Yalnız Mesajı Göster

Alain Chartier'dan Seçmeler..

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alain Chartier'dan Seçmeler..



Bir satmak sanatı,binbir tane de satmak usulu vardır;hepsini gayesi ,düşünen,tereddüt eden insanda hemen her zaman bir hırs uyandırmaktan ibarettirBir heyecan,bir hayret veya sadece bir degişiklik,mütereddit insanı harekete getirir,kararını da olgun bir yemiş gibi lop diye yere düsürür

Belediye memurlarının durmadan takip ettikleri,içleri yemiş veya çiçek dolu o küçük mahkumdurlar ama bu da pek öyle kötü bir şey degil;arzulanan şeyin uzaklaşması tereddütü ortadan kaldırır;içimizde,elimizde olmadan peşi sıra yürümek istegini uyandırır;bu da arzunun irade halini almasına sebep olur;peşisıra gittigimiz şeyi,peşi sıra gittigimiz için isteriz;mekanizma böyle kurulmuştur işteGazete satan bir adam tanırım;öteki gazetecilerden sonra gelir ama,hepsinden çok satar Nasıl mı? Çok basit;sanki müşteriler kendisini çagırıyormuş gibi durmadan saga sola koşar,şöyle bir görünür,sesini duyurur;sesi ise,alışkanlık saikiyle bagıran,veya bagırmayı adet edinmiş,günlük işini bitirmiş bir insanın sesini andırırOnun bu insicamsız hareketi,insanda peşisıra yürümek,durdurmak fikrini uyandırır;böylece müşteri,gazeteyi satın almak istemeden gazeteyi eline almış olur


Pazar yerinde kumaş kuponları satan bir adam gördüm;yere kocaman bir şemsiye açmış,başınada kıpkırmızı bir şapka geçirmiştiÇok kurnazca bir harekettir bu;kırmızının ihtirasları tahrik ettigini bilmeyen yokturOnun usulu de,bir,iki,üç,dört diyerek kimseye bakmadan kumaşı ölçmek,şöyle bir buruşturup müşteriye dogru atmaktan ibaretti;bir arkadaşı da paraları topluyorduOnun bu keskin hareketleri dikkati çekmekten geri kalmıyordu;orada bulunan her kadın istemedigi halde hissesine düşen paketi almaya hazırlanıyordu;onların bu hareketleri ise kumaşı almaga hazır olduklarını gösteriyordu

Daha iyisini de gördümBir adam az çok kusurlu fakat kullanılmaya elverişli porselen takımlar satıyorduHer parçayı açık arttırmaya koyuyordu,istekli çıkmadıgı zaman da fiyatı muayyen bir hadde kadar indiriyorduBir,iki,üç dedikten sonrada yere atıp kırıyorEtraftan yükselen sesleri ve neticeyi herhalde tahmin edersinizAma buna artık maharet degil,düpe düz deha denir

Alain Chartier

Alıntı Yaparak Cevapla