Konu
:
İçiden Geldiği Gibi
Yalnız Mesajı Göster
İçiden Geldiği Gibi
07-22-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
İçiden Geldiği Gibi
Dışarıda hava oldukça yağmurlu ve ben evde oldukça hasta bir halde yatmaktayım
Ve içimden geldiği gibi bir şeyler yazmak istedim
Elimde ıhlamur fincanımla birlikte oturdum bilgisayarın başına
Her hasta gibi bende az önce battaniyenin altında koltukta uzanmış bir haldeydim
Öylece elimde kumanda, kanalları gezerken bir kanalda ney çalındığını duyup kitlendim
Oldum olası severim ney sesini, bir burukluk vardır namesinde
O buruk ses insanın yüreğini de burkar sanki hep yapmak istediklerimizi ama bir türlü yapamadıklarımızı getirir aklımıza
Hep sözler veririz kendi kendimize bu günden sonra daha düzgün bir insan olucam diye
Akşam verdiğimiz sözleri sabaha unutuveririz
Yarına daha iyi daha merhametli daha sabırlı olmak için söz verip yatar sabaha hatırlamayız
Sabah olur koşturmaca başlar işe gitmek için erken kalkmak gerekmektedir
Otobüse yetişmek için kahvaltıya vakit ayrılmaz çünkü akşam ki dizi geç bitmiştir
Yani olması gerektiğinden daha geç kalkılmıştır
İşe gidilir, suratlar asıktır çay ve sigara içerek başlanır güne
Bu arada akşam verilen sözler gelmez daha akıllara
Biri olmadık bir anda olmadık bir şey söyler ve biz hemen sinirleniriz
Agresif hiddetli bir şekle bürünürüz karşımızdakini dinlemeden
Öğlen vakti gelir biz hala tek lokma yemeden çay sigara faslına devam etmişizdir
Yemek yedikten sonra biraz daha normal düşünmeye başlarız ve az önce kalbini kırdığımız arkadaş gelir aklımıza
“hiçte iyi etmedim yine dinlemeden tepki gösterdim” diye düşünürken aklımızın diğer tarafı “ama o da beni çok kızdırdı yani bağırmakta oldukça haklıyım”der
Bu hep böyledir aslında zihnimiz bize hep aynı oyunu oynar
Ve bizde her seferinde aynı oyuna düşeriz
Aslında oynan oyun hep aynı oyundur tüm zihinlerde ki oyunlar hep aynıdır ta en başından beri
Zihnimizin beyaz tarafı haksız olduğu noktalarda haksızlığını kabul eder
Bu haksızlıkları telafi etmek ister ancak siyah taraf bunu istemez
O taraf hep kendinden yanadır sürekli kendi haklılığını ispat etmek ister
Bunun içinde çeşit çeşit bahaneler uydurur ve nihayetinde kendi ürettiği bahanelere kendi inanır
İşte insanın mahvına sebep olan tek şey budur, uydurduğu bahanelere inanmak
Bu aynı şuna benzer; sağlığı yerinde olmasına rağmen sokaklarda dilencilik yapan kadınların haline
“Niye bunu yapıyorsun bak sağlığında yerinde çalışsana dediğinizde
”
“Param yok çocuklarımın karnı aç hem ben çalışmayı bilmem ki” diye bir cevap alısınız
Asıl olan onun çalışmayı bilip bilmemesi değil, çalışmak her halükarda öğrenilir
Ama bu insanlar bedel ödemeden para kazanmayı marifet sandıkları için bu yaptıklArına kendilerini inandırmışlardır
Aynı sigaranın zararlarını bile bile içmek gibi
Bizler yıllarca kendimize bahaneler bulduk sinirlenince içmem lazım, sevinince içmem lazım, bak üzüldüm yine içmeliyim
İşte tüm bunlar zihnimizin bir oyunuydu ve biz bu oyuna hep düştük maalesef
Oysaki sigara içmeyen insanlarda sinirlenip içmedikleri halde sakinleşebiliyorlar ya da sevindikleri zaman sigara içmek zorunda değiller yani
Yaratıcının bize vermiş olduğu can sağlığını yine Onun verdiği zihnimizle bozabiliyoruz
Keşke o akşamdan kendimize vermiş olduğumuz sözleri tutabilsek
Her yeni güne olumsuz bir davranışımızdan biraz daha uzaklaşmış olarak uyansak
Hayal mi?
“Yapabileceğine mi inanıyorsun haklısın, yapamayacağına mı inanıyorsun haklısın”
Sevgiler
Melike Katmer
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul