Prof. Dr. Sinsi
|
Yoga Din Değildir
Yoga Din Değildir
Yoga eylem sanatıdır
Mahabharata
Yoga, insanı bilinç ve ruh konularında geliştirdiğine rağmen, teoloji ve
ritüellere dayanan bir din değildir Orijinal Yoga sisteminde hiyerarşı ve
her hangi bir lidere veya tanrıya tapınma yoktur Yoga spiritüel ilimdir Bu
ilmi öğrenerek birey bütün dinlerin temelini anlamaktadır Yoga, hiç bir
sınıf, inanç, renk, ırk, cinsiyet ve yaş ayırımı olmayan, tüm insanlığa açık
olan kültürel ve spiritüel bilgi dalıdır Yoga çalışmalarına başlamak için
belki de gereken tek bir nitelik insan bilincinin gizli potansiyellerinin
varlığını kabul etmek ve Yoga tekniklerini uygulayarak bilincin zirvesine
ulaşmak isteğidir
Yoga sistemini dinlerden farklı yapan unsur bedene, zihne ve duygulara bakış
açısıdır Dinler bedeni, zihni ve duyguları aydınlanma yolunda bir engel ve
günah aracı gibi görmektedir Oysa Orijinal Yoga sistemi bedenin, zihnin ve
duyguların evrensel gerçeğin bir parçası olduğunu ve insanoğlunun gelişmesi,
aydınlanması ve yükselmesi için nasıl kullanmasını oğretmektedir Yoga
teknikleri sayesinde beden, zihin ve duygular temizlenince ve pozitif
enerjiyle dolunca doğal olarak bütün olumsuz isteklerden, düşüncelerden ve
eylemlerden kurtulmaktadır İnsan özgür iradesini olumlu yönde kullanarak
özgüvenini geliştirmekte, kaderine sahip çıkmakta ve kaderin köleliğinden
kurtularak özgürlüğe kavuşmaktadır Birey başkalarından merhemet beklemeden
pozitifleşme ve bütünleşme yolunda kendi kaderini kendi çizmektedir
Her şeyden önce – Yoga bir din değildir Yoga evrensel gelişim sistemidir
Bu sistem evrenin başlanğıcında zeki canlı varliklara verilmiştir ve
sonradan bütün gezegen sistemlerine yayılmıştır Zeki canlı varlıklar dünya
gezegenine geldikte Yoga bilimini kendileriyle getirmişler Zaman içinde
Yoga sistemi bütün dünya gezegeninde uygulanmış Buna binlerce kanıt
bulunmaktadır Onlardan bazılarını burada veriyoruz
Yoga teknikleri eski Babil, Çin, Mısır, Roma, Sufism, İskandinav, Hinduism
ve Amerikan Kızılderilileri gibi bir çok kadim kültürlerde bulunmaktadır
Novreç’de, İrlanda’da, Kolombiya’da, Meksika’da, Viking ve Kelt
kültürlerinde Yoga duruşlarının resimleri ve heykelleri bulunmaktadır Kuzey
Amerika Kızılderililerin kültüründe Yoga pozisyonları ve meditasyon
teknikleri kullanılmaktaydı Roma imparatoru Markus Aurelius meditasyon
konusunda bir kitap yazmıştır Pisagor’un okulunda diğer konular arasında
meditasyon da öğretilirdi Güney Afrika kabilelerinin meditasyon
tekniklerinin kullanıldığı saplanmıştır Katolik ve Yunan Ortodoks
kiliselerinin manastırlarında meditasyon çalışmalarını görmek mümkündür
Yoga sisteminin 7 Dhyana basamağında yapılan meditasyon yöntemlerinden biri
de Mantra Meditasyonudur Mantra bir hece, bir ses titreşimidir ki
meditasyon sırasında birey bu ses titreşimine odaklanmaktadır Yoga
sisteminin en önemli mantra’sı AUM Mantra’sıdır AUM’a benzer ses
titreşimini, Mısırlıların EMON, Israillerin AMEN ve Arapların AMIN
sözcüklerinde görürüz AUM sözcügü meditasyon sırasında devamlı
tekrarlandıkça OM gibi seslenir Hinduizmde Om sözcügü en temel ses
sembolüdür
Güney Amerika’da ve Mısır’da Om gibi ses veren flütler bulunmaktadır Norveç
dilinde OM sözcüğü ‘yoğunlaşmış ses’ anlamına gelmektedir Sanskirtçe OM ses
demektir İskandinav dillerinde OMR sözcüğü de ses anlamına gelir İzlanda
Edda elyazmasına göre, Viking’lerin tanrısı Odin’nin bir başka adı da
Ome’dir
Mantra meditasyonunda kullanılan başka Bija Mantra’lar da vardır
İskandinavya’da Bija Mantra’lara benzer güç sözcükleri bulunmaktadır
Örneğin İskandinav halk şarkılarında Mantra’lara benzer şekilde kullanılan
ses titreşimleri görüyoruz Bu sözcükler kadim Germen harfleriyle
yazılmaktadır Fin halk şiirlerinde de Mantra’lara benzer Kalevala güç
sözcükleri evrenin başlangıcında var olan sözcüklerdir Orijinal Yoga
sisteminde uygulanan Çakra teknikleri dünyadaki eski kültürlerde de
bulunmaktadır Örneğin Mısır’ın dervişleri, İsrail’in Kabalacıları, Grönland
ve Kanada’nın İnuit’leri, Avrupa’nın simyacıları ve Kuzey Amerika’nın Hopi
Kızılderilileri bu Çakra bilgilerine sahiptiler
Bunun dışında, bütün dünya dinlerinde Yoga tekniklerinin kullanıldığını
görmek mümkün olur Buna göre de bazı kişiler Yoga’nın bir din olduğunu
söyler Ama gerçek şudur ki Yoga’nın hiçbir dinle ilgisi yoktur Tam tersi
dinler Yoga tekniklerinden faydalanmaktadır Yoga sisteminde ne inanca
dayanan dogmalar, ne de bir tanrıya yönelik tapınma, ayin ve ritüeller
bulunmaktadır Yoga teknikleri mantık ve derin felsefi bilime dayanmaktadır
Yoga kör ve batil ınanç yolu değildir Yoga araştırmacıların yoludur
Araştırmacı hiç bir zaman kör ve fanatik taraftar olmaz Araştırmacı
incelemekte, çözümlemekte, uygulamakta ve öğrendiklerinin ayrımına
varmaktadır Böylece Yoga yolunda araştırmacı kendi tecrübelerine dayanarak
varoluşun köküne varmaktadır
Çağdaş uygarlığın doğal hayata aykırı, anormal yaşam koşullarına direncini
ve dayanıklığını artırmak için bir çok devlet adamı Yoga uygulamaktadır
Bunlardan Ben Gourion, Eizenhower, Gandi ve Nehru’nun Yoga uygulaması her
kes tarafından bilinmektedir 1963 yılında Nehru’ya Yoga dersleri veren
üstad Drivendra Brahmaçari rus kozmonotlarına Yoga oğretmek için rus
hükümeti tarafından Moskova’ya davet edilmişti Düdyaca ünlü psikologlardan
Dr Francia Volgyosi, Dr Alexis Carel, psikoanalizci Carl Jung Yoga
tekniklerini çalışmalarında kullanmışlardır Ünlü türk kalp cerrahı Dr
Mehmet Öz düzenli bir şekilde Yoga uygulamaktadır 1971’de, ünlü sanatçı ve
koreograf Maurice Bejart bale okullarında öğrencilerine Yoga dersleri
verdirmiştir Madonna, Henri Salvador, Sting, Yehudi Menuhin, Pascal Petit,
Rosanna Arquette, Del Pueyo, Olivia de Havilland, Jack Kerouac, Leonard
Cohen gibi uluslararası sanatçılar hayatlarının bir çok yönlerini Yoga
uygulayarak geliştirmişler Sporun değişik dallarında, pek çok profesyonel
sporçu Yoga tekniklerinden faydalanıp başarısını arttırmıştır 1965 yılında
Fransa bisiklet turunu kazanan bisikletçi şampiyon Henry Anglade, başarısını
Yoga çalışmalarına borçlu olduğunu açıklamıştı 1967 yılında Yoga uygulayan
Fransız kayak ekibi Portillo’da dünya kayak şampiyonu olmuştu Ekip,
başarıya Yoga çalışmalarının verdiği direnç sayesinde ulaştığını
açıklamıştı Ünlü atlet Riçard Fosburry de Yoga sayesinde başarıya ulaşan
profesyonel sporçulardan biridir Tüm bu tanınmış kişilerden başka,
milyonlarca insan Yoga çalışmalarının verdiği sağlık, direnç ve dayanıklık
sayesinde çağdaş yaşamın zorluklarını kolaylıkla atlata bilmektedirler
Son yıllarda yükselen Yoga çalışmalarına artan ilginin beş ana sebebi ortaya çıktı Günümüzdeki bilimsel araştırmalara göre Yoga çalışmalarına
artan ilginin beş ana sebebi şunlardır:
1 Yoga strese iyi geliyor, çünkü Yoga, dinlenmenin öteki adı Yoga,
dinlendiriyor ve aynı zamanda size ruhunuzu hissettiriyor Vücudunuzu forma
soktuğu kadar zihinsel yorgunluğunuzu alıyor 7000 kişi üzerinde yapılan bir
araştırma gösteriyor ki, Yoga yapanlar yapmayanlara göre, gündelik
hayatlarında çok daha az stress hissediyor Yoga yapanlar, özellikle karın
ağrısı ve başağrısı çekmiyor
2 Yoga kan basıncını düzenliyor Yoga yapan kişilerde kalp krizi riski
azalıyor Yoga yapanlar dolaşım hastalıklarına da yapmayanlara göre daha az
yakalanıyor Çünkü Yoga sırasında vücut, kendine yararlı salgılar üretiyor
Aynı salgılara jimnastik ya da step yapanlarda da rastlanıyor; ancak bu
salgıların devamlılığı jimnastik ve step yapanlarda aktivite sonrası
görülmüyor Yoga yapanlarda salgı Yoga çalışması bittikten sonra da
yararlılığını sürdürüyor
3 Yoga bağışıklık sistemine çok faydalıdır ve bedenin bağışıklık sistemini
güçlendiriyor Bağışıklık sistemini düzenleyen interleukin maddesinin Yoga
yapanlarda çok görüldüğü gözleniyor Böylelikle nezleden, gribe, hepatit B
ve C’lerden diğer mikrobik hastalıklara karşı vücudun direncini
güçlendiriyor Uzmanlara göre bunun nedeni, Yoga çalışmasının vücudu
rahatlatması Bu rahatlık sonucu, vücudun hastalıklara karşı direnci
artıyor Dolayısıyla anlaşılıyor ki, bağışıklık sisteminin gün boyu içilen
vitaminlerle korunduğu kadar gün boyu ve hatta hayat boyu yapılan Yoga
çalışmalarıyla da çok ilgisi var
4 Yoga davranışınıza yansıyor Düzenli Yoga uygulayan kızların yüzde 100’ü
depresyona girmiyor Depresyon onların kapısını çalmıyor
5 Yoga evliliğe de iyi geliyor Yoga uygulayan çiftlerin daha az boşandıkları ve evlilik hayatlarından daha büyük zevk aldıkları öne
sürülüyor
Yoga sistemi zihinsel huzur ve konsantrasyon ortamı yaratmaktadır Bu,
düşünce ve eylem birliğine götürmekte, zihni arındırmakta, farkındalığı
geliştirmekte, içsel savaşı durdurmakta ve içsel barışı sağlamaktadır
Orijinal Yoga teknikleri olumsuz alışkanlıkları gidermekte, fiziksel ve
zihinsel sağlığı geliştirmekte, beden ile zihin üzerinde kontrolü
artırmakta, beslenme alışkanlıklarını düzene sokmakta, algılama güçünü
geliştirmekte ve bilinci yükseltmektedir
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Yoga sistemindeki olumsuzluklardan sakınma
kurallarını ve olumlu olanı yaşama geçirme becerisini öğrenen bireyler
sağlıklı sosyal ilişkileri başarıyorlar Sağlığınız, rehafınız, özgür,
huzurlu ve mutlu hayata dair karar sizin elinizdedir Yoga tekniklerini
düzenli olarak değişmez kararlılıkla uygulayın ve kesinlikle başarıya
ulaşacaksınız
Yoga bilgileri orijinal Yoga sisteminden oğrenilmelidir Bu halde birey Yoga
sisteminin sağladığı tüm yararlara ulaşabilir Yani mikemmel bedensel,
zihinsel ve ruhsal uyum ve sağlık geliştirebilir Günümüzde yaygın olan
“yoga” türleri orijinal Yoga sisteminden lardır ve orijinal Yoga
sisteminin sağladığı yararlara sahip değildir Sözde “yoga” türlerinde bir
çeşit çalışmalar kısıtlı ve çoğunlukla yanlış bir şekilde uygulanmaktadır
Çünkü gerçek Yoga tekniklerine bir sürü uydurma yöntemler eklenmektedir Bu
da tekniklerin yararını azaltmakta ve hatta zarar vermektedir
Yoga evrensel gelişim sistemidir ve insanoğlunun her bakımdan gelişmesi için
verilmiştir Yoga sisteminde verilen teknikleri doğru ve orijinal şekilde
uygulandığında insan organizmasının tüm sistemleri mükemmel şekilde
gelişmektedir Buna rağmen bazı kişiler kafalarından bir şeyler uydurarak
yeni “yoga” yöntemi geliştirdiklerini iddia ederler Bu tür iddialar
anlamsızdır ve bilgi yetersizliğinden kaynaklanmaktadır Sözde “yoga”
türleri ve kendi “yoga” yöntemini geliştirdiğini iddia eden kişiler ciddiye
alınmamalıdır
Son zamanlarda piyasada bir sürü sözde “yoga” türleri bulunsa bile,
temelinde Yoga tümlev insanın bütün enerjilerini ve yeteneklerini başarılı
kullanması için bilimsel ve sistemli bir bilgi dalıdır Yoga sistemi
sayesinde insanoğlu Evrensel Gerçekle yüce ekstatik bütünleşmeye
varmaktadır
Yoga Vidya, yani ‘Yoga İlmi’ kodlanmış bir sistemdir Yalnız bu kodu bilen
gerçek Yoga Üstadı sistemin tekniklerini tam şekilde açıklayıp özel
yararlarını sağlayabilir Senelerce Yoga tekniklerini amatör eğitmenlerden
ve günümüzdeki sözde “yoga” kitaplardan öğrenerek verilen bilgilerin sınırlı
ve yetersiz olduğunun her zaman farkındaydım Yalnız Himalayalar’da
ulaştığım gerçek Yoga Üstatlarından Yoga sisteminin kodlarını öğrendikten
sonra teknikleri tam şekilde icra edebildim O zaman amatör eğitmenlerden ve
günümüzdeki sözde “yoga” kitaplardan öğrendiklerim bana o kadar cılız ve
komik geldiki onlara uzun uzun içten gülüyordum
Orijinal Yoga sistemi insanoğlunu tüm yönlerde geliştirmek için sekiz
aşamadan ibarettir Orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağı şunlardır: 1 Yama – Negatiflerden arınma 2 Niyama – Pozitifleri güçlendirme 3 Asana – Vücut çalıştırma teknikleri 4 Pranayama – Nefes ve biyoenerji teknikleri 5 Pratyahara – Astral, Çakra ve Kundalini teknikleri 6 Dharana – Konsantrasyon teknikleri 7 Dhyana – Meditasyon teknikleri 8 Samadhi – Süperkonsantrasyon teknikleri
Bu sekiz basamakta yüz binlerce değişik teknikler vardır Orijinal Yoga
sisteminin sekiz basamağı insan hayatının bütün yönlerini kapsamakta,
etkilemekte, canlandırmakta, dengelemekte ve geliştirmektedir Böylece: 1 Yama, negatiflerden arınma insan hayatının evrensel eylem yönünü
geliştirmektedir;
2 Niyama, pozitifleri guclendirme insan hayatının kişisel eylem yönünü
geliştirmektedir;
3 Asana, vücut çalısmaları insan hayatının fiziksel ve bedensel yönünü
geliştirmektedir;
4 Pranayama, nefes ve biyoenerji teknikleri insan hayatının biyoenerji
yönünü geliştirmektedir;
5 Pratyahara, astral teknikler insan hayatının duygusal ve ince enerjetik
yönünü geliştirmektedir;
6 Dharana, konsantrasyon teknikleri insan hayatının beyinsel, sinirsel ve
zihinsel yönünü geliştirmektedir;
7 Dhyana, meditasyon teknikleri insan hayatının zekasal yönünü
geliştirmektedir;
8 Samadhi, bütünleşme teknikleri insan hayatının egosal, ruhsal ve
spiritüel yönünü geliştirmektedir
Böylelikle orijinal Yoga kapsamlı ve çok yönlü bilgi ve eylem sistemidir
Orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağı birbiriyle sıkı bağlantıdadır ama
anlaşılması kolay olsun diye her basamak ayrı bir komponent gibi ele
alınmaktadır Ağacın kökü, gövdesi, dalları, yaprakları, kabuğu, besisuyu,
çiçekleri ve meyveleri vardır Bu komponentlerden her birisi farklı bir
özdeşliğe sahiptir ama her komponent kendi kendine ağac olamaz Aynı şey
orijinal Yoga sistemi için de geçerlidir Her basamak belli özelliklere
sahibdir ama basamak kendi kendine veya basamaktan alınmış teknikler Yoga
adlanamaz ve orijinal Yoga sisteminin özelliklerine sahib değildir Orijinal
Yoga sistemi bir ağaca benzetilebilir Bütün parçalar bir araya gelinçe ağaç
oluşturduğu gibi, sekiz basamak bir araya geldikte orijinal Yoga sistemi
oluşmaktadır Çalışmanın Yoga adlandırılması için sekiz basamak bir arada
olmalıdır Yama basamağının evrensel prensipleri Yoga sisteminin kökünü ve
Niyama basamağının kişisel prensipleri gövdesini oluşturmaktadır Asana
basamağındaki duruşlar farklı yönlere yayılmış dallara benzemektedir Tüm
bedeni enerjiyle havalandıran Pranayama, tüm ağacı havalandıran yapraklara
benzemektedir Kabuk ağacı çürümekten koruduğu gibi Pratyahara duyguların
enerjisinin dışarı akmasını engellemektedir Dharana, ağacın besisuyu gibi
zihni ve zekayı sağlam tutmaktadır Dhyana, ağacın çiçeği gibi olgunlaşarak
Samadhi meyvesine dönüşmektedir Ağacın en yüksek gelişmesi meyve olduğu
gibi Atma Darşana olarak adlandırılan ‘gerçek özün algılanması’ Yoga
uygulamasının zirvesidir
Orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağı sayesinde birey kendi özünü
algılamaktadır Adım adım birey bilinen bedenden bilinmeyen ruha
ilerlemektedir Birey, doku-kas-kemik olan bedenden Manas olarak
adlandırılan ‘zihne’, zihinden Buddhi olarak adlandırılan ‘zekaya’ doğru
ilerleyerek Samkalpa olarak adlandırılan ‘iradeye’, Viveka-khyati veya
Pragya olarak adlandırılan ‘farkındalık şuuruna’, Sad-asad-viveka olarak
adlandırılan ‘bilince’ ve sonunda Atma olarak adlandırılan ‘öze’ veya ‘ruha’
varmaktadır
Zamanla farklı kişiler orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağındaki
tekniklerden yararlanmış ve bu tekniklerin bir kısmını alıp onlara farklı
isimler takmış Mesela “hatha yoga”, “jnana yoga”, “ananda yoga”, “raja
yoga”, “sahaja yoga”, “kaivalya yoga”, “kundalini yoga” vb Böylece,
Yoga’nın sözde farklı türleri veya çeşitleri meydana gelmiş, oysa bunların
hepsi orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağından lardır Yoga’nın
herhangi sözde türünü incelersiniz göreceksiniz ki orada yapılan çalışmalar
bu sekiz basamağın herhangi birinden lardır
Elbette zamanla bazı kişiler kafalarından bir şeyler uydurarak bunları da
Yoga olarak adlandırmışlardır ama bu uydurmaları orijinal Yoga sisteminin
sekiz basamağında bulamazsınız Bu uydurmaların Yoga sistemiyle hiçbir
ilgisi yoktur Hem Veda edebiyatı hem de Yoga üstadları defalarca
uyarıyorlar ki Yoga yaparken insan kafasından hiçbir şey uydurmamalı, bunun
yalnız zararı var Yoga orijinal şekilde yapılmalıdır ve “Yoga’yı
geliştirmek” gibi ifade tamamen anlamsızdır Orijinal Yoga sistemi
kendiliğinden mükemmeldir ve gelişmeye ihtiyacı yoktur Yoga yapanın
gelişmeye ihtiyacı vardır, Yoga’nın gelişmeye ihtiyacı yoktur Hem de
gelişmemiş biri nasıl mükemmel bir şeyi geliştirebilir ki? Zaten bu yüzden
Yoga milyonlarca yıldır insanoğlunun ilgisini çekmektedir Uydurma
yöntemlerin hiçbir yararı yok!!!
Bazı kişiler insanlara Kundalini’nin (vücuttaki evrim enerjisi) derhal
hareketlendirilmesini ve Cakra’ların (vücuttaki enerji merkezleri) derhal
açılmasını vad eder Bu tür vadlar gerçek değildir Kundalini’ni ve
Cakra’lar insanın yalnız kendi çabalarıyla, doğru teknikler uygulayarak ve
gerçek Yoga üstadının yardımlarıyla aktifleştirilebilir Zaten Çakra’lar
hiçbir zaman tamamen kapalı olmaz Çakra’ların kapalı olması ölüm demektir
Çakra’ların aktivitesi çok düşük olabilir ve onları canlandırmak, dengelemek
ve uyuma sokmak gerekir Eğer biri size, “Çakra’larınız kapalıdır” derse,
bilin ki bu kişi Çakra’lardan hiçbir şey anlamıyor!!! Çakra ve Kundalini
teknikleri orijinal Yoga sisteminin beşinci, Pratyahara basamağında
uygulanmaktadır Bu teknikler yalnız ve yalnız önceki dört basamaktaki
teknikler uygulandıktan sonra uygulanabilir Aksi halde buna yönelik çabalar
sinir sistemini tamamen çökertir
Bunun dışında bir çok dinci kuruluşlar var ki Yoga ve Meditasyonu bir yem
gibi kullanarak insanları açdığı sözde “yoga” veya “meditasyon” derneklerine
çeker ve onların beynini yıkayarak onları dogmatik dinsel aktivitelere
sürükler Bu derneklerin kurucuları kendilerini tanrı veya peygamber
adlandırarak kendilerine tapınma bekler Herkes bu tür sözde “yoga” veya
“meditasyon” derneklerine dikkat etmeli ve onların ağına düşmemelidir
Günümüzden tahminen 1500 yıl önce şivaizm dininin mensupları “hatha yoga”
adlı bir sözde “yoga” türü ortaya çıkarmışlar Bu sözde “yoga” türü en çok
bilinen Hatha Yoga Pradipika kitabında açıklanmaktadır Bu sözde “yoga”
kitabı tanrı Şiva’ya dualarla başlamaktadır Hatha Yoga Pradipika kitabının
yazarı Svatmarama şivaizm dininin nath tarikatına aid olduğu için tanrı
Şiva’ya Adinath (Baş Efendi) ismiyle hitap etmektedir
Yoga sisteminin 1 Yama ve 2 Niyama basamaklarını ihmal ederek ve geri
kalan altı basamaktan temel teknikleri alıp basitleştirerek “hatha yoga”
adlandırılan bir sözde “yoga” türü üretilmiştir Böylece şivaism dinini
“yoga” kılıfına bürüyerek ve çekici kılmak için önemli Yoga prensiplerini
ihmal ederek “hatha yoga” ileri sürülmüştür Bu olay o zamanın şivaizm ve
buddizm dinleri arasındaki rakabeti de yansıtmaktadır Buddizm dini Yoga
sisteminin Yama ve Niyama prensiplerini alarak onların fanatikçe icra
edilmesini telep etmekteydi Buna karşıt şivaism bu prensipleri ihmal ederek
daha fazla taraftar toplamağa çaba göstermekteydi Bu şartlarda “hatha yoga”
meydana gelmiştir
Orijinal Yoga sisteminin Asana basamağında bulunan duruşların bir kısmı
Hatha Yoga Pradipika kitabında açıklanmaktadır Sanskritce Hatha kelimesi
‘güç’ veya ‘çaba’ demektir Böylece “hatha yoga” ‘çaba yogası’ anlamına
gelmektedir Zaten Yoga yaparken her zaman çaba gerekiyor Çaba harcamadan
insan hatta tuvaletini bile yapamaz Yoga sözcüğünün önünde bir ‘caba’
kelimesi koyarak bunun farklı bir Yoga türü olduğu iddiaları gerçekten
komiktir Bu sözde “yoga” türünde orijinal Yoga duruşları basitleştirilmiş
bir şekilde yapılmaktadır Doğaldır ki duruşların basitleştirilmiş
uygulanması bu tekniklerin etkisini de azaltmaktadır
Bazı kişiler Hatha sözcüğüne başka bir spekületif anlam vermektedir Bu
kişiler Hatha sözcüğünü Ha ve Tha hecelerine bölmekte ve Ha hecesinin
‘güneş’, Tha hecesinin ise ‘ay’ anlamına gelmesini iddia etmektedirler
Sonra da bunları Pingala Nadi ve Ida Nadi enerji kanallarıyla
ilişkilendirirler Bazı kişiler ise Ha ve Tha hecelerinin bedendeki pozitif
ve negatif enerjinin akımını temsil etdiğini söylerler Sanki bedende bir
negatif enerji akımı varmış gibi spekülasyonlar yürütürler Böyle kuramlar
yürüterek bu kişiler sadece masum insanların kafalarını karıştırıyorlar
Gerçekten Pingala Nadi kanalından sıcaklık veya güneş enerjisi, Ida Nadi
kanalından ise suğukluk veya ay enerjisi akmaktadır ve orijinal Yoga
sisteminde belli teknikler sayesinde bu iki enerji akımı mükemmel dengeye
getirilmektedir Bu çalışmaları “güneş-ay yogası” anlandırmanın ne yararı
var ki?
“Yararı” şu ki, bu kişiler kendilerinin farklı bir şey yaptıklarını
göstermek ister Sanki onların yaptıkları özel bir şeydir, kendi buluşudur
veya kendilerinin geliştirdiği bir yöntemdir Bu kişiler der ki, Yoga’da her
ne yaparsan yap her şey doğrudur Sanki Yoga kelimesi her tür uydurmalara
izin veren bir belgedir Oysa orijinal Yoga kitaplarında, “Yoga orijinal
şekilde, olduğu gibi yapılmalıdır ve kafadan hiç bir şey uydurulmamalıdır
Uydurmaların yalnız ve yalnız zararı vardır”, söylenir
Son elli senede bazı kişiler “çağdaş yoga” adı altında yeni “yoga” türleri
uydurmaktadır Bu kişiler daha ileri giderek Yoga’ya Sanskrit isimleri değil
Latin isimleri takmağa başlamışlar Mesala “integral yoga”, “power yoga”,
“soft yoga” vb Sozde “integral yoga” yaptıranlar der ki, “integral yoga”
bütün yoga türlerinden alınmış en iyi teknikler koleksiyonudur Sözde “power
yoga” yaptıranlar ise sadece vücudu zorlayarak insanları uydurma
çalışmalarla yoruyor ve sakatlıyor
Ayrıca, “hatha yogada” uygulanan duruşları jimnastik şeklinde yaparak “yoga
fit”, “yoga bat” vb adlı sözde yoga türleri ortaya çıkmıştır “Yoga fıt”
çalışmalarında Yoga duruşları aerobik veya jimnastik şekilde
yaptırılmaktadır Bu çalışma “çağdaş yoga” adı altında insanlara
sunulmaktadır Oysa sadece jimnastik türüdür ve orijinal Yoga sisteminin
etkilerine sahip değildir Jimnastik hocaları iki “yoga-fit” dersi aldıktan
sonra kendilerini yoga hocası sanarak “yoga-fit” dersleri vermektedirler,
oysa Yoga hocası olmak için birey en az beş sene gerçek Yoga üstadından Yoga
dersleri alarak original Yoga sisteminin sekiz basamağında ilerlemelidir
Böylece insanlar amatör kişiler tarafından kandırılarak Yoga yaptıklarını
sanmaktadır
Aslında “power yoga” ve “yoga fit” jimnastik türü adlandırılsa bu daha doğru
olur Bir çok çalışmalarda Yoga teknikleri kullanmaktadır ama her çalışmanı
Yoga olarak adlandırmak yanlışdır Yine de eger insan Yoga tekniklerini
kullanıyorsa onları Yoga kurallarına göre yaptırmalıdır Mesala İstanbulun
bir ünlü spor kulübünde sözde “yoga” dersi izlemiştim Dersi yaptıran kişi
dersin sonunda insanlara Şirşasana duruşunu yaptırmağa kalkıştı Şirşasana
baş üstünde durma duruşudur (Yoga: Asana’lar – Duruşlar kitabına bak) Bu
duruşu yapmaktan önce insan iyice dengesini ğeliştirmeli, sırt ve boyun
kaslarını güçlendirmelidir Bu duruş en azından 6-8 ay devamlı Yoga
çalışmalarından sonra yapılmalıdır Oysa seyr etdiğim dersde ilk kes katılan
yaşlı kişiler vardı Zaten dersi yaptıran kişi bu duruşu amatörce yapıyordu
Dengesini geliştirmediği için baçaklarını duvara yaslayarak duruşu
yapıyordu Şirşasana duruşunun böyle amatörce yapılması bir çok problemlere
yol acabilir; mesala disk kayması veya beyin kanaması olabilir Özellikle
Yoga çalışmasına ilk defa katılan yaşlı insan için bu duruş sakıncalıdır
Aynı kulüpte “bikram yoga” yaptıklarını gururla söylediler Peki “bikram
yoga” nedir? Bikram, bu sözde “yoga” türünü uyduran kişinin ismidir Böylece
Yoga’ya kendi ismini vermiş Bu da yeni bir usuldur; artık kişiler Yoga’ya
kendi isimlerini verebilir, yani başka bir kelime bulmak için düşünmek
gerekmez Bu uydurma yönteme göre çalışma odası 40-50 derece ısıtılmalıdır
Sonra da bu sıcak odada Yoga duruşları yapılmaktadır İnsanlar bol bol
terler ve daha fazla terlemeleri için çalışma zamanı bol bol su içmek
tavsiye edilir Bu çalışmanın çok yararlı olduğu iddia edilir Gerçekten bu
doğru mu?
Orijinal Yoga kitaplarında Yoga çalışmalarının sıcakta değıl serin odada
yapılması tavsiye edilir Birey Yoga tekniklerini güneşin altında
uygulamamalı İnsan güneşlendikten yalnız iki saat sonra Yoga yapabilir
Yoga yaparken birey hiç bir şey yememeli ve içmemeli Yoga çalışmaları
zamanı vücud doğal olarak ısınır ve terler, bunun yararı var ama suni yolla
vücudu ısıtıb terletmek çok da sağlıklı değil Herkes bilir ki saunada vücud
çalıştırmak sakıncalıdır Böylelikle “bikram yoganın” ne kadar zararlı
olduğunu anlamak için büyük bir uzman olmak gerekmez
Spekületif sözde “yoga” türlerinin sayısı yetmemiş gibi bir de son zamanlar
“tibet yogası” adı altında bir yöntem ortaya çıkmış Bu yöntemi uygulayanlar
“tibet yogasının” farklı bir Yoga sistemi olduğunu söylerler Peki, bu
söylentiler gerçek mi? Her şeyden önce, “tibet yogası” adlı gerçek bir Yoga
türü yok ve bu yapılan çalışma da “farklı bir Yoga sistemi” değildir Peki,
bu “tibet yogası” olayı nedir?
“Tibet yogası” adı altında yapılan çalışma aslında Tibet tapınaklarında
buddizm rahiblerinin uyguladığı basit bir Yoga çalışmasıdır Orijinal sekkiz
basamaklı Yoga sisteminden alınmış bazı nefes ve vücut çalışmaları basıt bir
şekilde yapılmaktadır Seyir ettiğim “tibet yogası” seansında yalnız beş
hareket defalarca tekrar edilmekteydi Bu, tapınaklarda yaşayan buddizm
hahiblerinin uyguladığı basit bir antremandır
Gerçekler şu ki, günümüzden tahminen 3000 yil önce Gautama Buddha buddizmin
dinsel ögretisini verdikte buna orijinal Yoga sisteminden alınmış vücut,
nefes ve meditasyon tekniklerini de eklemiş Bu nedenle günümüzde bir çok
insan Yoga’yı buddizmle karıştırmaktadır Bazıları Yoga’nın buddizm olduğunu
veya Yoga’nın buddizmden geldiğini söyler Bu tür söylentiler bilgi
yetersizliğinden kaynaklanmaktadır Buddizm, bizlere yakın bir zamanda
verilmiş teorik dinsel bir öğretidir ve buna pratik Yoga teknikleri
eklenmiştir
Şimdi kimse kalkıp söylese ki, gelin Yoga’yı gerçek Yoga üstadlarından
değil, buddizm rahiblerinden öğrenelim, bu baleyi hinduizm rahiblerinden
oğrenmeye benzemezmi? Sonra da hinduizm rahiblerinden oğrendiğimiz baleyi
“farklı bir bale sistemi” adlandırsak tam “tibet yogasının” reklamını
yapanların yaptığını yapmış oluruz Böylece iyi bir araştırma yaptıktan
sonra belli olur ki “tibet yogası” adlanan olay “farklı bir yoga yöntemi”
değildir, sadece bir pazarlama yöntemidir ve hiç de farklı bir yöntem
değildir Sonunda bütün sözde “yoga” türlerini yaptıranlar yaptıkları
çalışmanın “farklı yoga” olduğunu söylerler
Zaman zaman “integral yoganın” ne olduğunu sorarlar Bu sözde “yoga” türü
Aurobindo Ghoş isimli bir hint yazarının hayatıyla bağlantılıdır 1920ci
yıllarda hint yazarı Aurobind’'nun kurduğu dinci tarikat “integral yoga”
uyguladığını iddia etmektedir Bu yazarın hayranları onun tanrı Krişna’nın
kendisi ya da Krişna’nın peygamberi olduğuna inanmaktadır Orijinal sekiz
basamaklı Yoga sisteminden bir çeşit nefes ve duruş tekniklerini alıp ve
çalışmalarını “integral yoga” adlandırarak bu tarikatın üyeleri insanları
tarikata çekmeyi amaçlamaktadır Tarikatın inancına göre Aurobindo öldükte
cesedine ilahi ışık inmiş ve dünya gezegeni bundan yararlanmış Tarikatın
üyeleri kendilerini de bu tür bir sonuca hazırlamaktadırlar Bu tarikatın
inancına göre Aurobindo’nun cesedine inen ışık bir kaç gün orada kalmış ama
gezegenimiz bu ışığın gelişine hazır olmadığı için ışık geldiği yere geri
dönmüş Gezegenimizin bu ışığin inişine hazır olması için her kes bu
tarikatın inanclarını kabul etmelidir
Bu tarikatın gerçek dinçi faaliyetini saklamak için “integral yoga” kelimesi
kullanmaktadır “İntegral yoganın” bütün “yoga” türlerini bir araya getiren
bir yöntem olduğu söylenmektedir Böylece tarıkatın üyeleri kendilerinin
tarikatcı değil, Yogi olduklarını söylemektedir Aslında bu tarikat kendi
inançlarını batıda yaymak için Yoga sözcüğünü bir yem gibi kullanan ilk
tarikatlardan biridir Böylece tarikatın gercek faaliyeti ve amaçları
“integral yoga” adı altında saklanmakta ve batıya yayılmaktadır Günümüzde
“integral yoga” uygulayanlar propaganda amaçıyla “integral yoganın” bütün
yoga türlerinden en iyi şeyleri aldığını söylemektedirler Sanki Yoga’da
kötü şeyler de vardır Aslında ise kötü şey masum insanları kandırarak bir
dinci ta
|