılmalıdır
Erken doğumun belirtileri, Normal Sezeryan
Çok yakındaki bir erken doğumun semptomları (belirtileri) çok çeşitlidir O nedenle de tehlikeyi zamanında fark etmek ve doğumu buna uygun şekilde planlamak zordur
Rahim ağzı çok erken açıldığında, kasılmaları her kadın hissetmez Sırtta sızı, bacaklarda ağrı ve benzeri şikâyetler çoğu kez kasılma etkinliği olarak algılanmaz, dolayısıyla da göz ardı edilir Ayrıca, zamanında doğuma kıyasla erken doğum için gereken kasılmalar da genellikle o kadar fazla değildir O nedenle birçok erken doğum kadınları hazırlıksız yakalar Doğum tarihine görünüşte daha uzun bir zaman vardır; ayrıca sancılar da kadının kafasında canlandırdığı kadar şiddetli değildir
Çok yakındaki bir erken doğumu haber veren semptomlar
Sırtta ansızın ortaya çıkan sızı şeklinde ağrılar Bu şikâyetler genellikle zararsızdır Yine de mutlaka
jinekologunuzu aramalısınız, özellikle de şikâyetler ansızın ortaya çıkıp saatlerce geçmiyorsa
Vaktinden önce başlayan kasılmalar Erken doğumun eli kulağındaysa kasılma etkinliği çoğunlukla kendini karakteristik olmayan ağrılarla belli eder Çoğu kez buna sırt ağrıları da eklenir, bazen de mide problemi ya da bacaklarda kas ağrısı diye yorumlanabilecek ağrılar olur
Rahim ağzının şimdiden rutin muayenede fark edilecek kadar açılmış olması
Gerçekten bir erken doğum tehdidi olup olmadığını
kadın doktoru vajinal muayeneyle saptayabilir Bu muayenede dölyatağı ağzının şimdiden açılıp açılmadığı ya da ne kadar açıldığı incelenir
Vaktinden önce su gelmesi Bir erken doğumun gelip çattığının kesin bir işareti, su kesesinin patlayıp döl suyunun akmasıdır Bu durumda hiç vakit kaybetmeden hemen kliniği aramalısınız
Çoğu kez gerek ebe ve hekimler, gerekse de kadının kendisi erken doğum için hazırlıklı değildir Oysa hızla harekete geçmek gerekir Böyle doğumlar mutlaka, en azından çocuk doktoru hizmeti bulunan, daha da iyisi yeni doğanlar için yoğun bakım ünitesine sahip kliniklerde yapılmalıdır
''Erken doğan çocukların anne-babaları" için
Her anne baba için çocuğun doğumu yaşamlarındaki çok özel bir olaydır Bir erken doğumda, özellikle de hiç beklenmedik bir şekilde olması durumunda, mutlak bir istisna durumu söz konusudur ve anne baba altından kalkılması zor problemlerle karşı karşıyadır
Çocuğun sağ salim dünyaya gelip gelmeyeceği kaygısı bir yana, sezaryenden hemen sonraki ilk ayrılık anne-baba için temel problemi oluşturur Erken doğan çocuğun birçok durumda ameliyattan sonra bir çocuk kliniğine ya da yeni doğanlar için yoğun bakım servisine nakledilmesi gerekir Şimdi çocuğun ilişki kurduğu ilk insanlar birdenbire baba ve yoğun bakım personeli olmuştur Anne ameliyattan sonra henüz ayılma evresinde bulunduğundan, doğan çocuğu bu durumda yalnızca baba ziyaret edebilir
Bebek yerine fotoğrafı ve Sezeryan Bebek
Bazı servislerde babanın ilk ziyaretinde, anneye gösterebil-sin diye çocuğun polaroid bir fotoğrafını verirler Ne var ki anne için bu fotoğraf bebeğin verini tutacak bir şey sayılmaz
Annenin çocuğu mümkün olduğu kadar erken görmesi durumu kabullenmesi bakımından yararlıdır Şu halde, çocuğunuz başka bir hastaneye nakledilmişse, kendinizi de oraya aldırmaya çalışın Ayağa kalkar kalkmaz, elbette ki olabildiğince sık çocuğunuzu ziyaret etmek isteyeceksiniz Yoğun bakım servisindeki personelle ziyaret zamanlarını baştan konuşun Genellikle, servise olabildiğince sık girmenize izin verirler Bugünlerde anne-babalar, özellikle de erken doğumlarda bebekleriyle olabildiğince sık temas kurmaları yönünde cesaretlendiriliyor Sizler anne-baba olarak yoğun bakımdaki atmosferi belki endişe verici bulacaksınız Ama personel, sizi çocuğun bakımına katma, o arada korkularınızı da ciddiye alma konusunda hiç kuşkusuz elinden geleni yapacaktır
Bebeğin Ters Gelmesi
Çoğu çocuk doğum tarihinde başı aşağıya gelmiş şekilde durur Dolayısıyla doğumda önce baş dışarı çıkar ve leğen ağzında baş bulunur Ancak, çocukların doğum anında makattan gelmeleri de sıklıkla rastlanan bir şeydir Bu durumda leğen ağzında çocuğun makatı ya da ayakları bulunur, başı ise kaburgaların yakınındadır Çocuğun bu özel konumu çoğunlukla dışarıdan yoklandığında da anlaşılabilir Klinikte çocuk, dışarıdan döndürme denen yöntemle döndürülerek normal konuma getirilebilir (Ancak anı bebek ölümüne yol açabileceği için bu yöntem artık uygulanmıyor -tıbbi redaktörün notu )
Dışarıdan döndürme ve Adım Adım Sezeryan
Burada çocuk, dışarıdan, annenin karın örtüsü üzerinden yapılan belli el hareketleriyle normal konuma döndürülmeye Çalışılır Bu önlem sırasında, komplikasyonları zamanında saptayabilmek için çocuğun kalp atışlarının mutlaka düzenli izlenmesi gerekir Ender durumlarda (yüzde birin altında) bu işlemle plasentanın dölyatağı duvarından çözülmesi ya da göbek kordonunun çocuğun etrafına dolanması söz konusu olabilir O nedenle dışarıdan döndürmeyi yalnızca çok deneyimli hekimler yapmalıdır Güvenlik açısından, komplikasyon çıkması durumunda hemen sezaryen yapabilmek için tam bir ameliyat ekibi de hazır olmalıdır
Bu yöntem belirli koşullar altında uygulanır ve vakaların yarısından çoğunda çocuğun kafa konumuna geçmesi sağlanır
"Hint köprüsü"
Dışarıdan döndürmeye kıyasla daha yumuşak bir yöntem, Hint köprüsü denen uygulamadır Bu egzersiz her ne kadar yumuşak diye nitelense de, tümüyle tehlikesiz sayılmaz Dolayısıyla, bu yöntemin sizin özel durumunuza da uygun olup olmadığını mutlaka doktorunuza ya da ebenize sormalısınız Ayrıca ebeniz egzersizi nasıl yapacağınızı size ayrıntısıyla gösterecek ve ilk uygulamada sizi yönlendirecektir O nedenle biz burada Hint köprüsünü kısaca betimlemekle yetiniyoruz:
Hint köprüsü, çocuğun makat gelişi konumunda bulunması halinde gebeliğin 35 haftasından itibaren uygulanabilir Bu egzersizin amacı, çocuğun kendiliğinden doğru konuma dönmesini sağlamaktır Kadın —yastıklarla, hatta bir sandalyeyle desteklenmiş olarak—kalçası yukarı kalkmış durumda yatar Bu sırada kasların çok gergin olması önemlidir Kadın bu konumda 15-20 dakika kadar kalır Ayrıca mide dolu olmamalıdır, yani bu egzersizi yemeklerden hemen sonra yap manialısınız Bulantı ya da ağn olursa hemen kesin Lütfen bu egzersizi yalnızken ve kendinizi kötü hissettiğinizde yardıma çağıracak kimse yokken yapmayın
Problem bu şekilde ortadan kalkmazsa, çocuğun hangi yoldan doğacağını düşünmek gerekir Makat gelişi konumundaki çocuklar, vücut ağırlığı 3,5 kiloyu aşmıyorsa ve annenin leğen ölçüleri sınırlama getirmiyorsa çoğunlukla vajinadan doğurtulur
Moksalama Nedir
Birçok ebe, dışarıdan döndürmeye ve Hint köprüsüne alternatif olarak, akupunkturun özel bir biçimi olan moksalamayı (moksibüsyon) önerir (Bu yöntem de pek kullanılmamaktadır -tıbbi redaktörün notu )
Çocuğun ağırlığı ultrason muayenesiyle tahmin edilebilir Hiçbir tehlikesi olmayan bu muayenede ayrıca baş çapı ve göğüs kafesi çevresi de belirlenebilir Ölçüm sonuçlarının birbirine oranı, makattan gelişte vajinal doğumun riskiyle ilgili belli bir değerlendirme sağlar Sonuçlar makattan doğuma izin vermiyorsa, kadın doktoru sezaryen tavsiye eder ve bu da birincil keşidir Durum böyleyse, müdahale çocuk olgunlaştıktan sonra (gebeliğin 37 haftasından sonra), ayrıca mümkünse kasılmalar başlamadan ve su kesesi patlamadan önce gerçekleştirilmelidir O nedenle, makat konumundaki sezaryen ameliyatlarının çoğu gebeliğin 37 ve 39 haftaları arasında yapılır Bu planlanmış ameliyatta ağrı kesici olarak peridüral anestezi çok uygun olmaktadır
Makat gelişi yüzünden doğum sezaryenle yapıldığında bile, yeni doğan çocuk önceden dölyatağında almış olduğu konumdan dolayı belli özellikler gösterebilir: Bu çoklar genellikle vücudun orta yerinden bükülmüş duruş doğumdan sonra daha bir süre sürdürürler, başları olağana kıyasla çoğunlukla biraz daha dar ve uzundur, akat doğumlarından sonra kalça eklemlerinin sonografiyle incelenmesi, yeni doğana uygulanan zorunlu bir muayenedir ve çok önemlidir
Sezeryan İle Doğum ve Makattan doğma
Vajinal bir makat doğumunda çocuğun önce makatı, ardından göbek kordonuyla birlikte karnı gelir Göbek kordonu doğum sırasında plasentayla bağlantıyı hâlâ sürdürür, özellikle de yaşamsal önem taşıyan oksijenin iletimini sağlar Göğüs kafesi doğum kanalından çıkar çıkmaz, onu izleyen baş doğum yolunun en dar yerinde bulunmaktadır Bu sırada göbek kordonu çocuğun başıyla annenin leğen kemikleri arasında sıkışabilir Bu esnada çocuğa göbek kordonu üzerinden oksijen iletimi kesilir Doğum süreci normal bir şekilde işlerse çocuk için tehlike yoktur Ancak doğumun bu evresinin uzun sürmesi çocuğun oksijensiz kalmasıyla sonuçlanabilir Böyle komplikasyonlardan kaçınmak için—daha önce de belirttiğimiz gibi—çocukta ağırlık tahmini ve çap ölçümü yapılır Zaten makattan
doğum ancak deneyimli uzman doktorlar tarafından yürütülebilir
Çoğul doğum söz konusuysa
Çoğul gebelik bütün katılımcılar için büyük bir meydan okuma demektir Üçüzler, hele dördüzler mutlaka sezaryenle doğurtulmalıdır, çünkü bu durumda normal doğum yaptırılırsa, komplikasyon olasılığı çok yüksektir Çoğul gebeliklerde erken doğum ve çocuklarda konum anomali -
si oranlarının çok yüksek olması da bir başka risk faktörüdür İkiz gebeliklerde bu oran yüzde 50 dolayındadır O nedenle çoğul gebelikler çoğunlukla vaktinden önce sezaryenle sonlandırılır
İlk çocuğun konumuna bağlı
Yine de, çocukların tahmin edilen ağırlığı 2 000 gramın üzerindeyse, birçok durumda vajinal doğumun sorumluluğu üstlenilir Ancak böyle bir karar için koşul, ilk çocuğun baş konumunda olmasıdır Öndeki bebek makat konumunda ya da enine konumdaysa, sezaryenden kaçış yolu yoktur İkinci çocuğun konumu doğum biçimine karar verme açısından önem taşımaz, çünkü ilk çocuk doğduktan sonra yer koşullarının büyük ölçüde iyileşmesi sonucu çoğu kez kendiliğinden doğru konuma döner
İkinci çocuk
yine de anormal konumda kalırsa, doğum yolunun önemli ölçüde genişlemiş olması sayesinde ebe ya da doktorun ustaca müdahalesiyle çoğunlukla konumu düzeltilebilir
Bebek Çok Küçük ve Çok Büyükse
Bazı gebeliklerde çocuk çeşitli nedenlerle gereğince büyüyemez Bu durumda, küçük bir çocuğun doğum kanalından daha iyi geçeceği, dolayısıyla vajinal doğumun çok daha kolay olacağı düşünülebilir Gerçi bu ilkesel olarak doğrudur; özellikle de sadece doğum mekaniği, yani büyüklük ilişkileri dikkate alınırsa Ne var ki, çocuğun küçük olması çok ender durumlarda anne-babanın da ufak tefek olmasından kaynaklanır Çok daha sıklıkla karşılaşılan neden, çocuğun etene (plasenta) üzerinden yeterince beslenememesidir Gerçi çocuğa yeterince oksijen ve yaşamsal önem taşıyan iz elementler sağlanmaktadır, ancak toplamda besleyici madde sunumu önemli ölçüde azalmıştır Bu da çocuğun ancak beyin, böbrek, akciğer gibi yaşamsal önem taşıyan organlarının besin maddesi ihtiyacını karşılamaya yeter Buna karşılık yağ yapımı azalır ve dolayısıyla büyüme geri kalır Çocuk sürekli olarak, kendi rezervlerini tüketmek zorunda kaldığı bir durumda bulunur Buna bir
de doğum sancıları eklenince, çocuk dölyatağı kasının kasılmaları nedeniyle göbek kordonundan yeterince beslenemez hale gelir, hatta en kötü durumda, oksijensiz bile kalabilir
Bu problem, kural olarak vajina yoluyla çok kolay doğabilecek çok küçük çocuklarda bile sezaryen gerekmesine yol açar Çocuğa yeterince oksijen sağlanıp sağlanmadığı, çocuğun kalp frekansı resmi üzerinden çok kolay izlenebilir
Kardiyotokogram (CTG)
Eskiden gebelik sırasında ve doğumda bebeğin kalp atışları büyük, tahta bir kulaklıkla dinlenirdi Günümüzde bu amaçla modern teknikten yararlanılıyor Çocuğun kalp frekansı annenin karnı üstünden, üç santimetre kadar büyüklükte bir ultrason plakası yardımıyla izlenebiliyor Buna paralel olarak bir basınç alıcısıyla kasılma etkinliği de kayda geçiriliyor Bu resimlere kardiyotokogram deniyor Bu yöntemin adı, çocuğun kalp etkinliğini gözlemek (kardiyo) ve kasılmayı resmetmek sözlerinden oluşuyor (tokogram Yunanca tokos, doğum sözcüğünden geliyor) Ölçülen kalp frekansı saye-sinde, çocuğun o sırada iyi durumda olup olmadığı, oksijen ihtiyacının ne ölçüde karşılandığı oldukça güvenilir bir biçimde izlenebiliyor
Bebek çok büyük – Sezeryen Doğum
Bazı çocuklar gebelik sırasında ortalamanın üzerinde büyürler Bu bir yandan anne babanın da iri olmasından kaynaklanabilir Öte yandan, gebelik sırasında oluşmuş bir metabolizma değişikliği nedeniyle çocuğa fazla besin maddesi sağlanıyor da olabilir Bunun nedeni çoğu kez gebelik sırasında ortaya çıkan şeker hastalığıdır (diabetes mellitus) Bu bazen sadece geçici olarak oluşur, bir daha ancak bir sonraki gebelikte ya da yaşlılıkta ortaya çıkar Bazen de bu hastalık, müstakbel anne önceden hiç fark etmediği halde, zaten uzun zamandır vardır ve ancak gebelik sırasında yapılan rutin muayenelerde ortaya çıkmıştır
Elle ve ultrasonla yapılan rutin muayenelerde çocuğun ağırlığı ve büyüklüğü oldukça doğru tahmin edilebilir Ne var ki, tüm teknik ilerlemelere karşın, ağırlığın tahminden 400 gram kadar sapması mümkündür Muayenelerde çocuğun olasılıkla çok büyük ya da çok ağır olduğu ortaya çıkmışsa, bir sezaryenin en azından düşünülmüş olması gerekir Çocuğun tahmin edilen ağırlığı 4 500 gramın hayli üstündeyse, her durumda sezaryen önerilmelidir Ama, çok büyük olduğu tahmin edilen çocuklarda da bu bilgiler doğumun yönetilmesi açısından çok önemlidir, böylelikle sezaryen zamanında hazırlanabilir (3800 gramdan itibaren çocuğun ağırlığı ortalamanın çok üstü kabul edilir ve çok dikkatli vajinal muayene yapmak gerekir -tıbbi redaktörün notu )
Bebeğin hemen doğması gerekiyor
Her doğumda, çeşitli nedenlerle, çocuğun hızla dünyaya getirilmesi gerekebilir Önbakım anlamında en iyi muayeneler bile doğumun nasıl seyredeceği konusunda kesin bir güvence vermez Anneyle çocuk doğum öncesinde çok sağlıklı olsalar ve hiçbir komplikasyondan korkulmasa bile, doğum sırasında her an tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir Bunlar öngörülemez; o nedenle de hem anne hem de çocuk için çok tehlikeli olabilirler Doğum sürecinin hızla sonlandırılması gerekiyorsa, çoğu durumda yapılacak tek şey sezaryendir Ama doğum zaten epeyce ilerlemişse, forseps ya da doğum kıskacı yardımıyla çocuk normal yoldan da doğurtulabilir Ancak bunun için rahim ağzının iyice açılmış olması gerekir Durum böyle değilse, son çözüm olarak sezaryen gündeme gelir
Kanamalar
Anne açısından en büyük tehlikeyi kanamalar oluşturur gerçi bu seyrek olur, ama gebelik sırasında dölyatağı aşırı kanlanmış olduğundan kanamalar hızla tehdit edici hale gelebilir
Kanamaların nedeni çoğunlukla plasenta kenarlarının dölyatağı duvarından sökülmesi, ya da plasentanın doğum yolunun önünde uygunsuz bir yerde bulunmasıdır Böyle durumlar hemen sezaryen gerektirir, yoksa anneyle çocuğun hayatı ve sağlığı hızla ortaya çıkan kan kaybı nedeniyle ciddi şekilde tehlikeye girebilir
Oksijen iletimi ve Kadın Sezeryan
Çocuk açısından sezaryenin en sık rastlanan nedeni, oksijen iletiminin çeşitli biçimlerde sekteye uğramasıdır Çocuğa oksijen iletimi, CTG ile çocuğun kalp atım hızı çıkarılarak doğum sırasında sürekli olarak izlenir Frekans dalgalanmaları çocuğun yeterince oksijen alıp alamadığını gösterir Etene ve göbek kordonu üzerinden ansızın yeterince oksijen sağlanamaz olursa, çocuğun kalp frekansı düşer Değerlerin uzunca bir süre belirli sınırların altında kalması, çocuğun akut bir oksijen yetmezliği tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun işaretidir Bu durumda, çocuğun hayatını kurtarmak ve kalıcı hasarlardan kaçınmak için hemen sezaryen yapılmalıdır
Bunun yapılabilmesi, klinikte günün ve gecenin her saatinde hızlı müdahalenin, daha doğrusu sezaryen yapmanın olanaklı olmasına bağlıdır Daha önce de değindiğimiz gibi, en yoğun gebe bakımının yapıldığı hallerde bile, doğumda akut problemlerin ortaya çıkıp çıkmayacağını hiç kimse önceden söyleyemez O nedenle, sırf anneyle çocuğun güvenliği açısından bakıldığında, evde doğum uygun değildir; çünkü doğum sırasında komplikasvon çıkması halinde yeterli tıbbı yardımı hızla uygulama olanağı yoktur Evde doğum planlandığında en azından yakınlarda uygun donanıma sahip bir klinik bulunmalıdır
Birincil sezaryen için başlıca endikasyonlar
Makattan geliş Enlemesine (yan) geliş Çoğul gebelik
Çocukta gelişim eksikliği
Çocuğun çok büyük olması
Placenta Praevia
İkincil sezaryen için başlıca endikasyonlar
Doğumun durması
Çocuk için oksijen yetmezliği tehlikesi
Erken doğum
Annenin Mevcut Bazı Hastalıkları
Gebe akciğer hastası
Kalp hastası gebeler için söylenenler ilkesel olarak akciğer hastası gebeler için de aynen geçerlidir Akciğer hastalığı dinlenme halindeyken bile müstakbel anne için bir yüklenme oluşturuyorsa, normal doğum genellikle mümkün değildir Ancak, akciğerleri ve solunum yolunu ilgilendiren birbirinden tümüyle farklı çok sayıda hastalık vardır; bunların büyük bir bölümü, sözgelimi astım hastalıkları ilaçla gayet iyi tedavi edilebilir O nedenle, bir akciğer hastalığının varlığından kuşkulanılıyorsa, gebelik sırasında bir uzmanın muayenesi mutlaka zorunludur; bu örneğin bir iç hastalıkları uzmanı ya da akciğer tedavisinde uzman bir hekim olabilir Bu muayenelerde yapılan fonksiyon testleri, akciğer fonksiyonunun ne derecede kısıtlanmış olduğu konusunda önemli ipuçları verir Test sonuçları temelinde, gebeliğin geri kalan süreci tedaviyi yürüten jinekologla birlikte planlanabilir
Gebede yüksek tansiyon var
Daha gebeliğin başında yüksek tansiyon saptanmışsa, gebeliğin daha sonraki akışı içinde son derece yüksek kan basıncı değerlerinin oluşması tehlikesi büyüktür Aşırı yüksek kan basıncı değerleri, hesaplanan doğum tarihinden hemen önce de ortaya çıkabilir; bu ise normal bir doğumda gebe için büyük bir tehlike demektir O yüzden, kan basıncının tüm gebelik süresince yakından kontrol edilmesi ve belgeye dökülmesi çok önemlidir Birçok durumda, yüksek tansiyonun ilaçla tedavisi yoluyla anne ve çocuk için tehlike azaltılabilir, dolayısıyla da artık normal doğum için hiçbir risk kalmaz Tansiyon tedavisi sırasında çocuğun ultrasonla muayene edilmesi çok önemlidir, böylelikle kan basıncı değerindeki iniş çıkışların çocuğun yetersiz beslenmesine yol açıp açmadığı, zamanında teşhis edilebilir
Tansiyonun ilaçla düşürülmesi
Jinekologlar, gebelik sırasında, ana karnındaki çocuğa zarar vermeden hangi tansiyon düşürücü ilaçları verebileceklerini bilirler Ne var ki problem ilaçlar değil, daha çok kan basıncının davranışıdır: Çok yüksek kan basıncı gebe için çok tehlikeli olabilir, hatta yaşamsal tehlike taşıyabilir Ama kan basıncının çok hızlı ve çok fazla düşürülmesi de bu kez plasentanın beslenmesini sekteye uğratıp dolaylı olarak çocuk için tehlike yaratabilir O nedenle, tansiyon düşürücü önlemlere çoğunlukla yavaş yavaş, yani çok dikkatli başlanır Böylece gebeye tedavinin başlangıcında tansiyon düşürücü ilaçlar küçük dozlarda verilir Doz yavaş yavaş artırılarak sonunda tedavi bakımından etkili doza ulaşılır Ancak kan basıncı birdenbire çok yüksek değerlere çıkmışsa, çoğu durumda hemen infüzyonla (damardan -ç n ) yüksek dozda ilaç vermek zorunlu olur Bu sırada, olası bir eksik beslenmeyi zamanında teşhis etmek için çocuğun kalp frekansını düzenli olarak gözlemek gerekir Aynı Şekilde annenin dolaşım parametreleri de yakından gözlenmelidir
Proteinüri ve ödemler
Çoğu kez, bu yüksek kan basıncı değerlerinin yanı sıra, böbreklerde üretilen idrarla protein atımı da olur (proteinüri) Jinekolog bunu, gebelik sırasındaki rutin muayenelerden biri olan basit bir idrar tahliliyle saptayabilir Bu sonuçlar da düzenli bir biçimde annelik pasaportuna işlenir Yüksek tansiyonlu kadınlar, değerleri normal olan gebelere kıyasla dokularda su toplanmasına (ödem) daha yatkındırlar
İlaçla tedavi genellikle yeterli olur, Epidural Sezeryan Doğum
Daha önce hiç tansiyon problemi yaşamamış kadınlarda gebelikte ortaya çıkan bu tansiyon yüksekliği gestoz ya da preeklampsi diye adlandırılır Çoğu durumda preeklampsi ilaçla tedaviye iyi cevap verir Ancak bazen, uygun ilaçların verilmesine rağmen, kan basıncının fazla yükselmesinden dolayı gebeliğin planlanan tarihten daha erken sonlandırılması gerekebilir Doktorlar önce, ilaçla kasılma yaratarak doğumu hızlandırmaya çalışırlar Ama bu sırada anne için tehlikenin çok büyük olduğu ortaya çıkarsa, sezaryen yapılmalıdır
Preeklampsi nedir
Preeklampsi, idrarla protein atımı (proteinüri) ve ödem oluşumuna (dokuda su toplanması) bağlı olarak tansiyon yükselmesiyle (hipertoni) kendini gösteren bir gebelik hastalığıdır Tansiyon yükselmesi tüm gebelerin yaklaşık yüzde onunda saptanabilir Uzunca bir süre 140/90 mmHg'nin üstünde seyreden kan basıncı değerleri problem olarak görülmelidir
Kan basıncında iki değer ayırt edilir: Sistolik (büyük) tansiyon ve diyastolik (küçük) tansiyon Büyük tansiyon, kanın karıncıktan dolaşıma pompalanması için kalbin uygulaması gereken basınçtır Küçük tansiyonsa, kalp kanla dolduğunda dolaşımdaki basınca denk gelir Dolaşım sistemindeki sürekli yüklenmenin bir ölçüsüdür Buna uygun olarak kan basıncı, örneğin "110'a 80" şeklinde iki sayıyla verilir ve 110/80 diye yazılır Geleneksel olarak kan basıncı milimetre cinsinden cıva sütunu yüksekliğiyle, mmHg diye belirtilir (Hg, cıvanın kimyasal simgesidir) Preeklampsinin değerlendirilmesinde kritik değer ikinci, yani diyastolik değerdir
Gebenin kan basıncının çok düşük olması
Gebelik sırasında kan basıncının her zamankinden daha düşük olması çok normaldir Bunun sorumlusu, hormonal değişiklikler gibi, insanın dolaşım sistemini hissedilir biçimde etkileyen bir dizi süreçtir Doğa bu karmaşık süreçlerle, çocuğun düşük tansiyonda da yeterince beslenmesini sağlamayı amaçlamıştır Bir kere daha vurgulayalım, gebelikte asıl tehlike çok yüksek tansiyondur Yüksek tansiyonda çoğunlukla hissedilebilir belirtiler olmaz Baş dönmesi, yorgunluk gibi şikâyetler daha çok düşük tansiyonda belirgindir İlgili kadınların bunları azaltmak istemesi anlaşılır bir şeydir Yine de düşük tansiyon hiçbir zaman sezaryen yapmak için neden oluşturmaz
Gebede genital yol hastalığı, Doğumda Sezeryan
Dölyatağındaki, serviks boynundaki hatalı oluşumlar ya da dölyatağındaki kas yumruları (miyomlar) mekanik nedenlerle normal doğumu engelleyebilir Ancak bu türden değişiklikler gebenin önbakımı sırasında elle ya da ultrasonla muayenede saptanabilecek değişikliklerdir Bunların normal doğum için gerçekten engel oluşturup oluşturmadığı çoğunlukla anlaşılamaz Buna karşın bu tür bulgular, doğum yardımcıları için, doğumun durması halinde, hızla ve doğru karar verebilmek açısından çok önemlidir
|