Prof. Dr. Sinsi
|
Hayırlısıysa Ol'sun
OL kelimesi, hemen hemen tüm kutsal kitaplarda vurgulanmış, tüm ilahi yolda yürüyenler tarafından söylenmiş bir kelimedir
Fakat bu OL kelimesi, sadece kelime olarak değil, bir enerji olarak da düşünülmelidir
OL kelimesini söylemek düşünmek degil, yaşamak, hissetmek, hücrelerimize ve DNA’mıza zerk etmek ve o enerjiyi hi  ssetmek gerekir Biz kendi öz varlığımızdaki sonsuz potansiyele sahip bilgimizi unuttuk ve bedenli haldeyken hatırlıyoruz yani OL'uyoruz
Her ne olursan ol,
Ya olduğun gibi görün,
Ya göründügün gibi ol /Mevlânâ Celaleddin Rumî
Tanrı, "Işık ol" dedi ve ışık oldu (eski ahit)
Onu(Ademi), topraktan yarattı, sonra ona "ol" dedi, o da "oldu"
[ALİ İMRAN(3)/59]
Ne olursan ol, yine gel
Mevlana
Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil 
Şems-i Tebrizi 40 Kuralı
Hiç ol ki; Güneşler Güneşi Olasın
OL kelimesi ile bize ne anlatılmak isteniyor?
OL’malısın yok, OL’acaksın yok, yap demiyor, böyle doğdun böyle devam et demiyor, OL diyor Yani sonradan bir hatırlatma gibi
OL kelimesi bize uyanışı mı anlatmak istiyor?
Güneş OL demek, senin içinde o cevher zaten var, ama hatırlamıyorsun, unutmuşsun OL kelimesi bize birşeyler hatırlatıyor Yani özümüzde var olan tüm bilgilerin saklı olduğunu, bu dünyaya doğarken bu bilgileri unuttugumuzu, ve OL kelimesiyle var olan o enerjiyi aktif hale getirme oldugunu hatırlatıyor
Shakespeare, "Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu" derken sanki bize bu mesajı vermiş Tüm meselenin özü burada gizli, OL kelimesinde Var olmanın yanısıra, hatırlamayı da anlatmış Yani ya var, ya yok anlamında Hatırlarsan var, OL, hatırlamazsan yok yani OLmamak 
Türkçe tam karşılık olarak Ol: Varlik kazanmak, meydana gelmek, vuku bulmak * Gerçekleşmek veya yapilmak * Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak * Bir şeyi elde etmek, edinmek * Bir durumdan başka bir duruma geçmek * Herhangi bir durumda bulunmak * Uygun düşmek, yerinde görülmek * Yetişmek, olgunlaşmak * Hazirlanmak, hazir duruma gelmek * Bulunmak *
Olmak var, hatırlamak, yani bir geçiş, uykudan uyanma gibi
OL da emir yok, emretme yok, yaptırım yok, despotluk yok, empoze yok Sadece OL diyerek size kim oldugunuzu hatırlatma var Yani ol derken dönüş ama, sen zaten o'sun anlamında
Uyan, farkına var, farkındalığını aç, üst benliğin ile iletişimini kur anlamında
Kendin OL ya da sen, SEN OL…
Yürekten istenen bir OL, gerçekleşmesini can-ı gönülden istemek, tüm bedenimizle tüm benligimizle ve tüm duygularımızla 
Yaşamda OLmayı seçiyorum
Kadın/Erkek kimligimde OLmayı seçiyorum
Yaşam bana seçenekler sunuyor OLmayı seçiyorum
OL'dugum gibiyim
OL'mak istedigimim
OL'mayı seçtigim gibiyim
Olumlamalar yaparken unutmamamız gereken bazı noktalar var
İmgelerimize, imajinasyonlarımıza, gerçekleşmesini istediğimiz Olumlamalarımıza, duygu yüklemediğimiz sürece pek bir işe yaramayacaklardır
Duygu  Çünkü siz bunu gerçekten çok istediğinizi, ihtiyacınız oldugunu, hayat planında yer aldığını hissettiğinizi ve bunun sonuçlarına katlanacağınızı, eger bedeli varsa bunu da kabul ettiginizi, topyekün bir şekilde bir duygu haline getirerek, çalışmayı güçlendirmeniz gerekmektedir
Duygu tesirleri, duygu parçacıkları (canlı kuantum duygu ve düşünce partükülleri) yapılan çalışmaya hayat verir Can verir Siz bedeninizdeki tüm hücrelerle, ruhunuzda canlandırdığınız imgeleme ya da olumlamalara duygu tesirleri yüklediğinizde, onlara hayat verirsiniz ve gerçekleşmesini saglayabilirsiniz
Bu duygu tesirlerini oluşturmamızda ise, sessizlik, düşüncelerin kontrolü, nefes kontrolü iyi yapılmalıdır
Nefesin izlenmesi duygu tesirlerini yaratmamızda bize yardımcı olacaktır
Zihnimizdeki başıboş dolaşan tüm düşünceler, nefes alış verişlerimizi izlerken bize izin vereceklerdir Böylece duygu tesirlerini yaratmamız ve olumlamalarımıza konsantre olmamız daha verimli olacaktır
Can katılmamış, duygu yüklenmemiş, gelişigüzel tekrarlanan olumlamalar, imgeler, imajinasyonların gerçekleşmesini beklememiz boş zaman kaybı olacaktır
Realite (gerçeklik)
Duygu yüklü tesirler diyoruz, çünkü, insanın yaşadığı durum, içinde bulundugu düşünce sistemi onun realitesidir, gerçekliğidir
Herkes kendi gerçekligini yaşar Dünya da kendi gerçekliğinde, realitesindedir
Eger biz, bir durumdan başka bir duruma geçmek istiyorsak, önce realitemizin yani kendi gerçekligimizin farkına varmalıyız
Farkına vardıktan sonra, gerçekten ne istedigimizi, bu isteğimizin bize ne gibi faydası olacağını tespit edip, bu yönde istekler üretmeliyiz
Bu yönde olmayan istekler, boş, egosal ve bencilce istekler olacaktır
Maddi durumunuz iyi değildir fakat siz bir araba sahibi olmak istiyorsunuz Peki ne yapmalı Tüm gün oturup zihninizde araba resmi mi çizmek gerekiyor Hayır, önce o arabaya sahip olabilmek için imkanlar geliştirmek gerek Yani EYLEM Eylem, faaliyet, kaynak araştırmaları, iş geliştirmeleri vs
Evren bize, hayattaki beklentilerimizi, altın bir tabakta sunamaz
Biz gerçekten bunu istemeliyiz, bu duyguyu düşüncelerimize yüklemeliyiz ki gerçekleşebilme yolunu bulabilsinler
İçinde bulundugumuz gerçekligi (realiteyi) ancak, onu gözlemleyerek, farkına vararak aşabiliriz Eger memnun değilsek tabi Tespitten sonra memnuniyetsizlik başlar ve olmak istedigimiz durumu, sanki olmuş gibi hissetmek, tahayyül etmek, imajine etmek, duygu yüklü olumlamalar ile EVREN'e gönderilen mesajlar EYLEM ve ÇABA ile bunu desteklemek gerekir Çünkü dünya üzerinde bir takım unsurlar bir araya gelmeden, başka bir oluşum meydana gelmez Tek başına oluşmaz
İstek, düşünce, duygu yüklü tesirler, olumlama, imajinasyon, çaba göstermek, şuurlu sabır, zaman gibi unsurlarrın bir arada olması ancak bizi hedefe götürür Aşama aşama ve tedricen (yavaşça) sabırla olgunlaşmalı ve oluşmalıdır
“Bu kadar olumlama yapıyorum, ama ben aynı benim”, “Hayat bana seçenekler sunuyor diyorum ama hiçbirşey değişmiyor, herşey aynı” diyorsak, demek birşeylerin değişmesi ve OL'ması için zamana ihtiyaç var Şuurlu sabretmek budur Gerçekten layık olabilmek budur Yeni gerçekleşecek olan realiteye uygun olup olmama durumu söz konusudur Herşeyin bir zamanı vardır Olgunlaşma ve gerçekleşme zamanı Bunu göz önüne almak çok önemli
Bu yüzden eskiler derler ya, Hayırlısı ise OL'sun diye   
|