Yalnız Mesajı Göster

Yoga Din Değildir

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yoga Din Değildir



Yoga Din Değildir


Yoga eylem sanatıdır

Mahabharata


Yoga, insanı bilinç ve ruh konularında geliştirdiğine rağmen, teoloji ve

ritüellere dayanan bir din değildir Orijinal Yoga sisteminde hiyerarşı ve

her hangi bir lidere veya tanrıya tapınma yoktur Yoga spiritüel ilimdir Bu

ilmi öğrenerek birey bütün dinlerin temelini anlamaktadır Yoga, hiç bir

sınıf, inanç, renk, ırk, cinsiyet ve yaş ayırımı olmayan, tüm insanlığa açık

olan kültürel ve spiritüel bilgi dalıdır Yoga çalışmalarına başlamak için

belki de gereken tek bir nitelik insan bilincinin gizli potansiyellerinin

varlığını kabul etmek ve Yoga tekniklerini uygulayarak bilincin zirvesine

ulaşmak isteğidir


Yoga sistemini dinlerden farklı yapan unsur bedene, zihne ve duygulara bakış

açısıdır Dinler bedeni, zihni ve duyguları aydınlanma yolunda bir engel ve

günah aracı gibi görmektedir Oysa Orijinal Yoga sistemi bedenin, zihnin ve

duyguların evrensel gerçeğin bir parçası olduğunu ve insanoğlunun gelişmesi,

aydınlanması ve yükselmesi için nasıl kullanmasını oğretmektedir Yoga

teknikleri sayesinde beden, zihin ve duygular temizlenince ve pozitif

enerjiyle dolunca doğal olarak bütün olumsuz isteklerden, düşüncelerden ve

eylemlerden kurtulmaktadır İnsan özgür iradesini olumlu yönde kullanarak

özgüvenini geliştirmekte, kaderine sahip çıkmakta ve kaderin köleliğinden

kurtularak özgürlüğe kavuşmaktadır Birey başkalarından merhemet beklemeden

pozitifleşme ve bütünleşme yolunda kendi kaderini kendi çizmektedir


Her şeyden önce – Yoga bir din değildir Yoga evrensel gelişim sistemidir

Bu sistem evrenin başlanğıcında zeki canlı varliklara verilmiştir ve

sonradan bütün gezegen sistemlerine yayılmıştır Zeki canlı varlıklar dünya

gezegenine geldikte Yoga bilimini kendileriyle getirmişler Zaman içinde

Yoga sistemi bütün dünya gezegeninde uygulanmış Buna binlerce kanıt

bulunmaktadır Onlardan bazılarını burada veriyoruz


Yoga teknikleri eski Babil, Çin, Mısır, Roma, Sufism, İskandinav, Hinduism

ve Amerikan Kızılderilileri gibi bir çok kadim kültürlerde bulunmaktadır

Novreç’de, İrlanda’da, Kolombiya’da, Meksika’da, Viking ve Kelt

kültürlerinde Yoga duruşlarının resimleri ve heykelleri bulunmaktadır Kuzey

Amerika Kızılderililerin kültüründe Yoga pozisyonları ve meditasyon

teknikleri kullanılmaktaydı Roma imparatoru Markus Aurelius meditasyon

konusunda bir kitap yazmıştır Pisagor’un okulunda diğer konular arasında

meditasyon da öğretilirdi Güney Afrika kabilelerinin meditasyon

tekniklerinin kullanıldığı saplanmıştır Katolik ve Yunan Ortodoks

kiliselerinin manastırlarında meditasyon çalışmalarını görmek mümkündür


Yoga sisteminin 7 Dhyana basamağında yapılan meditasyon yöntemlerinden biri

de Mantra Meditasyonudur Mantra bir hece, bir ses titreşimidir ki

meditasyon sırasında birey bu ses titreşimine odaklanmaktadır Yoga

sisteminin en önemli mantra’sı AUM Mantra’sıdır AUM’a benzer ses

titreşimini, Mısırlıların EMON, Israillerin AMEN ve Arapların AMIN

sözcüklerinde görürüz AUM sözcügü meditasyon sırasında devamlı

tekrarlandıkça OM gibi seslenir Hinduizmde Om sözcügü en temel ses

sembolüdür


Güney Amerika’da ve Mısır’da Om gibi ses veren flütler bulunmaktadır Norveç

dilinde OM sözcüğü ‘yoğunlaşmış ses’ anlamına gelmektedir Sanskirtçe OM ses

demektir İskandinav dillerinde OMR sözcüğü de ses anlamına gelir İzlanda

Edda elyazmasına göre, Viking’lerin tanrısı Odin’nin bir başka adı da

Ome’dir


Mantra meditasyonunda kullanılan başka Bija Mantra’lar da vardır

İskandinavya’da Bija Mantra’lara benzer güç sözcükleri bulunmaktadır

Örneğin İskandinav halk şarkılarında Mantra’lara benzer şekilde kullanılan

ses titreşimleri görüyoruz Bu sözcükler kadim Germen harfleriyle

yazılmaktadır Fin halk şiirlerinde de Mantra’lara benzer Kalevala güç

sözcükleri evrenin başlangıcında var olan sözcüklerdir Orijinal Yoga

sisteminde uygulanan Çakra teknikleri dünyadaki eski kültürlerde de

bulunmaktadır Örneğin Mısır’ın dervişleri, İsrail’in Kabalacıları, Grönland

ve Kanada’nın İnuit’leri, Avrupa’nın simyacıları ve Kuzey Amerika’nın Hopi

Kızılderilileri bu Çakra bilgilerine sahiptiler


Bunun dışında, bütün dünya dinlerinde Yoga tekniklerinin kullanıldığını

görmek mümkün olur Buna göre de bazı kişiler Yoga’nın bir din olduğunu

söyler Ama gerçek şudur ki Yoga’nın hiçbir dinle ilgisi yoktur Tam tersi

dinler Yoga tekniklerinden faydalanmaktadır Yoga sisteminde ne inanca

dayanan dogmalar, ne de bir tanrıya yönelik tapınma, ayin ve ritüeller

bulunmaktadır Yoga teknikleri mantık ve derin felsefi bilime dayanmaktadır


Yoga kör ve batil ınanç yolu değildir Yoga araştırmacıların yoludur

Araştırmacı hiç bir zaman kör ve fanatik taraftar olmaz Araştırmacı

incelemekte, çözümlemekte, uygulamakta ve öğrendiklerinin ayrımına

varmaktadır Böylece Yoga yolunda araştırmacı kendi tecrübelerine dayanarak

varoluşun köküne varmaktadır


Çağdaş uygarlığın doğal hayata aykırı, anormal yaşam koşullarına direncini

ve dayanıklığını artırmak için bir çok devlet adamı Yoga uygulamaktadır

Bunlardan Ben Gourion, Eizenhower, Gandi ve Nehru’nun Yoga uygulaması her

kes tarafından bilinmektedir 1963 yılında Nehru’ya Yoga dersleri veren

üstad Drivendra Brahmaçari rus kozmonotlarına Yoga oğretmek için rus

hükümeti tarafından Moskova’ya davet edilmişti Düdyaca ünlü psikologlardan

Dr Francia Volgyosi, Dr Alexis Carel, psikoanalizci Carl Jung Yoga

tekniklerini çalışmalarında kullanmışlardır Ünlü türk kalp cerrahı Dr

Mehmet Öz düzenli bir şekilde Yoga uygulamaktadır 1971’de, ünlü sanatçı ve

koreograf Maurice Bejart bale okullarında öğrencilerine Yoga dersleri

verdirmiştir Madonna, Henri Salvador, Sting, Yehudi Menuhin, Pascal Petit,

Rosanna Arquette, Del Pueyo, Olivia de Havilland, Jack Kerouac, Leonard

Cohen gibi uluslararası sanatçılar hayatlarının bir çok yönlerini Yoga

uygulayarak geliştirmişler Sporun değişik dallarında, pek çok profesyonel

sporçu Yoga tekniklerinden faydalanıp başarısını arttırmıştır 1965 yılında

Fransa bisiklet turunu kazanan bisikletçi şampiyon Henry Anglade, başarısını

Yoga çalışmalarına borçlu olduğunu açıklamıştı 1967 yılında Yoga uygulayan

Fransız kayak ekibi Portillo’da dünya kayak şampiyonu olmuştu Ekip,

başarıya Yoga çalışmalarının verdiği direnç sayesinde ulaştığını

açıklamıştı Ünlü atlet Riçard Fosburry de Yoga sayesinde başarıya ulaşan

profesyonel sporçulardan biridir Tüm bu tanınmış kişilerden başka,

milyonlarca insan Yoga çalışmalarının verdiği sağlık, direnç ve dayanıklık

sayesinde çağdaş yaşamın zorluklarını kolaylıkla atlata bilmektedirler


Son yıllarda yükselen Yoga çalışmalarına artan ilginin beş ana sebebi ortaya çıktı Günümüzdeki bilimsel araştırmalara göre Yoga çalışmalarına

artan ilginin beş ana sebebi şunlardır:


1 Yoga strese iyi geliyor, çünkü Yoga, dinlenmenin öteki adı Yoga,

dinlendiriyor ve aynı zamanda size ruhunuzu hissettiriyor Vücudunuzu forma

soktuğu kadar zihinsel yorgunluğunuzu alıyor 7000 kişi üzerinde yapılan bir

araştırma gösteriyor ki, Yoga yapanlar yapmayanlara göre, gündelik

hayatlarında çok daha az stress hissediyor Yoga yapanlar, özellikle karın

ağrısı ve başağrısı çekmiyor


2 Yoga kan basıncını düzenliyor Yoga yapan kişilerde kalp krizi riski

azalıyor Yoga yapanlar dolaşım hastalıklarına da yapmayanlara göre daha az

yakalanıyor Çünkü Yoga sırasında vücut, kendine yararlı salgılar üretiyor

Aynı salgılara jimnastik ya da step yapanlarda da rastlanıyor; ancak bu

salgıların devamlılığı jimnastik ve step yapanlarda aktivite sonrası

görülmüyor Yoga yapanlarda salgı Yoga çalışması bittikten sonra da

yararlılığını sürdürüyor


3 Yoga bağışıklık sistemine çok faydalıdır ve bedenin bağışıklık sistemini

güçlendiriyor Bağışıklık sistemini düzenleyen interleukin maddesinin Yoga

yapanlarda çok görüldüğü gözleniyor Böylelikle nezleden, gribe, hepatit B

ve C’lerden diğer mikrobik hastalıklara karşı vücudun direncini

güçlendiriyor Uzmanlara göre bunun nedeni, Yoga çalışmasının vücudu

rahatlatması Bu rahatlık sonucu, vücudun hastalıklara karşı direnci

artıyor Dolayısıyla anlaşılıyor ki, bağışıklık sisteminin gün boyu içilen

vitaminlerle korunduğu kadar gün boyu ve hatta hayat boyu yapılan Yoga

çalışmalarıyla da çok ilgisi var


4 Yoga davranışınıza yansıyor Düzenli Yoga uygulayan kızların yüzde 100’ü

depresyona girmiyor Depresyon onların kapısını çalmıyor


5 Yoga evliliğe de iyi geliyor Yoga uygulayan çiftlerin daha az boşandıkları ve evlilik hayatlarından daha büyük zevk aldıkları öne

sürülüyor


Yoga sistemi zihinsel huzur ve konsantrasyon ortamı yaratmaktadır Bu,

düşünce ve eylem birliğine götürmekte, zihni arındırmakta, farkındalığı

geliştirmekte, içsel savaşı durdurmakta ve içsel barışı sağlamaktadır

Orijinal Yoga teknikleri olumsuz alışkanlıkları gidermekte, fiziksel ve

zihinsel sağlığı geliştirmekte, beden ile zihin üzerinde kontrolü

artırmakta, beslenme alışkanlıklarını düzene sokmakta, algılama güçünü

geliştirmekte ve bilinci yükseltmektedir


Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Yoga sistemindeki olumsuzluklardan sakınma

kurallarını ve olumlu olanı yaşama geçirme becerisini öğrenen bireyler

sağlıklı sosyal ilişkileri başarıyorlar Sağlığınız, rehafınız, özgür,

huzurlu ve mutlu hayata dair karar sizin elinizdedir Yoga tekniklerini

düzenli olarak değişmez kararlılıkla uygulayın ve kesinlikle başarıya

ulaşacaksınız



Yoga bilgileri orijinal Yoga sisteminden oğrenilmelidir Bu halde birey Yoga

sisteminin sağladığı tüm yararlara ulaşabilir Yani mikemmel bedensel,

zihinsel ve ruhsal uyum ve sağlık geliştirebilir Günümüzde yaygın olan

“yoga” türleri orijinal Yoga sisteminden lardır ve orijinal Yoga

sisteminin sağladığı yararlara sahip değildir Sözde “yoga” türlerinde bir

çeşit çalışmalar kısıtlı ve çoğunlukla yanlış bir şekilde uygulanmaktadır

Çünkü gerçek Yoga tekniklerine bir sürü uydurma yöntemler eklenmektedir Bu

da tekniklerin yararını azaltmakta ve hatta zarar vermektedir


Yoga evrensel gelişim sistemidir ve insanoğlunun her bakımdan gelişmesi için

verilmiştir Yoga sisteminde verilen teknikleri doğru ve orijinal şekilde

uygulandığında insan organizmasının tüm sistemleri mükemmel şekilde

gelişmektedir Buna rağmen bazı kişiler kafalarından bir şeyler uydurarak

yeni “yoga” yöntemi geliştirdiklerini iddia ederler Bu tür iddialar

anlamsızdır ve bilgi yetersizliğinden kaynaklanmaktadır Sözde “yoga”

türleri ve kendi “yoga” yöntemini geliştirdiğini iddia eden kişiler ciddiye

alınmamalıdır


Son zamanlarda piyasada bir sürü sözde “yoga” türleri bulunsa bile,

temelinde Yoga tümlev insanın bütün enerjilerini ve yeteneklerini başarılı

kullanması için bilimsel ve sistemli bir bilgi dalıdır Yoga sistemi

sayesinde insanoğlu Evrensel Gerçekle yüce ekstatik bütünleşmeye

varmaktadır


Yoga Vidya, yani ‘Yoga İlmi’ kodlanmış bir sistemdir Yalnız bu kodu bilen

gerçek Yoga Üstadı sistemin tekniklerini tam şekilde açıklayıp özel

yararlarını sağlayabilir Senelerce Yoga tekniklerini amatör eğitmenlerden

ve günümüzdeki sözde “yoga” kitaplardan öğrenerek verilen bilgilerin sınırlı

ve yetersiz olduğunun her zaman farkındaydım Yalnız Himalayalar’da

ulaştığım gerçek Yoga Üstatlarından Yoga sisteminin kodlarını öğrendikten

sonra teknikleri tam şekilde icra edebildim O zaman amatör eğitmenlerden ve

günümüzdeki sözde “yoga” kitaplardan öğrendiklerim bana o kadar cılız ve

komik geldiki onlara uzun uzun içten gülüyordum


Orijinal Yoga sistemi insanoğlunu tüm yönlerde geliştirmek için sekiz

aşamadan ibarettir Orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağı şunlardır: 1 Yama – Negatiflerden arınma 2 Niyama – Pozitifleri güçlendirme 3 Asana – Vücut çalıştırma teknikleri 4 Pranayama – Nefes ve biyoenerji teknikleri 5 Pratyahara – Astral, Çakra ve Kundalini teknikleri 6 Dharana – Konsantrasyon teknikleri 7 Dhyana – Meditasyon teknikleri 8 Samadhi – Süperkonsantrasyon teknikleri


Bu sekiz basamakta yüz binlerce değişik teknikler vardır Orijinal Yoga

sisteminin sekiz basamağı insan hayatının bütün yönlerini kapsamakta,

etkilemekte, canlandırmakta, dengelemekte ve geliştirmektedir Böylece: 1 Yama, negatiflerden arınma insan hayatının evrensel eylem yönünü

geliştirmektedir;

2 Niyama, pozitifleri guclendirme insan hayatının kişisel eylem yönünü

geliştirmektedir;

3 Asana, vücut çalısmaları insan hayatının fiziksel ve bedensel yönünü

geliştirmektedir;

4 Pranayama, nefes ve biyoenerji teknikleri insan hayatının biyoenerji

yönünü geliştirmektedir;

5 Pratyahara, astral teknikler insan hayatının duygusal ve ince enerjetik

yönünü geliştirmektedir;

6 Dharana, konsantrasyon teknikleri insan hayatının beyinsel, sinirsel ve

zihinsel yönünü geliştirmektedir;

7 Dhyana, meditasyon teknikleri insan hayatının zekasal yönünü

geliştirmektedir;

8 Samadhi, bütünleşme teknikleri insan hayatının egosal, ruhsal ve

spiritüel yönünü geliştirmektedir

Böylelikle orijinal Yoga kapsamlı ve çok yönlü bilgi ve eylem sistemidir


Orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağı birbiriyle sıkı bağlantıdadır ama

anlaşılması kolay olsun diye her basamak ayrı bir komponent gibi ele

alınmaktadır Ağacın kökü, gövdesi, dalları, yaprakları, kabuğu, besisuyu,

çiçekleri ve meyveleri vardır Bu komponentlerden her birisi farklı bir

özdeşliğe sahiptir ama her komponent kendi kendine ağac olamaz Aynı şey

orijinal Yoga sistemi için de geçerlidir Her basamak belli özelliklere

sahibdir ama basamak kendi kendine veya basamaktan alınmış teknikler Yoga

adlanamaz ve orijinal Yoga sisteminin özelliklerine sahib değildir Orijinal

Yoga sistemi bir ağaca benzetilebilir Bütün parçalar bir araya gelinçe ağaç

oluşturduğu gibi, sekiz basamak bir araya geldikte orijinal Yoga sistemi

oluşmaktadır Çalışmanın Yoga adlandırılması için sekiz basamak bir arada

olmalıdır Yama basamağının evrensel prensipleri Yoga sisteminin kökünü ve

Niyama basamağının kişisel prensipleri gövdesini oluşturmaktadır Asana

basamağındaki duruşlar farklı yönlere yayılmış dallara benzemektedir Tüm

bedeni enerjiyle havalandıran Pranayama, tüm ağacı havalandıran yapraklara

benzemektedir Kabuk ağacı çürümekten koruduğu gibi Pratyahara duyguların

enerjisinin dışarı akmasını engellemektedir Dharana, ağacın besisuyu gibi

zihni ve zekayı sağlam tutmaktadır Dhyana, ağacın çiçeği gibi olgunlaşarak

Samadhi meyvesine dönüşmektedir Ağacın en yüksek gelişmesi meyve olduğu

gibi Atma Darşana olarak adlandırılan ‘gerçek özün algılanması’ Yoga

uygulamasının zirvesidir


Orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağı sayesinde birey kendi özünü

algılamaktadır Adım adım birey bilinen bedenden bilinmeyen ruha

ilerlemektedir Birey, doku-kas-kemik olan bedenden Manas olarak

adlandırılan ‘zihne’, zihinden Buddhi olarak adlandırılan ‘zekaya’ doğru

ilerleyerek Samkalpa olarak adlandırılan ‘iradeye’, Viveka-khyati veya

Pragya olarak adlandırılan ‘farkındalık şuuruna’, Sad-asad-viveka olarak

adlandırılan ‘bilince’ ve sonunda Atma olarak adlandırılan ‘öze’ veya ‘ruha’

varmaktadır


Zamanla farklı kişiler orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağındaki

tekniklerden yararlanmış ve bu tekniklerin bir kısmını alıp onlara farklı

isimler takmış Mesela “hatha yoga”, “jnana yoga”, “ananda yoga”, “raja

yoga”, “sahaja yoga”, “kaivalya yoga”, “kundalini yoga” vb Böylece,

Yoga’nın sözde farklı türleri veya çeşitleri meydana gelmiş, oysa bunların

hepsi orijinal Yoga sisteminin sekiz basamağından lardır Yoga’nın

herhangi sözde türünü incelersiniz göreceksiniz ki orada yapılan çalışmalar

bu sekiz basamağın herhangi birinden lardır


Elbette zamanla bazı kişiler kafalarından bir şeyler uydurarak bunları da

Yoga olarak adlandırmışlardır ama bu uydurmaları orijinal Yoga sisteminin

sekiz basamağında bulamazsınız Bu uydurmaların Yoga sistemiyle hiçbir

ilgisi yoktur Hem Veda edebiyatı hem de Yoga üstadları defalarca

uyarıyorlar ki Yoga yaparken insan kafasından hiçbir şey uydurmamalı, bunun

yalnız zararı var Yoga orijinal şekilde yapılmalıdır ve “Yoga’yı

geliştirmek” gibi ifade tamamen anlamsızdır Orijinal Yoga sistemi

kendiliğinden mükemmeldir ve gelişmeye ihtiyacı yoktur Yoga yapanın

gelişmeye ihtiyacı vardır, Yoga’nın gelişmeye ihtiyacı yoktur Hem de

gelişmemiş biri nasıl mükemmel bir şeyi geliştirebilir ki? Zaten bu yüzden

Yoga milyonlarca yıldır insanoğlunun ilgisini çekmektedir Uydurma

yöntemlerin hiçbir yararı yok!!!


Bazı kişiler insanlara Kundalini’nin (vücuttaki evrim enerjisi) derhal

hareketlendirilmesini ve Cakra’ların (vücuttaki enerji merkezleri) derhal

açılmasını vad eder Bu tür vadlar gerçek değildir Kundalini’ni ve

Cakra’lar insanın yalnız kendi çabalarıyla, doğru teknikler uygulayarak ve

gerçek Yoga üstadının yardımlarıyla aktifleştirilebilir Zaten Çakra’lar

hiçbir zaman tamamen kapalı olmaz Çakra’ların kapalı olması ölüm demektir

Çakra’ların aktivitesi çok düşük olabilir ve onları canlandırmak, dengelemek

ve uyuma sokmak gerekir Eğer biri size, “Çakra’larınız kapalıdır” derse,

bilin ki bu kişi Çakra’lardan hiçbir şey anlamıyor!!! Çakra ve Kundalini

teknikleri orijinal Yoga sisteminin beşinci, Pratyahara basamağında

uygulanmaktadır Bu teknikler yalnız ve yalnız önceki dört basamaktaki

teknikler uygulandıktan sonra uygulanabilir Aksi halde buna yönelik çabalar

sinir sistemini tamamen çökertir


Bunun dışında bir çok dinci kuruluşlar var ki Yoga ve Meditasyonu bir yem

gibi kullanarak insanları açdığı sözde “yoga” veya “meditasyon” derneklerine

çeker ve onların beynini yıkayarak onları dogmatik dinsel aktivitelere

sürükler Bu derneklerin kurucuları kendilerini tanrı veya peygamber

adlandırarak kendilerine tapınma bekler Herkes bu tür sözde “yoga” veya

“meditasyon” derneklerine dikkat etmeli ve onların ağına düşmemelidir


Günümüzden tahminen 1500 yıl önce şivaizm dininin mensupları “hatha yoga”

adlı bir sözde “yoga” türü ortaya çıkarmışlar Bu sözde “yoga” türü en çok

bilinen Hatha Yoga Pradipika kitabında açıklanmaktadır Bu sözde “yoga”

kitabı tanrı Şiva’ya dualarla başlamaktadır Hatha Yoga Pradipika kitabının

yazarı Svatmarama şivaizm dininin nath tarikatına aid olduğu için tanrı

Şiva’ya Adinath (Baş Efendi) ismiyle hitap etmektedir


Yoga sisteminin 1 Yama ve 2 Niyama basamaklarını ihmal ederek ve geri

kalan altı basamaktan temel teknikleri alıp basitleştirerek “hatha yoga”

adlandırılan bir sözde “yoga” türü üretilmiştir Böylece şivaism dinini

“yoga” kılıfına bürüyerek ve çekici kılmak için önemli Yoga prensiplerini

ihmal ederek “hatha yoga” ileri sürülmüştür Bu olay o zamanın şivaizm ve

buddizm dinleri arasındaki rakabeti de yansıtmaktadır Buddizm dini Yoga

sisteminin Yama ve Niyama prensiplerini alarak onların fanatikçe icra

edilmesini telep etmekteydi Buna karşıt şivaism bu prensipleri ihmal ederek

daha fazla taraftar toplamağa çaba göstermekteydi Bu şartlarda “hatha yoga”

meydana gelmiştir


Orijinal Yoga sisteminin Asana basamağında bulunan duruşların bir kısmı

Hatha Yoga Pradipika kitabında açıklanmaktadır Sanskritce Hatha kelimesi

‘güç’ veya ‘çaba’ demektir Böylece “hatha yoga” ‘çaba yogası’ anlamına

gelmektedir Zaten Yoga yaparken her zaman çaba gerekiyor Çaba harcamadan

insan hatta tuvaletini bile yapamaz Yoga sözcüğünün önünde bir ‘caba’

kelimesi koyarak bunun farklı bir Yoga türü olduğu iddiaları gerçekten

komiktir Bu sözde “yoga” türünde orijinal Yoga duruşları basitleştirilmiş

bir şekilde yapılmaktadır Doğaldır ki duruşların basitleştirilmiş

uygulanması bu tekniklerin etkisini de azaltmaktadır


Bazı kişiler Hatha sözcüğüne başka bir spekületif anlam vermektedir Bu

kişiler Hatha sözcüğünü Ha ve Tha hecelerine bölmekte ve Ha hecesinin

‘güneş’, Tha hecesinin ise ‘ay’ anlamına gelmesini iddia etmektedirler

Sonra da bunları Pingala Nadi ve Ida Nadi enerji kanallarıyla

ilişkilendirirler Bazı kişiler ise Ha ve Tha hecelerinin bedendeki pozitif

ve negatif enerjinin akımını temsil etdiğini söylerler Sanki bedende bir

negatif enerji akımı varmış gibi spekülasyonlar yürütürler Böyle kuramlar

yürüterek bu kişiler sadece masum insanların kafalarını karıştırıyorlar

Gerçekten Pingala Nadi kanalından sıcaklık veya güneş enerjisi, Ida Nadi

kanalından ise suğukluk veya ay enerjisi akmaktadır ve orijinal Yoga

sisteminde belli teknikler sayesinde bu iki enerji akımı mükemmel dengeye

getirilmektedir Bu çalışmaları “güneş-ay yogası” anlandırmanın ne yararı

var ki?


“Yararı” şu ki, bu kişiler kendilerinin farklı bir şey yaptıklarını

göstermek ister Sanki onların yaptıkları özel bir şeydir, kendi buluşudur

veya kendilerinin geliştirdiği bir yöntemdir Bu kişiler der ki, Yoga’da her

ne yaparsan yap her şey doğrudur Sanki Yoga kelimesi her tür uydurmalara

izin veren bir belgedir Oysa orijinal Yoga kitaplarında, “Yoga orijinal

şekilde, olduğu gibi yapılmalıdır ve kafadan hiç bir şey uydurulmamalıdır

Uydurmaların yalnız ve yalnız zararı vardır”, söylenir


Son elli senede bazı kişiler “çağdaş yoga” adı altında yeni “yoga” türleri

uydurmaktadır Bu kişiler daha ileri giderek Yoga’ya Sanskrit isimleri değil

Latin isimleri takmağa başlamışlar Mesala “integral yoga”, “power yoga”,

“soft yoga” vb Sozde “integral yoga” yaptıranlar der ki, “integral yoga”

bütün yoga türlerinden alınmış en iyi teknikler koleksiyonudur Sözde “power

yoga” yaptıranlar ise sadece vücudu zorlayarak insanları uydurma

çalışmalarla yoruyor ve sakatlıyor


Ayrıca, “hatha yogada” uygulanan duruşları jimnastik şeklinde yaparak “yoga

fit”, “yoga bat” vb adlı sözde yoga türleri ortaya çıkmıştır “Yoga fıt”

çalışmalarında Yoga duruşları aerobik veya jimnastik şekilde

yaptırılmaktadır Bu çalışma “çağdaş yoga” adı altında insanlara

sunulmaktadır Oysa sadece jimnastik türüdür ve orijinal Yoga sisteminin

etkilerine sahip değildir Jimnastik hocaları iki “yoga-fit” dersi aldıktan

sonra kendilerini yoga hocası sanarak “yoga-fit” dersleri vermektedirler,

oysa Yoga hocası olmak için birey en az beş sene gerçek Yoga üstadından Yoga

dersleri alarak original Yoga sisteminin sekiz basamağında ilerlemelidir

Böylece insanlar amatör kişiler tarafından kandırılarak Yoga yaptıklarını

sanmaktadır


Aslında “power yoga” ve “yoga fit” jimnastik türü adlandırılsa bu daha doğru

olur Bir çok çalışmalarda Yoga teknikleri kullanmaktadır ama her çalışmanı

Yoga olarak adlandırmak yanlışdır Yine de eger insan Yoga tekniklerini

kullanıyorsa onları Yoga kurallarına göre yaptırmalıdır Mesala İstanbulun

bir ünlü spor kulübünde sözde “yoga” dersi izlemiştim Dersi yaptıran kişi

dersin sonunda insanlara Şirşasana duruşunu yaptırmağa kalkıştı Şirşasana

baş üstünde durma duruşudur (Yoga: Asana’lar – Duruşlar kitabına bak) Bu

duruşu yapmaktan önce insan iyice dengesini ğeliştirmeli, sırt ve boyun

kaslarını güçlendirmelidir Bu duruş en azından 6-8 ay devamlı Yoga

çalışmalarından sonra yapılmalıdır Oysa seyr etdiğim dersde ilk kes katılan

yaşlı kişiler vardı Zaten dersi yaptıran kişi bu duruşu amatörce yapıyordu

Dengesini geliştirmediği için baçaklarını duvara yaslayarak duruşu

yapıyordu Şirşasana duruşunun böyle amatörce yapılması bir çok problemlere

yol acabilir; mesala disk kayması veya beyin kanaması olabilir Özellikle

Yoga çalışmasına ilk defa katılan yaşlı insan için bu duruş sakıncalıdır


Aynı kulüpte “bikram yoga” yaptıklarını gururla söylediler Peki “bikram

yoga” nedir? Bikram, bu sözde “yoga” türünü uyduran kişinin ismidir Böylece

Yoga’ya kendi ismini vermiş Bu da yeni bir usuldur; artık kişiler Yoga’ya

kendi isimlerini verebilir, yani başka bir kelime bulmak için düşünmek

gerekmez Bu uydurma yönteme göre çalışma odası 40-50 derece ısıtılmalıdır

Sonra da bu sıcak odada Yoga duruşları yapılmaktadır İnsanlar bol bol

terler ve daha fazla terlemeleri için çalışma zamanı bol bol su içmek

tavsiye edilir Bu çalışmanın çok yararlı olduğu iddia edilir Gerçekten bu

doğru mu?


Orijinal Yoga kitaplarında Yoga çalışmalarının sıcakta değıl serin odada

yapılması tavsiye edilir Birey Yoga tekniklerini güneşin altında

uygulamamalı İnsan güneşlendikten yalnız iki saat sonra Yoga yapabilir

Yoga yaparken birey hiç bir şey yememeli ve içmemeli Yoga çalışmaları

zamanı vücud doğal olarak ısınır ve terler, bunun yararı var ama suni yolla

vücudu ısıtıb terletmek çok da sağlıklı değil Herkes bilir ki saunada vücud

çalıştırmak sakıncalıdır Böylelikle “bikram yoganın” ne kadar zararlı

olduğunu anlamak için büyük bir uzman olmak gerekmez


Spekületif sözde “yoga” türlerinin sayısı yetmemiş gibi bir de son zamanlar

“tibet yogası” adı altında bir yöntem ortaya çıkmış Bu yöntemi uygulayanlar

“tibet yogasının” farklı bir Yoga sistemi olduğunu söylerler Peki, bu

söylentiler gerçek mi? Her şeyden önce, “tibet yogası” adlı gerçek bir Yoga

türü yok ve bu yapılan çalışma da “farklı bir Yoga sistemi” değildir Peki,

bu “tibet yogası” olayı nedir?


“Tibet yogası” adı altında yapılan çalışma aslında Tibet tapınaklarında

buddizm rahiblerinin uyguladığı basit bir Yoga çalışmasıdır Orijinal sekkiz

basamaklı Yoga sisteminden alınmış bazı nefes ve vücut çalışmaları basıt bir

şekilde yapılmaktadır Seyir ettiğim “tibet yogası” seansında yalnız beş

hareket defalarca tekrar edilmekteydi Bu, tapınaklarda yaşayan buddizm

hahiblerinin uyguladığı basit bir antremandır


Gerçekler şu ki, günümüzden tahminen 3000 yil önce Gautama Buddha buddizmin

dinsel ögretisini verdikte buna orijinal Yoga sisteminden alınmış vücut,

nefes ve meditasyon tekniklerini de eklemiş Bu nedenle günümüzde bir çok

insan Yoga’yı buddizmle karıştırmaktadır Bazıları Yoga’nın buddizm olduğunu

veya Yoga’nın buddizmden geldiğini söyler Bu tür söylentiler bilgi

yetersizliğinden kaynaklanmaktadır Buddizm, bizlere yakın bir zamanda

verilmiş teorik dinsel bir öğretidir ve buna pratik Yoga teknikleri

eklenmiştir


Şimdi kimse kalkıp söylese ki, gelin Yoga’yı gerçek Yoga üstadlarından

değil, buddizm rahiblerinden öğrenelim, bu baleyi hinduizm rahiblerinden

oğrenmeye benzemezmi? Sonra da hinduizm rahiblerinden oğrendiğimiz baleyi

“farklı bir bale sistemi” adlandırsak tam “tibet yogasının” reklamını

yapanların yaptığını yapmış oluruz Böylece iyi bir araştırma yaptıktan

sonra belli olur ki “tibet yogası” adlanan olay “farklı bir yoga yöntemi”

değildir, sadece bir pazarlama yöntemidir ve hiç de farklı bir yöntem

değildir Sonunda bütün sözde “yoga” türlerini yaptıranlar yaptıkları

çalışmanın “farklı yoga” olduğunu söylerler


Zaman zaman “integral yoganın” ne olduğunu sorarlar Bu sözde “yoga” türü

Aurobindo Ghoş isimli bir hint yazarının hayatıyla bağlantılıdır 1920ci

yıllarda hint yazarı Aurobind’'nun kurduğu dinci tarikat “integral yoga”

uyguladığını iddia etmektedir Bu yazarın hayranları onun tanrı Krişna’nın

kendisi ya da Krişna’nın peygamberi olduğuna inanmaktadır Orijinal sekiz

basamaklı Yoga sisteminden bir çeşit nefes ve duruş tekniklerini alıp ve

çalışmalarını “integral yoga” adlandırarak bu tarikatın üyeleri insanları

tarikata çekmeyi amaçlamaktadır Tarikatın inancına göre Aurobindo öldükte

cesedine ilahi ışık inmiş ve dünya gezegeni bundan yararlanmış Tarikatın

üyeleri kendilerini de bu tür bir sonuca hazırlamaktadırlar Bu tarikatın

inancına göre Aurobindo’nun cesedine inen ışık bir kaç gün orada kalmış ama

gezegenimiz bu ışığın gelişine hazır olmadığı için ışık geldiği yere geri

dönmüş Gezegenimizin bu ışığin inişine hazır olması için her kes bu

tarikatın inanclarını kabul etmelidir


Bu tarikatın gerçek dinçi faaliyetini saklamak için “integral yoga” kelimesi

kullanmaktadır “İntegral yoganın” bütün “yoga” türlerini bir araya getiren

bir yöntem olduğu söylenmektedir Böylece tarıkatın üyeleri kendilerinin

tarikatcı değil, Yogi olduklarını söylemektedir Aslında bu tarikat kendi

inançlarını batıda yaymak için Yoga sözcüğünü bir yem gibi kullanan ilk

tarikatlardan biridir Böylece tarikatın gercek faaliyeti ve amaçları

“integral yoga” adı altında saklanmakta ve batıya yayılmaktadır Günümüzde

“integral yoga” uygulayanlar propaganda amaçıyla “integral yoganın” bütün

yoga türlerinden en iyi şeyleri aldığını söylemektedirler Sanki Yoga’da

kötü şeyler de vardır Aslında ise kötü şey masum insanları kandırarak bir

dinci ta

Alıntı Yaparak Cevapla