07-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Meşşai Felsefesi
Aristoteles'in etkisi altında kalmış islâm filozoflarına ve onların görüşlerini savunanlara «meşşaiyun» (gezinenler) adı verilir
Bu ad, derslerini gezinerek veren Aristoteles'in okuluna verilen «peripatos» adının Arapçadaki karşılığıdır Ne var ki «meşşai»ler sadece Aristoteles'in değil, Pîaton'un ve bu iki filozofun yorumcularının da etkisinde kalmışlardı
«Meşşai»lerin en ünlüleri Farabî, ibni Sina ve İbni Rüşd'dür
FARABİ
İBN-İ SİNA
İBN-İ RÜŞD
Akılcı bir felsefe olan meşşai'lik, islâm dini ve Yakın-Doğu kültür çevreleri içinde geliştiği için, kaynağı olan yunan felsefe anlayışlarından farklı özellikler kazandı, islâm dini ile her zaman hesaplaşmak zorunda olması, bu felsefeyi, dinî inançlarla uzlaşmak ve kimi zaman resmî bîr felsefe haline girmek zorunda bırakmıştır
Bundan ötürü, meşşai felsefesi, aynı durumla ve problemlerle karşı karşıya olan hristiyan iskoLastiğinin dikkatini ve ilgisini çekmiş; bu iskolastiğin oluşmasında önemli bir etki göstermiştr
Genel olarak bütün flozofların ve özellikle meşşaî felsefesine bağlı düşünürlerin karşısına çıkan güçlük, evrenin ezelî ve ebedî oluşu ile, islâm dininde evrenin Allah tarafından yaratılmış olduğu dogmasının (inancının) uzlaştırılmasıydı
Meşşaî felsefesi bu soruya, evrenin (maddenin), zaman bakımından Allah'tan sonra yaratılmadığını; Allah'la birlikte ezelî olarak varolageldiğini ama Allah'ın özü bakımından evrenden (maddeden) daha önce geldiğini ileri sürerek cevap vermiştir
Böylece evrenin ezelîliği hakkında yunan felsefesinin ileri sürdüğü tez ile, islâm dininin evreni tanrının yaratmış olduğunu ileri süren inancı, uzlaştırılmaya çalışılmıştır
*
|
|
|